Milli Tatil Bakanlığı

14 Ocak 1997

MİLLİ Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam, öğrencileri okuldan uzaklaştırmak için elinden geleni yapıyor. Tatil fırsatı yakaladı mı, hiç kaçırmıyor. Üç gün mü tatil istiyorsunuz "alın size 7 gün", 15 gün mü istiyorsunuz "alın 24 gün" diyor. Sanki Eğitim Bakanı değil, Tatil Takanı.
"Ballı tatil"lerin, eğitim ve öğrencilerden başka herkese yararı var. Herhalde en çok da Turizm Bakanı ve turizmciler seviniyordur.
Bir haftalık yılbaşı tatili, ardından 24 günlük yarıyıl tatili ve Kurban Bayramı'nda da yeni bir 10 günlük "ballı tatil"... Hepsi fazladan.
Köksal Taptan, eğitim süresini 180 güne çıkardı diye, bazı yayın organları tarafından neredeyse "vatan haini" ilan edilecekti. Anlaşılan, Sağlam, aynı yanlışa (!) düşmek istemiyor. Süreyi uzatıp, tu kaka olacağına, bol bol tatil verip ucuz kahraman olmak istiyor.
Benim anlamadığım, eğitim böylesine katledilirken, öğrencilerin, öğretmenlerin, velilerin, eğitim dernek ve sendikalarının sessizliği.
Dünyada, en az eğitim süresi olan ülkelerin başında geliyoruz. Bu ayıp yetmiyormuş gibi, süreyi daha da azaltıp yüz kızartıcı duruma getirmenin ne anlamı var!
Bakan, "İki tatil arasındaki sürede devamsızlık olacağı için eğitimde kalite düşer"diyor. O halde

Yazının Devamı

Milliyet farkını yaşayın

12 Ocak 1997

Haziran ayı sonuna kadar kesintisiz devam edecek olan Milliyet Sınav Maratonu, bugünden itibaren başlıyor.
Milliyet Sınav Maratonu, olaya ticari beklentiyle yaklaşanların yaptığı gibi, sadece, yüksek katılımlı sınavlara yönelik olmayacak.
Üniversite giriş sınavlarına hazırlanan adayların yanısıra, fen liseleri, öğretmen liseri, meslek liseleri, askeri liseler, anadolu liseleri, kolejler ve parasız yatılı sınavına hazırlanan tüm öğrenciler, her hafta, Milliyet Sınav Maratonu'nda, kendilerine yönelik iki Deneme Sınavı bulacak.
Bugüne kadar çok büyük bir ihtiyaç olmasına rağmen, hiç bir medya kuruluşunan ve dersanin dikkate almadığı yabancı dil konusu da, Milliyet Sınav Maratonu'nda hak ettiği yeri bulacak. Diğer deneme sınavlarının yanısıra, ingilizce dil puanıyla alan yükseköğretim kurumlarına hazırlanan öğrenciler de, her hafta, yabancı dil düzeyini ölçme olanağına sahip olabilecek.
Sınav maratonumuz, yanlızca deneme sınavlarından oluşmayacak. Sınavlarla ilgili her türlü rehberlik bilgilerinin yanısara, sizi mutlu sona ulaştıracak sınav taktikleri de, en yetkili, en deneyimli, en başarılı isimlerin ağzından sizlere ulaştırılacak.
Önceki sınavlarda, şampiyonluk ipini göğüsleyen

Yazının Devamı

Bu nasıl bakan?

11 Ocak 1997

BAKANLAR içerisinde, sözüne en çok güvenilir olanı, hiç şüphe yok ki, Milli Eğitim Bakanı olmalıdır. Çünkü, yüzbinlerce öğretmen, onmilyonlarca öğrenci ve veli için, onun ağzından çıkan her söz, bir anlam taşıyor.
Bu yüzden, en önemli icra bakanlıklarından bir olan Milli Eğitim Bakanlığı'na, genelde, politik deneyimi ve belirli bir çizgisi olan isimler atanır.
Son dönem bakanlarına bir bakalım: Avni Akyol, Köksal Toptan, Nahit Menteşe, Turhan Tayan... Hepsinin de uzun yıllara dayanan bir politik geçmişi var.
Parlamento deneyimi olmayan bakanlar ise hem kendilerini yıprattı, hem de bakanlığın güvenilirliğini sarstı. Örneğin Vehbi Dinçerler, örneğin Mehmet Sağlam.Diğer ülkelerde nasıl bilmiyorum. Ama herhalde, bakan olmak bizdeki kadar kolay değildir. Hiçbir deneyimi, birikimi olmayan sıradan insanlar, bizde olduğu gibi, bir anda kendilerini bakanlık koltuğunda görebiliyor mu? Liderler, istediklerini kolayca bakanlık koltuğuna taşıyıp, gerçekten o göreve layık olanları da, bir kenara itebiliyorlar mı?..
Aslında Türkiye'deki pek çok sorunun altında, bu liderler diktatörlüğü yatıyor. Yıllardır, ağızlarda sakız olmasına rağmen, seçim yasasının bir türlü değişememesinin başka bir gerekçesi

Yazının Devamı

YÖK'te neler oluyor?

9 Ocak 1997

YÖK'te yeni bir dönem başlıyor. Yeni Yürütme Kurulu, dünden itibaren görevde. Listeye bakıldığında, YÖK kurulduğundan bu yana, oluşturulan en güçlü yönetim kadrosu denilebilir.
Bu köşeye sık sık konuk edip, zaman zaman zehir zemberek eleştirdiğimiz Kemal Gürüz, sanıyorum artık çok daha tutarlı davranıyor. Yeni kadroyla, özellikle islami çevrelerden gelen, tehditlere ve seviyesiz tepkilere kulak tıkayıp, işe koyulurlarsa, hem YÖK'ün yıpranmış imajını düzeltir, hem de her açıdan tıkanma noktasına gelen üniversitelerimize yeni bir heyacan kazandırırlar.
YÖK'ün başkan vekilliklerine, Gaziantep Üniversitesi'ni kuran ve uzun yıllar rektörlüğünü yapan Prof. Dr. Uğur Büget ile bilim dünyasının önemli isimlerinden ODTÜ'lü Prof. Dr. İsmail Tosun atandı. Yürütme Kurulu'nda ayrıca, YÖK'ün kuruluşundan bu yana görev yapan tecrübeli isim Durmuş Yalçın, İsmail Akınaltuğ, Prof. Dr. Didar Eser, Prof. Dr. Mümin Köksoy, Emekli Hava Korgeneral Erdoğan Öznal, Prof. Dr. Atilla Sezgin bulunuyor.
Korgeneral Öznal'ı Hava Harp Okulu komutanlığı döneminden tanıyorum. Genelkurmay temsilcisi olarak onun seçilmesi büyük bir isabet. Umarım, Hava Harp Okulu'nda sağladığı çağdaş, yaratıcı, dinamik öğretim ortamının,

Yazının Devamı

Temiz Türkçe arayışları

8 Ocak 1997

TEMİZ toplum, temiz siyaset, temiz spor kampanyalarından sonra şimdi de, yasa destekli "Temiz Türkçe" kampanyası başlatıldı. Bakalım ne kadar etkili olacak?..
Almancanın özleşmesine önemli katkılarda bulunan Prof. Dr. Gerhard Kessler, dilde arılaşma konusunda şunları söylüyor:
"Dili, gereksiz yabancı sözcüklerden uzaklaştırıp temiz tutmak, tıpkı vücudunu, vicdanını, evini, köyünü ve şehrini temiz tutmak gibi ahlaki bir ödevdir."Aynı konuda Atatürk de, "Türk milletindenim diyen insanlar, her şeyden önce ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır" diyerek anadilimizin yabancı sözcüklerin istilasından korunması için gerekli sinyalleri, yıllar öncesinden vermiş...
Her konuda olduğu gibi dil konusunda da, yabancı hayranlığımız öylesine abartılı ki, dur durak bilmiyoruz. Bırakın mağaza isimlerini, çocuklarına yabancı dillerden isim verenlerin sayısı her geçen gün artıyor.
Bayrağımıza, bir karış toprağımıza, ahlaki değer ve inançlarımıza sahip çıktığımız gibi, keşke, hiçbir yasal zorunluluk olmadan dilimize de sahip çıkabilseydik. Ama olmuyor. Yasayla olacak mı? O da şüpheli. Eğer yasalar, her şeye kadir olsaydı, bugünkü noktaya gelir miydik?..
Almanya, Fransa, Macaristan gibi ülkeler, dillerini yabancı

Yazının Devamı

Demokrasi nasıl gelir?

7 Ocak 1997

AVNİ Akyol'la birlikte, kredili sistemin babası olan Prof. Nihat Bilgen, benim üniversiteden hocam. Bilimadamlığının yanı sıra, Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı, Milli Eğitim Müsteşarlığı gibi eğitim bürokrasisinin en tepelerinde görev aldı. Son iki yıldır da Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı.
Biz öğrenciyken anlattıklarını, yani eğitimde demokratikleşmeyi, kredili sistemi getirerek uygulamaya çalıştı. Daha doğrusu direndi ama, eğitimde kolaycılığı, öğretmen merkeziyetçiliğini savunanlar tarafından kaldırıldı.
Nihat Bey, dün, kendisinden belki de yüzlerce kez dinlediğim, eğitimde demokratikleşme hayalini, yılmadan, aynı heyacanla bir kez daha anlattı. Ve, üzerimdeki hocalık hakkına dayanarak, Türkiye'nin geleceği için, eğitimde demokratikleşmeyi, yılmadan, usanmadan yazmamı, anlatmamı istedi.
Keşke, Nihat Bey'deki bu heyacanı, birazcık olsun devlet adamları ve diğer öğretim üyeleri de duyabilse. Ama, duymuyorlar. Duyacakları da yok.
O halde görev yine sizlere, bizlere düşüyor. Nasıl ki temiz toplum, temiz eğitim, çağdaş bir Türkiye için el ele gönül gönüle verdiysek, demokratik bir eğitim için de tek bir yürek haline gelmeliyiz. Nedenini Bilgen'den dinleyelim:
"Demo

Yazının Devamı

Milliyet'ten öğrencilere destek

5 Ocak 1997

Milliyet Sınav Maratonu, bugünden itibaren başlıyor. Sınavlara dek sürecek olan sınav yarışında, sadece üniversite adaylarına değil, anadolu liseleri, kolejler, fen liseleri, meslek liseleri ve anadolu öğretmen liseleri ile parasız yatılı ve bursluluk sınavlarına hazırlanan öğrencilere de, en büyük destek yine Milliyet'ten gelecek.
Milliyet, diğer bazı gazetelerin yaptığı gibi, sınav desteğini sadece test sorularıyla sınırlı tutmayacak. En iyi testlerin yanısıra, sınavlardaki başarınızı artıracak en ufak ayrıntıları, bile sizlere aktaracak. Dahası, onunla da yetinmeyip, bilgilerinizi kontrol etmeniz için her hafta, tıpkı gerçek sınavların bir benzeri olan deneme sınavları yayınlayacak.
Bizi, daha önceki yıllarda, sınavlara, Milliyet'le hazırlananlara sorun. Yayınlayacağımız testleri, vereceğimiz bilgileri, başkalarıyla kıyaslayın ve aradaki farkı kendiniz görün. Seçiminizi ona göre yapın!
Övünmek için yazmıyorum. Sadece, eğitimi, herkesten daha fazla ciddiye aldığımıza dikkat çekmek istiyorum. Yıl boyunca, eğitimle ilgili tek satır habere yer vermeyen gazetelerin, sınav dönemi geldiğinde sayfalar dolusu test yayınlamalarının takdirini sizlere bırakıyoruz.
Geleceğiniz, sizin için de,

Yazının Devamı

En iyi üniversiteler

4 Ocak 1997

EĞİTİM muhabirlerinin duayeni olan Selma Tükel, Hürriyet'te "En iyi 10 üniversite" diye yeni bir yazı dizisine başladı.
Kerliferli profesörler, rektörler bir araya gelmiş ve Türkiye'nin en iyi üniversitelerini seçmiş. Arkadaşımız da, bu üniversiteleri, ağzından bal damlarcasına anlata anlata bitiremiyor.
Her şeyden önce, üniversite bazında bir değerlendirme yerine, fakülte, hatta bölüm bazında bir değerlendirme yapmanın, çok daha akılcı olduğunu vurguladıktan sonra, yüksek istişare heyetinin belirlediği ilk 10 üniversiteye bir göz atalım:
1. Boğaziçi Üniversitesi
2. Orta Doğu Teknik Üniversitesi
3. Bilkent Üniversitesi
4. İstanbul Teknik Üniversitesi

Yazının Devamı