Mebus olamayan asker olabilir mi?

20 Mart 2006

ANAP'ın şubattaki anketinden ise ilk kez oy kullanacakların yüzde 10'unun boş oy vereceği sonucu çıktı.Önümüzdeki seçimde 4 milyon yeni seçmen oy kullanacak.Seçim planları, 18'ine basacak bu gençler üzerinden yapılıyor.***Buraların gençleri ne yazık ki ezelden beri "avlanacak hedef kitle" olmanın ötesine geçemedi.Her gelen bir politika dayattı, onlara ise sadece seçimden seçime sandığa gidip bu siyaseti onaylamak ya da reddetmek kaldı.Çünkü Türkiye nüfusunun yarısından fazlasını oluşturan 30 yaş altı gençlerin seçme hakkı var, seçilme hakkı yok.Nüfusun ortalaması 30'un altında...Meclis'in ortalaması 45'in üstünde...Politikacı, "Senin aklın bana oy vermeye yeter, ama kendi başına seçilmeye yetmez. Beni seç, kenara çekil" diyor.***Geçenlerde Bülent Ecevit, kendisini ziyarete gelen Norveçli gençlere "Meclis'te en genç milletvekiliniz kaç yaşında" diye sorduğunda "18" yanıtını aldı.AB uyum düzenlemelerinin nedense hiç girmediği bir konu bu...Oysa çağdaş dünyada, seçme ve seçilme yaşının eşit olması, demokratikleşme kıstaslarından biri sayılıyor.Seçilme yaşı; Almanya'da 18... İngiltere'de 21... Fransa'da 23...Amerika'da 25...Türkiye'de 30...Batı dünyasında gençlerine en az güvenen

Yazının Devamı

Duvar delen notalar

18 Mart 2006

"Burada bir beni tanırlar bir de İbrahim Tatlıses'i..."Gerçekten de Ben-Gurion Havaalanı'na iner inmez, bindiğimiz taksinin şoförü Türk olduğumuzu anlayınca hemen bir İbo CD'si taktı:"Bir kulunu çok sevdim..."* * *Tabii Fazıl'ın durumu farklı...Onun şöhreti bu coğrafyayla sınırlı değil; çünkü müziği evrensel... Ancak en çok sevildiği ülkelerden birinin İsrail olduğunu söylüyor.Say'ın 2 yıl önce programlanan İsrail konseri tam da Filistinlilerin büyük tepkisini çeken cezaevi operasyonuna denk geldi. Bu yaz Tel Aviv'de bir konser verecek olan Pink Floyd'un eski üyesi Roger Waters'a Filistinli sanatçılardan tepki yağmış, "Duvarın müziğini yapan bir sanatçı nasıl olur da bölgeye duvar inşa eden İsrail'de konser verir?" denmişti.Say öyle düşünmüyor; müziğin barışa hizmet ettiğine, duvarları delebileceğine inanıyor.Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçisi Feridun Sinirlioğlu, bu yaklaşımı doğruluyor:"Bizim yıllarca uğraşıp 3 kişiye anlatamadığımızı Fazıl bir saatte binlere anlatıyor."* * *Ama Say apolitik bir sanatçı değil... Tersine hem dünyada hem ülkesinde olup bitenle yakından ilgili...Nitekim Tel Aviv'deki ilk yemeğimizde barış yanlılarıyla buluştuk. Yemekte, Fazıl'ın konser vereceği,

Yazının Devamı

Alarmdaki şehirde konser

16 Mart 2006

Bazen siz habere gidersiniz, bazen haber size gelir.Geçen ay Fazıl Say, İsrail turnesinin iki önemli durağı Tel Aviv ve Kudüs konserlerini izlemeye davet ettiğinde sevinçle kabul etmiş, "Yaklaşan İsrail seçimlerine de bir göz atarız" diye düşünmüştüm.Önceki gün Tel Aviv için bavul toplarken Eriha'daki hapishane baskını patladı ve bizim sanat gezisi hayli politik bir içeriğe büründü.İsrail, dünyanın gözü önünde, Filistin'e ait bir cezaevini basıp yerle bir etti, içindeki Filistin Halk Kurtuluş Cephesi lideri Ahmet Saadet'i ("Hamas onu salıverecekti" gerekçesiyle) alıp kendi cezaevine nakletti.Dünya susarken Filistinliler sadece "İntikamımız acı olacak" diyebildi. Misilleme beklentisiyle Tel Aviv'de alarm ilan edildi.* * *İşte o yüzden, Tel Aviv'e inerken gümrükte korkunç önlemler ve diken üstünde bir kent bekliyordum.Tersine; Her gelişimde sınır kapısında kan kusturan gümrük sorgucuları bu kez daha mutedildi. Kentte de (en azından ilk bakışta) bir alarm durumu hissedilmiyordu.Dahası, seçimlere 2 haftadan az zaman kaldığı halde ortada seçim havası da yoktu.Neden?Deneyimli bir diplomata göre "sonuçlar hemen hemen belli de ondan..."* * *İsrail politikası bugüne dek iki karşıt partiye

Yazının Devamı

Türk tıbbının derin sorunu: Hasta yakınları

14 Mart 2006

Bunlar arasında sesi hiç çıkmayan, ama sorunun ana kaynaklarından biri olan bir kesim daha vardır: Hasta yakınları... Hepimiz bu gruptanız aslında... Ancak doktorları ya da sağlık politikalarını eleştirdiğimiz kadar kendimizi eleştirmeyiz.Bugün, bu eleştiriyi, "yabancı gözüyle" ve mizahi bir dille yapan bir yazardan söz edeceğim.***Adı, Hughette Eyuboğlu... "Bedri Rahmi Eyuboğlu'nun gelini"...Doğduğu Kanada'da medikal teknoloji tahsil etmiş. 1961'de Mehmet Eyuboğlu'yla evlenmiş. 1966'da Türkiye'ye yerleşmiş. İstanbul Üniversitesi Tedavi Kliniği'nde ve Cerrahpaşa Farmakoloji Enstitüsü'nde çalışmış, doktora yapmış."Kanadalı Bir Gelinin Türkiye Anıları" (İş Bankası Y., 2003) kitabı, Türklere ilişkin renkli anılar ve usta işi gözlemlerle dolu...Tıp Bayramı vesilesiyle, bu ilginç kitaptan özellikle sağlık ve hasta yakınlarıyla ilgili bölümleri (ss: 184-186) sizlerle paylaşacağım:***Bir Türk atasözünü aktararak başlıyor Eyuboğlu: "Hekimden sorma, çekenden sor".Hastaların gerçekten de böyle yaptıklarını söylüyor: "Türkler, tamamen de haksız olmayarak, hastanelerden nefret ederler" diyor: "Hastaneden ne kadar uzak kalırlarsa o kadar mutlu olurlar. Ne yazık ki onlar için en küçük

Yazının Devamı

Buralar eskiden tiyatroydu

13 Mart 2006

Sakarya'da sevdiğim 3 kapı yan yanaydı:Piknik... Sanatsevenler Derneği... Yeni Sahne...Piknik'te yemek yer, Sanatsevenler'de sohbet dinler, Yeni Sahne'de temsil izlerdik.Piknik'in yerinde banka var şimdi...Sanatsevenler Derneği artık pasaj...Sıra Yeni Sahne'de... Tiyatro yıkılıp yerine alışveriş merkezi yapılacak. Bizden sonraki kuşak, anılarını şöyle anlatacak:"Burdan para çekerdik, şurda para harcardık, orda alışveriş yapardık".***Bir kentin sakinleri, o kentin mirası yağmalanırken susup oturabilir mi?"Opera", Ankara'ya Cumhuriyet'le gelmiş ve semte adını vermiştir. Ankaralı dolmuşa bindi mi "Opera'da ineceğim" der.1940'ların sonundan itibaren de "Büyük"lü, "Küçük"lü tiyatro salonları açılmıştır, başkentin o zamanki merkezi Ulus'ta...Yeni Sahne, o atılım yıllarının 5. sahnesidir.1960'ta Kızılay'da, çağdaş oyunlar sahnelemek için kurulduğundan adı "Yeni Sahne"dir.O gün bugündür "tiyatro"da buluşur kentin gençleri; "tiyatroyu geçince" diye yol tarif eder. Gişe önü kuyruksa, yüzler güler.***Tiyatro kuyrukları bitti de mi yıkılıyor Yeni Sahne?Yooo... Son oyunda boş koltuk yokmuş; kenara sandalye konmuş.Yıkım nedeni tiyatro davası değil, rant sevdası...Bina, Ormancılar

Yazının Devamı

İzmir için tema aranıyor

11 Mart 2006

Geçenlerde yitirdiğimiz tarihçi Cemal Kutay bu gezinin ayrıntılarını, Hafız Ömer Faiz Efendi'nin anılarından aktarmıştır (Boğaziçi Y., 1991).Sultan, Lyon garında 3. Napolyon tarafından karşılanır. Paris'in havagazıyla aydınlatılmış caddelerinden etkilenir. Ama serginin Osmanlı pavyonunda suratı asılır.Diğer ülkeler son teknolojik yenilikleri sergilerken, panayır yerini andıran Osmanlı pavyonunda Bursa kadifeleri, Trablus kumaşları, halılar ve silahlar vardır. Milli kıyafetli kahveciler ziyaretçilere kahve ikram etmektedir. Akşamki sohbette Şehzade Abdülhamit şu soruyu sorar:"Memleketimizde imal edilen eşya bu kadar mıdır?"* * *Dünyanın en büyük organizasyonlarından biri sayılan Expo, 150 yılda 63 kez düzenlendi. Türkiye çoğuna katıldı, ama hiç ev sahipliği yapamadı. İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş 1992'de Sevilla'daki Expo'yu gezdikten sonra fuarı İzmir'e getirmeyi aklına koydu, yıllarca uğraştı ve sonunda herkesi ikna etti.Şimdi İzmir, 2015'teki Expo'ya talip...Üstelik bu dev organizasyona talip olan ilk "Müslüman kent..." (Başbakan'ın kulakları çınlasın).Muhtemel rakipleri Toronto, San Francisco, Moskova...Karar, 2008'de 98 ülkenin oyuyla verilecek. Kazanırsa İzmir'i

Yazının Devamı

Ya doğruysa?

9 Mart 2006

Tabiri hocamdan ödünç alıp Şemdinli davasında kullanmak istiyorum:"Amaç derin devletle hesaplaşmak idiyse daha iyi bir iddianameyi hak ederdik."* * * Lafı çevirmeyelim:İddianameyi okuyan herkes görmüştür ki, orada Savcı Sarıkaya, 9 Kasım'daki bombalamadan hareketle derin devleti, hatta rejimi sorguluyor.Örgüt bildirisini andıran ifadelerle derin sosyolojik tahlilleri ayıklarsak iddianameden çıkan somut sonuç şu:"JİTEM, PKK itirafçılarıyla birlikte menfaat çeteleri kurarak ortak operasyonlar yapıyor ve suçlular üst düzeyde kollanıyor."Nitekim davada 2 astsubay ve 1 itirafçı sanık...Peki Savcı bu savın kanıtlarını ortaya koyuyor mu?Hayır!Bu kadar önemli iddiaları, birkaç ihbar mektubuna dayandırıyor. Ve dayanaksız suçlamalarla "suç zinciri"ni (5 ay sonra Genelkurmay Başkanı olacak) Kara Kuvvetleri Komutanı'na kadar uzatıyor.Bu da davayı kasıtlı, iddianameyi ideolojik hale sokuyor.* * * Durum bana Doğan Öz'ü anımsattı.Geçen Pazar Milliyet'le dağıtılan "Ergenekon" (C. Dündar, C. Kazdağlı, İmge,1997. ss: 88-92) kitabında var:Cumhuriyet Savcısı Doğan Öz 1978'de, incelediği bazı münferit olayların sorumlularının devletin üst makamlarına kadar tırmandığını saptamış ve büyük bir soruşturma

Yazının Devamı

TRT, 'Süper Star' ve Papaz Santoro

7 Mart 2006

TRT'yi okul sayarım. Kamu hizmeti yayıncılığına hâlâ inananlardan biri olduğum için de üzerine titrerim.TV yayıncılığının tamamen piyasaya endekslendiği böyle bir dönemde TRT'nin bırakın alternatif bir yayın politikası uygulamayı, bir genel müdürü bile olmaması akıl alır gibi değil.***TRT bugünlerde Eurovision şarkı yarışmasına gönderilecek şarkıyla meşgul...Sibel Tüzün'ün seslendireceği şarkının İngilizce değil Türkçe sözlü olması konusunda ısrarlılar. Şarkıyı beğenmedim, ama bu tavrı destekliyorum.Peki "Ses bayrağımız Türkçemizi dünyaya duyuracak" şarkının adı ne?"Süper Star!.."Şaka gibi, değil mi?***Trabzon'da Rahip Santoro'nun öldürülmesinden sonra bu köşede (11.02.2006), TRT bülteninde yayımlanan bir haberi aktarmıştım. Daha çok bir örgüt bildirisine benzeyen haberde "Bölgede Pontus hayalini gerçekleştirmek için çalışan Ortodoks misyonerlerin kirli oyunları"ndan söz ediliyor ve "Halk buna izin vermez" diyen sokak röportajlarına yer veriliyordu."3-5 misyoner, koca Trabzon'u dininden edecekmiş gibi bir panikle kitleleri kışkırtırsanız, bilerek ya da bilmeden ucu cinayete varan bir yolun taşlarını döşemiş olursunuz" diye yazmıştım.***TRT Genel Müdür Vekili Ali Güney'den bir

Yazının Devamı