Zeynep İşman

Zeynep İşman

zeynepisman@gmail.com

Tüm Yazıları

Tüm ülkeyi sarsan 7.7 ve 7.6 şiddetindeki iki büyük deprem ve Defne merkezli 6.4’lük sarsıntı bölgedeki afetzedelerde derin travmalara, felaketi iletişim araçlarından takip edenlerde endişeye yol açtı. 7’den 77’ye her yaş grubunda uyku sorunları baş göstermeye başladı

10 ilimizi vuran Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra geceleri uyumaktan korkar olduk. Sık sık yataktan fırlıyor, kâbuslar görüyoruz. Uyanıkken dikkatimiz yetersiz, konsantrasyonumuz bozuktu. Unutkanlıklar ve dalgınlıklar arttı. Uykuya geçiş süresi uzadı. Ergenler ve yaşlılar en çok uykusuzluk çeken yaş gruplarından. Uyku Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Derya Karadeniz ve Uyku Danışmanı Psikolog Melis Çetinkaya ile depremler sonrası artan uyku bozukluklarını konuştuk.

Haberin Devamı

Prof. Dr. Derya Karadeniz

Tekrar deprem olacak kaygısı

Olağanüstü bir durum içindeyiz. Bütün hayat değişmiş durumda. İnsanların evleri yok. Dolayısıyla normal birer uyku için olması gereken şartlar yok. Hiçbir uyku sorunu olmayan bir insanın bile normal uykuyu sağlayabilmesi için bir fiziksel yoksunluk söz konusu. Bunun yanı sıra ölüm ya da tekrar deprem olacak kaygı ve korkusu var. Bunlar uykunun başlamasını ve sürdürülmesini engelleyen başlıca iki sorun. Bir gerçek var; deprem oldu, oluyor ve insanlar özellikle geceleri daha korkuyor. Bu son derece “normal” bir durum şu an. Buna aynı zamanda depresyon, yakınların kaybı, evin, işin kaybı ekleniyor ve bunların da negatif etkisi var. Bu bölgede yaşayan insanlarda travma sonrası stres bozukluğu göreceğiz. Yatacak bir yatağın bile olmadığı, fiziksel şartların çok kötü olduğu bir yerde öneride bulunmak çok zor. Gece uykuları olmadığı için ertesi gün, gün içinde minik uyuklamalar ile telafi ediliyordur diye düşünüyorum. Başka bölgelere göç eden insanlarda da uykusuzluk baş gösterdi. Fiziksel şartların en kısa zamanda normalize edilmesi gerekiyor. Duygusal olarak toparlanmak için zamana ihtiyaç var. Yaşa göre sorunlar değişebiliyor. Çocuklarda uyku terörü ve kâbuslar görülebilir. Tek başına yatakta kalamama gibi…

Haberin Devamı

Tedaviler etkisiz kalıyor

Daha önce bir uyku bozukluğu olmayan insanlar için; artık depremle ilgili haberlerin özellikle akşam saatlerinde, yatmadan önce dinlenmemesinde fayda var. Çünkü bundan kopamıyor insanlar, seyrettikçe seyrediyor. Çok geç yatmaya başladık. Hem deprem bölgesi hem kendi şehirleri için kaygılar nedeniyle uykusuzluk (insomnia) baş gösteriyor. Onun dışında hâlihazırda insomnia yani uykusuzluk sorunu olan insanlarda tedavi ile her şey düzelmişken, tedaviye yanıt bozuldu. Tedaviler etkisiz kalıyor son haftalarda. Uyuyamama, çok erken saatte uyanıp tekrar uyuyamama, kötü içerikli rüyalar çok sık karşımıza çıkıyor. Huzursuz bacak sendromu tedavisi gayet iyi giderken, yatma saati uzadığı ve haberlerle çok iç içe kalınca tedavi bozuluyor. Uyku apnesi nedeniyle solunum bozuklukları yaşayan ve cihaz kullanıp gayet rahat uyanan hastalarda da tedavi bozuldu. Çocuk ve ergenler çok ciddi etkilendiler. Anne babalar çocuklarıyla birlikte yatmaya başladı ya da ergenler salonda, ışık açıkken uyumayı tercih etmeye başladı. Bu da uyku sorunlarına sebep oluyor.

Haberin Devamı

Çocuklarda gece terörü

En çok görülen sorun insomnia yani uykusuzluk; dalmak ve sürdürmek sorunu yaşıyorlar. Daha sonra parasomnia grubu, yani bolca kâbusla uyanma var. Çocuklarda gece terörü en çok gördüklerimizden. Yaşlı uykusu normalde çok kırılgandır. Onlar da çok etkilendi. Bunlara başka sorunlar da eklenecek. Tüm bunlar post travmatik stres bozukluğu dediğimiz, içinde uyku bozukluğunun çok net olarak yer aldığı sorunlar olarak ortaya çıkacak. Tüm psikolojik rahatsızlıklarda olduğu gibi, uyku konusunda da uzun soluklu ve sistemli bir sürece ihtiyacımız var.

Travmayla birlikte uykusuz geceler

Psikolog Melis Çetinkaya

Uyku düzenini sağlamak için

Uykularımızı olabildiğince nasıl düzene sokabiliriz? Bu konuda önerileriniz neler?

Çocuk ve bebeklerin uykudaki en temel ihtiyacı güven hissidir. Bu zor sürecin en başından beri tüm uzmanlar olarak dile getirdiğimiz en önemli konu şu: Çocukları TV haberlerine ve kaygı uyandırabilecek sohbetlere maruz bırakmamalıyız. Özellikle küçük çocukların anlayamayacağını düşünebilirsiniz, oysa bebekler ve küçük çocuklar da endişe verici durumları algılar, sezer; bunun sonucu olarak da kaygılanır, huzursuz olurlar. Bebek ve çocukların kaygıları ile gün içinde ilgilenmek, sorularını cevaplamak ve güvende hissetmelerine yardımcı olmak verebileceğimiz en temel destek olacaktır.

Ayrı yatmaya alışmış pek çok çocuk tekrar ebeveynleri ile uyumak istiyor. Ya da ebeveynler tedirginlikten çocuklarını odalarına alıyor. Neler yapmalı?

Bu dönemde birçok bebek ve çocuk, ailelerine yakın kalmak, aynı odada uyumak isteyebilir. Uykuya geçerken daha fazla yakınlık talep edebilirler, bebekler daha fazla ağlayabilir. Yine onları güvende hissettirmemiz, bu yakınlık ve bağ ihtiyaçlarını dikkate alıp karşılamamız önemli. Çocuklar öngörü ve temel rutinleri ile daha güvende hisseder. Bu dönemde her ne kadar günlük aktivitelerimizi yürütmekte zorlansak da çocuklarımızın uyku dâhil genel düzenini korumamız, açık havaya çıkmak ve oyun oynamak gibi en temel çocuk ihtiyaçlarını karşılamaya devam etmemiz önemlidir.