15.06.2025 - 11:40 | Son Güncellenme:
AA
İsrail'in 13 Haziran'da İran'ın farklı kentlerindeki nükleer tesisler başta olmak üzere ordunun üst komuta kademesini de hedef olan geniş çaplı saldırılar düzenlemesiyle başlayan ve Tahran yönetiminin füze ve dronelerle misilleme yaptığı çatışmanın 3. gününe girildi.
Uluslararası Enerji Ajansı'ndan dün yapılan açıklamada petrol piyasalarında tedarikin iyi seviyelerde olduğuna işaret edilirken, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nden (OPEC) de mevcut arz ve piyasa koşullarında olağanüstü önlemler alınmasını gerektirecek bir durum olmadığı, piyasanın istikrarlı olduğu açıklaması geldi.
"ÇATIŞMAYI TIRMANDIRMAK İRAN'IN ÇIKARINA DEĞİL"
Uzmanlar, söz konusu çatışmanın Hürmüz Boğazı'nda petrol ve gaz taşımacılığında olası bir aksamayı tetikleyecek seviyeye ulaşmayacağını ve küresel doğal gaz piyasasına etkisinin sınırlı olacağını belirtiyor.
Erste Investment Petrol ve Gaz Analisti Tamas Pletser, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İran'ın daha çok petrol üreticisi olarak önem taşıdığını belirterek, "Şu anda günde biraz fazla olmak üzere 3 milyon varil ham petrol üretiyor. Küresel ham petrol piyasasına etkisi ise bu çatışmanın ne kadar süreceğine, ABD'nin İran ham petrolüne yönelik hangi yaptırımları uygulayabileceğine, misilleme olarak İran'ın Hürmüz Boğazı'ndaki geçişleri kapatıp kapatamayacağına ya da sınırlayıp sınırlayamayacağına bağlı." ifadelerini kullandı.
İran'ın Hürmüz Boğazı kartını öne sürmeyeceğine işaret eden Pletser, "Çatışmanın kısa süreceğine inanıyorum çünkü İran'ın gerilimi artırmada bir çıkarı bulunmuyor. Bu da Hürmüz Boğazı'na dokunmayacakları anlamına geliyor. İran nükleer programından vazgeçmeye yanaşmadığı sürece ilave yaptırımlar mümkün görünüyor. Tahminimce petrol fiyatı 2-3 hafta boyunca yüksek seviyelerde kalabilir, ardından varil başına 70 doların altına düşebilir." diye konuştu.
Pletser, Hürmüz Boğazı'nın küresel sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) taşımacılığı açısından önemli bir güzergah olduğuna dikkati çekerek, "Katar gazı da Hürmüz Boğazı’ndan geçiyor. Eğer İran bu geçişi engellerse, bu durum küresel gaz fiyatlarını yukarı çekebilir. Ancak böyle bir senaryonun gerçekleşme ihtimalini düşük görüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
RIE Enerji Jeopolitiği ve Piyasaları Araştırma Görevlisi Francesco Sassi de İran'daki sorunların küresel doğal gaz piyasalarında büyük etkilere sebep olmasının pek olası görünmediğini söyledi.
Sassi, "Küresel etkilerin ortaya çıkması daha çok Hürmüz Boğazı'ndaki sorunlardan ya da çatışmanın diğer bölgesel aktörlere yayılması ve bunun Katar, Irak veya aynı şekilde İsrail'den yapılan tedariki doğrudan ya da dolaylı olarak etkilemesi durumunda mümkün olabilir." ifadelerini kullandı.
HÜRMÜZ BOĞAZI KÜRESEL ENERJİ AKIŞINDA CİDDİ ROL ÜSTLENİYOR
Dünyanın en hassas enerji yollarından biri olan Hürmüz Boğazı, Basra Körfezi'ndeki petrol ve LNG üretim merkezlerini Umman Denizi üzerinden uluslararası piyasalara bağlayarak küresel enerji akışında ciddi rol üstleniyor.
Orta Doğu menşeli ham petrol ve kondensatın günlük 17 ila 20 milyon varillik kısmı bu dar su yolunu kullanarak dünya pazarlarına taşınırken, Hürmüz Boğazı böylece küresel petrol ticaretinin yaklaşık üçte birinin gerçekleştiği kilit bir geçit konumuna geliyor.
Bu akışın yaklaşık yüzde 70'i Asya ülkelerine yöneliyor ve başta Çin, Japonya, Hindistan ve Güney Kore olmak üzere, Singapur, Tayland, Pakistan ve Filipinler gibi ülkeler de bu hattan gerçekleşen tedarike en fazla bağımlı olan bölgeler arasında yer alıyor.
Benzer şekilde, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden çıkan LNG'nin neredeyse tamamı yine Hürmüz üzerinden sevk edilirken, bu da söz konusu boğazı küresel LNG ticaretinin yaklaşık yüzde 20'sinin geçtiği bir merkez haline getiriyor ve Avrupa da bu sevkiyatın önemli bir müşterisi olarak öne çıkıyor.
Hürmüz Boğazı'ndan yapılacak geçişlerde olası bir aksamanın, küresel petrol ve LNG fiyatlarını yukarı yönlü destekleyeceği öngörülüyor.
HÜRMÜZ BOĞAZI EN SON 1984'TE KAPATILDI
Enerji veri analiz firması Kpler'in verilerine göre, 2024 başından bu yana deniz yoluyla ticareti yapılan petrolün yüzde 34'ü Hürmüz Boğazı'ndan geçti. En son 1984'te İran-Irak Savaşı sırasında yaşanan ve "Tanker Savaşı" olarak bilinen dönemde fiilen kapanan boğaz, küresel gaz ve petrol sevkiyatı için kritik bir darboğaz konumunda bulunuyor.
Ancak deniz trafiği izleme platformu MarineTraffic verilerine göre, bölgedeki ticari gemi hareketlerinde şu ana kadar kayda değer bir değişim yaşanmadı. Verilere göre, Hürmüz Boğazı çevresinde şu anda 1948 ticari gemi bulunuyor. Son 24 saat içinde 97 gemi bölgeye giriş yaparken, 85 gemi çıkış yaptı. Aynı dönemde 17 tanker giriş, 17 tanker çıkış yaptı ve bölgede toplam 116 tanker seyrediyor.