Borsa İstanbul yılın ilk haftasındaki artışla iki yıl sürebilecek bir yükselişin kapısını araladı. Endekste 180.000’e doğru kademeli yükseliş ihtimali gündeme geldi
Borsa İstanbul dip seviyelerde gelen hacimli alımlarla 120.000 hedefine yöneldi ve 135.000 ile 180.000’in önünü açmaya başladı. Endeks hisseleri kıpırdanırken alımlar güçleniyor. Bu noktadan sonra asıl önemli olan banka hisselerindeki hareket. Yükselişi destekleyen ana etmenlerin başında kredi risk primindeki düşüş var. Türkiye’nin beş yıllık kredi risk primi 273 seviyesine geriledi. Son bir yıldır sürekli 300 seviyesinin üzerinde kalan bu oran ilk defa 270’li seviyelerde hareket ediyor. Kalıcı olarak 300’ün altına gerilemesi ve 150’lere yönelmesi yabancı yatırımcıların yeniden alımlarını güçlendirebilir. Bir süredir satıcı konumda olan yabancıların uzun bir aradan sonra alıma döndükleri gözleniyor.
Yükseliş bankalardan
Borsa İstanbul’u yukarıya taşıyacak olan banka hisseleri. Garanti Bankası ve Akbank hisselerinde yaşanan kıpırdanma endekste
Küresel ticaret savaşları ve artan jeopolitik riskler yatırımcıları yeniden altına yöneltti. ABD - İran gerginliği ile son iki gün içinde hızlı yükselişe geçen altının onsu 1.528 dolardan 1.576 dolara yükseldi. Altına talep, cuma günü ABD’nin Irak’taki bir hava saldırısında üst düzey İran komutanı Kasım Süleymani’yi öldürmesinden sonra arttı. Gelişmenin, genişleyen bir Ortadoğu çatışmasına dönüşeceği endişeleri altına yönelimi güçlendirdi.
Altın, yeni yılın ikinci haftasında 7 yıllık zirveye yaklaştı. Paladyum ise rekor seviyelere tırmanıyor ve 2.026 dolar seviyesine çıktı. Paladyum, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra takı ve mücevher sektöründe kullanılmaya başlandı. Beyaz altın elde edilmesinde değerlendiriliyor. Günümüzde ise endüstride, diş hekimliğinde, otomotiv sektöründe kullanılan önemli bir metal.
1.550 direnci...
Geniş bir halk kesimince, altın ve gayrimenkul iki büyük “gerçek varlık” veya fiziksel varlık olarak kabul ediliyor. Bu nedenle, her ikisinden biri
Toplam mevduatların yüzde 48.5’i dövizde... Ancak Merkez Bankası’nın yeni hamleleri ve dövizin enflasyonun altında artma beklentisiyle döviz mevduatında gevşeme bekleniyor
Döviz kurlarındaki yüksek dalgalanmayla birlikte risk algısı artan halkın Ağustos 2018’den beri dövize yöneliminde artış sürüyor. Geçtiğimiz 26 Aralık itibariyle yabancı para mevduatı 193,6 milyar dolar seviyesinde ve zirvesinde bulunuyor. Kurunun 7,23 TL’ye tırmandığı Ağustos 2018’de 6,5-7 aralığından dolar alanlar ise geçen zaman diliminde hala maliyetlerine gelmesini bekliyor. Dolar tutanların ana beklentisi ise 2019’u kurunun 6 lira seviyesinde tamamlamasıydı. Fakat kur yılı 5,9491 seviyesinden tamamladı. Yılın ilk günlerinde ise yeniden hareketlendi ve haftayı 5,9716’dan kapattı.
Karşılık hamlesi
Kur riskini almak istemeyen şirketler dolar tutmaya devam ediyor. Bireysel yatırımcıların dolara yönelme nedeniyse kurun artacağına yönelik beklentileri. Bu beklenti enflasyon seviyesinde kalması dahi dövizdeki pozisyonlar korumaya yetiyor.
Merkez Bankası ise zorunlu karşılıklar konusunda adım
2019 yılının yükselen yıldızı borsa ve altın oldu. BIST 100 Endeksi yüzde 25.68 değer kazandı. Yıl sonunda 1.945 TL’ye kadar yükselen Cumhuriyet altını 2019’da yüzde 33 değer kazandı. 2020’de de altın kazandırmaya devam edecek
Piyasalar 2019 yılını, bir önceki yıla göre daha öngörülebilir fiyatlarda geçirdi. Zaman zaman dalgalanmalar yaşansa da ağırlıklı olarak belli bantlar içerisinde hareketler gözlendi. Dolar kuru 5.16 ile 6.33 aralığındaki bir bant içerisinde hareket etti. Yılı 6 seviyesine yakın bir seviyeden 5.94’ten tamamladı. İstanbul Belediyesi seçimleri yapıldı. FED’in faiz indirimleri rahatlatıcı etki yaratırken ABD ile ilişkiler kurun hareketleri üzerinde belirleyici rol oynadı. S-400, F-35, Barış Pınarı Harekatı dönem dönem dalgalanmaları artırdı.
Borsa, küresel büyüme kaygıları ve yurtiçi yerel seçim atmosferine rağmen 83.675 seviyelerinin altına inmedi. Yıl boyunca alımlar etkisini gösterdi ve 2019 sonunda endeks yılın zirve seviyelerinden 113.618’den yılı tamamladı. BIST 100 Endeksi yılı, yüzde 24.56
Bu yıl yapılan faiz indirimlerinin etkisi 2020’nin ilk yarısında kendisini daha belirgin şekilde hissettirecek, şirket kârları artacak. Borsada bankacılık öncülüğünde, tüketime dayalı sektörler ilgi görecekMerkez Bankası Para Politikası Kurulu, 2019’da son dört toplantısında güçlü indirimle birlikte faizi 12 puan aşağı çekti. Ocak 2019’da yüzde 24 olan politika faizi yıl sonunda yüzde 12’ye geriledi. Yine ocak başında 19,87 olan gösterge faiz yıl sonunda yüzde 10,99 seviyesine geriledi. Dolar kuru ise 5,96 TL seviyesinde. Düşen faizlerin getirdiği bir iyileşme sürecindeyiz. Ancak kur kaynaklı sorunlar devam ediyor. Dalgalanmalar yaşansa da kurun 200 günlük ortalaması olan 5,70 TL’nin altında kalıcı bir hareket sergilemesi zor görünüyor. Faizle mücadele edilirken kurun gözden kaçırılmaması dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli husus.
En hızlı büyüyenler
Borsada son 10 ve 20 yılda piyasa değeri en hızlı büyüyen 11 sektör bulunuyor. Sanayi, metal eşya, metal ana, ticaret, ulaştırma,
Hisse senedi ve altın ağırlıklı portföylerden oluşan yatırım ve emeklilik fonları 2019’u yüksek getirilerle tamamladı. BES’te yapılacak yeni düzenlemelerle tasarruf teşvik edilirken sermaye piyasaları da büyüyecek.
Emeklilik fonlarında büyüme ivme kazanıyor. BES Katılımcı Sayısı 13 Aralık 2019 itibariyle 12.2 milyon. 2023 yılındaysa 15.2 milyon kişiye çıkarılması amaçlanıyor. Bu hedefe doğru kademeli olarak ilerleniyor. BES Fon Tutarı 2018 sonunda 96.3 milyar TL seviyesinde iken bugün 123.5 milyar TL. Bunun da 2023 yılında 296 milyar TL’ye çıkması öngörülüyor.
Dolar kuru 2020’de aşırı dalgalanma gerektirecek bir etki yaşanmadıkça hafif de olsa yukarı yönlü harekette bulunacak. Euro, yatırımcıların ilgi alanında kalacak. Dolara ve ons altındaki yükselişe bağlı olarak gram altın yükselişini sürdürecekDöviz kurlarının enflasyon karşısında mevcut seyirlerini koruyacağı 2020 yılına ABD Başkanlık seçimleri belirleyici rol oynayacak. Seçim nedeni ile ekonominin kötü gitmemesi için çaba gösterilecek. Fed faiz toplantıları, küresel büyüme kaygıları 2020’nin gündeminde olmaya devam edecek. ABD-Çin arasında yaşanacak kısmı anlaşmalar küresel tansiyonu biraz olsun düşürse de gözler bu iki büyük ekonominin getireceği olası sınırlamaları ve etkilerini izleyecek. Çin’den ABD’ye yatırım konusundaki kısıtlamalar, neredeyse sıfıra indirilmiş durumda. Böyle bir ortamda dolar güçlü kalmayı sürdürecek ancak ivmeli bir çıkışta yapmayacak. Ancak küresel riskler altını hep zirvede tutacak.
Yüzde 30 kazandırdı
Gram altın hem dolar/TL
2020 yılında dalgalanmalar olsa da hisse senetlerinin yatırımcıya kazandırma potansiyeli yüksek. Şirketlerin daralmalarında görülen dipten dönüş, hisse senetlerindeki yatırımları kâra dönüştürebilecek
Yüksek faiz ve dalgalı piyasa ortamından kaynaklı olarak 2019 ve öncesindeki yıllarda geri planda kalan sermaye piyasaları, yeni yılla birlikte daha fazla yatırımcıların gündeminde olacak
Oldukça hareketli geçen bir yılın ardından piyasalar 2020 yılına hazırlanıyor. Hisse senetleri piyasası için 2020 dipten dönen kârlılık verileriyle birlikte; yüksek iskontoların azaldığı bir yıl olacak.
Borsanın büyük ve kârlı şirketlerinde hareketlenmeler görülürken ihracat ağırlıklı büyüyen, yüksek temettü oranına sahip şirketler, yatırımcıların gözde hisseleri arasında yer alacak. Verilere bakıldığında seçici hisse hareketleri dalgalanmalarda bile yatırımcıların kazanmasını sağlıyor. Banka endeksi yükselme potansiyeliyle yatırımcıların her an gözünün önünde duruyor. Halkbank davasının sonuçlanması takip