Hep o hikaye...

25 Mart 1999


Biz bu fıkrayı çok anlattık. Ama Türkiye'de dönüp dolaşıp aynı noktaya gelinince boşa geçen, harcanan zamana acıyanların silahı bu fıkradan başka ne olabilir? Suçluları öldürecek halimiz de, niyetimiz de yok. Toplumsal intikamımızı fıkrayla alalım, alın...
Beyefendi ile uşak seyahate çıkmışlar.
Beyefendi at üstünde, uşak yaya.
Yolda giderken beyefendi yerde bir inek pisliği görmüş.
Muzipliği tutmuş, uşağına:
"Şu pisliği yersen at senin olur, ben yürürüm, sen binersin" demiş.

Yazının Devamı

TV'deki Meclis

23 Mart 1999


Hava iyi değil ama çok da kötü değil.
Türkiye'deki havadan değil, meteorolojik havadan söz ediyorum.
Pazar günü rahatlığı ile Bebek'in terası açıksa, oturup biraz oksijen almayı, sonra da Boğaz'da bir tur atmayı düşünürken, takıldım kaldım Meclis müzakerelerine. Daha doğrusu rezaletine.
Meclis akşama kadar vaktimi aldı; sonra TV'de diğer kanalları karıştırmaya dalmışım. Kanal 6'da "Dr. Stress"le yeni bir izleme maratonu başladı. Sabaha karşı saat üçü geçene kadar.
* * *
MECLİS müzakereleri iki şeyi gösterdi.

Yazının Devamı

Toplumsal barış...

21 Mart 1999


TÜRKİYE seçimini yapmış; "demokratik laik hukuk devleti."
Bunu değiştirme arzusunda olanların başarılı olmaları mümkün değil.
Hele yüzde 20'ler civarındaki oy oranlarıyla...
Bunu yapabileceklerini zanneden bazı RP'liler. Refah'ın felaketine sebep oldular.
Sağda, saygın, muhafazakar bir parti olarak işlev görebilecekken, RP'nin kapatılmasına yol açtılar.
O günler unutulmadı.

Yazının Devamı

Sorumlular sorumlu arıyor

17 Mart 1999


PKK'nın Mavi Çarşı katliamında 13 vatandaşımız hayatını kaybetti.
İstanbul Valisi Erol Çakır ve İtfaiye Müdürü Sabri Yalın, "Çarşı'da yangın merdiveninin yokluğu ölü sayısını artırdı" diyor.
Vali Çakır olaydan hemen sonra şöyle konuşuyor: "Binada yangın merdiveni olmadığı için bu kadar can kaybı oldu. Yangın merdiveni yapmayan bina sahibi ve binaya ruhsat veren yetkililer yitirilen canlardan sorumludur."
Kim o sorumlu yetkililer?
Bu kaçıncı sorumlu arayışı?
Hep aranıyor ama bulunan yok.

Yazının Devamı

Gizli niyet açık rejim!..

16 Mart 1999


Bugün Meclis'in toplantısı var.
"Küskün + FP ortaklığı" bugün ne yapacak?
FP'liler ortaya koydular ki; onlar RP'nin devamıdır. Ve liderlerinin yasaklılık halinden kurtarılması için savaşmaktadırlar.
Meclis'in çalıştırılması, genel görüşme için olağanüstü toplanması bahanedir. Tek amaç, Erbakan'ın siyasi hayata dönüşünün sağlanmasıdır.
Cumartesi günkü Meclis toplantısıyla FP'nin bir gizli, bir de açık yüzü ve niyeti olduğu vesikalanmış oldu.
* * *

Yazının Devamı

Sorun çözmek merak ister

14 Mart 1999


ULAŞIM sorununun bir teorik, bir de pratik yanı var.
Teorik yanıyla uğraşanların tespitleri, bulguları, önerileri pratiğe dökülürse vatandaş rahat nefes alabilir.
Tabii bu teorik çalışmalar her şeyden önce uygulanabilirlik vasfına sahiplerse...
Bizim trafik dediğimiz, arapsaçına dönen pratikle ilgili sorunun çözümü için her şeyden önce o işle görevli olanların arzu ve heveslerinin olması gerekiyor. Daha doğrusu görev şuurunun olması...
Örnek İstanbul'sa, burada pratik, uygulanabilir, basit çareler bile gözardı ediliyor, dersek yanlış mı olur?
* * *

Yazının Devamı

Meclis'te yine kadın yok

13 Mart 1999


BU seçimde de kadınlar siyasette ikinci planda bırakıldı.
Aday listeleri bunu gösteriyor.
Seçme ve seçilme hakkının ilk kullanıldığı 1935'teki seçimlerle 1937'deki ara seçimlerde 18 kadın milletvekili olurken, bugün Meclis'teki kadın sayısı 13.
18 Nisan için aday listelerindeki seçilebilir yerlere konan kadın sayısı ise ancak 25'e varıyor.
Son yıllarda çeşitli ülkelerin parlamentolarında, kadınlar artan oranlarda temsil ediliyor.
İsveç parlamentosunda yüzde 40.4, Norveç parlamentosunda yüzde 39.5 gibi.

Yazının Devamı

Ecevit'in kararlılığı

11 Mart 1999


BAŞBAKAN'ın sözleri ilginç:
"Doğu'ya huzur gelmeden Türkiye'ye huzur gelmeyecek. Biz kalkınma paketimizin içeriğini de hazırladığımız için açıkladığımız paket kağıt üzerinde kalmayacak."
Bu sözler onun kararlılığını gösteriyor.
İşin bir de zayıf yanı var, o da küskünlerin atağı işleri daha da karıştırmazsa Ecevit'in önünde 18 Nisan'a kadar, yani 1 - 1.5 aylık bir süre olduğu.
Sonra Ecevit iktidarda olursa tamam da, olmazsa Güneydoğu kalkınma paketi öncekiler gibi rafa mı kalkar, uygulanır mı, göreceğiz.
Ama görünen köy kılavuz istemez; bu son fırsat, bu kez de ekonomik önlemler uygulanmazsa bu ihmalin vebalini taşıyacak olanlar bunun altından kalkamaz.

Yazının Devamı