Turizm Bakanı bunu hep yapıyor

24 Mayıs 2000


       TURİZM Bakanı Erkan Mumcu TV'de soruları yanıtlıyor.
       Gürültü konusuna sıra geliyor.
       Bakan, Turizm Bakanlığı'ndan turizm işletmesi belgesi alan eğlence yerleri ile, belediyelerden ruhsat alan işletmeler olduğundan söz ediyor.
       Sesin 90 desibelden yüksek olanının dışarıya aksetmemesi şartıyla turizm belgeli yerler istedikleri saate kadar çalışabileceklerini anlatıyor.
       Sayın Bakan hep bunu yapıyor.
       Sözleri buraya kadar doğru. Ama buradan sonrasını, daha doğrusu öncesini hep teğet geçiyor.

Yazının Devamı

Türkiye'nin yumuşak karnı

23 Mayıs 2000


       FELAKET tellallığı yapmayalım ama gerçeği de görelim.
       Ege'de barış niyetlerine rağmen diğer alanlarda durum iyiye gitmiyor.
       ABD'de ve Rusya'da Türkiye aleyhinde gelişmeler var.
       Ankara ise en dirençsiz dönemine girmiş gibi...
       Ekonomi IMF'ye ihale edildi, ama pek çok başka konu taşerona emanet edilemez ki...
       Öyleyse hassas gelecek için tedbiri bugünden almak lazım.

Yazının Devamı

Tuğla çekildi söylenen olmadı

21 Mayıs 2000


       Faili meçhuller çorap söküğü gibi...
       Hani aradan bir tuğla çekilse duvarın altında kalınırdı?
       Yok öyle bir şey.
       Öyleyse bugüne kadar neden o tuğla çekilmedi?
       Neden cinayetler faili meçhul kaldı?
       Anlaşılıyor ki bunun başlıca sebebi; bu işi çözmesi gerekenler, resmi örgütler ve sorumlu kişiler arasındaki rekabet, çekememezlik, kamplaşma, çok başlılık, çıkar ilişkileri ve çelişkileri, siyasallaşma, partizanlık, kayırma... Çözümsüzlüğü getiren bunlar.

Yazının Devamı

Bayramı aşan coşku

20 Mayıs 2000


      "Galatasaray Bayramı" yalnız bir futbol zaferinin coşkusu olamaz.
       Bu her şeyden önce başarıya susamışlığın dışa vuruşu, patlayışı olabilir.
       Başkalarının başarıları altında ezilmişliğe isyan ve devamlı geri kalmadan kurtuluşun ifadesidir, Galatasaray Bayramı.
       Halkımız yıllardır kötü haberlerle beslendi, bütünleşti. Başarı haberlerine aç bırakıldı.
       Sanat diyoruz, bilim diyoruz.
       Var mı bu alanda başarımız?

Yazının Devamı

FP'de değişim kaçınılmaz oldu

19 Mayıs 2000


       Erbakan FP kongresi için "Galip de yok, mağlup da" diyor.
       Kongredeki 633'e karşı 521 oy, "galip sayılır bu yolda mağlup" sözüne uyuyor.
       FP kongre delegeleri diğer bazı siyasi partilerdekilerden daha çok değişime yatkın insanlar olduklarını gösterdiler.
       MNP, MSP, RP ile İslami kesime siyasi kimlik, şahsiyet kazandıran, o kesimi göz ardı edilemez bir güç haline getiren, iktidar yapan Erbakan'a bile hayır diyen kongre delegelerinin aşağı yukarı yarısını temsil eden 521 oyun yorumu başka nasıl yapılabilir?
       Erbakan, "Galip de yok, mağlup da" dese de bu böyle...
       * * *

Yazının Devamı

Fatima'nın sırrı Ağca'nın sırrı

18 Mayıs 2000


       AĞCA olayı arapsaçına döndürülüyor.
       Ağca, İtalya'da daima "Papalık, Fatima'nın üçüncü sırrını açıklasın" deyip duruyordu.
       Nereden biliyordu üçüncü bir sır olduğunu ve açıklanırsa bunun kendisiyle ilgili olacağını?
       Ağca "Ben mesihim" diyordu.
       Papalık da sanki bu masala inanıyormuş gibi sessiz kalıyordu.
       Ağca; Papa suikastına kendisini gizli güçlerin zorladığını, her şeyin kendi iradesi dışında olduğunu da iddia ediyordu.

Yazının Devamı

Mucize, Papalık'ın senaryosu mu?

17 Mayıs 2000


       KATOLİKLERE göre Meryem Ana 1917 yılında Portekiz'de Fatima kentinde üç çoban çocuğa altı kez görünüyor, üç sır veriyor.
       Birinci ve İkinci Dünya savaşlarıyla ilgili ilk iki sır daha önce açıklanıyor.
       Üçüncü sır ise 1943 yılında hayatta kalan üç küçükten rahibe Lucia Dossantos tarafından Vatikan'a bildiriliyor. Ancak geçtiğimiz günlerde Papa tarafından tüm dünyaya duyuruluyor.
       Bu sırrın; Papa'ya Ağca tarafından yapılacak olan suikast girişimiyle ilgili olduğu açıklanıyor. Hazreti Meryem'in bu suikast girişiminin tarihini 13 Mayıs olarak verdiği de iddia ediliyor.
       * * *
       ÖNCE Ağca ve Papa suikastıyla ilgili bilgilerimizi tekrar edelim:

Yazının Devamı

Demirel'den maratona mutlu son

16 Mayıs 2000


      "MARATON, 42 kilometre 195 metrelik bir yarıştır. Siyaset de bir maratondur. Bazen öne geçersin, bazen geride kalırsın. 10'uncu kilometrede önde olmak işe yaramaz. 20'nci kilometrede geride kalmak da önemli değildir. Önemli olan nefesi iyi kullanmaktır. 42 kilometre 195 metre koşabilmektir. Siyaset, 100 metre yarışı değildir."
       Bu sözlerin sahibi 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel bugün maratona son veriyor.
       42 kilometrelik değil, sevabıyla günahıyla 40 yıllık bir maratona.
       12 yıl başbakanlık, 7 yıl cumhurbaşkanlığı ile geçen 40 yıla.
       Bundan sonra ne yapar, ne eder, o ayrı bir konu. Bizi, özellikle de son 7 yılda Türkiye'de oynadığı rol ilgilendiriyor.
       Demirel'in; denge adamı, tarafsız bir cumhurbaşkanı olarak, son 7 yıldaki başarılı faaliyetleri, güçler arasında ahenk sağlayıcı politikası, tarafsız hakem kişiliği, uluslararası alandaki ve bölgemizdeki girişimleri nedeniyle saygıyla anılacağını düşünüyoruz.

Yazının Devamı