EGE Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Etiği ve Tıp Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Çağatay Üstün’ün bir kurgusu var.
Bir bilgeyle gerçekleştirilen diyaloglar...
Bakın şu cümleler geçiyor.
* * *
İnsanın duyarlılığı hakkında konuşmak istiyorum sayın bilge.
- ...
- Niçin sustun değerli bilge?
DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ gibi adayların açıklanması gecikti. Partilerin bazıları etap etap isimleri kamuoyuyla paylaşırken; İzmir’le ilgili kararı en sona bıraktılar. Öyle gözüküyor ki, isimleri tam olarak bilmemiz ocak ortalarını hatta son haftasını bulacak.
Olacak iş mi?
Türkiye’nin üçüncü büyük kentinin adaylarını sayılı günler kala öğreneceğiz. Geçen seçimlerde olduğu gibi...
Peki bu adaylar bize ne anlatacak, hangi projelerini tanıtacak? Geceden sabaha belli olan isimler daha önce bir hazırlıkları yoksa televizyonların, gazetelerin, halkın karşısına çıktıklarında neler söyleyecekler?
Büyük bir ihtimalle genel siyaset yapacaklar.
AKP’nin adayı...
AKP’nin Türkiye’yi ne kadar iyi yönettiğini anlatacaktır; Başbakan’ın dediği gibi AKP’li belediyecilik anlayışını öve öve bitiremeyecekler.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, cuma ve cumartesi İzmir’-deydi. Bildiğiniz gibi kentin geleceği için çok önemli açılışlar yapıldı.
Takip etmişsinizdir.
Baykal, nasıl bir büyükşehir belediye başkan adayı istediğini tarif etti ama ismi açıklamadı.
Cumartesi günkü yazımda da belirtmiştim.
Baykal’ın ismi açıklaması sürpriz olurdu.
“Trabzon’u açıkladı, aynı tavrı neden İzmir’de sergilemiyor?” diyor birçok okurumuz.
Cevabı aslında çok net...
MASAMIN üzerinde Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nin açılış davetiyesi var. Davetiyeye uzun uzun baktım. 2004’ün 11 Haziran’ına döndüm.
İzmir Sanat’ta klasik cuma günlerinden biri... İşler bitmiş, hafta tamamlanmış; bir iki kadeh şarap içiliyor.
Ahmet Piriştina heyecanlı...
Bir sonraki hafta hem oğlu Levent evlenecek hem de Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nin temel atma töreni yapılacak. Tavla oynanıyor. Zarlar atılırken; sağa sola laf atıyor.
“Açılış konserini kim vermeli?”
Herkes farklı bir isim ya da orkestra söylüyor. Sonrasında konser verebilecek sanatçılar konuşuluyor.
“Pavorotti olmaz mı?” diyor.
CUMHURİYET Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal bugün bir dizi açılışı yapmak için İzmir’e geliyor. Her açılış da kent için birbirinden önemli... Anadolu Caddesi’ndeki trafiğin yeraltına alınması ve kesintisiz ulaşımın olması İzmir’in kuzeyindeki tıkanıklığı büyük ölçüde giderecek.
Metronun Aliağa’ya kadar gitmesiyle de bu bölgenin daha da gelişeceğine inanıyorum. Son 10 yılda İzmir’in yarımadası müthiş bir değişim içine girdi.
Kent, Narlıdere’den başlamak üzere Güzelbahçe, Seferihisar, Urla’ya kadar büyüdü.
Modern, güzel siteler kuruldu; şehrin merkezine sıkışmış yerleşimler giderek bu bölgeye kaymaya başladı. Bu da beraberinde sosyal açılımları sağladı.
Alışveriş merkezleri, birbirinden güzel restoranlar, hobi merkezleri açıldı.
İzmir’in güneyi Avrupalıları bile kıskandıran bir cazibe merkezi haline geldi.
Doğa güzel, iklim yılın neredeyse dokuz ayı dışarıda vakit geçirmeye uygun...
GELİN bugün bir başka bekleyen projeye daha bakalım. İzmir’in çözümsüzlük sembolleri arasında gösterilen bir başka yatırıma...
Ama önce Basmane’deki çukurla ilgili birkaç şey daha söylemek istiyorum.
Dünya Ticaret Merkezi’nin yapılıp yapılmayacağıyla ilgili bu kent tam 11 yıl bekledi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Güçbirliği’nin Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Zorlu ve EGS Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Akgün anlaştılar anlaşmasına ama yine mahkeme yolu gözükür mü, gözükmez mi bekleyip göreceğiz?
Başkan Kocaoğlu’nun dediği gibi odalar, konuştuğu sivil toplum örgütleri sözlerini tutar mı?
Yoksa yeni gerekçeler mi öne sürerler?
Bilemiyorum...
ŞU Dünya Ticaret Merkezi olayını düşünüyorum da... Üzerinden tam 11 yıl geçmiş...
“Ülkelerin, kentlerin hayatında 11 yılın pek bir anlamı yok” diye düşünebilirsiniz.
Aynı görüşte değilim.
Bir insanın hayatında 11 yıl çok önemli bir dönemi kaplar.
Hem de çok...
Ben artık şehirlerin de bir gün bile beklemeye tahammülü olmadığını düşünüyorum.
Hafızalarınızı zorlayın ve 1997 yılına gidin.
Yerel seçim sürecinde aday belirlemek için en kritik haftadayız.
Gelin, partilerde son gelişmeleri, kulislerde konuşulanları tek tek ele alalım. Önce AKP’ye bakalım.
19 Aralık’taki yazımı şöyle bitirmiştim:
“Siyasette bir haftanın bile uzun olduğunu bir kere daha hatırlatıyorum. Ve karar için son haftaya girdiğimize dikkat çekmek istiyorum. Ankara’daki son bilgiler İzmir’de milletvekili ve bir önceki dönemde AKP’nin Büyükşehir adaylığını yapan Taha Aksoy’un isminin yeniden konuşulduğunu gösteriyor. Aksoy’un böyle bir talebi olmadığı biliniyor. Ama son sözü Erdoğan’ın söyleyeceği kesin... Artık karar haftasına girerken Aksoy’un kent deneyimi, bilgi birikimi ve partiyi iyi tanıması avantaj olduğunu söyleyenler çok...”
Aksoy da herkes gibi bekliyor. Başbakan’ın kendisine söylediği herhangi bir söz yok, bir ima yok. Ama kendisi de çok iyi biliyor ki; İzmir kulislerinde en fazla konuşulan isim bugünlerde Taha Aksoy... Peki o günden bu yana öne çıkan bir isim oldu mu? AKP’den sızan bilgiler Selim Gökdemir’in de alternatif isimlerden biri olacağı ifade ediliyor. Gökdemir, AKP Meclis Üyesi ve grup başkanvekili... Gökdemir aday değil; ama Başbakan görev verirse adaylıktan kaçamaz.
Si