06.06.2025 - 15:27 | Son Güncellenme:
Bebekler, daha anne karnındayken parmak emme davranışını sergilemeye başlar. Bu, doğuştan gelen bir emme refleksinin parçasıdır ve bebeklerin kendilerini sakinleştirmesinin en doğal yollarından biridir. Emzirme veya biberonla beslenme sırasında yaşadıkları huzur ve güven hissi, parmak emme yoluyla yemek zamanlarından bağımsız olarak devam eder. Küçük çocuklar için parmak emmek, bir nevi duygusal bir sığınak.
Bu alışkanlık, özellikle 0-4 yaş arasında oldukça yaygındır. Çocuklar, yeni bir kardeşin doğumu, kreşe başlama, ebeveynlerin yoğun iş temposu ya da evdeki değişimler gibi stresli durumlarda parmak emmeye daha sık yönelebilir.
Parmak emme alışkanlığı, kısa vadede masum görünse de, uzun süre devam ettiğinde çeşitli sorunlara neden olabilir. Sürekli parmak emme, özellikle 4 yaşından sonra, dişlerin ve çenenin hizasını etkileyebilir. Başparmağın dişler üzerindeki baskısı, açık kapanış çarpık dişler veya çene yapısında bozulmalara yol açabilir.
Parmak emme, ağızda tükürük akışını azaltabilir. Tükürük, dişleri çürümeye karşı koruyan doğal bir savunma mekanizması olduğu için diş çürümesi riskini artırabilir. Sürekli emilen parmaklarda deri tahrişi, kızarıklık veya çatlama görülebilir. Eğer çocuğunuz 5 yaşına geldiğinde hala parmak emiyorsa veya alışkanlık diş ve çene yapısında gözle görülür sorunlara neden oluyorsa, bir diş hekimine ya da çocuk doktoruna danışmanız faydalı olacaktır.
Çocuğunuzun hangi durumlarda parmak emdiğini gözlemleyin. Yorgunluk, stres, can sıkıntısı ya da yalnızlık gibi durumlar bu alışkanlığı tetikliyor olabilir. Bu faktörleri belirleyerek, çocuğunuza alternatif rahatlama yöntemleri sunabilirsiniz. Parmak emmeye yöneldiği anlarda dikkatini başka bir şeye çekmeye çalışın. Resim yapma, yapboz, el sanatları veya hareketli oyunlar gibi aktiviteler, çocuğunuzun ellerini meşgul eder.
Eczanelerde bulunan parmak emmeyi önleyici özel bantlar, eldivenler veya zararsız tentürler, çocuğunuzun parmağını ağzına götürmesini zorlaştırabilir. Çocuğunuzu parmak emdiği için azarlamaktan veya cezalandırmaktan kaçının. Bu tür yaklaşımlar, çocuğunuzda stres ve suçluluk hissi yaratabilir, hatta alışkanlığı daha da pekiştirebilir.