Kültür Sanat"İyi çalan bir adam her yerde çalar"

"İyi çalan bir adam her yerde çalar"

03.12.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

"Çılgın kemancı" olarak tanınan Nedim Nalbantoğlu: "Bazılarına göre her yerde çalmamak lazım. Ben buna karşıyım. İyi çalan bir adam her yerde çalar. Ben bugün bir lokantada da çalarım, büyük bir festivalde de. Ben enstrümanımı seven adamım"

İyi çalan bir adam her yerde çalar
Asu Maro

İnternette çeşitli video klipler dolaşıyor "Çılgın kemancı" temalı... Çalarken dünyayla irtibatını kesen, nerede olduğunu unutan bir adam. Dünyasında bir tek kemanına yer var...

Haberin Devamı
17 yıl Fransa'da yaşadıktan sonra Türkiye'ye dönen Nedim Nalbantoğlu, "Yeni Dünya" adlı bir albüm çıkardı. Bu, onun kendi adıyla ülkesinde çıkan ilk albümü. Ama daha önce "Balkan Messengers" adıyla yaptığı albümlerden tanıyoruz onu. Fransa'da "Kemanı konuşturan adam" diyorlar onun için.
Biz de, bu "kemanı konuşturan", hatta "kemanıyla konuşan" adamın 1966'da Kırklareli'nde başlayan hikayesinin izini sürüyoruz.

Hoca beğendiremediler

Klişe tabirle "müziğin içine doğmuş" biri Nedim Nalbantoğlu. Babası udi Avni Nalbantoğlu, Kırklareli Türk Müziği Topluluğu'nun kurucusu. Beş yaşındayken boyuna uygun diye mandolin veriyor oğlunun kucağına ve ilk müzik dersleri başlıyor böylece.
Uda geçişini anlatışı ise gerçekten ürkütücü: "Uda bir müddet dokunmadım hiç. Sabahları uyanıp bakıyordum, 'Bugün de almayayım' diyordum. Bir gün 'Bugün alıp çalacağım' dedim ve çaldım. O günü bekledim, kafamda çalıyordum çünkü."
Öyle de doğal bir şey gibi anlatıyor ki, sanki herkes bir müzik aletini bir müddet izler, sonra alıp çalmaya başlar gibi... Babasının grubunda da çalmaya başlamış bu arada. Sekiz yaşındayken, babası bir keman getirmiş eve. "Ne güzel alet bu, ben bunu çalayım" demiş Nedim Nalbantoğlu.
Babasının bulduğu hocayla ilk ve son dersini şöyle anlatıyor: "Gittim bir ders, biraz çaldı kemanı, 'Anlaşıldı ben biraz çalışayım, ikinci derste görüşmek üzere' dedim, eve gittim. 'Bu hoca kemandan anlamıyor" dedim. Bir daha gitmedim."
Anne-babası Kırklareli'nde ona beğendirecek hoca bulamayacaklarını anlamış olacaklar ki, evi barkı satıp İstanbul'a taşınıyorlar. Mimar Sinan Devlet Konservatuvarı'na birincilikle giriyor Nedim Nalbantoğlu. "Neye dokunsam biraz ses çıkar" diyor ama onun tercihi keman oluyor tabii.


Soluğu Fransa'da aldı

Bir yandan klasik keman eğitimi alırken bir yandan da caza, doğaçlamaya merak salıyor. Türk müziği zaten devam... "Bütün bildiğim kültürlerin müziklerini karıştırarak kendime göre bir yaratıcılık ortaya koyuyorum. Karışık stil" diye açıklıyor yaptığı müziği.

Konservatuvarda hocalarından "Sen klasikçisin, bu müzikleri dinleme" ikazları almış, hatta plaklarına el koyanlar da olmuş ama sonunda "Müzik müziktir" diyerek okulu bitirip Fransa'da almış soluğu. Ecole Normale de Musique'ten mezun olduktan sonra Fransa Devlet Caz Orkestrası'nda üç yıl birinci keman olarak görev yapmış.

Bunları zorlukla alıyoruz ağzından. Yehudi Menuhin'in Sorbonne Üniversitesi'ndeki 80'inci yaş gününe davet edildiğini ve ünlü kemancı Stephane Grapelli'nin isteğiyle özel bir dinleti sunduğunu da... Queen Elizabeth Konser Salonu'nda verdiği özel konseri de... Hepsini birer cümleyle alelacele geçiyor. Kendinden söz etmekten utanıyor denemez, "Bundan daha normal ne olabilir?" gibi bir hali var daha çok.

Neticede, Fransa'da "Müzik Kime Aittir" isimli bir albüm yapıyor, ardından adını Art Blakey'in ünlü Jazz Messengers grubundan ödünç aldığı Balkan Messengers'ı kuruyor. Bu isimle de iki albüm yapıyor ve devamını getirmeye de niyeti var. Balkan Messengers'ın son kadrosu Orhan Osman, Mahmut Dahil ve İzzet Kızıl'dan oluşuyor. Ama çalanlar değişse bile Balkan türünde yapacağı albümlerde bu ismi kullanmak niyetinde.
Nalbantoğlu 1,5 yıldır Türkiye'de artık. Park Müzik'ten çıkan yeni albümünde kendi besteleri, birkaç da bilinen ezgi var. En son Ferhat Göçer'den "Yastayım" adıyla dinlediğimiz, aslında bir İspanyol Çingene şarkısı olan "Los Bilbilicos" mesela... Ya da "Kasap Havası"...

Haberin Devamı
Ayhan Orhuntağ'ın gitar, Tamer Karaoğlu'nun akordeon, Hakan Özmutlu'nun perküsyon çaldığı albüm, "hücum kayıt"la yapılmış. Yani tüm müzisyenler girip bir kerede çalıp çıkmışlar, o yüzden konser sıcaklığı taşıyor.

"Her taraftan engellemeye çalışıyorlar"

Nalbantoğlu bir taraftan Bakırköy Musiki Vakfı'nda ders veriyor. Ve çalmak için yer sınırı tanımıyor... "Bazılarına göre her yerde çalmamak lazım" diyor, "Ben buna karşıyım. İyi çalan bir adam her yerde çalar. Ben bugün bir lokantada da çalarım, büyük bir festivalde de. Ben enstrümanımı seven adamım. Konser az zaten, her taraftan engelleniyorum ama enstrümanını en iyi çalan adamım, bana bir şey yapamazlar."
"Kim engelliyor ki?" diye soruyorum son olarak: "Kıskançlar çok müzikte. Alıştık artık. Dünyanın her tarafında var bu ama burada daha çok galiba. Kısa bir müddette bunu anladım."
KEŞFETYENİ
Pınar Deniz oğlu Fikret Hakan’ın yüzünü ilk kez gösterdi!
Pınar Deniz oğlu Fikret Hakan’ın yüzünü ilk kez gösterdi!

Cadde | 15.06.2025 - 13:44

Kanal D ekranlarında yayınlanan ve büyük beğeni toplayan Yargı dizisinde canlandırdığı “Ceylin” karakteriyle geniş bir hayran kitlesine ulaşan başarılı oyuncu Pınar Deniz, anne olmanın mutluluğunu yaşıyor.