ON YILDIR AKP NE YAPMADI?

19 Ocak 2012

Türk halkına rahat yok. Aksini savunabilir misiniz? Hayır.
Yamalı çoraptan, ekmek karmesinden, Amerikan yardımından, Allah’a şükür, bugünkü durumumuza, yani kimseye muhtaç olmadığımız bir hale geldik.
İktisadi yarışta dünyada adımız geçiyor. Büyümede de.
Ama yine de 74 milyon rahat değil.
Sebep politikacılar.
Çünkü onlara rahat batıyor.
Ne yapmak istediklerini anlayamıyoruz.

Yazının Devamı

FATİH NE ZAMAN YARGILANACAK!

12 Ocak 2012

100 gazeteci hapishanede. 140 general hapishanede. Ana muhalefet lideri için fezleke hazır. Böyle demokrasi olur mu? Bir yıldır tutuklu bulunan bazı gazeteci arkadaşlarımız ancak geçen gün mahkemede ilk ifadelerini verdi.
4 yıldır içeride olan gazeteci arkadaşlarımız var.
Bunlar sonunda serbest kalırlarsa, yani beraat ederlerse bu 4 yılın hesabını kim verecek?
* * *
140 general hapiste.
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ da içeri alındı.
Oysa, kısa bir süre önceye kadar Başbakan Erdoğan’la Başbuğ çok samimi idi. Başbakan, onun tutuksuz yargılanmasının daha doğru olacağını da söylüyor. Sanki itham konuları bugün doğdu.

Yazının Devamı

LEYLA ZANA, DAHA NE DESİN!..

5 Ocak 2012

Bakın şu sözlere, nereden nereye geldik, demeyecek misiniz?
Avrupa’ya Kürt göçünü konu alan bir konferans için Almanya’nın Münih şehrinde bulunan Kürt siyasetçi Leyla Zana, Mesud Barzani’ye yakınlığıyla bilinen Rudaw gazetesinin sorularını yanıtlıyor.
Leyla Zana, Kürtlerin yeni anayasadan beklentilerini “Kürtler bir millet, biz de bir ulusun haklarını istiyoruz” sözleriyle ifade ediyor.
Türkiye’de bazı Kürtlerin özerklik talep ettiğini hatırlatan Zana, “Doğru, ilk başta özerklik istedik ama bugün için Türkiye’de yaşayan Kürtler özerkliğin artık yeterli olmadığını düşünüyor” diyor.
Zana, Türkiye için Almanya’daki gibi federal sistem öneriyor ve “referanduma gidilir, sonucu özerklik, federalizm ya da bağımsızlık, ne çıkarsa uygulanır” diyor.
Nasıl, iyi değil mi?
Leyla Zana’nın dağarcığında “bağımsızlık” var.

Yazının Devamı

GÜL’ÜN TURNUSOL KÂĞIDI..

29 Aralık 2011

Abdullah Gül aday oldu, muhalefet başkaldırdı. “O cumhurbaşkanı olamaz” diye.
Muhalefet, yalnız AKP dışındaki partiler değildi.
Halkın da büyük bir bölümü Gül’ün Cumhurbaşkanlığı’na karşı idi. Çünkü, Türkiye tarafsız bir Cumhurbaşkanı istiyordu.
Ve Gül’ün tarafsız olabileceğine inanılmıyordu.
Günler geçti.
İki olay Çankaya’nın kapısını çaldı. Bu iki olay Gül’ün turnusol kağıdı gibiydi.
* * *

Yazının Devamı

İŞTE BU ‘YILIN OLAYLARI’

22 Aralık 2011

Yılsonları gazetelerin “yılın olayı” ve “yılın adamı”nı ilan etmesi adeti vardı.
Bu adetin bugün de devam edip etmediğini bir hafta içinde göreceğiz. Ama ben aceleci davrandım ve kendime göre “yılın olayları”nı seçtim.
Başbakan Tayyip Erdoğan Araplara “Laiklik” dersi verdi.
Bu hiç beklenir miydi? Öyleyse bu “yılın olayı” sayılabilirdi, sayılmalıydı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendisinin laik bir devletin başbakanı olduğunu ve bunu dört dörtlük yapmanın gayreti içinde bulunduğunu, belirtti. Ve Erdoğan, laikliğin faziletlerinden söz etti.
* * *
Yılın bir olayını da MHP lideri Bahçeli’nin AKP hükümeti için söyledikleri teşkil etmiyor mu?

Yazının Devamı

KILIÇDAROĞLU İYİ KONUŞTU AMA...

15 Aralık 2011

Başbakan Tayyip Erdoğan “evet” demeden AKP’de bir şey olmuyor. Başbakan “olur” demeden Meclis’ten kanun geçmiyor, çıkmıyor. Her şey onun iki dudağı arasında. “Olur”a da “olmaz”a da o karar veriyor.
Karar alınıp çabucak yürürlüğe konması iyi, ama yanlış karaların da alınması bakımından bu savunulamaz bir durum, demokratik de değil.
Güçlü partilerin bulunduğu yerlerde kuvvetli liderlerin de bulunması söz konusu oluyor.
Ülkemizde de AKP % 50 ile kuvvetli bir iktidarken, karşısındaki ana muhalefet CHP % 26’yı bile geçemiyor. Bu Türkiye aleyhine dengesizlik değil mi? Kuvvetli iktidar, zayıf muhalefet, işte Türkiye.
* * *
TRT 1’deki “Politik Açılım” programında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hep medyayı eleştirdi.
“Ülkenin temel sorunları var, medya bunlara eğilmiyor.” dedi.

Yazının Devamı

ŞİKEYE SİYASET KARIŞTI

8 Aralık 2011

Cumhurbaşkanı yeni yasayı veto etti. İyi de etti. Şüpheler dolu bir faaliyete Cumhurbaşkanı ortak olmadı. Ama partiler bu vetoya karşı ayaklandı ve aynı yani veto edilen yasayı yeniden Çankaya’ya gönderme kararı aldı.
Her şeyden önce, şike binlerce taraftarı, seyirciyi ve spor toto oynayanları enayi yerine koymak, aldatmak değil mi? Bana göre, “spor toto” oynayanlar, bu iddianamede şikeci denilenler mahkum olursa, onlardan tazminat isteyebilir.
Cezalar yüksek olabilir, bunu o kanun yapıldığı zaman siyasiler ve spor adamları istemedi mi? İstedi.
Öyleyse bugün bunların büyük bir bölümü niye geri adım attı. Cezalar indirilecekse, bu işler örgütlü suçlardan çıkartılacaksa o gün o kanun niye yapıldı.
Cumhurbaşkanı veto gerekçesinde “Kişilere özel kanun olmamalı” diyor.
Doğrudur. Adeta “af kanunu” gibi şike için yeni kanun çıkartıldı. Tabii bu yüzden de Gül yeni kanunu veto etti ve iyi etti.
* * *

Yazının Devamı

Dersim’e objektif bakış

1 Aralık 2011

Türkiye nedense kendi ayağına kendisi çelme takıyor. Yani kendi kuyusunu kendisi kazıyor.
Bunlar hep oldu, ama bugün çok arttı ve bu çelme sanki Türkiye’nin hızla ilerlemesini önlüyor.
Bu çelmeyi takanlar geçmiş olayları bugünmüş gibi tartışarak atıyorlar.
Bilmiyorlar ki, her olay, meydana geldiği zamanki ortam içinde ve şartlarda ele alınırsa, çıkarılan sonuca itibar edilebilir...
Yoksa yapılan göz boyamadır. Aldatmacadır. Objektif değildir.
Doğru değildir.
* * *

Yazının Devamı