Milliyet Enerji Rüzgar artık enerji verimliliği için esiyor!

Rüzgar artık enerji verimliliği için esiyor!

09.08.2022 - 07:51 | Son Güncellenme:

AB, enerji krizi çanları çalarken, kısa vadeli çözüm olarak enerji tasarrufu ve verimliliğine döndü ancak vatandaşın ötesinde, sanayi için hangi mekanizmaların kullanılacağı hala bir muamma. Her koşulda, Rusya’nın gazı tamamen kesme riski yükseldikçe, bugüne kadar görmezden gelinen enerji verimliliğinin parladığı ise bir gerçek.

Rüzgar artık enerji verimliliği için esiyor

Bugüne kadar enerji sektörü de dahil genel olarak hem kamu hem de sanayi, enerji talebini düşürme konusunda görmezden geldiği enerji verimliliğiyle ilk defa bu denli yakınlaşmak zorunda kalıyor. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının ardından Rus petrol ve gazından kurtulmanın peşine düşen başta Avrupa ülkeleri, enerji arz krizi ve rekor düzeye ulaşan yüksek enerji fiyatları nedeniyle, bu kez talep tarafını yönetmeye karar verdi ve nereden olursa olsun enerji talebini düşürme hedefi koydu. Böylece enerji verimliliği, iklim krizinin bile harekete geçiremediği enerji verimliliği uygulamaları, artık üvey evlat statüsünden çıkarak, öz evlat oluverdi. “En ucuz enerji kullanmadığın enerjidir” şiarıyla toplanan AB liderleri, sonunda tüm AB üye ülkelerinde doğalgazdan yüzde 15 tasarruf planını açıkladı. AB’nin “Güvenli bir kış için gazdan tasarruf et” adlı planının arkasındaki en büyük motivasyon ise, Rusya’nın Kuzey Akım 1’de dur-kalk verdiği gazın ardından, bu kış gazı tamamen keseceği korkusu. AB, enerjide “erken uyarı” durumundan “alarm” seviyesine yükselttiği durumun ardından ortaya koyduğu yüzde 15 gaz tasarruf planıyla kış gelmeden şu an ortalama yüzde 65 seviyelerinde olan gaz depolarını en az yüzde 80’e çıkarmak. Plan kapsamında üye devletler Eylül ayının sonunda Avrupa Komisyonu’na yüzde 15 tasarruf kapsamında ulusal enerji planlarını sunacak ve her iki ayda bir güncelleyecek. Diğer üyelerden gaz almaya ihtiyaç duyan üye ülkeler ise, gaz alabilmek için öncelikle yurt içinde talebi nasıl düşürmeye çalıştıklarını ancak başaramadıklarını ispatlamak zorunda.

Haberin Devamı

Mekanizmalar belirsiz

AB’nin üye ülkelerdeki iç talebin nasıl düşürülebileceği konusundaki önerilerinin büyük kısmı ise hala bir muamma. Net olan tek şey, AB liderlerinin vatandaşlarının omuzlarına büyük bir sorumluluk yüklediği. Elbette klimayı 1 derece daha yüksek ve ısınmayı 1 derece daha düşük kullanmak, gerçek anlamda bir davranış değişikliği ve önemli düzeyde verimlilik sağlayacaktır. Ancak özellikle sanayinin ve hatta elektrik üretim, dağıtım, iletim şirketlerinin bu tasarrufları nasıl uygulayacağı konusu hala tartışmalı. Her ne kadar katma değer vergisinin düşürülmesi veya enerji tasarrufuna finansal teşvikler dile getirilse de henüz sanayinin masasında hangi mekanizmaların ve seçeneklerin olduğu net değil. Bir başka deyişle, vatandaşların enerji tüketim alışkanlıklarını değiştirmek tamamken, sanayinin elinde, üretimi azaltmanın dışında enerji verimliliği uygulamalarında vites büyütmek tek büyük seçeneği gibi görünüyor.

Haberin Devamı

AB’de resesyon çanları

Bugüne kadar enerji maliyetleri genellikle şirketlerin cirosunun yüzde 1 veya 2’si düzeyindeydi. Ancak enerji fiyatları bu kadar artınca, enerji maliyetleri de kat be kat arttı. Artık enerji verimliliği sadece üretim açısından değil, şirketlerin karlılığı için de bir an önce alınması gereken aksiyonlar olarak görülüyor. Öte yandan talebi düşürme çabaları sanayi sektörü için faaliyetlerini ve üretimi azaltma ya da durdurma anlamına geliyor. Tam da bu yüzden AB’de resesyon çanları çalıyor. Belki de bu yüzden Avrupalı sanayi kuruluşlarının oluşturduğu sivil toplum kuruluşlarından henüz güçlü bir destek çıkmadı, hala sessiz bir bekleyiş içerisindeler. Ayrıca AB liderlerinin, doğalgazı en çok kullananlar arasında üçüncü sırada gelen haneler üzerinden, termostatı azaltma ve yalıtım çözümleriyle, hızlı kazanç peşinde koşmalarının da nedenini açıklıyor.

En acil sorun stokları doldurmak

AB’nin “acil” planlarıyla ulaşmak istediği üç temel başarı var. Birincisi, tüm üye devletlerin gaz talebini yüzde 15 düşürmeleri, ikincisi kışa hazırlıklı olmak adına gaz stoklarını doldurmaları ve üçüncüsü gazı paylaşmaları. Gaz stoklarını doldurma gayretleri hızla sürüyor. AB’nin gaz talebini yüzde 15 azaltma planı, yaklaşık 45 milyar metreküplük gaza denk geliyor. Rusya’nın geçtiğimiz yıl AB’ye yaklaşık 155 milyar metreküp gaz verdiği ve AB’nin toplamda 400 milyar metreküpten fazla gaz tükettiği düşünüldüğünde çok az gibi gelse de, burada amaç stokları kışa hazırlamak, bu arada da ek kaynak bulabilmek. Bugün AB üyesi ülkelerin toplam gaz depolama kapasitesi yaklaşık 100 milyar metreküp. Kasım ayına kadar stokların doluluğunu yüzde 80’e çıkarmaya çalışırken, Uluslararası Enerji Ajansı (UEA) da AB’nin kış mevsimini krizsiz geçirebilmesi için önümüzdeki birkaç ayda rezervleri yüzde 90’a çıkarması gerektiği konusunda uyardı.

Haberin Devamı

Komşuluk ilişkileri kurtarır mı?

AB stokları da doldurmayı başarılabilse bile, ciddi bir enerji arz kıtlığı durumunda, Avrupa sanayisi üretim kapasitesini düşürmek zorunda kaldığında, üye devletler gazı ne kadar paylaşır konusu şüpheli. Her ne kadar hastaneler gibi ciddi temel hizmetlerde arz kesintisi yaşandığında, komşu ülkeye gaz göndermek AB yasalarınca mecbur olsa da üye devletlerin gaz paylaşımı için ikili anlaşmalar yapması gerekiyor. Ancak henüz acil gaz paylaşımı konusunda sadece 6 anlaşma yapıldı. Almanya ile Avusturya, Estonya ile Letonya ve İtalya ile Slovenya arasında. Görünen o ki, AB’nin en acil çözümleri de henüz acil sorunları çözebilecek kapasitede değil. Bu yüzden de enerji verimliliği ve tasarrufu devreye girdi. Her koşulda, mevcut sıkışık durum, enerji verimliliğine sadece kısa vadeli değil, uzun vadeli yatırım konusunda da önemli bir değişimi tetikliyor. Üstelik sadece AB değil, tüm dünyada hem bireysel hem de endüstriyel tasarruf tedbirleri ve verimlilik uygulamaları gündemde üst sıralara yerleşti.

Haberin Devamı

Enerji faturası katlandı

Verimlilik rüzgarı Türkiye’de de esmeye başladı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın yanı sıra, ilgili diğer bakanlıklar da elini taşın altına sokmaya başladı. Bunun arkasındaki en önemli sebep AB’den biraz farklı. Türkiye için Rusya’dan gelebilecek bir gaz kesintisi riski henüz bulunmasa da, enerji talebimiz rekora doğru koşuyor. Bugüne kadar 50 milyar dolar civarında gezinen enerji maliyetinin, yıl sonuna doğru 100 milyar dolara yaklaşacağı bekleniyor. Bu daha fazla cari açık ve ekonomiye daha fazla yük anlamına geliyor. Bu yükün getireceği risk Türkiye ekonomisinin üzerinde sallanıyor. İşte bu yüzden, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın mesai saatlerinin düşürülmesi çalışmalarının ve evden çalışmanın teşvik edilmesinin, Maliye Bakanlığı dahil pek çok kurumun da bu işe el atmasının ana sebebi tasarruf ve verimlilik. Ebette bu tasarruf ve verimliliğin sonucunda da vatandaşların enerji faturalarının düşürülmesi. Ancak başta enerji üretim tesisleri olmak üzere, pek çok sanayi sektörünün artan maliyetler sonucunda hala ciddi düzeyde desteğe ihtiyacı var. Verimlilik de bu desteklerin, önemli olsa da sadece bir kısmı. Bu konuda sektör ciddi reform ve açılım beklentisi içinde.

Haberin Devamı

Yeni model ve finansal destekler yolda

Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı’nda örneğin 2023 yılına kadar hedef kamu binalarında yüzde 15 tasarruf olsa da henüz bu oranın yarısına bile ulaşılabilmiş değil. Fakat bu tasarruf ve verimlilik rüzgarı Türkiye’de enerji verimliliğiyle doğrudan ilgili kamu yetkililerini de heyecanlandırmış görünüyor. Sonunda yapılan planların bir an önce eyleme dökülmesi için hem ulusal hem de uluslararası çapta destek alabilecek noktadalar. Ankara’dan gelen kulis haberleri de enerji verimliliği konusunda yeni finansal model ve mekanizmaların yakın zamanda açıklanacağı yönünde. Küresel siyasi ve askeri krizler enerji verimliliğini biraz zorla da olsa, hem özel sektörün hem de kamunun gündemine aktif bir şekilde sokmayı başardı. Bir başka deyişle, şimdi herkes daha verimli olmak ve tasarruf etmek peşinde. Bakalım bugüne kadar başta AB olmak üzere devletler, yakalanamayan enerji verimliliği hedeflerine ulaşılabilecek mi? Belki de bunun yolu, vatandaşlar için bilinçlendirme çalışmaları yapmak kadar, şirketlerin dünyanın en karmaşık dönemlerinden birinden geçerken, verimliliği temel bir “stratejik dayanıklılık” ve “stratejik öncelik” olarak görmesinden geçiyor.

Eurelectric: Bireysel müşteriler için zorunlu değil!

Avrupa’da 3500’den fazla elektrik üretim, dağıtım ve iletim şirketlerinin oluşturduğu ve elektrik endüstrisinin federasyonu olarak çalışan Eurelectric, Avrupa Birliği’nin (AB) Doğalgaz Talebinde Azaltım Raporu’nu Milliyet Enerji için değerlendirdi

“Arka planda, sektörümüz gaz talebindeki azalmayı destekliyor. Mart ayında da endüstri olarak politika yapıcılardan, keskin enerji verimliliği ve tasarruf önlemleri uygulayarak kilit önemdeki kullanım sektörlerinde doğalgaz talebini hafifletmek için kısa vadeli acil önlemler almalarını istedi. Güvenilir bir elektrik arzı sağlamak için finansal ve beşeri sermayeyi harekete geçirerek, kışa hazırlanma çabalarında kamu yetkililerinin yanındayız. Bizim görüşümüze göre, temiz ve yenilenebilir üretim kaynaklarıyla desteklenen elektrifikasyon, hala büyük ölçüde fosil yakıtlara bağımlı olan sektörlere karbondan arındırılmış ve enerji açısından verimli bir alternatif sunuyor. Avrupa, Elektrikli ısıtma, ulaşım ve endüstriyel uygulamalara geçiş yaparak, enerji tasarrufu yapabilir ve ithalata bağımlılığı azaltabilir. Ayrıca zorunlu gaz talebi azaltım hedeflerinin bireysel müşteriler için geçerli olmadığını da belirtmekte fayda var. Bununla birlikte, ister ticari ister mesken olsun her bir tüketici doğalgaz tüketimini azaltmada rol oynayabilir. Yaz aylarında klima kullanımını sınırlayarak ya da kışın ısınmada ev ve ofislerimizin sıcaklıklarını 1 derece azaltarak, konforumuzda önemli bir etki yaratmadan enerji tasarrufu yapabiliriz. Bu her vatandaşın gönüllü bir şekilde uygulayabileceği tamamen bir tavsiye niteliğindedir. Haneler korunan bir kategori olmaya devam ediyor, ki bu da doğalgaz kesintilerinin sadece kritik koşullarda gerçekleşebileceği anlamına geliyor. Ancak doğalgaz depolama ünitelerinin tükenmediğinden emin olmak için herkes bugünden tasarruf etmeye başlamalı ve böylece ısınma sezonunu kesinti olmadan tamamlayabiliriz.”