Zeynep Aktaş

Yılın ilk dört ayında tarihin en büyük dalgalanmalarından biri yaşandı. İlk çeyrekte düşen borsalar, nisan ayında yükselirken son dört ayda yüzde 34 ile en fazla kazandıran altın oldu.Getiride altının ışıltısı hissedilmeye devam ediyor. Yılın ilk dört ayında gram altın, yüzde 34 kazandırdı. Dolar kuru yüzde 17, Euro ise yüzde 14,64 yükseldi. Borsa yüzde 11 değer kaybederken gümüş yüzde 16 düştü. Altına ilgi son üç yıldır yükselen ivmeyle devam ediyor. Riskten kaçış güvenli liman olarak değerlendirilen altının çok hızlı değer kazanmasını sağladı.

Gram altın farkı

Borsa 101 bin seviyelerinde hareket ederken BIST 100 şirketlerinin ortalama piyasa değeri/defter değeri oranı 1.01 seviyesinde bulunuyor. Ancak bazı hisselerin defter değeri altı katına çıktı. BIST Tüm-100 Endeksi’nde yer alan 255 hissenin 200 tanesi defter değerinin üzerinde işlem görüyor. Her gün yüzde 10’luk primle açılan bu hisseler belli hikayelerle yükseliyor. Ancak unutulmamalı ki açıldığı anda tavan yapan bu hisselerde satışa dönüldüğünde bu defa da taban taban gitmesi ve satışa dahi imkân vermemesi olasılık dahilinde. Benzer hikayelerin yaşandığı birçok hissede aynı mağduriyetlerin yaşanma ihtimali var.

Un, su prim yaptı

Son bir ayın en fazla değer kazanan BIST Tüm-100 hisselerine bakıldığında tanı kiti geliştiren şirketler ile un sektörünün öncü firmaları, su, bilişim şirketleri öne çıktı. Turizmin dip yaptığı, ekonomilerin durma noktasına geldiği ortamda kapasitenin üzerinde un tüketilmeyeceğine göre bu şirketlerin de defter değerlerinin kat kat üzerinde piyasa değerleri ile işlem görmeleri anlamlı değil.

S&o

Piyasalar normalleşme eğilimini fiyatlamaya başladı. İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, imalat ve inşaat sektöründe bulunan işletmeleri 4 Mayıs’tan itibaren açmayı hedeflediklerini duyurdu. Britanya’dan Başbakan Johnson, salgında tepe noktasının geçildiğini yataya dönüldüğünü dile getirdi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’de taburcu olanların sayısının yeni hastaların sayısından fazla olduğunu belirtti. Mayıs ortasında hayatın kademeli olarak normalleşmesi bekleniyor. Piyasalarda da aşırı gerileyen fiyatların yeniden toparlanması pek de şaşırtıcı olmayacak.

Hangi veriler izlenecek?

Bu hafta TCMB’nin enflasyon raporu ve açıklanacak ilk çeyrek şirket bilançoları takip edilecek. Avrupa ve ABD’de tüketici güven endeksi, ilk çeyrek büyüme verisi ve merkez bankaları faiz kararları izlenecek.

106 bin direncini hedefleyen BIST 100 Endeksi 99.000 seviyesindeki direncinin üzerine çıktı. Endeks 99.000-106.000 bandına girdi. Endeks haftanın ilk işlem gününde 8, 20 ve 50 günlük ortalamalarının üzerine çıktı. Bu hareketin

Korona nedeniyle maçların iptal edilmesiyle spor firmaları martın ilk yarısında borsada ciddi kayıp yaşadı. Salgının kontrol altına alınma beklentisi, dipten çıkışa imkân tanıdı. Spor şirketleri 23 Mart’taki dibe göre yüzde 79 yükseldi. Bu sürede borsa yüzde 10 arttı

Spor şirketleri, Borsa İstanbul’da atakta. Kovid-19 virüsü ile dip seviyelere gerileyen spor hisseleri, aşırı değer kaybının bir kısmını geçen bir ayda geri aldı. Spor şirketlerine ait hisse senetlerinde 23 Mart’tan bu yana ortalama yüzde 79 oranında getiriler oluştu.

BIST 100 Endeksi son bir ayda yüzde 10.61 oranında yükselirken spor şirketleri borsadaki getiriyi yediye katladı. Trabzonspor yüzde 160, Galatasaray yüzde 75, Beşiktaş yüzde 40, Fenerbahçe ise yüzde 36 değer kazandı.

Piyasa değerleri arttı

Trabzonspor 1 milyar 205 milyon TL piyasa değerine ulaşarak Galatasaray’dan sonra piyasa değeri en yüksek ikinci şirket oldu. Galatasaray 1 milyar 382 milyon TL ile piyasa değeri en büyük firma konumunda bulunuyor. Fenerbahçe’nin piyasa değeri 1 milyar 15 milyon TL,

Merkez Bankası dün faizi 100 baz puan indirip yüzde 8.75’e çekerken risklere de vurgu yaptı

Merkez Bankası (TCMB) faiz indirimlerine devam ediyor. TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), dün yaptığı toplantıda faiz oranını 100 baz puan indirirken risklere dikkat çekti.

Ekonomistlerin neredeyse tamamı faiz indirimi öngörüsünde bulunmakla birlikte beklenti 25 - 100 baz puan arasındaydı. Gerçekleşen faiz indirimi riskten kaçış modundaki piyasalarda TL’ye yansıma sınırlı oldu. İndirim bir süre para piyasalarında yabancısız devam edileceğini gösteriyor. TCMB ise indirimlerin devam edebileceği sinyalini verdi.

Likidite artacak

Merkez, 17 Mart’taki PPK toplantısında 100 baz puanlık indirimle faizi 9.75 seviyesine çekmiş, politika faizi 2 yıl sonra tek haneye inmişti. Dün yapılan toplantının ardından PPK, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 9.75’ten yüzde 8.75’e indirilmesine karar verdi. Peki gerçekleşen 100 baz puanlık bu indirim piyasalara nasıl yansıyacak?

İlk fiyatlamalara baktığımızda etkinin sınırlı kaldığını ancak yukarı doğru

Merkez Bankası’nın Dolar/TL kurundaki aşırı değerlenmeye yönelik tedbirleri sıkılaşırken ekonominin diğer düzenleyici kurumlarında da bir dizi adımlar gözlenmekte. BDDK, bankaların aktif rasyosunun belirlenmesinde değişikliğe giderken düzenlemeye uyulmaması halinde yaptırım uygulayacağını belirtti. BDDK, yeni düzenlemeyle bankaların verdiği kredileri büyütülmesi yönünde destekliyor. Esasen Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın, değişikliğinin özel bankaların geçilen bu zor dönemde reel sektöre yeteri kadar kredi vermedikleri yönünde sert bir uyarısı olmuştu. Bu uyarının ardından gelen uygulama değişikliği fiili olarak bankaları harekete geçirmesi beklenecektir.

Swap hamlesi

Dolar/TL kuru 6.94 seviyesinde. Pazar günü TCMB Başkanı Murat Uysal, “Merkez bankaları ile swap görüşmeleri yapıyoruz” dedi. Uysal’ın bu açıklamaları piyasalar tarafından olumlu karşılanmasına rağmen gerçekleşme oluncaya kadar kur üzerindeki baskı devam edecektir.

İndirim bekleniyor

Goldman Sachs 22 Nisan’da açıklanacak Merkez Bankası’nın faiz

Koronavirüs krizi dolar/TL’yi tarihi zirvelere taşıdı. Sürdürülebilir olmayan bu çıkışa karşı Merkez’den yeni adımlar bekleniyor.Kurda aralıktan bu yana artan ivme var. Yükseliş dalgası güçlü dirençlere gelse de çıkış beklentisinin kırılamaması sorun üretir. Dövizde hareket sürüyor. Koronavirüsün yol açtığı piyasadaki durgunluğa kurdaki artış da eklenince reel ekonomi için çifte baskıya sebep olabilecek. Kur atışı her ne kadar ithal ürünlerde talep daralmasına yol açıp dışarıya döviz çıkışını sınırlasa da diğer taraftan döviz borcu olan firmaları zorlayacak.

Özellikle döviz borcu olan firmaların borçlarının ertelenmesi koronavirüsten kaynaklı reel sektörde yaşanan sıkıntının aşılmasında güçlü bir adım olacaktır. İşletmelerin borçlarını yeniden yapılandırabilmesi meselenin bir ayağı olsa da ikinci ayağı piyasaları sıkıştıran kurdaki artışın dizginlenebilmesi. Kurda özellikle geçtiğimiz aralık ayından bu yana yükselen bir ivme söz konusu ve mart

Koronavirüsün şirketlerin faaliyetini olumsuz etkilemesi zorlu bir süreci de beraberinde getirdi.

Reel sektörün sıkıntılarını rahatlatacak kredi talebine bazı özel bankaların mesafeli duruşu firmaları zorluyor. Bankaların zor zamanlarda kredi imkanı sunması reel sektörü rahatlatırken ekonomide çarkların dönmesine de imkân sunacak. Kredi dönüşlerini riske etmeden bankaların fonksiyonlarını sürdürmesi daha önemli hale geldi.

Birçok şirket gelirde ciddi düşüşler yaşanmasına engel olamıyor.
Önemli çıkış yolu