18.09.2024 - 17:13 | Son Güncellenme:
Roketler, yakıt ateşleyerek motorlarından yüksek hızda gaz püskürten silindir biçimli araçlardır. Bu itme gücü, Newton’un üçüncü hareket yasası olan ‘Her etkiye karşı zıt yönde bir tepki vardır’ ilkesine dayanır. Roketlerde sıvı ya da katı yakıtlar kullanılabilir. Bu yakıtlar yüksek basınç altında yakılarak, itme kuvveti yaratılır ve roket hızla havalanır. En ilginci ise roketler, uzayın boşluğunda bile yakıt kullanarak yol alabilir.
Roket teknolojisi, günümüzün modern uzay araçlarının temelini oluşturan çok eski bir tarihe dayanıyor. İlk roketler aslında savaş alanlarında değil, eğlence için kullanılan basit havai fişeklerdi. M.Ö. 2. yüzyılda Çinliler, barutla doldurdukları bambu çubuklarını roket olarak kullanıyorlardı. Ancak zamanla bu basit teknoloji, daha büyük ve güçlü sistemler haline geldi. Çinliler 1232 yılında Moğollarla olan savaşlarında roketleri silah olarak da kullandı. Bu, roketlerin hem savaşta hem de barışta insanlığa hizmet etmeye başladığı bir dönüm noktasıydı.
Roket teknolojisinin tarihindeki en büyük adımlardan biri, ABD’li bilim insanı Robert Goddard’ın 1926 yılında sıvı yakıtla çalışan ilk roketi fırlatmasıyla atıldı. Bu roket, yalnızca 12 metre yükseğe çıkabilmiş olsa da büyük bir devrimi başlattı. Sıvı yakıt sayesinde, roketlerin gücü ve hızı katlanarak arttı. Bu teknoloji, ileride uzay çalışmalarında kullanılacak roketlerin temelini oluşturdu.
Roketler sadece uzay yolculukları için değil, aynı zamanda askeri amaçlarla da kullanıldı. Örneğin, Alman bilim insanı Wernher von Braun’un ürettiği V-2 füzesi, İkinci Dünya Savaşı sırasında kullanıldı. Bu füze, roket teknolojisinin ne kadar ileriye gidebileceğini gösteren önemli bir örnektir. Roketler ayrıca acil durumlarda pilotların tahliyesini sağlayan fırlatma koltuklarında da kullanılıyor.
Günümüzde roketler, uzay araştırmalarının vazgeçilmez araçları haline geldi. James Webb Uzay Teleskobu, Curiosity, Perseverance gibi keşif araçları, evrenin sırlarını çözmek için roketler sayesinde uzaya taşınıyor. Türkiye’nin ilk yerli keşif uydusu RASAT ve haberleşme uydusu İMECE de uzay yolculuklarında roketlerin gücünden yararlanarak yörüngeye yerleşti. Roketler sayesinde, sadece evreni keşfetmekle kalmıyor, aynı zamanda gezegenimiz hakkında daha fazla bilgi sahibi oluyoruz.