Mustafa Sarıgül’ün CHP’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı kesin gibi. Ancak CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’de gittiği her yerde, yaptığı her konuşmada kendisinin de bu göreve talip olduğunu söylüyor. Bu demokrasinin gereği, partinin zenginliği...Sorun, bunların varmış gibi gösterilip gösterilmediği. Yani Tekin’in aday adaylığının formalite ya da taktik olup olmadığı. Bunu kendisine sordum, ilk tepkisi “Formaliteyi ayıpsarım” oldu. Sonra da ciddi, ciddi aday adayı olduğunu belirterek, “İstanbul benim hayalim ve bu hayalimi gerçekleştirmek istiyorum” dedi. İşte Gürsel Tekin ile aramızda geçen konuşmanın satır başları:
Aday adayı olacağınızı söylüyorsunuz ama CHP’nin adayı belli gibi?
O zaman partinin tüzüğünü rafa kaldıralım. En demokratik, hakkımızı kullanıyoruz. Onu da kullanmayayım mı? Önümüzde daha 60 gün var, hem rekabet olur.
Yani ciddi ciddi Sarıgül’ün rakibisiniz?
Sarıgül’ün değil AKP’nin rakibiyim.
Parti içi rekabet demiştiniz?
Sarıgül CHP’nin güçlenmesi ya da Gürsel Tekin’e destek vermek için geldim diyemez mi? Bir de böyle tersinden bakın. Siyaseten bu mümkün değil mi?
Sarıgül partiye üye olmak için mi geliyor?
Bilemem daha kendisi bir talep açmış değil. Ama kendimin adaylığı konusunda çok kararlıyım. İstanbul’la ilgili bilimsel çalışmalar yapan, oldum olası İstanbul’un sorunlarıyla ilgilenen bir siyasetçiyim. 9 Kasım’da da İstanbul’un beklentilerine cevap verecek çok ciddi projelerle halkın ve partimin karşısına çıkacağım. Partim, genel başkanım onaylarsa da bunları uygulamak istiyorum.
Sarıgül’ün Kadıköy adayı Tekin diye yazıldı?
30 yıllık siyasi hayatının hiçbir döneminde partisini terk etmemiş, bu uğurda mücadele etmiş bir insanı, bir başkasının tasarrufuna bırakmak CHP’nin geleneklerine de ideolojisine de terstir. Bunlar varsayımlardır. bu varsayımları yok sayıyorum. Bire bir ağızlardan çıkmış olsa, Gürsel Tekin’in hangi cümleleleri kullanacağını ve siyaseten kimseden korkmadığını herkes bilir CHP’de.
İlçelerden adaylık söz konusu değil o zaman?
Hiçbir zaman ilçe belediyeleri konusunda talebim olmamıştır. Benim İstanbul’la ilgili hayallerim var olur olmaz bilemem. Olmadı diye de partiyi terk etmem.
İstanbul Belediye Başkanlığı’nı neden istiyorsunuz?
İstanbul, Türkiye’deki siyasal kirliliğin merkezi. Gürsel Tekin, sadece belediyeyi yönetmeyecek, beton lobisi, imar çetesiyle de mücadele edecek. Açıklamış olduğum rant haritasındaki bütün kirliliklerin nasıl temizleneceğini bütün Türkiye’ye göstereceğim.
Obeziteye karşı dürüm çiğ köfte
Okul kantinlerinde cips, patates kızartması gibi yiyecek ve asitli içeceklerin satılması yasak. Bu konudaki genelgenin gerekçesi, öğrenci, kursiyer ve çalışanların güvenli, sağlıklı, beslenme bilinci kazanmalarına katkı sağlamak, olabilecek gıda zahirlenmeleri, bulaşıcı hastalıklar, yetersiz ve dengesiz beslenmeye bağlı hastalıklar ile obeziteyi önlemek...
Neler serbest:
“Ekmek arası köfte, döner, Adana, Urfa ve de çiğ köfte.”
Lahmacun niyetine de pizza...
İstanbul Kantinciler Esnaf Odası Başkanı Vahap Osmanoğlu, devlet okullarındaki 2 bin 500 kantinde hamburger satışlarının düştüğünü, en çok talep gören yiyeceğin dürüm çiğ köfte ile yarım ekmek arası ızgara köfte olduğunu söylüyor. Özetle Amerikan köftesi out, Türk köftesi in. En çok tüketilen sıvı da milli içeceğimiz ayranmış. Sakın bu; gazlı içecekler artık hiç tüketilmiyor anlamına gelmesin. Çünkü okul önlerinde satışı serbest, çocuğunun beslenme çantasına kola koyan veliler bile var. Osmanoğlu’nun verdiği bilgiye göre, yasaklı patates kızartması da Sağlık Bakanlığı’nca hazırlanan bir beslenme programında yer almış...