Doğan Heper

"Tarih tekerrürden ibarettir."
"Ders alınsaydı tekrar eder miydi?"
FP, RP'nin yanlışlarından ders almadı.
Aynı yola daha sessiz ve derinden devam etmek istedi.
Olmadı.
Parti kapatılması demokrasilerde rastlanmaması gereken olaylardandır.

Suudi Arabistan'dan hacılarımızı almaya giden THY uçağı Adana yakınlarında düşmüş, 6 mürettebat hayatlarını kaybetmişti.
Şimdi şehitlerin ailelerinin Boeing fimasına tazminat davası açmaya hazırlandıkları anlaşılıyor.
Sorumluluğun gereği yalnız Boeing için değil, eğer ihmali varsa THY için de düşünülmeli.
THY'nin sorumluluğunu ihtiyatlı bir cümleyle de olsa neden gündeme getiriyoruz?
Önce kazanın üzerinden bir ay geçtiği halde THY kazanın oluş şekliyle ilgili tatmin edici resmi bir açıklama yapmadı.
Bu da başka bir açıdan ihmal sayılmaz mı?

Meclis'in 21. dönem çalışmaları başladı ve bitti...
Aç, kapa. Bir gün iş, on gün tatil.
Açılışta yine olay var.
Nereden biliyoruz?
Kutan'dan ve Merve'den.
İkisi de "türban konusunda geri adım atmayacaklarını" ilan ettiler.

"Kadınlarımızın yarısının başı örtülü."
Tabii; bundan normal ne olabilir?
İnanç, alışkanlık, gelenek; sebep ne olursa olsun bazıları örtülü.
Toplumun diğer kesimleri de onların tercihlerine saygı duyuyor.
Ama FP'liler bu başörtülülerin hepsini kendi üyeleriymiş, FP felsefesinin emireriymiş gibi takdim etmek istiyor.
Yanlış olan bu.

"DSP laik Cumhuriyet'in teminatı olduğunu gösterdi.
ANAP ve DYP bu tutumlarıyla daha da küçülür...
Fazilet Partisi, Refah'tan farklı değil..."
Dünkü yazımız böyle bitiyordu.
Bugünkü de böyle başladı.
Cumhurbaşkanı'nın Meclis'teki Merve Kavakçı skandalıyla ilgili sözleri bu cümleleri tamamlıyor.

Meclis'in açlışına türban damgasını vurdu.
65 milyon, Meclis'in açılışında türbanla ilgili, olacakları merakla bekledi ve genel kurulu o açıdan dikkatle izledi.
8 yıl önceki açılışa damgasını vuran "bölücülüktü", dünkü gergin bekleyişe neden olanın gericilik olduğunu söylemeye dilim varmıyor.
Gencecik bir Türk kızının yarattığı gerginliği anlamak mümkün değil.
Dün Meclis'in açılışında genel kurulda milletvekillerinin arasında Merve Kavakçı yoktu. Bir bakıma bu, gerginliği sürdüren bir tutumdu; protestoydu.
550 kişinin içinde, 550 milletvekilinin arasında tek kişinin günlerdir sürdürdüğü bir bunalım.

Büyük mafya var, küçük mafya var.
Otopark mafyasını küçüklerden sayabiliriz.
Sinek küçüktür ama mide bulandırır.
İstanbullunun da midesini en çok bu mafya bulandırıyor.
Haraç toplayarak.
Hem de devletin, güvenliğin, belediyenin gözünün önünde.

Bu seçimden önce ortam, karamsardı:
"Erken seçimden farklı tablo çıkmaz."
Yani; huzur ve istikrar gelmez.
18 Nisan geldi.
Tablo farklı çıktı.
Ama sonuç farklı olabilecek mi?