İzmir’e ‘Faşist’ diyen önce aynaya baksın!

30 Kasım 2009

ÜLKEMİZDE 25 yılı aşkın süredir bölücü terör kan döküyor.
Çoğu sivil olmak üzere 30 bini bulan şehit var.
Buna rağmen, geçmişte ‘toplum içinde çatışma çıkabileceği’ izlenimi veren bir örnek yaşanmadı.
Örneğin; 2005 yılında o zaman adı DEHAP olan siyasi partinin Gemlik, İnegöl ve Kemalpaşa’da gövde gösterisi yapmak istemeleri yüzünden Bozüyük’ten geçerken iki otobüs ateşe verildi.
Geçen yıl DTP’lilerin Sakarya’da düzenledikleri ‘Barış ve Kardeşlik Gecesi’ isimli eğlence bir grup ülkücü tarafından basılmak istendi.
Tarsus’ta, Kürt kökenli bir kiracının, bahçedeki incir ağacını sahibine sormadan kesmesi yüzünden kavga çıktı.
Yine geçen yıl Ayvalık Altınova’da biri Boşnak, öteki Kürt kökenli iki kişi arasında başlayan kavga kısa zamanda yüzlerce kişinin birbirine girmesine neden oldu. Birçok işyeri taşlandı.

Yazının Devamı

CHP’den iki kentte iki farklı uygulama

23 Kasım 2009

CHP, İstanbul’da yüzde 35’lik metrobüs zammını yargıya taşıdı...
Gerekçe ise şöyle:
“Yargının, kamuda enflasyonun üzerinde zam yapılamayacağına ilişkin kararı var.”
Ne güzel değil mi?
Madem öyle...
CHP İzmir İl Başkanlığı da aynı gerekçeyle yüzde 20’lik su zammını yargıya taşısa ya...
“Karakolda doğru söyler, mahkemede şaşar” diye bir söz var...

Yazının Devamı

Naylon zaferi!

16 Kasım 2009

TÜRK Dil Kurumu sözlüğünde “naylon” şöyle tanımlanıyor:
-Temel maddesi poliamit reçinesi olan, dayanıklı ve esnek madde.
-Bu maddeden yapılan.
-Sıfat, mecaz; düzmece, sahte.
Demokrasilerin vazgeçilmez unsurlarından biri olan siyasi partilerde nasıl oluyor da sık sık bu ‘naylon’ terimi gündeme geliyor.
Parti içi iktidar olmak için ya da mevcut iktidarlarını sürdürmek için bu ‘düzme ve sahte’ üyelere ihtiyaç duyuluyor.
Demokrasi bu çürük temel üzerine mi inşa edilmek isteniyor?

Yazının Devamı

Krizden kurtuluşun yolu sosyal devlet

9 Kasım 2009

TÜRK- İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, geçtiğimiz hafta İzmir’deydi...
Uluslararası Kimya, Enerji, Maden ve Genel İşçi Sendikaları Federasyonu’nun Konferansı’na katıldı.
Kumlu, burada yaptığı konuşmada kriz nedeniyle dünyada milyonlarca kişinin işsiz kaldığına dikkat çekti.
Ve Türk- İş Krize Karşı Emek Masası’nın son verilerini açıkladı.
Kumlu’nun verdiği bilgilere göre; son bir yıl içinde konfederasyona bağlı sendikalara üye 42 bin 296 işçi işten çıkarıldı.
52 bin 172 işçi ücretsiz izne ayrıldı.
Krizin en fazla vurduğu sektörlerin başında gelen metal, gemi, tekstil, petrol ve çimento iş kollarından da aynı zamanda en çok işçi çıkarıldı.

Yazının Devamı

2010 yılında da ‘hava’ alacağız!

2 Kasım 2009

2010 yılı bütçe tasarısı TBMM gündemine geldi.
Ama...
Kimse umutlanmasın...
Çünkü...
Bu bütçede memur, işçi, çiftçi, esnaf ve emekli için yeni hiçbir şey yok.
Ne mi var?
Bu bütçede IMF var, Dünya Bankası var...

Yazının Devamı

Cumhuriyet’in 86’ncı yılında yaşananlar!

26 Ekim 2009

DOĞRU bildiklerimiz değişti. Bu süreç içerisinde, öyle gariplikler, öyle aymazlıklar yaşandı ki, ne biz şehit aileleri, ne de ülkenin birlik, bütünlüğünü önemseyen vatandaşlarımız tarafından anlaşılabilmiş değil. Ancak kesin olan şu ki; bu projenin uygulama talimatlarının sınır ötesi güçlerden geldiği gün gibi aşikardır. Sözde barış güvercinlerinin karşılanış ve geliş biçimi halkımıza kabul ettirilmeye çalışılmaktadır. Zafer kazanmış bir asker edasıyla karşılanması niyeti ve beklentileri açıkca ortaya koymaktadır. Gelenler pişman bile değil.”
Bu sözler, İzmir’deki Şehit Aileleri İnsan Hakları ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Nurettin Yeşilbağ’a ait.
Dağdan inen PKK’lıların karşılanma biçimi, şehit yakınlarını çok rencide etti, canını yaktı...
Yakınları, eşleri ve çocukları ile adeta ikinci kez öldü...
Dernek Başkanı Yeşilbağ, “Bu bizim canımızı acıtıyor, yakıyor. Etnik bölünmeye gidiyoruz. Onların bir tek madalyası eksik. Bari madalya da versinler” diyerek tepkisini dile getiriyordu...
Nitekim...
Oğlu Erhan Çakıcı’yı, 1993 yılında Mardin’de vatani görevini yaparken şehit veren Ali Çakıcı, “Gururla taşıdığım bir madalya verdiler. Ancak bu gelişmelerin ardından, madalyayı iade

Yazının Devamı

En büyük parti kararsızlar!

19 Ekim 2009

GEÇTİĞİMİZ hafta Konsensus Araştırma ve Danışmanlık Şirketi’nin yaptığı “Türkiye Gündemi” başlıklı kamuoyu araştırması açıklandı.
81 ilde, 15 yaş üstü bin 547 kişiyle “telefon anketi yöntemi”yle gerçekleştirilen ankette kamuoyunun nabzının nasıl attığına ilişkin çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Örneğin; bugün seçim yapılsa, halkın yüzde 18.4’ü ‘Kararsızım’, ‘Oy verecek parti yok’ diyor.
Halkın yüzde 6’sı ‘Yanıt yok’, yüzde 4.4’ü ‘Boş oy vereceğim’ , yüzde 4.1’i ise ‘Sandığa gitmeyeceğim’ diye söylüyor.
Yani...
Bugün seçim olsa, halkın yüzde 32.9’u mevcut siyasi partilerin hiçbirine oy vermeyeceğini ifade ediyor.
Bir başka anlatımla, her üç seçmenden biri ya mevcut partilerin dışında birine oy verecek...
Ya boş oy verecek ya da sandığa gitmeyecek.

Yazının Devamı

‘Çavuş’ konuştu ‘komutanlar’ ise hala suskun!

12 Ekim 2009

İZMİR İl Genel Meclisi’nde hafta içinde bazı yolsuzluk ve hırsızlık iddiaları ortaya atıldı.
İddia sahibi, iktidar partisi AKP’ye mensup il genel meclisi üyesi Hüseyin Çavuş...
Ortaya attığı yolsuzluk iddialarının 2.5 yıl öncesine dayandığını söyleyen Çavuş, “Benim abdestimden şüphem yok, namazım kusurlu değil” diyor.
29 Mart seçimleri öncesinde AKP ve CHP’nin hizmette birlik protokolü olduğunu bu protokol gereği iki partiye mensup üyelerin encümende bulunduğunu söyleyen Çavuş bakın neler anlatıyor:
“Biz geçen dönem bazı ihalelerin çok yüksek fiyatla gittiğini, kırım yapılmadığını, müteahhitlerin kendi aralarında ihaleleri paylaştığını sayın valimize ilettik. Bakın ondan sonra neler oldu? İzmir Bayındırlık İmar ve İskan Müdürlüğü’nün okullar için yaptığı ihaleler vardı. O ihaleler, Özel İdare’nin içine çekildi.Özel İdare olarak 26 okul yapılsın diye 32 milyon TL’yi İzmir Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü’ne aktardık. Ama baktık ki bu parayla sene sonunda 17 okul yapılmış. Derslik başına 35 bin TL yerine 95 bin TL maliyet çıkarılmış. Encümenlik yaptığımız dönemde bu türden daha pek çok olaya şahit olduk. Kapalı oturum yapın hepsini anlatayım. Daha bir sürü örnek var. Okullarda

Yazının Devamı