Sınavlar kalkar mı, dershaneler kapanır mı?

24 Mart 2013

İktidar, Kürt açılımı konusunda gösterdiği kararlılığı, eğitimde de gösterse, sınav ve dershane sorunu, şimdiye kadar bin defa çözülürdü. Tümüyle ortadan kalkmasalar bile sayıları yok denecek kadar azalırdı...
Bu konudaki cesur adımları MEB ve YÖK’ün atması gerekiyor.
Ama onlardan böylesi bir açılım beklemek hayalciliğin ötesine geçmez...

Sınavsız üniversite
Üniversitelerde geçen yıl 170 bin civarında kontenjan boş kaldı. Baraj diye konulan sınırlamaların ise hiçbir anlamı yok.
Örneğin YGS’de toplam 160 soru sorulacak. 20 civarında soru yapan 140 barajını, 30 civarında soru yapan da 180 barajını aşabilecek.

Yazının Devamı

YGS bitiyor sıra LYS’de

24 Mart 2013



Adaylar, bu satırları ancak, muhtemelen sınavdan sonra okuyacaklardır. Uyku tutmayan ya da sınav merkezine erken gidenler de okuyanlar kervanına katılabilirler.

Eğer sınavdan önce okuyorsanız, içiniz rahat olsun, heyecanlanmayın, hata yapmayın yeter. Dikkat edeceğiniz en önemli nokta, panik olmamanız ve kaydırma yapmamanız.

Her doğru seçeneği, mutlaka soru kitapçığına da işaretleyin.

Ve ayrıca, her defasında kutucuğun içini doldururken, kitapçıktaki soru sayısı ile cevap kartındaki soru sayısını mutlaka karşılaştırın.

Çünkü boş bıraktığınız her soru kafanızı karıştırabilir...

Ve eğer bu satırları sınavdan sonra okuyorsanız, derin bir oh çekin rahatlayın ve cevaplara ondan sonra bakın.

Yazının Devamı

Üstün yetenekli çocuklar faciası (2)

23 Mart 2013

Son aylarda ele aldığımız konulardan neredeyse hiçbiri, üstün zekalı çocuklar kadar yankı yaratmadı. Meğerse, bir dokun bin ah işit noktasına gelinmiş.
Anne babalar bu konuda dertli, çaresiz ve bir o kadar da kızgın. Çünkü çocukları gözlerinin önünde heba olup gidiyor. Türkiye’de değil de farklı bir ülkede örneğin Amerika’da doğmuş olsalardı deha ya da geleceğin yıldızı olarak görüleceklerdi. Ülkemizde ise “sorun“ olarak algılanıyorlar. Çünkü onlar için çözüm üretemiyoruz...
Oysa bu çocuklardan sadece birisi dünyayı değiştirmeye yeter de artar!..
İşte bu konuda gelen yüzlerce mailden sadece birisi:

Köreltiliyorlar
“13 yaşında, üstün yetenekli tanısı konulan bir kızım var.

Yazının Devamı

Ali Poyrazoğlu: Sanatı yeniden yaratmak gerek

22 Mart 2013

Türk tiyatrosunun usta isimlerinden Ali Poyrazoğlu, önceki gece Genç Bakış‘ın konuğuydu. Okan Üniversitesi’nde gerçekleşen program, öğrenciler kadar, ekran başındaki izleyicilerin de müthiş ilgisini çekti. İşte programdan satır başları:

Çok hata yaptım
- Hem iş hem özel hayatımda çok hata yaptım. Ama ben hatalarımın üniversitelerinden mezun olmuş bir adamım. Onlardan çok şey öğrendim ve onlardan öğrendiklerimle yaşamımı nasıl farklı bir geleceğe taşırım diye çok düşündüm. Bundan sonra o hataları yapmamak için tedbirleri alıyorum.
- Ülke olarak siyasal konularda hassas bir dönemden geçtiğimiz için, herkes öbürünün söylediğinin tersini düşündüğü için, milliyetçilik bir parça fazla kontrolsüz bir biçimde yükselen bir değer haline geldiği ve akıl zaman zaman devreden çıktığı için, siyasal konularda televizyonda üstelik de RTÜK denetimi filan varken çok sert bir biçimde tartışmalar yapmak, siyasi konulara girmek istemiyorum. Bütün sorulara şu şekilde cevap vereceğim, ‘Bozuk düzende, düzgün hayat olmaz’. Her şeyin temelinde bu yatıyor.

Yazının Devamı

Üstün yetenekli çocuklar faciası

20 Mart 2013

Ülkelerin en büyük hazinesi, üstün yetenekli, iyi eğitilmiş gençlerdir.
Amerika gibi bazı ülkeler de var ki, sadece kendilerininki ile yetinmez, dünyanın en yetenekli öğrencilerini de, cazip tekliflerle ikna edip, kendi ülkelerine kazandırırlar.
Ve eğer ABD dünyanın tek süper gücü haline geldiyse, bunun en önemli gerekçelerinden birisi de, dünyanın dört bir yanından gelen üstün yetenekli gençlerdir.
Bırakın bizimkileri, çok daha iyi koşullar sağlandığı için Avrupalı üstün yetenekli gençler bile, geleceğini ABD’de arıyor...
Peki bu konuda bizde neler yapılıyor?
Bu yönde bir politikamız var mı?
Evet demek mümkün değil.

Yazının Devamı

Eğitim seferberliği ve anayasa ihlali!

19 Mart 2013

Size, en gözde kentlerimizden birisinin eğitim profilini çıkartacağım. Diğer kentlerimiz ve ülkemizin geneli de, ondan farklı değil.
Bu kentimiz, en kalkınmış kentlerimizden biri. Hemen her konuda, en önlerde.
Ve iki milyona yakın nüfusa sahip bu kentimizde, 100 bine yakın vatandaşımız hiç okuma yazma bilmiyor.
Daha da vahimi yine bu kentimizdekilerin yarım milyondan fazlası, hiç okula gitmemiş ve 650 binin ilkokul diploması bile yok.
Peki başta İstanbul olmak üzere diğer büyük kentlerimizde ve göç alan almayan, diğer kentlerimizde durum farklı mı?
En fazla 20 il dışında kalanları, alın birine vurun diğerine...

Yazının Devamı

Sınavda başarı tesadüf değil!

18 Mart 2013

Hemen her ay, üç, dört ilimizi geziyorum. Ve her gittiğim yerde de sınav başarılarını da özellikle soruyorum.

Kimi üzüyor, kimi şaşırtıyor, kimi de gururlandırıyor.

En son gittiğim Kırklareli de bunlardan birisiydi.

Yerleştirme puanına göre üniversite sınavlarında, son 5 yıldır, birinciliği kimseye kaptırmıyor.

SBS’dede hep ilk 10’da, bazen 3’üncü bazen de 6, 7’nci oluyor.

Aydın, Burdur, Antalya ve Kilis de bu kentlerimizden bazıları.

Peki bu kentleri, diğerlerinden farklı kılan ne.

Kırklareli örneğinde baktığımızda, özel okul da yok gibi.

Yazının Devamı

Üniversite artık niye cazip değil?

17 Mart 2013

Fazla değil, 15, 20 yıl öncesine kadar, üniversitelerin iyi öğrencileri, mezun oldukları fakültelerde asistan olmak için yarışırlardı.
Şimdi ise bırakın en iyileri, zar zor mezun olanlar bile, eğer dışarıda iş bulabiliyorlarsa onu tercih ediyorlar.
Ama bir de ille de akademik kariyer yapacağım diye idealist bir kesim var ki, onlar dünden bugüne hep var oldu. Olmaya da devam edecek.
Zaten üniversiteleri ayakta tutan da onlar.
Akademisyenlik ya da bir başka deyişle bilim insanlığı neden bu kadar kaçınılan bir meslek oldu?
Bu konuda onlara bir dokunun, bin ah işitin.
Dolular, hem de çok dolular.

Yazının Devamı