Cumhuriyet her derde deva merhemdir!

29 Ekim 2025

Cumhuriyet’i ve kazanımlarını hep çok uzaklarda arıyoruz oysa o hep yüreğimizde. Bizi biz yapan da odur, çaresiz kaldığımızda çare olan da odur…

“Neyin kıymetini biliyoruz ki Cumhuriyet’in değerini bilelim” diyen çok olacaktır ama bugün yine Anıtkabir’de ziyaretçi rekoru kırılırsa hiç şaşırmayın. Atatürk’e, Cumhuriyet’e ve kazanımlarına en karşı olanların bile bu özgürlüğü, güveni ve en önemlisi de varoluşlarını onun sayesinde elde ettiklerini anlayacakları ve onlara sığınacaklarına olan inancımızı asla kaybetmeyelim. Çünkü Allah’ın insanlığa bahşettiği en büyük yetenek olan aklın yolu birdir!..

Son birkaç gündür Cumhuriyet’e yönelik kutlama mesajları yağıyor. Hemen hepsi de sevgi, şükran, saygı dolu. Gelen değerlendirmelerden birisi de İlhan Kesici’ye ait.

Kesici hemen her konuya olduğu gibi Cumhuriyet’e de farklı bir pencereden bakmış. Derinlik kazandırmış:

“Türkiye Cumhuriyeti, son iki yüz yıllık geri kalmışlığımıza, itilip kakılmışlığımıza,

Yazının Devamı

Gelecek planlaması

26 Ekim 2025

Plan ve programı adeta hayatımızdan çıkardık.

Günü kurtarmak yetiyor da artıyor.

Atalarımız gibi ‘Göç yolda düzelir’ diye işe başlıyor, “Sonrası Allah kerim” diyerek yola devam ediyoruz.

Her şey yolunda gittiği sürece sorun yok.

Bozuk saatin bile günde iki kez doğruyu gösterdiği gibi, doğru anlık kararlar alabiliyor ve şansımız da yaver gittiği sürece de durumu idare ediyoruz.

Peki ama nereye kadar?..

Hadi farklı sektörler böyle hareket ediyor olabilir ama üniversiteler, YÖK, MEB ve ÖSYM gibi aklın ve bilimin kâbesi olması gereken kurumlar için de aynı toleransı göstermek doğru mu?

Hele ki çocuklarımızın ve ülkemizin geleceği söz konusu olduğunda…

Yazının Devamı

YZ öcü mü melek mi?..

24 Ekim 2025

Yapay zekâya (YZ) yönelik değerlendirmeler öylesine taban tabana zıt ki orta noktada buluşmaları çok zor gözüküyor.

Sosyal medyada olduğu gibi sınırsız bir özgürlük alanı isteyenler kadar buna şiddetle karşı çıkanlar da var.

Örneğin yapay zekânın sınırları nerede başlıyor, nerede bitiyor? Benzer tartışma bir ara sosyal medya için de yapılmıştı ama bu defa çok daha katı söylemler ve üst perdeden tepkiler söz konusu.

İnsan klonlanması, karbon salınımı ve biyolojik silahlara getirilen sınırlamaların yapay zekâ için de getirilmesi isteniyor!

Kim istiyor?

İçlerinde Nobel ödüllü bilim insanlarından sanatçılara, iş insanlarından “Denetimsiz YZ insanlığın sonu olur” diyen dünyanın önde gelen akil insanları ve kurumlar var.

Bu yöndeki yasal düzenlemeler Avrupa Birliği’nde 2026’da yürürlüğe giriyor. Dünyadaki ve özellikle AB’deki benzer yasal düzenlemeler ülkemizde de hızla yürürlüğe konulmalıdır.

Ve bütün bunlar korkuyla beslenen değil, akılla, bilim

Yazının Devamı

Yorgun gençlik!

22 Ekim 2025

Hani bir şarkı var “Bahar görmeden yaz geldi geçti” diye. Tam da bugünkü gençlerimizin ruh halini anlatıyor.

Gençliklerini yaşayamadan orta yaş hatta yaşlılar arasında görmeye başladılar kendilerini. Onları öylesine hırpaladık ve öylesine çaresiz bıraktık ki 20’li, 30’lu yaşlarda 60’lı, 70’li yaşların yorgunluğu içerisindeler…

Hayatlarını sınavlar üzerine kurguladık.

En zor olan sınavlardı, onları başarıyla geçince her şeyin yoluna gireceğini sandık. Tam tersi oldu.

Yorulan sadece onlar mıydı?

Kesinlikle hayır.

Başta anne babalar olmak üzere diğer aile fertleri de onlarla birlikte bu çarkın içerisinde ayakta kalmaya çalıştık. Bu yüzden de hep birlikte yorgunluğumuzu bile ifade edemeyecek kadar çok yorulduk.

İşsizlik, siyasi didişmeler, ekonomik sıkıntılar, felaketler, yargı, trafik, sağlık, belirsizlikler, gelecek endişesi ve kapıya dayanan kar, kış!

Yazının Devamı

4+4+4 askıya mı alındı yoksa?

19 Ekim 2025

MEB, gelen tepkiler ve öneriler doğrultusunda 4+4+4’e yönelik düzenlemeyi askıya almış. Üzerinde biraz daha çalışacaklarmış. Öğrenciler ve ülkemiz için en hayırlısı ne ise o olsun. MEB bir konuda karar verdiğinde, başkalarının ne söylediği genelde umrunda olmuyor. Bu öteleme gerçekten de üzerinde daha ayrıntılı çalışmak için mi yoksa zaman kazanmaya yönelik mi onu da yaşayarak göreceğiz…

4+4+4’te yapılması öngörülen değişikliklere gelen tepkilerden çok daha fazlası 4+4+4 hayata geçirilmeden önce de söz konusuydu ama ona rağmen geldi. Tıpkı mülakat, öğretmen akademileri, resen atamalar, maarif modeli, ücretli öğretmenlik, sınavlar ve daha pek çok konuda olduğu gibi. Peki geri adım atıldı mı? Kesinlikle hayır. Yine öyle olursa hiç şaşırmayalım…

Eğer yeni bir Anayasa yapma konusunda kararlıysak bunu önce eğitimde test etmeliyiz. Eğitimdeki gidişattan, başta iktidar olmak üzere memnun olanımız yok gibi. A’dan Z’ye yeniden ele alınması konusunda da sadece eğitimin paydaşları

Yazının Devamı

Eğitimin ruhu!

17 Ekim 2025

Altan Öymen ve Onur Öymen’in kaleme aldığı “Başöğretmenin Yolunda” kitabı ikinci baskısını yaptı.

İkinci baskıda Köy Enstitülerinin nereden nereye geldiği tüm ayrıntılarıyla ele alınmış.

İlk tohumlarını kim attı, kim niye kapattı sorularının cevabı net olarak verilmiş. Günümüz eğitimine de kısmen değinilmiş!

İkinci baskıya yönelik ön hazırlıkları ve hatta üçüncü baskıya yönelik ayrıntıların araştırmasını kuzeni Onur Öymen’le birlikte aralıksız sürdüren Altan Öymen ikinci baskıyı göremedi. Ruhu şad olsun. İkinci baskı da tıpkı ilki gibi eğitim tarihimize ve özellikle de Cumhuriyet dönemine ışık tutan en önemli başvuru eserlerinden biri olacak. Görünen o ki en az 8, 10 baskı yapacak ve her baskısında eğitim tarihimizin karanlıkta kalan çok önemli projelerine ışık tutacak…

Bu baskıda ana tema Köy Enstitüleri olmuş. Dünya eğitim literatürüne damga vuran köy enstitülerinin kuruluş öncesinden kapanma noktasına gelinceye kadar ve daha da önemlisi kimlerin ne için

Yazının Devamı

Günde 500 test çözen mi yoksa?

15 Ekim 2025

İlk ve orta dereceli öğretim kurumlarından sonra üniversitelerin de açıklamasını heyecanla bekledik. Yeni öğretim yılında eğitimden ve öğrenciden beklentilerimiz konusunda belki bir şeyler değişir dedik. Umudumuz da o yöndeydi. Şu ana kadar görünen o ki değişen hiçbir şey yok!

Böyle gelmiş böyle gidiyor.

Peki istediğimiz bu mu?

Gelinen noktadan memnun muyuz?

Çocuklarımızın yarış atı gibi yetiştirmeye daha ne kadar devam edeceğiz? Üniversitelerde ikinci yerleştirme sonunda bile hâlâ 50 binden fazla kontenjan boş! Ortaokul ve liselerin bazılarında sınıf mevcutları 50’yi bulurken, bazıları üç, beş öğrenciyle öğretime başladı! Barınma ve burs konusunda ciddi sıkıntılar var.

Eğitim kademeleri içerisinde en önemli olan okul öncesi yine zorunlu hale getirilmedi. Bu önemli görev adeta Diyanet’e ve belediyelere havale edildi.

Ücretli öğretmen uygulamasından vazgeçilmedi, resen atamalarda büyük sıkıntılar yaşanıyor, son yılların en az ataması yapılmasına rağmen hâlâ ek atama yapılmadı! Bilişim Çağı’nda

Yazının Devamı

4+4+4’te bu noktaya nasıl gelindi?

12 Ekim 2025

4+4+4 konusunda ani karar vermek yerine tüm olasılıkları göz önünde bulundurarak enine boyuna düşünmekte sonsuz yarar var.

Acele edilir ve yeterince istişare edilmezse yeni getirilecek sistem de 8 yıllık kesintisiz temel eğitim ve 4+4+4 gibi ölü doğar.

Zaman bize gösterdi ki daha ilk günden itibaren tartışmalı hale gelen hiçbir sistem kalıcı olmuyor. Harcanan zamana, paraya ve en önemlisi de heba olan nesiller bunu hiç hak etmiyor.

Peki eskiye ya da farklı bir modele dönüş olur mu?

Senaryo çok, ortak akıl yok.

Çok daha önemlisi ille de bir şey yapılacaksa, ki yapılmalı ama bu bir yama şeklinde değil okul öncesinden doktoraya kadar bir bütün halinde gerçekleşmelidir.

Yeni sistemin gelecek öğretim yılında uygulanacağı söylendi. Ve bir sonraki öğretim yılına daha bir yıl var. Yani yeterli olmasa da zaman sorunu yok.

Önemli olan tüm önyargıları bir kenara bırakıp aklın, bilimin ve pedagojinin rehberliğinde geleceğe odaklanmamız. Peki bunlar ne olabilir?..

Yazının Devamı