Yapay zekâ politikamız?

5 Nisan 2024

Hemen her konuda politika geliştirmek zorundayız.

Örneğin eğitim, bilim ve teknoloji, tarım, savunma, ekonomi, iklim değişikliği…

Eskiden önce ana başlıklar belirlenir, sonra altı doldurulurdu.

Günümüzde ise alt başlıklar çok daha önemli hale geldi!

Örneğin geleceğe damga vuracak olan yapay zekâyı hangi ana başlık altında göreceğiz?

Bilim ve teknolojide mi yoksa hayatın her alanında mı?

Evet bilim ve teknoloji ürünü ama uygulama alanları yaşamın her anına damga vuracak.

Onunla da kalmayıp binlerce yıllık gelenekleri, düşünce ve üretimi, yasaları ve en önemlisi de insani değerlerimizi sorgular hale geleceğiz.

Yazının Devamı

Seçim bitti şimdi iş zamanı

3 Nisan 2024

Aylardır hatta yıllardır seçimle yatıp seçimle kalktık.

En acil meseleleri bile hep öteledik. Gündemin ilk sırasında hep seçim vardı.

Halkı nasıl mutlu ederize değil, seçimi nasıl kazanırıza odaklandık.

Ve artık o günler, en demokratik ülkeleri bile kıskandıracak bir olgunlukla geçen seçim yarışıyla geride kaldı.

Şimdi iş zamanı.

Halkımız sandıkta öylesine bir siyasi denge kurdu ki iktidarıyla, muhalefetiyle hiç ama hiç kimsenin artık tembellik yapma lüksü yok!

Ülke yönetimini iktidara, yerel yönetimleri de muhalefete verdi.

Bir sonraki seçimin kazananı, önümüzdeki bu süreci en iyi değerlendiren olacaktır.

Yazının Devamı

Sandık bilinci

31 Mart 2024

Oy kullanmak, en temel vatandaşlık görevlerinden biridir. Tıpkı Milli ve manevi değerlere sahip çıkmak, vergi vermek, yasalara uymak gibi... 

Rahmetli Demirel “Ortada sandık varsa gerisi teferruattır. Su akar yolunu bulur” derdi. 

Çevremizdeki bazı ülkelere bakınca bu sözlerin ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlıyoruz. 

Cumhuriyete, demokrasiye, sandığa geç kavuşsak da onu sevdik, bağrımıza bastık, her seçimde sandığa koşa koşa gittik. 

Eminiz ki bugün yine öyle olacaktır. Olmalı da... 

Özgür irade 

Seçimlerde en yakınlarımız da olsa seçmeni özgür iradesiyle, vicdanıyla baş başa bırakmak gerekir. 

Demokrasinin güzelliği de burada. 

Yazının Devamı

Eğitim = Statüko

29 Mart 2024

Ağzımız açıldığında statükoya, vesayete karşı çıkmayanımız yok gibi.

Hemen her konuda çok şey değişti, çağ değişti ama bizim ezber ve sınav odaklı eğitim sistemimiz hâlâ aynı.

Değişeceğe de hiç benzemiyor.

Son 100 yıldaki bilimsel ve teknolojik gelişmeler, son 1000 yıldan daha fazla.

Onun getirdiği sosyoekonomik değişiklikler de inanılmaz boyutlarda.

Peki, bu süreçte eğitimdeki binlerce yıllık gelenek, bu değişime ayak uydurabildi mi? Evet demek abartılı olur. Dün ne ise bugün de aynen o. Ne sistem değişti ne de sorunlar…

Eğitim ve öğretim iki ayaklı bir süreçtir.

Günümüzde bilgiye ulaşmak öylesine kolay ve hızlı hale geldi ki, okullar, kitaplar, öğretmenler öğrencilerin gözünde “yavaş” ve “yetersiz” kaldı.

Yazının Devamı

Güsel Abla’sız TEV, eğitimde devamlılık

27 Mart 2024

Türk Eğitim Vakfı (TEV) ülkemizin en köklü sivil toplum örgütlerinden biri. 1967’de Vehbi Koç ve arkadaşları tarafından kuruldu; bugüne kadar yüzbinlerce öğrenciye yurt içi ve yurt dışı bursu verdi.

Başta Safiye Ayla ve Zeki Müren olmak üzere pek çok eğitim dostu hayırsever, mirasının tamamını ya da çok önemli bir bölümünü TEV’e bağışladı.

TEV deyince akla gelen ilk isim Vehbi Bey ise diğer ilk üç isimden biri de bursiyerlerin Sevgili Güsel Ablası Güsel Bilal oldu.

TEV’in kuruluşundan beri hep içindeydi.

Burs verdikleri her öğrenciye, yedi sülalesini tanıyacak kadar yakındı.

Öğrencilere sadece burs olanağı tanımakla kalmıyor, her sorunuyla yakından ilgileniyordu. Pek çoğunun evliliğinde çöpçatanlık yaptı. İşlerini geliştirmelerine yardımcı oldu.

Hayatını adeta bursiyerlere adamıştı.

Geçen yıl büyük bir hastalık atlatmıştı ama üç hafta öncesine kadar sağlığı ve keyfi yerindeydi. TEV için kolları yeniden sıvamış, farklı neler yaparız arayışı içindeydi

Yazının Devamı

Milli Eğitim Şûrası?

24 Mart 2024

Cumhuriyet tarihi boyunca eğitime yönelik en önemli kararların alındığı Milli Eğitim Şûrası Yönetmeliği, dün Resmî Gazete’de yayınlanan yeni bir yönetmelikle kaldırıldı. 

Yeni yönetmelikte hiçbir detay olmadığı için “Milli Eğitim Şûrası kaldırıldı mı?” tartışmalarını da beraberinde getirdi. 

Bunun üzerine MEB ivedi bir açıklama yapmak zorunda kaldı. 

Keşke bu açıklamadaki ayrıntılar dünkü kaldırma kararında da yer alsaydı: 

“10 Aralık 2022 tarih ve 32039 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı Yönetmeliği’nin 6 ve 16’ncı maddeleri kapsamında hazırlanan ‘Millî Eğitim Şûrası Yönergesi’, Mart 2024 tarih ve 2796 sayılı Tebliğler Dergisi’nde yayımlanmıştır. Böylece Millî Eğitim Şûrası ile ilgili çalışmalar, Millî Eğitim Şûrası Yönergesi ile yürütülecektir. Dolayısıyla mülga duruma düşen Millî Eğitim Şûrası Yönetmeliği’nin

Yazının Devamı

Eğitime sahip çıkan yok mu?

22 Mart 2024

Cumhurbaşkanı Erdoğan eğitimde işlerin yolunda gitmediğine yönelik uyarılarını sürekli yeniliyor ama görünen o ki hak ettiği etkiyi görmüyor. 

O ne derse desin MEB, YÖK ve ÖSYM bildiğini okumaya devam ediyor. 

Günlerdir yurtdışında öğrenim görecek öğrencilere yönelik alınan son kararı tartışıyoruz. Neresinden bakarsanız bakın ne hukuken ne vicdanen ne de akademik anlamda bir karşılığı yok. Diğer tüm ayrıntılar bir yana aldığı kararların zerrece sorgulanmaması, içinden çıkılmaz problemler yaratıyor. 

Örnek mi istersiniz alın size örnek: YÖK’ün dünya sıralamaları ile ilgili kararının fakültelere hatta bölümlere yönelik değil de “üniversite bazında” ele alması! Örneğin Hacettepe Tıp ile üniversitenin diğer fakülteleri aynı sıralamada mı? Örneğin bir öğrenci yurtdışında 200-250 bandındaki bir tıp fakültesinde okuyor ama üniversitenin genel sıralaması 500-600 bandında ise oradan mezun olan birinin yeterlilik sınavına alınması ne kadar doğru?.. 

MEB, YÖK, ÖSYM 

Eğitim

Yazının Devamı

YÖK bindiği dalı kesiyor

20 Mart 2024

YÖK’ü kuruluş yıllarından bu yana 40 yılı aşkın süredir yakından izliyorum. Tam taşlar yerli yerine oturuyor derken bir anda her şey toz duman oluyor. 

Gelen her Başkan kendine göre bir kadro ve kendine göre bir düzen oturtmaya çalıştığı için kurumsal hafıza diye bir şey kalmadı.  

MEB ve ÖSYM’de de olduğu gibi pek çok karar daha mürekkebi kurumadan ya iptal ediliyor ya da değiştiriliyor. Bazen de öylesine çelişkiler yaşanıyor ki “Böylesi devasa kurumlar, böylesi hataları nasıl yapar” demekten kendinizi alamıyorsunuz… 

Hatırlanacağı gibi son yıllarda üniversitelerdeki yabancı öğrenci sayımızı artırmak için kapılarımızı ve imkânlarımızı sonuna kadar açtık. Ciddi sayılara ulaştık. Öğrenci kalitesi dibe vursa da artan sayılarla övündük. 

Madalyonun bir yüzünde böylesi bir tablo öteki yüzünde ise daha da vahim gidişat söz konusu… 

Kendi kendini tanıyor 

YÖK, geçtiğimiz hafta kalite adına öne çıkan çok önemli 4 kural

Yazının Devamı