Yılın ilk gününde Meghan sosyal medyaya döndü. Şimdi Martha Stewart’ın tahtına göz dikmiş durumda. Peki ama başarılı olabilecek mi?
Yılın ilk günü Meghan sosyal medyaya geri dönüşünü duyurdu. Bu sefer mütevazı bir şekilde sadece ilk ismini kullanmak zorunda kaldı, çünkü İngiliz Kraliyeti, Harry ve Meghan’ın “Sussex” markasını kullanmalarına artık izin vermiyor. Yine de Meghan, elbette Instagram profiline “Sussex Düşesi” ünvanını ekledi. 2 gün içinde 1.1 milyon takipçiye ulaştı, bu rakam Prens Harry ile tanışmadan önce yaptığı yaşam blogu The Tig’in çok ötesinde.
Yine de bir Instagram post’u için kaç kere çekim yapmış olduğu, bu post’un ne kadar editlendiği gibi birçok detay konuşuldu. Zaten hemen arkasından da Meghan bir dijital medya platformunda 15 Ocak’ta başlayacak olan “Meghan’dan Sevgilerle” başlıklı şovunun tanıtımını paylaştı. “Sıradan şeyleri bile güzelleştiririm, yükseltirim” gibi iddialı cümlelerle…
Görünt
Eylül 2022’de İKSV ve Londra Christie’s müzayede evi ‘Istanbul Calling’ başlıklı bir iş birliği yapmıştı.
İKSV’nin 50’nci yılında İKSV Genç Sanatçı Fonu yararına gerçekleştirilen açık artırmada Christie’s ilk defa ana müzayedelerinin içerisinde Türkiye’den bir kurum yararına satış yaptı ve ilk kez Türkiye’den bu kadar büyük bir grup sanatçının eserlerini Frieze haftasında koleksiyonerlerle buluşturdu.
Ayrıca seçkideki 24 eser arasında Beauford Delaney’nin daha önce hiç gün ışığına çıkmamış Gülriz Sururi ve James Baldwin portreleri de yer alıyordu.
Müzayedede en yüksek fiyata satılan eser Beuford Delaney imzalıydı.
Gülriz Sururi koleksiyonundan Zeynep Miraç sayesinde müzayedeye bağışlanan James Baldwin portresi tam 1 milyon 26 bin sterline satıldı.
Bu eserin ve sanatçının yaptığı Gülriz Sururi portresinden elde edilen 189 bin sterlinlik gelirin yüzde 80’i Türkan Saylan’ın Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne, yüzde 20’si ise
Mimar-fotoğraf sanatçısı Ahmet Ertuğ, eserlerinden en çok etkilendiğim sanatçılarımızın başında geliyor.
Mimari gözüyle anıtları, mekânları görüntülediği fotoğrafları da, bu fotoğrafları en kaliteli hâliyle yayımladığı, uluslararası sanat dünyasının da hayranlığını kazanan değerli kitaplarıyla da çok özel ve çok ayrı bir yeri var kendisinin.
Hatırlayacaksınız, Ahmet Ertuğ geçen yıl kişisel sergisi “Taşlara ve Işığa Yolculuk”u, Paris’te Centre des Monuments Nationalaux (Ulusal Anıtlar Merkezi) bünyesindeki Conciergerie’de Fransa Kültür Bakanı Rachida Dati ev sahipliğinde açmıştı.
Aslında Ahmet Ertuğ’un Paris’te Conciergerie’deki ilk sergisi değildi bu.
Daha önce aynı müzede Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait mimari fotoğraflarını sergilemişti.
Almanya’da basılan “Through The Eyes of Ahmet Ertuğ: A Journey in Light and Stone” da son sergisiyle eş zamanlı yayımlandı.
Ahmet Ertuğ’un daha önce Ertuğ Kocabıyık Yayınevi’yle yayımladığı kitapları da var.
Bu yıl popüler kültürde dünyada ve Türkiye’de neler öne çıktı, unutamadığımız anlar neler oldu?
Paris Olimpiyatları 2024: Sadece açılışıyla değil, şehrin simge mekânlarında gerçekleşmesiyle de Tom Cruise’un yer aldığı kapanışıyla da çok ses getirdi. Paris 2024’te spor alanında istediğimiz başarıyı elde edemedik. Yine de Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımı tarihte ilk kez olimpiyatlarda yarı finale çıktı, milli sporcu Yusuf Dikeç tüm dünyada gündem oldu.
Bodrum’un yükselişi: “Mikonos’u İbiza’yı unutun, bu yazın en havalı yeri Bodrum” dedi Londra’nın ünlü gazetesi Evening Standard. Altyapı yetersizliği ve her yaz daha da fahiş hâle gelen fiyatlarını sürekli konuşsak da global markalar da yerli markalar da bu yaz Bodrum’a akın etti. En büyük sürpriz Bobo by The Stay, en ses getiren global marka Scorpios oldu. Mario Hertel ve Thomas Heyne’nin yarattıkları Scorpios’un açılışı sadece kendilerine değil, aynı zamanda diğer markalara da yaradı, çünkü
Londra’da Hampstead’de Sigmund Freud’un hayatının son dönemini geçirdiği eve daha önce gitmiştim.
Bu evde, Sigmund Freud’dan sonra çocuk psikanalisti olan küçük kızı Anna Freud ve Dorothy Tiffany Burlingham yaşamaya devam etmiş.
Anna Freud, 1982’de ölmüş ve vasiyeti üzerine ev müze hâline getirilmiş.
Hem Sigmund Freud’un hem de Anna Freud’un danışanlarını kabul ettikleri, psikanaliz ile iyileştirmeye çalıştıkları odaları olduğu gibi korunmuş.
Psikolojide ilk kanepeye uzanıp yapılan terapiler bu evde gerçekleşmiş.
Tabii Freud’un Viyana’daki evinden sonra.
Şimdi ise Sigmund Freud’un torununun kızı, moda tasarımcısı Bella Freud, her hafta ünlü bir konuğu kanepesine yatırıyor ve moda ile kimlik arasındaki bağlantıyı sorguluyor.
Blake Lively, geçen hafta sonu ‘It Ends With Us’ filminin yapımcısı, yönetmeni ve başrol oyuncusu Justin Baldoni’ye karşı cinsel taciz ve itibarını “yok etmeye” yönelik bir kampanya yapıldığı iddiasıyla yasal şikâyette bulundu.
Hollywood yıldızları America Ferrera, Amber Tamblyn ve Alexis Bledel, Blake Lively’yi desteklediklerini açıkladı.
Hemen ardından ‘It Ends With Us’ kitabının yazarı Coleen Hoover da Blake Lively’yi destekledi.
Blake Lively’nin avukatları, yasal şikâyetin bu yılın başında filmin yapımcılarından biri olan başrol oyuncusu Baldoni’nin “tekrarlanan cinsel taciz ve diğer rahatsız edici davranışlarını” ele almak üzere yaptıkları toplantı sonrasında gerçekleştiğini belirtiyor.
Filmin çekimlerine devam edebilmek için düzenlenen toplantıda tam 30 talepten oluşan bir liste hazırlandı.
Bunlar arasında Baldoni’nin Blake Lively ve film ekibine “pornografi bağımlılığından” artık bahsetmemesi, filme yeni seks sahneleri eklememesi, Lively’nin soyunma odasına izinsiz girmemesi gibi talepler de var.
Ayrıca Blake Livel
Lüks ve moda dünyası 2024’te beklediği sonuçları alamadı. Dönüşen tüketim alışkanlıkları lüksün öncüsü markaları yeni arayışlara itmiş görünüyor. İşte 2025 için öngörüler ve gelişmeler...
Pandemi sonrası tüketim düştü
Markalar, tüketicileri fahiş fiyatlarının kaliteyle orantılı olduğuna uzun yıllar ikna etti. Tüketiciler daha sonra deneyimlere para harcamanın ürünlere harcamaktan daha fazla mutluluğa yol açtığını gösteren araştırmaları içselleştirdi. Pandemi sırasında ise bu tür deneyimsel harcamalar kısıtlandı ve bu LVMH ve Kering gibi büyük lüks grupları için çok olumlu bir gelişme oldu. Çünkü lüks tüketicileri daha çok çanta, ayakkabı ve markası belirsiz kaşmir ürünler satın almaya başladı. Ancak pandeminin etkisinin bitmesiyle tüketiciler, artık dürtüsel alışveriş etmiyor. Ne satın alacakları hakkında daha fazla düşünüyorlar ve çok yönlü ürünlere yatırım yapıyorlar; bu da mevsimlere,
Çok sevilen bir isim, çok erken bir kayıp Arhan Kayar.
Cumartesi akşamı İstanbul Modern’de organizasyonunu üstlendiği Gala Modern’de gecenin en neşeli isimlerinden biriydi.
Yıllarca farklı sektörlerden, farklı yaş gruplarından kreatif sektörlere ilgi duyan birçok kişiyi bir araya getirdi.
Hem tasarladığı ulusal ve uluslararası etkinliklerle, hem evinde düzenlediği partilerle, hem de dDf çatısı altında yaptığı iş birlikleriyle…
dDf’nin (Dream Design Factory) kurucularından biri Arhan Kayar.
1993 yılında kurulan dDf, kısa sürede Türkiye’nin en önemli uluslararası iletişim tasarımı şirketi haline geldi.
Birçok yerel ve uluslararası etkinlik ve bağımsız sanat organizasyonu tasarladı.