Türkler kilidi çevirdi

20 Kasım 2001


<#comment>

Pazar gecesi, Bulgaristan'da Sosyalistlerin Cumhurbaşkanlığı seçimini kazandığı saatlerde Sofya caddeleri bomboştu.
Basın için kurulan seçim merkezi dışında hiçbir yerde hareket yoktu.
10 yıldır Sofya'da yaşayan Melih, "Bulgarlar, tepkilerini bizim yaptığımız gibi yollara dökülüp silah sıkarak göstermiyor" dedi:
"Bugünlerde onları yollara dökebilecek şey, yeni cumhurbaşkanı seçimi değil, yeni zam paketi olabilir."

Yazının Devamı

Bulgaristan sosyalizme dönecek mi?

18 Kasım 2001


<#comment>

Ali Rafiyev, 78 yaşında bir komünist...
Almanlara karşı direnişe katılmış, 1944'te Bulgar Komünist Partisi'ne girmiş ve Merkez Komitesi üyeliğine kadar yükselmiş.
Sofya'da faşizmi, komünizmi, duvarın yıkılışını ve kapitalizmin yükselişini görmüş.
Şimdi 200 leva emekli maaşı alıyor. Buna karşın sadece evinin yakıt masrafı 70 leva...

Yazının Devamı

Saray'da bir hafta sonu

17 Kasım 2001


<#comment>Yıldız Sarayı'ndaki Küçük Mabeyn Köşkü'nün üst katında tarihi bir oda vardır. 15 Mayıs 1919'da, yani Samsun yolculuğundan 4 gün önce Mustafa Kemal Paşa, Sultan Vahidettin ile o odada görüşmüştür.
Atatürk, daha sonra o görüşmeyi etraflıca anlatmış, hatta odanın krokisini çizerek, kendisinin ve Sultan'ın oturduğu yerleri işaretlemiş, o gün Padişah'tan umudu kesip Anadolu'ya açılma kararını netleştirdiğini söylemiştir.
Kimilerine göre ise o görüşmede Sultan, Kemal Paşa'ya "vatanı kurtarma emri"ni vermiştir.
Öyle ya da böyle, ülkenin kaderinin biraz da o odada şekillendiği söylenebilir.
İşte o tarihi oda, geçen hafta ziyarete açıldı.
Epeydir devam eden restorasyonun bittiğini, bir söyleşi için gittiğim Yıldız Teknik Üniversitesi'nde öğrendim. Müzeyi gezdim ve gördüklerimden çok etkilendim: Modernleşme maceramızın simge yapılarından biri yenilenmiş, süslenmiş, ziyaretçilerini bekliyordu.

Yazının Devamı

Tıraş özgürlüktür!

15 Kasım 2001


<#comment>Kabil'de Taliban cinnetinden kurtulanların, şehir meydanında bir günah abidesi gibi direğe bağlanmış teyp bantlarını çözüp notaların zincirini çözmesi ve şehre gümbür gümbür müzik yayını yapması ne muhteşem bir görüntüydü.
Ya, tıraş yasağından dolayı püsküle dönmüş sakallarını kestirmek için sevinçle berbere koşan Afganlar?...
Ben Berberler Derneği'nin yerinde olsam o fotoğrafı afiş yapar, altına da "Tıraş özgürlüktür" yazardım.

* * *
Kudret Emiroğlu, "Gündelik Hayatımızın Tarihi" kitabında (Dost, 2001) 1910'da Osmanlı Meclisi'nde yaşanan bir tartışmayı anlatır.

Yazının Devamı

Savaşın halkla ilişkiler bürosu

13 Kasım 2001


<#comment>Pazar gecesi CNN'de ürkütücü bir Afganistan belgeseli yayımlandı.
Yapımcı, baba tarafından Afgan bir kadın gazeteci...
Hiç görmediği anavatanına gazeteci olarak gidiyor ve bir dehşet manzarasıyla karşılaşıyor:
Virane evler, dilenen kadınlar, anneleri gözlerinin önünde katledilmiş yetimler, toplu infaz törenleri için kullanılan stadyumlar...
Gizli kamerayla çekilmiş bir korku filmi bu...
Ancak yapımcı Afgan kökenli olmasına rağmen ekranda ne bu dehşetin nedenini anlamaya dönük bir çaba var; ne de çözüm için başlatılan bombardımanın yol açtığı sonuçlar...

Yazının Devamı

Ecevit'in halefi kim?

11 Kasım 2001


<#comment>Son günlerde Ecevit'e bir "halef" bulma arayışları yoğunlaştı.
Bazı emekli komutanların Başbakanlık için Hüsamettin Özkan'ın ağzını yokladığı haberlerini Özkan, "Ecevit'ten sonra ben de yokum" diye geçiştirdi.
Yine de kulislerde veliaht isimleri cirit atıyor.
Ecevit ise varis tayin etmemekte ısrar ediyor.
Dolayısıyla ondan sonra partide bir "tufan" bekleniyor.

Yazının Devamı

İnönü’yü kim vurmak istedi?

10 Kasım 2001


<#comment>
Pembe Köşk'ün üst katında İsmet Paşa ile Mevhibe Hanım'ın yatak odasında geniş bir yatak ve başucunda da komidin üzerinde eski siyah bir telefon var.
Özden Toker, bize bu "müze ev"i gezdirirken "işte bu telefon..." diyor; "Refik Saydam aradığı gün, bu telefondan konuştular".O gün İsmet Paşa, ölüm döşeğindeki dostu Atatürk'e bir "veda ziyareti" için bavullarını toplamış, İstanbul'a yola çıkmaya hazırlanıyormuş. Özden Hanım ise hemen yandaki odasında ders çalışıyormuş.
Telefonun çaldığını duymuş.
Telefonu annesi Mevhibe Hanım açmış. Paşa'nın kulakları az işittiği için yüksek sesle, telefondaki konuşmaları İnönü'ye iletiyormuş.
"- O yüzden ben de duydum ve çok iyi hatırlıyorum" diyor Özden Hanım:"Refik Saydam 'Paşam' diyordu, 'Biz sizin İstanbul'a gitmenizi kesinlikle istemiyoruz. Bunun sizin için tehlikeli olacağını biliyoruz. Eğer gitmeye kalkarsanız ben trenin önüne yatarım, ancak benim üzerimden geçerek gidebilirsiniz'.

Yazının Devamı

Atatürk ve Edward

8 Kasım 2001


<#comment>Atatürk'ün ölüm günü bilinir de, doğum günü bilinmez pek...
Oysa doğum tarihinin ortaya çıkışının ilginç bir öyküsü var:
Türkiye ile ingiltere ilişkilerinin ısınması 1936 Haziran'ında Atatürk'ün, İngiliz Kralı 8. Edward'ın doğum gününü kutlamasıyla başlıyor.
Kral, kutlamaya karşılık verince Ankara'daki İngiliz Büyükelçisi bunu fırsat bilip Londra'ya, bundan böyle Kral'ın da Atatürk'ün doğum gününü kutlamasını teklif ediyor. Fakat İngiliz Dışişleri, "Kral sadece ABD, Fransa ve Alman liderlerin doğum gününü kutluyor. Başka devlet başkanlarıyla böyle bir kutlama ilişkisi yok" diyerek teklifi reddediyor. Büyükelçi üsteliyor:
"Kral Türkiye ziyaretinde bana kutlama gönderilmesini söylemişti."Bir süre sonra İngiliz Dışişleri, Ankara'daki İngiliz elçiliğine Atatürk'ün doğum tarihini soruyor. Elçilik soruyu bir yazıyla Türk Dışişleri'ne, Dışişleri de Cumhurbaşkanlığı'na iletiyor. Köşk'ün özel kalem müdürü Hasan Rıza Soyak'tan gelen yanıt şöyle:
"Atatürk'ün 19 Mayıs 1881'de doğduklarını arz ederim".Ancak Kral Edward, Atatürk'ün yaş gününü kutlayamıyor. Çünkü Türkiye'den döndükten bir süre sonra aşkı uğruna tahtını terk ediyor.

Yazının Devamı