Türk lirasını aşırı değerli durumdan kurtarmak ve yerlerde sürünen döviz fiyatlarını olması gereken seviyeye yükseltmek için, ya piyasadan yeterli miktarda döviz alır ya Türk lirası faizlerini düşürür ya da Merkez Bankası bilançosunda piyasaya borç olarak görülen kalemlerden geri ödeme yaparsınız. Ama, amacınız istikrarı sağlamamak ise veya ne yapacağınızı bilemiyorsanız, hareketsiz kalırsınız.Piyasadan döviz aldığınızda, karşılığında Türk lirası verirsiniz. Şimdiki gibi, bankalara günlük olarak borçlanıyor ve piyasadan fazla addettiğiniz parayı yüksek faizler ödeyerek çekiyorsanız, döviz alarak yarattığınız Türk liralarını da yüksek faiz vererek piyasadan çekmek zorunda kalabilirsiniz. Üstelik, IMF'ye verdiğiniz sözler nedeniyle Türk lirası limitlerinde aşmalar söz konusu olabilir. Bu durumda, piyasadan kolay kolay istediğiniz miktarda döviz alamazsınız. Durumunuz böyle ise ve piyasaya "müdahale ederim ha" mesajları verip de, yeterli müdahalede bulunamazsanız, saygınlığınızı yitirirsiniz. İyisi mi, bu durumda dövize müdahale söylemlerinden kaçının. Sorunu çözmek için başka çareler arayın.Siyasiler sizin bir noktaya çakılıp kalmanızdan hoşnut değiller. Çok konuştunuz; siyasilerin
<#comment>#comment>
<#comment>#comment> Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Doğan Cansızlar "faiz iner, kur kendine gelir" diyor. Haklı.
Türk lirasını aşırı değerli durumdan kurtarmak ve yerlerde sürünen döviz fiyatlarını olması gereken seviyeye yükseltmek için, ya piyasadan yeterli miktarda döviz alır ya Türk lirası faizlerini düşürür ya da Merkez Bankası bilançosunda piyasaya borç olarak görülen kalemlerden geri ödeme yaparsınız. Ama, amacınız istikrarı sağlamamak ise veya ne yapacağınızı bilemiyorsanız, hareketsiz kalırsınız.
Piyasadan döviz aldığınızda, karşılığında Türk lirası verirsiniz. Şimdiki gibi, bankalara günlük olarak borçlanıyor ve piyasadan fazla addettiğiniz parayı yüksek faizler ödeyerek çekiyorsanız, döviz alarak yarattığınız Türk liralarını da yüksek faiz vererek piyasadan çekmek zorunda kalabilirsiniz. Üstelik, IMF'ye verdiğiniz sözler nedeniyle Türk lirası limitlerinde aşmalar söz konusu olabilir. Bu durumda, piyasadan kolay kolay istediğiniz miktarda döviz alamazsınız. Durumunuz böyle ise ve piyasaya "müdahale ederim ha" mesajları verip de, yeterli müdahalede bulunamazsanız, saygınlığınızı
Strateji uzmanları 50 yıl sonrasının dünyasını şöyle tarif ediyorlar: 21. yüzyıl bir "globalleşme yüzyılı" olacaktır. Bu yüzyılda dünyada ne ABD'nin, ne de AB'nin veya başka bir gücün tam hakimiyeti olacaktır.Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi genişleyerek şu en güçlü devletlerden oluşacaktır: ABD, Çin, Rusya, İngiltere, Fransa, Almanya, Japonya, Hindistan ve Brezilya.200 eyaletten meydana gelen ABD'de eyalet sayısı 250 - 275'e yükselecektir.21. yüzyıl ülke birleşmelerinin yaşandığı yüzyıl olmaya adaydır. Çin - Tayvan, Güney - Kuzey Kore birleşecek, AB güçlenecek ve benzer birlikler kurulup gelişecektir.Bu yüzyılın temel güç dengesi ABD ve AB arasında yaşanacaktır.Ortadoğu yeniden şekillendirilecektir.AB Türkiye'yi ve Kuzey Afrika ülkelerini de kapsayacak biçimde sınırlarını genişletecektir.AB üyeliği Türkiye'nin sorunlu Ortadoğu bölgesinin dışına çıkmasını sağlayacaktır.Kıbrıs ve Ege sorunu tamamen çözülecektir.Arap dünyasının lideri Mısır olacaktır.Özbekistan, Tacikistan, Kırgızistan ve Kafkasya'daki petrol ve doğalgaz kaynakları önemini koruyacak; Rusya ile diğer ülkelerin rekabeti nedeniyle bu bölgeler "sorunları çözülememiş bölgeler" olarak kalacaktır.Karayip Adaları
<#comment>#comment>
<#comment>#comment> Yirmi birinci yüzyılın ortalarında dünyanın nasıl paylaşılacağı konusundaki tahminler, bugünü şekillendirmemiz ve diğer ülkelerin ne yapmak isteyeceklerini anlamamız bakımından çok önemli. Böylelikle, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa Birliği'nin (AB) ne yapmak istediğini de daha iyi anlayabiliriz.
Strateji uzmanları 50 yıl sonrasının dünyasını şöyle tarif ediyorlar:
21. yüzyıl bir "globalleşme yüzyılı" olacaktır. Bu yüzyılda dünyada ne ABD'nin, ne de AB'nin veya başka bir gücün tam hakimiyeti olacaktır.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi genişleyerek şu en güçlü devletlerden oluşacaktır: ABD, Çin, Rusya, İngiltere, Fransa, Almanya, Japonya, Hindistan ve Brezilya.
200 eyaletten meydana gelen ABD'de eyalet sayısı 250 - 275'e yükselecektir.
21. yüzyıl ülke birleşmelerinin yaşandığı yüzyıl olmaya adaydır. Çin - Tayvan, Güney - Kuzey Kore birleşecek, AB güçlenecek ve benzer birlikler kurulup gelişecektir.
Amerika Birleşik Devletleri'nde ve İngiltere'de kitapçı raflarını yeni doldurmaya başlayan bu kitap, dünyada kurulmak istenilen yeni düzeni ve çıkar savaşlarını bütün detayları ile açıklıyor.Ülkemizin coğrafi önemi, sorunlu bölgelere yakınlığı nedeniyle karşılaştığı zorluklar ve son yıllardaki stratejik anlamda karşılaştığımız gerileme ve yapılan yanlışlar kitapta açıkça dile getirilmiş.Kitapta, dünyada düzenin bir türlü oturtulamadığı tek yer "Ortadoğu ve komşuları" olarak gösterilmiş. "Middle East Shatterbelt" olarak adlandırılan bu bölgede soğuk savaş döneminde süper güçlerin ciddi çatışmaları söz konusu olmuş. Şimdi ise, Sovyetler Birliği'nin çökmesi ile birlikte en büyük tek süper güç olarak kalan ABD'nin bu bölgede yeni bir düzen kurması kaçınılmaz durumda. Çünkü, bu bölge dünyanın en büyük petrol yataklarını barındırıyor ve dünyadaki ekonomik zenginliğin en büyük kaynağı. Kısacası, bu bölgeyi kontrol etmeden dünya siyaseti yapılamıyor; "Yeni Dünya Düzeni" kurulamıyor.En ilginç olanı, dünyanın en istikrarsız bölgesi olarak gösterilen bu bölgede istikrarsızlığın gittikçe artmış ve bölge sınırlarının genişlemiş olması. Son haritalar Türkiye'nin de sorunlu bölge içine
<#comment>#comment>
<#comment>#comment> Saul Bernard Cohen'in "Geopolitics of the World System (Dünya Sisteminin Jeopolitiği)" isimli kitabı piyasaya çıktı. "Geopolitics" özellikle ülkeler ve bölgeler arası ilişkileri göz önünde tutarak yapılan ve dünya çaplı uygulanan siyaset olarak tanımlanıyor.
Amerika Birleşik Devletleri'nde ve İngiltere'de kitapçı raflarını yeni doldurmaya başlayan bu kitap, dünyada kurulmak istenilen yeni düzeni ve çıkar savaşlarını bütün detayları ile açıklıyor.
Ülkemizin coğrafi önemi, sorunlu bölgelere yakınlığı nedeniyle karşılaştığı zorluklar ve son yıllardaki stratejik anlamda karşılaştığımız gerileme ve yapılan yanlışlar kitapta açıkça dile getirilmiş.
Kitapta, dünyada düzenin bir türlü oturtulamadığı tek yer "Ortadoğu ve komşuları" olarak gösterilmiş. "Middle East Shatterbelt" olarak adlandırılan bu bölgede soğuk savaş döneminde süper güçlerin ciddi çatışmaları söz konusu olmuş. Şimdi ise, Sovyetler Birliği'nin çökmesi ile birlikte en büyük tek süper güç olarak kalan ABD'nin bu bölgede yeni bir düzen kurması kaçınılmaz durumda. Çünkü, bu bölge dünyanın en büyük
Davranışlarınızı kontrol edin. Kontrolünüzü kaybederseniz, iş hayatında da kaybedersiniz. İnsanlarla ilişkilerinizde görünüşünüz, mimikleriniz, ses tonunuz, el sıkışınız, telefon görüşmeniz, yazınız, karar verme biçiminiz, yönetim tarzınız ve diğer özellikleriniz değerlendirilecektir. Kişiyi yükselten çoğu zaman bilgisi değil, davranışlarıdır. Özellikle, kriz hallerinde soğukkanlı ve politik olmalısınız.Karar verdinizse, geri adım atmayın. Hedefinize kilitlenin, gerisi kolaydır. Bir kez yükseldiniz mi, çoğu kişinin bunu nasıl başaramadığına hayret edeceksiniz.Kendinizi sürekli geliştirin. Bitirdim dediğinizde, aslında okul hayatınız yeni başlamıştır. Profesyonel hayat, hayatın ta kendisidir. Edindiğiniz her tecrübe birer ders konusudur. Konunuzda bilgilendikçe, her yolun sizi hedefe götürdüğünü göreceksiniz.Dürüst ve etik kurallarına saygılı olun. Bir süre sonra, bu değerlerin işinizdeki başarıdan daha önemli olduğunu göreceksiniz. Yalan söyleyen, hile yapan, kanun dışı işlere yönelen kişi, başkalarından önce kendi kendini kandırmış olur. Ancak, etrafınızdaki herkesin de sizin gibi dürüst olmasını beklemeyin. Birçoğu gözlerinizin içine baka baka yalan söyler. Her önemli işlemi
<#comment>#comment>
<#comment>#comment> Kendinize güvenin. Siz izin vermedikçe, kimse sizi küçük göremez. insanların da, rakamların da sizin için ne söyledikleri ile de fazla ilgilenmeyin. Yaptıklarınız için sürekli izin almak sizi zayıflatır. Ama, kendine güvenmek hiçbir zaman küstahlaşmak değildir.
Davranışlarınızı kontrol edin. Kontrolünüzü kaybederseniz, iş hayatında da kaybedersiniz. İnsanlarla ilişkilerinizde görünüşünüz, mimikleriniz, ses tonunuz, el sıkışınız, telefon görüşmeniz, yazınız, karar verme biçiminiz, yönetim tarzınız ve diğer özellikleriniz değerlendirilecektir. Kişiyi yükselten çoğu zaman bilgisi değil, davranışlarıdır. Özellikle, kriz hallerinde soğukkanlı ve politik olmalısınız.
Karar verdinizse, geri adım atmayın. Hedefinize kilitlenin, gerisi kolaydır. Bir kez yükseldiniz mi, çoğu kişinin bunu nasıl başaramadığına hayret edeceksiniz.
Kendinizi sürekli geliştirin. Bitirdim dediğinizde, aslında okul hayatınız yeni başlamıştır. Profesyonel hayat, hayatın ta kendisidir. Edindiğiniz her tecrübe birer ders konusudur. Konunuzda bilgilendikçe, her yolun sizi hedefe götürdüğünü