Bu öğretmenlerden nasıl verim beklersiniz?

12 Ağustos 2009

Türkiye’de öğretmen olmak zor. Hem de çok zor. Önce eğitim fakültesini bitiriyorsunuz. Sonra yıllarca KPSS’ye hazırlanıyorsunuz. Ardından da yine yıllarca atama bekliyorsunuz. Bu, bazen 5, 6 yılınızı alabiliyor. Ve bu arada, öylesine çöküyor ve her şeyden öylesine uzaklaşıyorsunuz ki, atamanız gerçekleşip göreve başladığınızda, bir enkazdan farkınız olmuyor. Ne öğretmenlik heyecanı kalıyor ne de sevgi. Hemen her şeye karşı hınç duyuyorsunuz. Devlete, sisteme, okula ve neredeyse çocuğa...
Oysa eğitim fakültesine girdiklerinde hemen hepsi öğretmen olmanın hayaliyle yanıp tutuşuyorlardı. Onları bu hale getiren devletin ta kendisi. Önce öğretmenlikten soğutuyor sonra da eğitimden.
Göreve başladıklarında artık her şey için çok geç kalınmış oluyor. Ne o boş yere kaybedilen yıllar geri geliyor ne de bozulan moraller.
Üstüne üstlük bir de kuş uçmaz, kervan geçmez en ücra köşelere tayinleri çıkınca, sorunlara yeni sorunlar ekleniyor. Hele bir de evliyseniz ve eş durumu tayini olmadığı için eşiniz ve çocuğunuz, yüzlerce hatta binlerce kilometre uzaktaysa, gelin de aklınızı derse verin, gelin de kendi sorunlarını çözemeyen ve enkaza dönüşmüş biri olarak, öğrencilerinizin sorunlarını

Yazının Devamı

Zorunlu bağışlar

11 Ağustos 2009

Okullar parasızlıktan kırılıyor. Ne temizlik için kaynakları var, ne de güvenlik ve diğer konular için. En büyük gelir kaynakları, velilerden aldıkları zorunlu bağışlardı. Nüfusa dayalı kayıt sistemi nedeniyle, şimdi o da büyük ölçüde kesildi. Kara kara düşünüyorlar.
Bu arada hemen her yıl olduğu gibi, bu yıl da Milli Eğitim Bakanlığı ve il milli eğitim müdürlükleri “Zorunlu bağış yasak” diye gözdağı vermeye devam ediyorlar.
Peki okullarda çark nasıl dönecek?
Bakanlık, her okula yeterince bütçe mi verecek, yoksa yine okul müdürlerine bildiğinizi okuyun mu diyecek?
Milli Eğitim Bakanı Çubukçu, büyük bir samimiyetle ortaya çıkıp olup biteni kamuoyuyla paylaşmalıdır.
Ellerindeki bütçenin ne kadar olduğunu, bunun ne kadarının öğretmen maaşlarına ve yatırımlara gittiğini, geri kalan mini minnacık küsuratın ise 50 bine yakın okula nasıl paylaştırıldığını içtenlikle anlatmalıdır.
Önümüz kış, kömür parası da gerekecek. Devletin bir yandan ihtiyacı var mı, yok mu demeden herkese bedava kömür dağıtırken, okullarda velilerden yakacak parası istemeye akıl erdiremeyenler olabilir.

Yazının Devamı

Yaz tatili geldi geçiyor!

9 Ağustos 2009

Dünyanın en uzun yaz tatili bizde. Ama bakın yarısı bitti. Yakında okul telaşı başlar. Önce öğretmenler, sonra öğrenciler bir bir okulun yolunu tutarlar. Kayıtlar nedeniyle milyonlarca aile zaten büyük bir telaşın içinde. Bırakın tatili, bulundukları kentten ayrılma lüksleri yok.
Bizim asıl sözünü ettiğimiz tatilciler, okulların kapanmasıyla defteri kitabı kapatıp, okullar açılınca da haftalarca kendine gelemeyen ehli keyifler.
Çevrenizde bol bol vardır. Laf arasında bir soruverin. Yaz boyunca kaç kitap okudular? Kendilerini geliştirme adına ne yaptılar?
Koskocaman bir hiç cevabı alırsanız hiç şaşırmayın. Çünkü yüzde 90’ı onlardan farklı değil.
Okumayan, yazmayan, en ufak soruna bile kafa yormayan “kolaycı” bir nesille karşı karşıyayız. Hiç bir şey yapmamayı marifet sayıyorlar.
En büyük silahları, eleştiri.
Hemen her konuda herkesi eleştiriyorlar. En başta da eğitim sistemini. Zaten en büyük dayanakları da lime lime dökülen eğitim sistemi.

Yazının Devamı

Eğitim sorunları ve Bakan Çubukçu (2)

8 Ağustos 2009

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun eğitime ve eğitim sorunlarına bakış açısıyla ilgili gözlemlerimizi bugün de sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.
Dün de belirttiğimiz gibi, yazdıklarımız, sadece gözlem.
İşte temel sorunlardan bazıları ve bu konuda bıraktığı izlenimler:
SBS: Bu konuda çok şikâyetin geldiği, okul başarı puanının haksızlıklara neden olduğu, sınav sayısının artmasının çocukları oyundan, sanattan ve spordan uzaklaştırdığına yönelik duyumlarının bulunduğunu söyledi. Olaya bir anne ve veli duyarlılığıyla yaklaşıyor. Çocukları çok sevdiği için onlara kıyamıyor. Başbakan Erdoğan’ın “Çocuklarımızı sınav garabetinden kurtarın” mesajını ciddiye alıyor.
KPSS: Sınavın içeriğine şiddetle itiraz ediyor. Kendi alanlarıyla ilgili sorular sorulmasına tamam ama hiç alakası olmayan sorulara hayır diyor. Onun yerine Yeterlilik Sınavı benzeri oluşumlar düşünülebilir kanaatinde. Bu konuda yeni açılımlar arayışında.
Yeni ÖSS sistemi: Herkes gibi o da yeni sistemi anlamaya çalışıyor. Meslek liselerinin kazanılmış haklarının korunmasını istiyor. Bireysel olarak eğitimde özgürlükten yana ama bakan olarak eğitimin geneline sahip çıkması gerektiğinin fazlasıyla farkında. Öğrencilere,

Yazının Devamı

Eğitim sorunları ve Çubukçu (1)

7 Ağustos 2009

Milli Eğitim Bakanı Çubukçu ile önceki gün, uzunca bir sohbet gerçekleştirdik. Bu bir fikir alışverişi şeklindeydi. O farklı konularda benim neler düşündüğü sordu. Ben de konulara nasıl baktığını yakalamaya çalıştım. Bir röportaj değildi. Dolayısıyla eğitimin genel sorunları hakkında neler düşündüğünden çok, gözlemlerimi ve olaylara bakış açısını değerlendireceğim.
Eğitim konularını, daha somut bir çerçevede konuşacağımız günler gelmeyecek mi? Elbette gelecek. Ama şu sıralar, sıkı bir şekilde ders çalışıyor. Sorunları öğrenmekle kalmayıp, çözüm yolları da arıyor.
Peki ne zaman hazır hale gelir?
Fazla zaman alacağını sanmıyorum.
Önemli olan konulara yaklaşımı. Şimdi onun arayışında. Bunu belirledikten sonra atacağı adımlar peş peşe gelecektir.
Hüseyin Çelik gibi ben her şeyi bilirim havasında değil. Eğitim sistemiyle olan tek ilgisinin oğlunun öğrencilik yaşamı olduğunu büyük bir rahatlılıkla dile getiriyor. Bilmediği konuları, açık yüreklilikle söylüyor, “Peki, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?” sorusunu, çok farklı kesimlerden isimlere içtenlikle sorabiliyor.
“Bilmediğini bilmek de en büyük erdemlerden biridir” diyenleri haklı çıkarırcasına öğrenme tutkusu içerisinde. Sınava

Yazının Devamı

En başarılı üniversiteler hangileri? (4)

5 Ağustos 2009

Türkiye’nin en iyi üniversiteleri tartışmasını bir süre daha sürdürmek istiyoruz. Çünkü çok önemli geri dönüşler var. Üniversitelerdeki kısır tartışmalar yerine bilim üzerine kafa yorulmaya başlandı ki bu çok önemli gelişme.
Üniversite sıralamaları konusunda, dünyanın farklı yerlerinde, farklı kriterlere göre sıralamalar yapıldığını daha önce de dile getirmiştik. Onlardan biri de Webometrics. Hem dünya üniversitelerini sıralıyor. Hem de kıtalara ve ülkelere göre sıralama yapıyor. Kriter sayıları kısıtlı. Ama yine de dikkate alınıyor.
Dünya genelinde en bilinen sıralamalar şunlar:
Jiao Tong (Çin), Webometrics (İspanya) ve US News and World Report (ABD)
Üniversite sıralamaları dünyada ilk kez 1983’te US News tarafından ABD üniversiteleri arasında yapıldı. Daha sonra 2003’te Çin’in Jiao Tong Üniversitesi tarafından dünyanın ilk 500 üniversitesinin sıralaması yayımlandı.
Kapsamı en geniş dünya üniversite sıralaması ise 2004’te 4000, 2009’da ise 6000 üniversitenin sıralandığı Webomatrics web sayfasında yayımlandı. Ayrıca Times ve Leiden sıralamaları da bulunuyor.
İsterseniz gelin Türk üniversiteleri, geçen ay yayınlanan Webomatrics sıralamasında kaçıncı sırada yer alıyorlar,

Yazının Devamı

En başarılı üniversiteler hangisi? (3)

4 Ağustos 2009

Dokuz farklı kritere göre gerçekleştirilen üniversitelerin başarı sıralamasına tepki yağıyor. Çoğu da olumlu. Kızanlar yok mu? Elbette var. Aslında, enerjilerini, yapılan bu çalışmaya kızmak yerine, durumlarını düzeltmek için harcasalar çok daha verimli bir iş yapmış olurlar.
Sıralamada ele alınan kriterler tüm üniversiteler için ölçülebilir ve kabul edilebilir nitelikte. Mezunların iş dünyasındaki kabul edilebilirlikleri, prestijleri ya da benzeri kriterlerin hiç önemi yok mu? Tabii ki var. Ama tüm üniversiteler için ortaya konmuş böylesine bir çalışma söz konusu değil. Sadece duyumlar ve tespitler var ki, bunların hiçbirinin bilimsel bir dayanağı yok.
Tıp fakültesi olan üniversitelerin yayın sayısı açısından avantajlı oldukları söyleniyor. Haklılar. Ama TOBB’un tıbbı mı var? Demek ki olmadan da oluyor.
Üniversiteler de ülkeler gibi çok uzun ömürlü. Bazılarının kuruluş tarihleri ülkelerininkinden bile eski. Bu yüzden bazen inişli çıkışlı dönemler

Yazının Devamı

En başarılı üniversiteler

3 Ağustos 2009

En tepedeki üniversiteler belirlendi. Üniversitelerin reyting sıralamalarına bakıldığında, şaşıranlar çok olacaktır. Kamuoyunda çok bilinen üniversitelerimizden bir bölümü, sıralamanın çok gerisinde yer alıyorlar. Neden? Çünkü yeterince yayınları yok... Akademik geleneklerin oluşması zaman alabilir. Bilimsel yayın sıralamasında üst noktalara gelmek de. Bu yüzden sabırlı olmak ve yatırım yapmak gerekiyor

Üniversitelerin reyting sıralamalarına bakıldığında ortaya çok farklı tablolar çıkıyor. 9 kriterin hemen hepsinde ilk 10’a giren üniversite sayısı, bir elin parmaklarından daha az.
Aslında genel bir değerlendirme yapıldı ve en tepedeki üniversiteler belirlendi. Elbette bunları da sizlerle paylaşacağız ama gelin önce neden bu kriterler belirlendi ve neden yelpaze bu kadar geniş tutuldu? Önce buna bir göz atalım.
Dünyadaki üniversite kriterlerine bakıldığında, genelde sayı, üçü beşi geçmez. Çünkü oturmuş üniversiteler için önemli olan uluslararası yayın ve refere sayısı ile doktora

Yazının Devamı