CHP’de eski yılı uğurlarken İstanbul İl Başkanlığı çekişmesi var, yeni yılın ilk ayında da genel başkanlık tartışması olacak. Yani CHP ülkenin sorunlarından ziyade yine kendisiyle meşgul. Elbette olağan kongreler yasal bir zorunluluk ve de olağanüstü kurultay çağrıları parti içi demokrasinin gereği ama bunlardan güçlenerek, yenilenerek çıkmak kaydıyla. Peki bu yönde olumlu bir işaret var mı? Örneğin olağanüstü kurultay çağrılarıyla ortaya çıkan ancak yeterli imzayı bulamayan genel başkan adayları Muharrem İnce ve Umut Oran’ın akılda kalan tek net söylemleri neydi? “CHP’yi ilk iki seçimde iktidar yapamazsam giderim”. Yani tabanın ve seçmenin beklediği dağlara taşlara yazılacak yeni bir “umut” mesajından çok “hele siz beni bir seçin sonrasına bakarız” gibisinden havada kalan bildik nakarat...
Liderlik tartışmaları kısır bir döngü içerisinde de partinin alt yapılanmalarında durum farklı mı? Ya da 1 Kasım’da alınan başarısızlığın (yerinde sayma için de geçerli) gerçekten hesaplaşması ve özeleştirisi yapıldı mı, yapılıyor mu? Hayır. Yapılmış olsa en azından son gerçekleştirilen il ve ilçe kongrelerinde seçim sonuçlarıyla bağlantılı olarak kadrolar tartışılır, buna göre de yenilenirdi. Daha doğrusu seçimlerde partinin oyunu artıranlar devam eder, düşürenler nadasa alınırdı. Ama bırakın bu tip değerlendirmeyi, seçim sonuçlarının örgüt yapılanmasındaki “kriterler” arasında olup olmadığı bile flu... Çünkü bir çok yerde kadrolar eskinin tekrarı olurken, seçimlerde o ilçeden CHP’ne çıkan oylara baktığınızda 0,2 - 0,3 gibi düşük bir oranda artış (7Haziran seçimlerine göre)olanlar da görülüyor. Oysa aynı oranda hatta daha fazla artış olan bazı yerlerde ise durum tam tersine yani kadrolar hepten değişmiş durumda. Örnek İstanbul’daki ilçe kongrelerinin sonuçları... Şöyle ki;
Tamamlanan kongrelerde İstanbul’daki 39 ilçeden 19’unda CHP’nin ilçe başkanları değişmedi. Bu ilçeler arasında 7 Haziran seçimlerine kıyasla partinin 1 Kasım’da aldığı oy oranlarında Adalar, Bakırköy, Kadıköy gibi 4 puanlık artış görülenler olduğu gibi, Pendik (0,2), Bağcılar (0,2), Bayrampaşa (0,3), Esenyurt (0,6), Eyüp (0,7) gibi çok az artış olan yerler de var. İlçe başkanları aynı kalan diğer 9 ilçede ise artış oranları 1 ila 3 puan arasında değişiyor.
Şimdi de başkanları değişen 20 ilçeye bakalım. Onlarda da 7 Haziran seçimlerine kıyasla 1 Kasım’da oy oranı 0,3 puan düşen tek ilçe Arnavutköy var. Esenler, Sultanbeyli ve Sultangazi’de de her iki seçimde CHP’ne çıkan oy oranlarında değişiklik olmamış. Geri kalan 16 ilçede ise oy oranlarında 0,2 ile 4 puan arasında değişen artışlar dikkat çekiyor, yani düşüş yok. Bunların arasında elbetteki başka özel nedenlerden kaynaklanan değişimlerde olabilir. Ancak bu durum seçimlerde alınan sonuçların kongrelerde delegeleri pek etkilemediği görüşünü değiştirmiyor... Nitekim dün konuştuğumuz İstanbul İl Başkan adaylığı için adı geçen iki eski milletvekili de aynı görüşü paylaşarak şöyle dediler:
“İlçe başkanlarını kim seçiyor, başkanın daha önce partiye kaydını yaptığı üyeler. Keşke başarısız olanlar değişiyor gibi bir kriter olsaydı ama yok. Örneğin bir ilçede rahat seçilecek kişinin karşısına memleketlisi aday olarak çıktı. Oylar bölündü bambaşka biri başkan oldu. Aynı ilçede yıllardır başkanlık yapanlar bile var.”
İki adaya 26-27 Aralık’ta yapılacak İstanbul il kongresi ve aday çokluğuna yönelik düşüncelerini de sorduk. Bu noktada da aldığımız yanıt klasik CHP ritüeliydi:
“15-16 aday ismi geçiyor bir iki tane de aday olup da söylemeyen vardır. Ünlü isim merakı kapsamında dışarıdan belki birilerini arıyorlardır. Ama sonuçta 2 ya da 3 adaya iner ve genel başkan kimi işaret ederse o kazanır.”
Ne dersiniz CHP’de yenilenme hareketi var mı yok mu?..
