CHP’den ayrılıklar ızdırap veriyor

14 Kasım 2014

Baykal, uzun süren sesizliğini Abbas Güçlü ile Genç Bakış programında bozdu.

CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal, uzun süren sessizliğini önceki gece Genç Bakış’ta sona erdirdi.
Türkiye’nin sıcak gündemine yönelik çarpıcı değerlendirmelerde bulunan Baykal, “CHP’de değişim olur mu? Baykal’ın yeniden genel başkanlığa dönmesi mümkün mü?” sorusuna açık uçlu bir yanıt verdi.
Baykal, “Siyaset, ülke sürekli değişim yaşanan bir alandır. Ne olacağını bilemeyiz. Siyasetin içinde daima bir sürpriz, bilinmezlik vardır. O bilinmezlik ne zaman ortaya çıkar, nasıl ortaya çıkar kimse bilemez” diye konuştu.
İşte programdan önemli satır başları:

Yazının Devamı

Alternatif eğitim kurumları revaçta

13 Kasım 2014

İleri ülkelerdeki tanımlanmış ve eğitimi yapılan meslek çeşitliliği 10 binin üzerinde. Bizde ise bin tane bile değil. Bu yüzden de kalifiye eleman gerektiren pek çok alanda ciddi anlamda eleman sıkıntısı yaşanırken, milyonlarca üniversite mezunu işsiz geziyor. Bazı mesleklerde, örneğin öğretmenlikte, yüz binlerce genç yıllardır atama bekliyor...
Devletin yapamadığı işgücü planlamasını, şimdi belediyeler, sivil toplum örgütleri ya da ticari kurslar gerçekleştiriyor. Üniversitelerin sürekli eğitim merkezlerini de unutmamak gerekir...
Peki onlar ne yapıyor?
Daha kısa sürede, iş garantili meslekler öğretiyorlar ya da yeni donanımlar kazandırıyorlar.
Bedava olanı da var, oldukça pahalı olanı da.
Bilinen ve görünen bir şey var ki, ciddi anlamda ilgi görüyorlar.
Başta DPT, MEB ve YÖK olmak üzere, insan gücü planlamamızı doğrudan etkileyen kurumların, biraz da buralara bakmalarında sonsuz yarar var.

Yazının Devamı

Sorun üreten değil, sorun çözen bir YÖK

12 Kasım 2014

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından cuma günü YÖK Başkanlığı’na vekâleten atanan Prof. Dr. Saraç dün resmen bu göreve getirildi.

YÖK’ün yeni patronu Prof. Dr. Yekta Saraç Milliyet’in sorularını cevaplandırdı. YÖK’ün bundan sonra sorun üreten değil, sorun çözen bir kurum haline geleceğini belirten Prof. Saraç, “Üniversitelerimizi aykırı fikirlerin barınabildiği emin bir liman haline getirmek arzusundayız” dedi. YÖK’ün bazı yetkilerinin üniversitelere devredilmesi gerektiğini vurguladı. “En iyi yasa ile yine yanlış icraatlar ortaya konabilir” şeklinde konuştu. İşte Prof. Saraç’ın sorularımıza verdiği yanıtlar:

YÖK kaldırılsın mı?
Siz de bir önceki Başkan Gökhan Çetinsaya gibi YÖK’ün artık işlevini yitirdiğine ve kaldırılması gerektiğine, bu şartlarda yapılacak bir şey kalmadığına inanıyor musunuz?

Yazının Devamı

Mustafa Kemal, eğitim, bilim ve öğretmenler

11 Kasım 2014

Mustafa Kemal’in nezdinde öğretmenlerin yeri bir başkaydı.
Ömrü boyunca onları hep onore etti.
İşte size çok özel anekdotlar:
Yıl: 1923
TBMM’de milletvekillerinin maaşları düzenlenecek...
Mustafa Kemal’e soruyorlar; “Sayın Başkanım, vekil maaşları ne olsun?”
M. Kemal şöyle diyor: “Öğretmen maaşlarını geçmesin.”

Yazının Devamı

YÖK kazanı kaynıyor üniversiteler tedirgin!

9 Kasım 2014

YÖK’te Çetinsaya dönemi resmen sona erdi. O da Teziç gibi en silik başkanlardan biri oldu. Çünkü hem donanımsız hem de arkasında iktidar gücü yoktu...
Sanılıyor ki her profesör, rektörlüğü de YÖK başkanlığını da rahatlıkla yapar.
Bunun böyle olmadığı defalarca görüldü. Örneğin Teziç‘te, örneğin Yusuf Ziya Özcan ve Çetinsaya‘da.
Önceki başkanlar Doğramacı, Gürüz ve Sağlam büyük üniversiteler yönetmişti. En azından işleyişi biliyorlardı.
Başarılı olup olmamaları bir yana, en azından koltuklarını dolduruyorlardı...
YÖK için belki de ilk kez doğru bir atama yapıldı.
Yekta Saraç çok uzun süredir YÖK’ün içinde. Mevzuatı, işleyişi, kadroları ondan daha iyi tanıyan yok.

Yazının Devamı

YÖK’te neler oluyor?..

8 Kasım 2014

Cumhuriyet tarihinin belki de en tartışmalı kurumu olmasına rağmen, sürekli güçlenen YÖK, bir kez daha gündeme oturdu.
YÖK Başkanı, çok kritik bir süreçte değişti. Birçok üniversitede seçimler yapıldı. Yeni rektörler atanacaktı. İşte tam da bu noktada Çetinsaya gitti, Saraç geldi.
Görünen o ki artık hiç bir şey şansa bırakılmıyor...
Çetinsaya başarılı mıydı? Evet demek çok zor. Eminim ki onun da çok önemli sıkıntıları vardı.
Oyun alanı dardı ve iç çekişmelerin kurbanı oldu. Ve en önemlisi de henüz o göreve hazır değildi.
Umarız, bu birikimiyle yeni işinde, ülkeye de iktidara da çok daha yararlı olur...
Yekta Saraç, YÖK’ü ve üniversiteleri en iyi tanıyan isimlerden birisi. Kendisini çok ketum olarak görenler de var, hayranlık duyanlar da.

Yazının Devamı

Yerli malı, yurdun malı herkes onu kullanmalı...

8 Kasım 2014

Görünen o ki Yeni Türkiye kurtuluşu yine Eski Türkiye’de buldu.
Öğrenciyken Yerli Malı Haftası vardı.
Başlıktaki tekerleme dilimizden düşmezdi.
Sonra ne olduysa oldu ve yerli malı kullanmak, yerli filme gitmek, milli takımı tutmak, yerli diziler izlemek, yerli sanayi kurmak, yerli bankalarla çalışmak, şirketlere yerli isimler vermek neredeyse aşağılayıcı bir durum olarak görüldü...
Daha ucuza geliyor diye tarım ve hayvancılık öldürüldü, daha iyisini yapamayız diye teknoloji ürünlerinde ithalata gidildi, yerli ürünler ihale dışı bırakıldı, ezberci test sistemiyle yaratıcılık ve inovasyon köreltildi, yeni icat çıkarma diye yenilikçi her şeye karşı çıkıldı ve geldiğimiz son nokta, inanılmaz cari açık ve üretenden çok tüketen yeni bir Türkiye!..

Başbakan’dan cesur adım

Yazının Devamı

Demirel: Yarın bugünden daha güzel olacak

7 Kasım 2014

9. Cumhurbaşkanı Demirel’le, Genç Bakış’ta, geçtiğimiz hafta, Cumhuriyet’i ve Türkiye’nin güncel sorunlarını konuşmuştuk. Önceki gece de 2023 vizyonu çerçevesinde geleceğimizi masaya yatırdık. Pek çok konuda şaşırtıcı açıklamalarda bulundu. İşte programdan önemli satır başları:

Nasıl bir Türkiye?
* Evvela daha iyi yönetilen bir Türkiye istiyorum, birinci şey bu. Yani sokaktaki adamın “Sen bu Türkiye’nin yönetiminden memnun musun?” diye sorduğun zaman rahatça evet diyebildiği bir Türkiye.
* Halkının daha mutlu, daha memnun, daha hür, daha kendi başına buyruk, daha tok, büyük kısmının şehir halkı haline geldiği, şehirleşmiş bir Türkiye.
* Hakkın hukukun adaletin tam işlediği bir Türkiye. Kimsenin hak aramada sıkıntısının olmadığı bir Türkiye. Bu para hesapları ve ekonomik kalkınma filan ikinci derecede gelir.
* İnsanların rahat olması zengin olmasından mühimdir.

Yazının Devamı