Koronavirüs sonrası ekonomik hayatın açılmasıyla piyasalar hızla normalleşiyor. Borsada 14 gündür üst üste yükseliş var. Hareket marjları daralıyor ancak olumlu. Temkinli bir iyimserlikle fiyatlar dengeleniyor
Küresel piyasalarda olumlu havayla birlikte yurtiçinde de pozitif seyir sürüyor. Ancak buna rağmen iyimserliğin temkinli olduğunu görüyoruz. Borsa İstanbul’da BIST 100 Endeksi 111 bin sınırında bulunuyor ve hisse senetlerinde piyasa değerinin yıllık kâra oranını gösteren ortalama ‘fiyat/kazanç’ oranı 9.42...
Piyasa değerinin özsermayeye oranını gösteren ‘piyasa değeri/defter değeri’ oranı ise 1.11 seviyesinde. Hisseler hâlâ ucuz. Endeksin son 1 ay içinde değer artışı yüzde 11.43 oldu. Dipten başlayan hareket devam ediyor.
Yerli destekliyor
Global piyasalara baktığımızda ABD öncülüğünde yükseliş görüyoruz. ABD’de cuma günü açıklanan istihdam raporuna göre, tarım dışı bordrolu çalışan sayısı 2.5 milyon artış kaydederken, işsizlik oranı yüzde 13.3 oldu. Bu
Kovid-19 salgınıyla birlikte hisse senedi piyasasında gerileme yaşanırken en fazla konuşulan toparlanmanın alfabesinin ne olacağıydı. U, J, W, L senaryoları konuşuldu. Gelişmeler ise V tipi hızlı bir toparlanmanın yaşandığına yönelik
Piyasalarda pandemiden çıkışın alfabesi de iyice şekilleniyor. Üç aylık süre içerisinde sert düşüşler yaşayan borsalarda yükselişler güçlü. Hisse senedi piyasaları toparlanıyor. Risk primlerinde gerileme dikkat çekerken dolarda tansiyon düşüyor. Yatırımcılar kısa vadede yakaladıkları pozitif havayı kaçırmak istemiyor. Ancak henüz reel sektörde toparlanmanın karşılığı görülmüş değil. Bununla birlikte reel sektörün de hızlı şekilde kendine geleceğine dair güçlenen algı piyasaları yukarı taşıyor.
Küçükler atlattı
Küçük hisseler borsaya gelen yeni bireysel yatırımcı kitlesi ile birlikte pandemiyi hızlı şekilde atlattı. BIST Tüm-100 Endeksi yıl içerisinde en yüksek gördüğü seviyelere tırmanırken BIST 100-30 hisseleri yılbaşına göre artıya geçti.
Piyasalar gevşeyen pandemi tedbirleriyle birlikte ekonomik hayatın normale dönmesini fiyatlıyor. Yılın ikinci yarısında dolarda geri çekilme, altındaysa zirvede dalgalanma görülebilir.
Küresel piyasalarda 1929 yılındaki ekonomik buhrandan bu yana en büyük dalgalanma bu yılın ilk çeyreğinde yaşandı. Yatırımcılar güvenli limana sığınma ihtiyacı ile altın ve dolara yöneldi. Dolar/TL kuru 7.26’ya kadar yükseldi. Yıla 5.94 seviyesinden başlayan dolar kuru şimdilerde ise 6.76 seviyesinde bulunuyor.
Kur yılbaşına göre yüzde 13.71 yükseldi. Aynı dönemde gram altın 288 TL seviyesinden 378 TL’ye kadar yükselirken değer artışı yüzde 31.46 oldu. Cumhuriyet altınındaki yükseliş ise yüzde 28.68 seviyesinde. Altının onsu aynı sürede 1.522 dolardan 1.740 dolara çıktı.
Yatırım ve emeklilik fonları birikim sahiplerinin radarında. Riskten kaçanlar için döviz, mevduat ve hisseye alternatif. Yüksek performanslı istikrarlı fonlar yılın ikinci yarısında önemli bir seçenek olacak.
Yerli kurumsal yatırımcılar bir yandan yabancıların satışlarını karşılayarak piyasaları dengeleyen unsur olurken diğer yandan yatırım dünyasının tercihleri arasında daha fazla öne çıkmaya başladı. Emeklilik fonlarının portföy büyüklüğü 133 milyar TL’ye ulaştı. Bu rakam yılbaşında 118 milyar TL idi. Emeklilik fonlarında büyüme sürüyor. Yatırım fonlarının ise yılbaşında 87 milyar TL olan portföy büyüklüğü 103 milyar TL’ye yükseldi. Hem yatırım fonlarında hem de emeklilik fonlarında yılbaşına göre büyüme dikkat çekici.
Küresel veriler düşünüldüğündeyse Türkiye’deki fon piyasası, henüz emekleme döneminde dahi sayılmaz. Türkiye’deki yatırım ve emeklilik fon sayısı ise 552. Bu rakam Almanya’da 6.392’ye, ABD ve Fransa’da 10.000’lere
Koronavirüs salgınına karşı alınan tedbirler haziran ayı ile birlikte kademeli olarak gevşiyor. Gevşeyen tedbirler ekonomiyi canlandırırken borsada olumlu hava yaşanıyor
Borsa İstanbul 107.018, dolar kuru 6.81 TL, altının onsu 1.735 dolar seviyesinde... Piyasalarda gözlenen bu pozitif havanın yılın ikinci yarısında daha da güçlenmesi bekleniyor
Yılın ilk yarısındaki olumsuz ve dalgalı seyrin ardından borsada ikinci yarıda daha olumlu bir volatil hareket görülecek. BIST 100 Endeksi, yılın ilk yarısında petrol ve pandemi şoku ile 81.936 ile dip seviyeleri görürken yabancılar da ciddi miktarda satışta bulunarak paylarını 52,75’e düşürdü. Satışlarla birlikte yabancı payları 2004 yılındaki seviyelere geriledi. Buna rağmen yerli bireysel yatırımcıların borsaya güçlü dönüşü BIST 100 Endeksi’nin hızlı tepki vermesine neden oldu. Dolar endeksinin gerilemesi ile birlikte dolar/TL kurunda gerileme yaşanmaya başladı.
‘V’ dönüşü fiyatlanıyor
Piyasalar hızlı düşüş sonrasında gelen alımlarla şimdi ‘V’ dönüşünü fiyatlamaya başladı.
G&
Borsa İstanbul, 106.000 sınırında. Piyasanın lokomotifi Likit Banka Endeksi hacimli olarak dipten kıpırdadı. Banka Dışı Likit 10 Endeksi ise salgın öncesi seviyeleri yakaladı. Normalleşme adımları atılırken borsada yabancılar ve fonlar seçici alımda bulunuyor
Ekonomik hayatta 1 Haziran’dan itibaren normalleşme başlıyor. Türkiye’de 11 Mart’ta ilk vakanın görüldüğünden bu yana yaklaşık üç ay geçti. Ekonomi ve şirketler için üretim ve gelirin minimum düzeyde kaldığı bir dönem geride kaldı. Yeniden normalleşmeye geçilirken yatırım iklimi de değişiyor. Hem küresel bazda hem de Türkiye’de faizler baskı altında tutuluyor. Ülkemizde faizlerin 8,25’lere gerilemesinin ardından dolar ve altına yönelim sürünce yeni kararlar geldi.
Aktif rasyo değişti
BDDK cuma akşamı yayınladığı genelge ile aktif rasyo hesaplamasında yeniden değişikliğe gitti. Böylece döviz kuru baskı altında kalırken diğer yandan reel sektöre yönelik krediler teşvik ediliyor. BDDK, aktif rasyo hesaplamasında KOBİ, yatırım ve ihracata yönelik kredilerin
Tarihin en dalgalı ilk yarılarından birini geride bırakmaya hazırlanan piyasaları yaz heyecanı sarmaya başladı. Ekonomik hayatın yeniden açılması ile birlikte şimdi gözler tekrar şirketlerde olacak.
Açılan üretim hatlarıyla birlikte ihracat bağlantıları, küçülen ve büyüyen pazarlar, dijitalleşme süreçleri, yeni iş modelleri, müşteri tanımları, hareket alanları yeniden çizilecek. Hiç şüphe yok ki, yılın ilk yarısındaki olumsuz piyasa dalgalanmalarının yerini daha olumlu ve daha az oynak hareketler izleyecek.
Dövizin maliyeti
Hayat hemen normale dönmeyecek elbette ancak beklentisi borsada önceden satın alınacak. İlk etkileri döviz kurlarında ve Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk priminde gözlenecek. 10 Mayıs’ta 643’e kadar yükselen kredi risk primi şimdilerde 525.96 seviyesinde. Piyasalarda bir normalleşmeden bahsedebilmek için 300’ün altına inmesi önemli.
Dolar/TL, altın ve bunlara dayalı tasarruf enstrümanları pandemi döneminin baş tacı olarak görüldü. Güvenli limana sığınma ihtiyacı dolar/TL
Koronavirüs, yatırım ikliminde yeni bir döneme yol açıyor. Düşük faiz, alternatif yeni ürünleri çoğaltırken ülkeler kendi dinamikleriyle ekonomik çıtayı yükseltmeye çalışacak
Koronavirüs salgınının günlük hayata olduğu kadar yatırım dünyasına da yansıması oldu. Tedbirlerin gevşetilmeye başlandığı bu günlerde anlaşılıyor ki artık yatırım ikliminde de farklılaşmalar meydana gelecek.
ABD’de Fed faizleri sıfıra yakın seviyelere indirdi. 2023 yılına kadar da değişmesi beklenmiyor. TCMB, 2018 Ağustos kur krizi sonrasında yüzde 24’lere kadar çıkan faizi yüzde 8.25’e indirdi ve düşüş eğilimi devam ediyor.
Faizler dip seviyede
Küresel bazda Satın Alma Gücü Paritesi düşüyor. IMF tahminlerine göre, 2020’de dünya ekonomisi, Satın Alma Gücü Paritesi’ne göre GSYH olarak yaklaşık 3.7 trilyon dolar daralacak. .
Dünyanın hemen tüm ülkelerinde faiz indirimleri sürüyor ya da dip seviyelerde. Küresel sistemde ülkeler ekonomileri canlı tutmak için faiz getirisinden