Çocuklarımızı ne kadar seviyoruz?

18 Şubat 2020

Ne olur, artık hiç kimse, çocuklarımızı çok sevdiğini ve onların, hem bizim hem de ülkemizin geleceği olduğunu söylemesin!

Başta anne babalar olmak üzere, bunu söyleyen herkesin samimiyetini sorgulaması gerekir.

Niye mi?

Lafın ötesine geçip, onlar için ne yaptık?

Ne olur artık kendimizi kandırmayalım, şapka düşsün kel görünsün!

Eğitimle uzaktan yakından ilgisi olmayan önceki Milli Eğitim bakanları yüzünden, liselere giriş sistemi bu yıl tam anlamıyla tıkanmış durumda.

Öğrenciler bezgin, öğretmenler şaşkın, veliler perişan, MEB ise her zamanki gibi vurdumduymaz!

Sistem tıkandı

Yazının Devamı

Liselere girişte yeni arayışlar?

16 Şubat 2020

Liselere bu yıl 1.8 milyon öğrencinin başlaması bekleniyor.

Arada fire olur mu?

Olmaması gerekir. Çünkü liseler de zorunlu eğitim kapsamında.

Peki, liselerde bu yıl 1.8 milyon öğrenciyi alacak kadar kontenjan var mı? Evet demek mümkün değil!

Yazının Devamı

Üniversite ticarethane, okullar da dershane mi?

15 Şubat 2020

Öğretim kurumları eğitimin, öğrenmenin, aydınlanmanın ve en önemlisi de insan olmanın Kâbe’sidir.

Bir mimarın taştan yarattığı heykeller gibi okullar da öğrencileri geleceğe hazırlayan mekânlar, öğretmenler de bu değişimin mimarlarıdır.

Okullarda elbette Matematik’ten Kimya’ya, Türkçe’den İngilizce’ye çok şey öğretilir ama en çok da insani değerlerin kazandırılması gerekir.

Örneğin sevgi, saygı, aidiyet; örneğin sanat, spor, felsefe; örneğin, üretim, tasarruf, liyakat; örneğin misyon, vizyon, inovasyon; örneğin tarih, kültür, etik değerler...

Ama bütün bunları bir kenara itip, sadece sınav odaklı bir eğitime yönelip, çocuklarımızın kafasını sınav bataklığına gömersek, hataların en büyüğünü yaparız!

Ve biz bu hatayı çok uzun yıllardır yapıyoruz!..

Bu yüzden de okuduğu okulun, yaşadığı kentin, ülkenin tarihini bilmeyen, çalıştığı kurumun ve yaptığı işin önemini kavramayan, gelecekten çok, günü kurtarmaya çalışan, milli değerler gibi evrensel değerler de

Yazının Devamı

Yabancı dil eğitimi de çökmek üzere!..

14 Şubat 2020

Eğitimde ciddi sorunlarımız var ama hiçbiri çözülmeyecek gibi değil. Minik dokunuşlarla mükemmel sonuçlar alınabilir.

Bunu daha önce başardık, yine başarabiliriz. Örneğin, Anadolu’nun en ücra köşesindeki, en fukara öğrencilere de yabancı dil öğretebiliyorduk, şimdi kentlerdekilere de öğretemiyoruz.

Peki ama neden?..

Yabancı dil konusu Türk eğitim sisteminin en tartışmalı konularından biri.

Yıllarca, yabancı dille eğitim mi yoksa yabancı dil destekli eğitim mi tartışmaları yaptık içinden çıkamadık.

Basamaklı kur, süper lise gibi çok farklı sistemler denedik, elimize yüzümüze bulaştırdık.

Anadolu liseleri gibi mükemmel işleyen bir uygulamaya sahipken, onu da çökerttik.

Çok az lise dışında hazırlık sınıflarını kaldırıp, bazı derslerin yabancı dille yapılmasına son verdik. Daha da vahimi, her okula Anadolu lisesi tabelası astık, o da yetmedi, okullarımızı nitelikli, niteliksiz diye ayırdık, daha da beteri olmaz derken, sınavla öğrenci alan, almayan liseler diye okullarımızı iyice ayrıştırdık.

Yazının Devamı

Sınav köleleri!

12 Şubat 2020

Lise son sınıf öğrencileri okulu bırakıp, açık liseye geçiyor ve haftanın 7 günü dershaneye gidiyor!

Hani sınav odaklı eğitime son verilmişti?

Hani dershaneler kapanmıştı?

Hani çocuklar çocukluğunu, gençler gençliğini yaşayacaktı?

Yazının Devamı

Her öğrenciye yemek, kar kış tatili ve eğitimde adalet!

11 Şubat 2020

Milli Eğitim Bakanı Selçuk öğrenci, öğretmen, velilere seslenirken, “Neye ihtiyacınız varsa biz yapıyoruz” demiş!

“Yarını bekleyin” diye heyecan yarattığı eğitimdeki fırsat adaletinin de Eğitim Bilişim Ağı (EBA) ile sağlanacağını açıkladı!

Şaşkınlık içerisindeyiz desek yalan olmaz!

Ya o bu ülkede yaşamıyor ya da biz!

Ya o anlatamıyor ya da biz anlayamıyoruz.

Ya o farklı bir dil konuşuyor ya da biz!

Sorun var ama kimde?

Umarız, yanılan, anlamayan, farklı dil konuşan bizizdir.

Yazının Devamı

Turizmde alternatif senaryolarımız var mı?

9 Şubat 2020

Son yıllarda en önemli gelir kalemlerimizden biri de turizm. Bu yüzden onu, gözbebeğimiz gibi korumamız, kollamamız gerekiyor. Peki, bu konuya yeterince kafa yoruyor muyuz?

Örneğin gerçeklerle yüzleşiyor muyuz? Örneğin olası bir kriz halinde B, C, D planlarımız var mı? 2020 hemen her alanda olduğu gibi görünen o ki turizmde de zor bir yıl olacak. Diğer afetler konusunda zorlu sınavlar verdik. Artılarımız da çoktu, eksilerimiz de.

Bazı konularda hazırlıklıydık ama bazılarında almamız gereken daha çok yol vardı. İsterseniz gelin bugün turizmi biraz irdeleyelim ki olası bir krize çok daha hazırlıklı olalım.

Rusya ve Almanya!

Ülkemize gelen turist sıralamasında Rusya ve Almanya açık ara önde bulunuyor. En çok harcayan da yine onlar... Rusya ile Suriye nedeniyle ciddi sıkıntılarımız var. Almanya’da ise ekonomi şaşırtıcı bir şekilde negatif sinyaller veriyor! Hiç olsun istemeyiz ama her iki ülkeyle sıkıntılı bir süreç yaşanırsa ne olacak?

Çin’den umutluyduk, şu sıralar bırakın tatili, adeta yaşam savaşı veriyorlar. Ukrayna gibi çok

Yazının Devamı

Anayasal önceliğiniz ne olurdu?

9 Şubat 2020

Sosyal medyanın eleştirilecek çok yönü var ama biz gazeteciler açısından bakıldığında nabzı tutma konusunda müthiş avantajlar sağlıyor.
Sokağa çıksanız, kaç kişiye ulaşabilirsiniz?

10, 20, en fazla 30 ama sosyal medyada 24 saat içerisinde, binlerce, on binlerce, hatta yüz binlerce kişiye ulaşmanız mümkün!

Anlık değil de sürekli ve olabildiğince objektif bir takipçi grubunuz varsa, bu sizin için inanılmaz yol gösterici olabiliyor.

Yazının Devamı