ANGELINA’NIN SEÇİMİ

15 Mayıs 2013

Ülkemizde yeterince üzücü haber yokmuş gibi, bir de ‘Angelina Jolie’nin hayranlarını üzen haber’ başlığı çıktı karşımıza. Oysa aslında Jolie’nin hayranlarını üzecek bir şey yoktu. Sağlığı yerindeydi, meme ve yumurtalık kanserine yakalanma riski yüksek olduğu için memelerini aldırmış ve yerine protez taktırmıştı. Dikkatinizi çekerim, işte bu aşamada aynı kadın yerine inatla bayan demeyi tercih edenler gibi meme kanseri yerine göğüs kanseri diyenler de oldu. Biz daha hastalığın adını bile doğru telaffuz etmekten aciziz.
Angelina Jolie gibi 24 saat paparazziler tarafından takip edilen bir yıldız, ardı ardına ameliyat geçirdi ama kimsenin ruhu duymadı. Ta ki ABD’li aktris, New York Times’da yaşadıklarını yazana kadar.
Angelina Jolie, çok sevdiği annesini erken yaşta (56) kaybetti ve hatta annesinin ölümünden sonra neredeyse bambaşka biri oldu çıktı. Aynı acıyı çocuklarına yaşatmamak için önlem almaya karar vermesi anlaşılır bir şey. Kan testlerinde BRCA1 ve BRCA2 geni taşıdığını ve meme kanseri riskinin yüzde 87 olduğunu öğrenince bu riski yüzde 5’e indirebilmek için mastektomide karar kılması da anlaşılır. “Kolay olmadı böyle bir kararı verebilmek” diyor. Ancak riskini

Yazının Devamı

Bravo Genco Erkal!

14 Mayıs 2013

Genco Erkal, 18. yüzyıldan kalan Ali Paşa Hanı’nın avlusunda bir açıkhava tiyatrosu kurdu. Usta tiyatrocuyu, Nâzım Hikmet’i anlatan ‘Yaşamaya Dair-Bursa Cezaevi’nden Mektuplar’ adlı yeni oyunuyla izlemek artık mümkün

Lise hayatımın çoğu fuayede geçti. Fuaye, bizim okulda teneffüslerde en çok toplanılan yerdi. Suna Kıraç’ın adını taşıyan tiyatro binasının girişiydi. Duvarda okuldan mezun ünlü tiyatrocuların fotoğrafları yer alıyordu.
İşte o yüzden ortaokul ve lise hayatımın çoğunda karşımda Genco
Erkal’ın fotoğrafı vardı.
Genco Erkal, sadece bizim gibi öğrencilerin değil tiyatroyla az çok ilgilenen herkesin hayranlıkla izlediği bir isimdi. Yıllar önce de öyleydi, hâlâ da öyle. Yıllarca heves, istek ve heyecanını hiç kaybetmeden kendini tiyatroya verdi. Dile kolay, tam 54 yıl sadece tiyatro yaptı, başka şeylerle ilgilenmedi. Oyunculuğu kadar sesiyle de okuduğu şiirlerle de etkiledi. Dostlar Tiyatrosu’nu ayakta tutabilmek için büyük mücadele verdi. TV dizilerini eleştirip eleştirip, öğrencilerine TV dizilerinde oynamayı yasaklayıp sonra gelen dizi tekliflerini memnuniyetle kabul edenlerden olmadı hiç. Asla tarzından ödün vermedi, asla tiyatroyu bırakmadı.
Genco

Yazının Devamı

Bu sezon nerede, nasıl eğleneceğiz?

12 Mayıs 2013

İşte bu sorunun zamanı geldi. İstanbul’dan başlayıp Çeşme ve Bodrum’a da iniyoruz, hatta bununla da kalmayıp Yunan adalarına kadar açılıyoruz. Bakın bu yaz nasıl eğleniyoruz

YAZ TRENDLERİ

İstanbul’da Taksim inşaatı nedeniyle Şişhane’den, sokaktan kaldırılan masalar nedeniyle Asmalımescit’ten uzaklaştık. Şimdi yeni gözdemiz Karaköy. Bu yaz Karaköy’de Ops’ta ya da Arda Türkmen’in Forneria’sında güne kahvaltıyla başlayıp Karabatak’ın sessiz üst katını ofis olarak kullanıp öğle yemeğini Karaköy Lokantası’nda yiyebilirsiniz. Akşamüstü Lal Dedeoğlu’nun Bej’inde içki molası verip sonra Didem Şenol’un Maya’sında yemek yiyip geceye Ferit Sarper’in Gaspar’ında yemek sonrası eğlenceyle devam edebilirsiniz. Tabii Tarihi Karaköy Balıkçısı ya da Akın Balık’ta balık ziyafeti de seçenekler arasında. Finali de Tamirci’de yapıp Karaköy sınırlarından çıkmadan 24 saatinizi geçirmek mümkün. Unutmadan Zelda Zonk’un terasında nefis manzaranın keyfini de çıkarabilirsiniz.
Karaköy’den Galata’ya geçip Georges otelin terasına ya da Tepebaşı’na geçip bir klasik olan Nuteras’a da konuşlanabilirsiniz.

Boğaz trafiğinden korkmayanlara

Yazının Devamı

ÜNLÜLER VE GÖNÜLLÜLER MESELESİ

11 Mayıs 2013

19 yaşındaki bir dünya starının saçma sapan şımarıklıkları olabilir. Bunu çocukluğuna vermek lazım. Peki ama Kenan Işık’ın kendisini Justin Bieber’la kıyaslamasını neye vermek lazım?

“Tanınmamak, paparazzilere yakalanmamak için peruk ve şapka taktım. Alışveriş merkezinde yüzüme kapanan kapıların, ilgisiz satış görevlilerinin karşısında kendimi görünmez hissettim.”
Yukarıdaki sözleri ‘The Following’ dizisi yayına başlamadan önce New York’ta konuştuğum Kevin Bacon söylemişti. Şöhretten ne kadar bunalırsa bunalsın şöhretsiz yaşayamacağının da farkındaydı. Çünkü, özel ilgi görmeye alışıktı. Daha sonra İstanbul’da basının yoğun ilgisinden bunalan ünlü bir arkadaşıma bunu anlatmıştım. “Evet, çok doğru, paparazzilerden kurtulmaya çalışıyorum. Ama rezervasyon yaptırmak için bir restoranı aradığımda ‘Yer yok’ diyorlar, sonra kapatıp tekrar arıyorum ve adımı verince anında yer bulunuyor, nasıl hoşuma gitmesin?” demişti. İşte ünlülerle gönüllülerin böyle bir farkı var hayatta. Gönüllüler kendi kendilerine ayakta durabilmeyi ve mücadele verebilmeyi biliyor. Ünlülerse şöhretleri olmadan var olabilmeyi unutuyorlar zamanla. Bir Hollywood yıldızı olsanız bu sorun yaratmaz ama şöhretiniz

Yazının Devamı

‘MONOCLE’ İSTANBUL’DA

8 Mayıs 2013

‘Wallpaper’ ve ‘Monocle’ dergilerinin kurucusu Tyler Brule, bu akşam Nişantaşı Beymen’de. Peki ama neden?

90’ların en önemli dergilerinden biri ‘Wallpaper’dı, 2000’lerin en önemli dergilerinden biriyse ‘Monocle’. Başarıları tesadüf değil. İkisinin de kurucusu Tyler Brule.
Brule, Kanadalı bir gazeteci. Üniversiteyi yarıda bırakıp Londra’ya taşınıyor ve gazetecilik yapmaya başlıyor. Hatta Alman ‘Focus’ dergisi için Afganistan’da muhabirlik yaparken iki yerinden vuruluyor. Uzun süre hastanede yatması gerekiyor. Bu süreçte bol bol dergi okuyan Brule, sektörde bir açık olduğunu fark ediyor ve tasarım ağırlıklı bir yaşam tarzı dergisi çıkarmaya karar veriyor. Aldığı krediyle 1996’da ‘Wallpaper’ı çıkarıyor. 1 yıl sonra dergiyi Time Inc.’e satıyor. Yayın yönetmeni olarak devam ediyor bir süre. O sırada Winkreative adlı bir reklam ajansı da kuruyor. 2007’de ‘Monocle’ı kuruyor.

Mağazası ve kafesi de var
‘Monocle’, gündemden modaya her alanı kapsıyor. Hazırladığı listeler de ses getiriyor. Örneğin dünyada en yaşanılası şehirleri seçiyorlar. Hâlâ İstanbul’un bu listeye girmesini heyecanla bekliyoruz.
‘Monocle’, Türkiye’deki gelişmeleri yakından takip ediyor, dizi sektöründe

Yazının Devamı

KONUMUZ: MODA

7 Mayıs 2013

Alexander McQueen’den J Brand’e birçok önemli markanın yöneticisi Moda Konferansı nedeniyle bu hafta İstanbul’da

Yıllarca kendimizi kandırdık, dünyaca ünlü isimler diye ne idüğü belirsiz kişileri krallar gibi ağırladık. Oysa şimdi İstanbul gerçekten dünyaca ünlü isimleri ağırlıyor. Şimdi de biz burnumuzdan kıl aldırmıyoruz, ‘cool’luğumuz bozulacak diye kimseyi yeterince önemsemiyoruz. Tabii arada Justin Bieber gibi istisnalar da oluyor. Yabancı basın bile Türkiye’ye elini kolunu sallayarak, pasaport kontolden geçmeden girdiğini yazıyor. Neyse konuyu dağıtmayalım.
Bakın İstanbul 9 Mayıs Perşembe günü kimleri ağırlayacak? Alexander McQueen’in CEO ve Yönetim Kurulu Başkanı Jonathan Akeroyd, J Brand CEO’su Jeff Rudes, moda gazetecisi-tarihçisi Colin Mc Dowell, Italian Grup Miroglio’nun sahibi Giuseppe Miroglio, günün moda renklerini belirleyen Pantone’nin EMEA Bölgesi Yöneticisi Carola Seybold, ileriki dönemin moda trendlerini oluşturan dünyaca ünlü WGSN firmasının Kreatif Kurul Başkanı Catriona MacNab, Birleşik Krallık’ın en büyük marketler zinciri olan Sainsbury’s Hazır Giyim Direktörü James Brown ve Debenhams’ın Global Tedarikten Sorumlu Direktörü

Yazının Devamı

ANTİDEPRESAN KULLANMADAN ÖNCE İZLEMELİ

6 Mayıs 2013

Son zamanlarda izlediğim en etkileyici film ‘Acı Reçete’. Psikiyatristleri, ilaç firmalarını ve antidepresan kullanıcılarını kızdıran film için yönetmen Steven Soderbergh boşuna “Son sinema filmim” demiyor

Hiç antidepresan kullandınız mı? Kullansanız da kullanmasanız da biraz sıkıntılı bir dönem geçiriyorsanız, kaç defa eşinizden dostunuzdan “Filanca hapı aldım, çok iyi geliyor, sen de başla” cümlesini duydunuz? Yeni açılan bir restoranı tavsiye eder gibi son derece rahat tavsiye ediliyor antidepresan ilaçlar. Leblebi gibi yutuluyor. Yan etkiler hemen hiç düşünülmüyor, beyne verilen zarar hiç kaale alınmıyor.
Eşi dostu bırakın bir kenara, psikoloğa gittiğinizde de durum aynı. Sorunlarıyla yüzleşmek için psikoloğa gidenlere de sırf zor bir süreçte oldukları için hemen depresyon teşhisi konuluyor. Anında en ağır antidepresanların verildiğini etrafımızda sürekli görüyoruz.
Dünkü Milliyet’te okumuşsunuzdur, The Atlantic dergisine göre depresyon teşhisi konulanların yüzde 60’ının aslında depresyonda olmadığı ortaya çıkmış. Kabul etmek lazım, psikologlar her zaman haklı değil. Yine de en ufak bir problemde 40 yıllık evli, çocuklu bir çifte sonrasını hiç düşünmeden “Hemen

Yazının Devamı

Şimdi bunlar konuşuluyor

5 Mayıs 2013

Şehirde neler olup bitiyor? Sergilerden festivallere son günlerde en çok neler konuşuluyor? İşte size geçen haftanın özeti ve gelecek haftanın tüyoları...

“We Will Rock You” müzikalı 12 Mayıs’a kadar Ülker Sports Arena’da izlenebilir.

Flamingo mu, Gaspar mı?
Hafta sonunun en sık sorulan sorusu bu. Hatta geçen hafta aynı kitle Flamingo üstü Gaspar ya da tam tersini yaptı. Aliye Turagay-Joost Rooijmans-Emre Şen’in Flamingo’su ve Ferit Sarper’in Gaspar’ı bu yazı Boğaz’da karşılamak istemeyenlere iyi birer seçenek oldu.

Sanatçıları buluşuyor

Yazının Devamı