Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

‘Çevre görevlisi’ olma koşullarını belirleyen yeni yönetmelik uyarınca artık Fen-Edebiyat ve Veterinerlik Fakülteleri mezunları da her sektörde izin-lisans danışmanlık ve denetleme hizmeti verecek. Bir başka deyişle çevreyi tehdit eden işletmelerin emisyon, deşarj, gürültü kontrol, derin deniz ve tehlikeli madde deşarjı ile atıkların toplanması, geri kazanılması, bertaraf edilmesine ilişkin teknik yeterliliklerinde söz sahibi olacaklar. Bunun için tek şart 15 günlük eğitime (ücretli) katılmak ve temel çevre bilimleri sınavında başarılı olmak. Yönetmeliğin getirdiği bir başka yenilik aynı eğitim ve sınavın 4 yıl bu işin eğitimini alan çevre mühendisleri için de geçerli olması. Yani ne okursan oku önce kurs, sonra yeterlilik sınavı. Yoksa yetki belgesini unut...
Bu durumu, mesleklerine indirilmiş bir darbe olarak değerlendiren TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, “Nasıl ki 15 günlük eğitimle beyin cerrahı olunamıyorsa, çevre mühendisi de olunamaz” diyor. Yetki kapsamının izin-lisans işlemlerini hızlandırmak amacıyla genişletildiği iddialarının da gerçeği yansıtmadığını belirten Bozoğlu, şöyle devam ediyor:
“Binlerce çevre mühendisi istihdam edilmeyi beklerken, Türkiye’deki 140 bin tesisten izin-lisans almak için başvuranların sayısı sadece 10 bin. Üstelik başvurmaları için tanınan süre dolmasına rağmen bakanlık bunlar için hiçbir cezai işlem de uygulamadı. Dahası ‘çevre görevlileri’ yönetmeliğini değiştirmeden önce de başvuru süresini 2014’e kadar uzattığını duyurdu.”
Yeni yönetmeliğin asıl amacının çevre kirliliğini çözmek değil, yapılması planlanan rant projelerinde çevre hassasiyetini yok saymak olduğunu savunan Bozoğlu, konuyu yargıya taşıyacaklarını da söylüyor.

Haberin Devamı

‘Bu işyerinde yas var’

Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) arkası kesilmeyen intiharlara “dur” demek için 2 Aralık Pazartesi gününden itibaren üç günlük “Orduevi, sosyal tesis, kantinleri kullanmama ve yemek yememe” boykotu başlatıyor. Adı da “Bu işyerinde yas var.” Bu sloganın grev çağırıştırması yapmak amacıyla özellikle seçildiğini belirten TEMAD Genel Başkanı Ahmet Keser, “Ordudaki mobbing, baskı ve gayri hukuki uygulamalar nedeniyle yaşanan huzursuzluğun MİT raporlarına da yansıdığını” söylüyor.
Son iki haftada (11-25 Kasım) 6 astsubayın daha intihar ettiğini anımsatan Keser, bunların pasif direniş olduğuna dikkat çekerek şöyle diyor:
“TSK, Ergenekon ve Balyoz davaları nedeniyle generallere yoğunlaştı ve ordunun altını unuttu. Kaynamayı farkedemiyor. Sinyal veriyor mu veriyor. Çünkü birliklere gidiyorum. Örneğin en son Donanma Komutanlığı’na gittim açıkcası oradaki insanlar kıyafetleriyle yürüyüşe çıkmak istediklerini söylüyorlardı.”

Haberin Devamı

Minibüs terörüne vatandaş tepkisi

Minibüslerin yarattığı trafik terörüne bir değindik, bin ah işittik. Kullanan, kullanmayan çok sayıda vatandaştan gelen ortak istek artık kangrene dönüşen bu soruna çözüm üretilmesi. Hem de acilen... İşte birkaç örnek:
n İstanbul’un en büyük trafik ayıbı ucube taşımacılık olan (14 kişilik araçta 40 kişi) minibüs sistemiyle AB’ye nasıl gireceğiz. İstediği yerde duran, yolcu alan bir sistem olabilir mi? Kartal Metrosu açılmadan Kadir Topbaş, Gebze minibüslerinin kalkacağını söylemişti, ama yerinde duruyorlar. Trafik kontrolü de yapılmıyor. Ortada tek bir polis yok, olan da minibüs geçerken sırtını dönüyor. Hasan Tezgör
n Minibüs caddesinde yaşayanlar, minibüs terörünü çok iyi bilirler. Merak edip çözüm bulamadığım bir soru var, sarı renkli dolmuşların öne iki kişi alma hakları var mı? Bu çok büyük bir güvenlik sorunu yaratıyor. Özellikle de ortaya oturtulan kişi açısından.
Yüksel Taşkın
n Evet, minibüs denen başıboş tasımacılık, düzensizligi nedeniyle yanlıştır, o nedenle de baska yerlerde görülmez. Minibüsü kaldırmanın tek yolu, konforlu, hızlı bir kamu taşımacılığıdır. Bunun için de metro-tramvay yapımlarının beklenmesi gerekmez. Öncelikle mevcut otobüslü düzen iyileştirilmelidir. Ünsal Altunbaş-Türkiye Trafik Güvenligi Vakfı Kurucu Üyesi