Yıllardır bıkmadı kimse eleştirmekten, bırakın isteyen istediğini giysin, laf söylemek aynı mesleği yaptığı insana mı düştü? Bunun için bu işin gurmesi olmuş , modanın içinden olan isimler var , onlar eleştirmeli. Herkes kendi modasını kendisi yaratır, sahne onunsa ne giymek istediğine o karar verir, bize de izlemek ve alkışlamak düşer. Beğenir beğenmezsin orası tartışılır tabii ama “eğreti duruyor” demek karşınızdaki insanları üzebilir. Bence herkes istediğini giymekte serbest lakin vücut ölçülerimize göre , doğru parçalar bulmak kaydıyla.
Cover şarkılardan içimiz bayıldı!
Müzik sektörü maalesef düşüşte, bunun sebebi de çabuk dinleyip hızlıca eskittiğimiz şarkılar. Üretemeyen cover’a saldırıyor ve boşluğu doldurmaya çalışıyor ama maalesef kariyerini olumsuz etkiliyor. En azından ben öyle düşünüyorum. Artık müzik severler olarak sürekli eski şarkıları tekrar coverlayıp önümüze koymalarından bıktık, yeni tadıyla sevmiyoruz. Bence bırakın eski
İMPARATOR İBRAHİM TATLISES
Çok özlemişiz onu hem de çok! Bunu zaten Kuruçeşme’de oluşan upuzun kuyruklardan da anlayabiliriz. O kadar uzun yıllar oldu ki İbrahim Tatlıses’i sahnede görmeyeli, doya doya 3 gün arka arkaya Kuruçeşme Açık Hava konserleriyle sevenleriyle bir araya geldi. İzlemeye gelenlerden daha çok heyecanlandığını biliyorum sevgili İbrahim Tatlıses’in. Düşünsenize yıllar sonra sahneye çıkıyorsun, konser takviminde bi’ tarih olarak anlaşırken yoğun talep üzerine üç güne çıkıyor , bu da her insanın yapabileceği yani doldurabileceği bir iş değil. Her zaman dinleyicilerine ve izleyicilerine saygısı olan İmparator bu üç günün üstesinden yine babalar gibi geldi. En güzel şarkılarını gelen dinleyicilerle birlikte bağıra bağıra söyleyen imparator, keyifle konserlerini bitirdi. Seyirciler arasında kızı Dilan Tatlıses, Gülben Ergen, Şafak Sezer, Gonca Vuslateri, Levent Dörter ve oğlu İdo Tatlıses bulunuyordu. İyi ki Polat
ARIYORUM
Ben herkesi star diye adlandıramıyorum maalesef ama Edis, bunun fazlasıyla üstünden geliyor. Daha ‘’MARTILAR‘’ ı uçururken birden ters köşe yaparak uçurduğu martıları ‘’ARIYORUM‘’ diye çıktı karşımıza! Ben çok beğendim. Söz-müzik. Emrah Karakuyu‘na ait. Önce bi’ ısınmaya çalıştım sonra istemsizce dilime takıldı sonra klibini izlediğimde şarkıya tutulduğumu ve eşlik edip dans ettiğimi fark ettim. Edis, yapacağı işi çok iyi biliyor bence! Ben çok başarılı buluyorum şahsen. Dans edip , kadrajı doldurmak her kişinin yapabileceği iş değil! İzlerken helal olsun diyebiliyorsun. Kısaca ben yeni şarkısına çok bayıldım! Uzunca bir süre yenisi gelene kadar Arıyorum diye gezeceğim.
ADI ELVEDA OLSUN
‘’Hayat‘’ albümünden sonra sürpriz yaparak karşımıza çıkan Sibel Can ‘’Adı Elveda Olsun’’ adlı single'ını dinleyicilerine sundu. Sözü Müziği Tarkan ‘a ait olan şarkı, kısa
Gökhan Gencebay çok saygılı ve eğlenceliydi, aynı şekilde Seda Gencebay’da gecenin sonuna kadar hiç oturmadı, hep dans etti. çok yakıştıklarını da söylemeden geçemeyeceğim, bizlere de Maşallah demek düşer. Sevim Elif Gencebay ve Orhan Gencebay’ın da heyecanı yüzlerinden belliydi. Sanki evlatları değil kendileri evleniyor gibiydi çok tatlılardı, 1 dakika yerinde duramadılar.
Sahnede bütün gece Enbe Orkestrası vardı. Harikalardı, o kadar eğlenceli bir orkestra ki sürekli göz göze gelip dans ettim.
Gelelim gözlemlediğim muhteşem konuklara;
Bu hafta köşemi müziğe ayırmak istedim. Biliyorsunuz müzik hayatımızın bir parçası. Çocukluğumdan beri müziğe aşırı bir düşkünlüğüm var. Uykum gelirdi, hemen kaset çalarımızın yani teybimizin yanına koşar , Tarkan ‘dan şımarık albümü koyup uykuya dalardım. Güzel günlerdi, çok şanslıydım çünkü kaset devrine yetişen en son nesildim. Sevdiğimiz şarkıyı başa almak için kalemle kaseti sarar başa alırdık. Neden kaset devri diyorum çünkü o zamanlar bana göre müziğinde güzel olduğu zamanlardı. Baksanıza hala 70’ler – 2000 tarihleri arası müzikleri zevkle dinliyoruz. Arkadaş ortamlarına girdiğim zaman müzik hakkında tartışma yaptığımızda hep bu zamanların şarkılarının kötü olduğunu konuşuyoruz. Tabii ki bu benim düşüncem ,merak ediyorum siz de benim gibi mi düşünüyorsunuz?
Bazen diyorum ki ; acaba büyüdükte şimdi mi şarkı seçiyoruz ya da o zamanların şarkıların tınılarına alıştık da yeni nesilde mi
1. DEMET ÖZDEMİR
Son zamanlarda çok beğeniyorum Demet Özdemir’i, bana göre hem vücudunu artık tanıyor hem de bambaşka bir enerji ile döndü aramıza. Bir de aşk yaradı sanki. Son zamanlarda benim sevdiğim gibi blazer ceket kombinlerini çok sevdi ve güzel de taşıyor, böyle devam etmeli. Bu arada, fosfor renklerini herkese yakıştırmam lakin Demet Özdemir muhteşem taşıyor. Mesela bu ay bir derginin kapağında boy gösterdi, koşa koşa almaya gittim, özellikle içeriği çok merak ettim. Tam da beklediğim karelerdi, ben bayıldım sizi bilemeyeceğim!
2. GÜLŞEN
"Gülşeeeeeeeen!" diye çığlık atacağım. Ya sen neler yapıyorsun? Resmen Gülşen’in instagramında konser sonrası fotoğraflarını koyması için iple çekenlerdenim. Bir insan her konserinde sanat üzerine sanat yapabilir mi? Gidenler hem konserini izliyor hem de defilesini. Modayı seviyor, bu çok belli. Bu da moda severleri mutlu ediyor. Örneğin, sarı gold tek bant ayakkabısı çok dikkatimi çekti, neden mi? Üç konserinde de aynı ayakkabıyı giydi. Yani tek ayakkabıya bağlı kalarak
ilk olarak bedeninizi ve kendinizi tanımanız lazım. Mesela, bir boy aynasının karşısına geçin, ilk vücudunuzu inceleyin ve doğru vücut ölçülerinizin yanında farklı tarz kıyafetlerinizi sırasıyla giyin. Zaten o anda beğendiğiniz ve vücudunuzla bütünleşen kıyafet sizi temsil ediyor demektir.
Renklerin büyüsüne de çok inanırım. Çünkü ne giyeceğimizi bilmeyerek o an ki psikolojimizle
hareket eder, giyeceğimiz kıyafetin rengine kadar kendimiz değil o an içinde bulunduğumuz ruh halimiz belirler. Mesela, çok şık olacaksınız diye abartmanıza gerek yok. Sade bile şık olabilirsiniz, yeter ki kendinizi sevin ve en önemlisi auranızı beslemeyi bilin.
Moda sadece kıyafetten oluşmuyor, tabii moda deyince de akla ilk kıyafet geliyor. Moda; ayakkabıdan tutun kullandığınız aksesuara kadar say say bitmez. Önemli olan hepsini harmanlayıp göze batmadan ayrı ayrı star parçalar oluşturmak. Örneğin, kıyafetinize uygun takılar bulup ,üstümüzde tek bir bölgede sergilemek inanın daha çok dikkati çeker. Ben tek elde tüm parmaklara takılan