MAKSAT DİN EĞİTİMİYSE!..

15 Mart 2012

Günümüzde tartışılan önemli konu çok. Ama bunlar içinde bir konu var ki hepimizi, 75 milyonu çok yakından ilgilendiriyor.
O da “eğitim”.
Biz istediğimiz kadar, “bu konu da sulandı,” diyelim, “bir ülkenin eğitim politikası iki günde bir değiştirilemez,” diyelim. Geçmişte başarısız olmuş bazı Milli Eğitim bakanları ise aksini iddia etmekten çekinmiyor.
Neyse ki onların bu sözlerine pek de değer veren yok.
* * *
Eğitim politikası 75 milyonu çok yakından ilgilendiriyor, dedik.
Öyleyse bu yeni politikayı aşağı yukarı herkes kabul etmeli.

Yazının Devamı

O GÜN VE BUGÜN, 28 ŞUBAT

8 Mart 2012

15 yıl sonra 28 Şubat bugün yapılmış gibi anıldı, tartışıldı, eleştirildi. O gün aşağı yukarı etkili çevrelerin hepsi 28 Şubatçıydı, bugün ise etrafınıza bakın herkes 28 Şubat’a karşı, hatta 28 Şubat düşmanı.
Bugün kimse 28 Şubatçı değilse, o gün 28 Şubat acaba nasıl gerçekleşti. Ve “bin yıl yaşar” nasıl denildi.
Peki bu dönekleri tarih yazmıyor mu? Herhalde yazacak, yazıyor. Hem de isim isim.
Zaten böyle olmasaydı, yani siviller ortamı bilerek veya bilmeyerek hazırlamasaydı, siyasilerden bazıları yolsuzluklara karışmasaydı, bazıları da hatalar yapmasaydı, asker 28 Şubat’ı gerçekleştirebilir miydi?.
Ya, “nasıl olsa ben iktidar olamayacağım, öyleyse ortamı hazırlayayım, onlarla işbirliği yapayım, önce askerler gelsin” diyenler oldu.
Ya, “meydanı boş buldum, iktidara şöyle veya böyle geldim. Artık ülkenin yüzünü batıdan doğuya çevireyim, AB yerine İslam ortak pazarı kuralım diyenler. Kanlı mı kansız mı olacak!” diye soranlar v.s.
Ve bunlara fırsat vermek istemeyenler azınlıktaydı.

Yazının Devamı

EĞİTİM SİSTEMİ OYUNCAK MI?

1 Mart 2012

Eğitim sistemimiz bir öyle, bir böyle. İstikrar yok. Yabancı dili ele alalım. En az bir yabancı dil bilmeyenin iyi iş bulması bizim kuşakla son buldu.
Peki ne yapıyoruz.
Yıllarca okullarımızda yabancı dil öğretmeye önem vermedik.
Milli Eğitim bakanlarımızdan biri okullardaki yabancı dil derslerini sulandırmıştı. Zorunlu ders olmaktan çıkarmıştı.
Şimdi tekrar yabancı dil derslerine önem verildiğini görüyoruz.
Dışarıdan 40 bin İngilizce öğretmeni getirilecek olması bu önemi gösteriyor.
Benim aklımın almadığı bir konu var. İkide bir, eğitim sistemimizde yapılan değişiklikler...

Yazının Devamı

ERDOĞAN’IN NÜKLEER ATAĞI

23 Şubat 2012

Tayyip Erdoğan 10 yıldır başta. Seveni var sevmeyeni var.
Ama önümüzde iki problem var ki Erdoğan onları çözümleyebilirse, büyür, rakipsizleşir.
Ben CHP’ye oy vermiş bir vatandaş olarak bunu söylüyorum.
Bu 2 problem şunlar:
1 - Kürt sorunu (PKK sorunu)
2- Nükleer sorun
Kürt sorunu da denen Güneydoğu sorununu, PKK sorununu bilmeyen yok. Son MİT-Emniyet krizi de, çatışması da ondan çıktı.

Yazının Devamı

KRİZ BAŞBAKAN’A YARIYOR...

16 Şubat 2012

Günlerdir her kafadan bir ses çıkıyor. Herkes başka bir şey söylüyor.
Oysa Türkiye’nin başına gelen, pişmiş tavuğun başına gelmedi.
Bazısına göre son felakette İsrail’in parmağı var.
Bazısına göre bu, “cemaat”in işi, yani okyanus ötesinden yönetiliyor.
Emniyetle yargı hükümete karşı...
Olanlar, MİT’in PKK ve KCK’yla işbirliği yüzünden.
Hangisi?

Yazının Devamı

“ATATÜRKÇÜ, LAİK, DİNİ BİLEN” NESİL

9 Şubat 2012

Başbakan ne diyor. “Dindar, muhafazakar bir nesil yetiştireceğiz”
Bu ne anlama geliyor?
Eğer Başbakan’ın sözlerinden, dini ne olursa olsun, onu bilen, yani din bilgisi olan bir nesil yetiştireceğiz anlamı çıkartılabilirse, bana göre bunda bir sakınca yok.
Konuyu açalım.
Bazı aileler ateist değildir. Çocuklarının din bilgisi almasını isterler.
O dine bağlı, o dini bilen, bir insan olmasını arzu ederler. Ama her ailenin çocuklarına özel din dersi aldırması imkânı yoktur. Bu bilginin okulda verilmesini beklerler.
Eğer Milli Eğitim Bakanlığı okullara “seçimlik din bilgisi dersi” koyuyorsa o ailelerin de isteği olur.

Yazının Devamı

TÜRKİYE’NİN ÇELİŞKİLERİ

2 Şubat 2012

Türkiye tenakuzlar ülkesi, yani çelişkileri çok bir ülke. Neden?
Bir yandan bakarsanız zenginleşmiş bir toplum, başka bir gözlükle bakarsanız fakir bir toplum. Bir yandan, “İfade özgürlüğü kaldırılmış” diyebilirsiniz, bir açıdan da “Herkes aklına geleni söylüyor, serbestçe bölücülük bile yapıyor, Türkler aleyhine atıp tutuyor” diyebilirsiniz. Bir TV’de “ince siyaset”teki gibi...
Veya TV’de Şirin Payzın’ın programında, atıp tutan, askerleri bol bol, delilsiz, ispatsız suçlayabilen Bekâroğlu gitti.
Bir yandan, “gelir dağılımı çok bozuk, bölgeler arası gelişmişlik farkı büyük ama sosyal demokratlar acaba neden bir türlü iktidar olamıyor” diye sorabilirsiniz. Bunlar çelişki değil mi? Bakın, bazı başka haberler de görüşlerimizi doğrulamıyor mu?
Antalya Akdeniz Üniversitesi’nde, aynı anda hem yüz nakli, hem de iki kol ve bir bacak nakli yapılıyor.
Evet, bu dünya çapındaki başarı Türkiye’de, Türk hekimleri tarafından kazanılıyor.
Ama hastane kapılarında ölenler de var. Bir başka haber de şu: Avrupa’da sinemanın yeni kralı Türkiye.

Yazının Devamı

“HRANT DİNK DAVASI” KRİZİ

26 Ocak 2012

Türkiye, Ankara’daki hükümet tarafından gereği gibi idare edilemiyor, desek, yanlış olur mu?
Peki kim 74 milyonu idare ediyor. Bürokrasi ve iş dünyası.
Niye böyle söylüyoruz.
Bunu söyleten son yaşadığımız olay. Yani, “Hrant Dink kararı” tartışması veya krizi.
Koca Türkiye kaç gündür bununla meşgul, bunu konuşuyor. Oysa hükümet “işin doğrusu budur”, diye masaya vuramıyor. İki tarafı da susturup doğruyu ortaya yüksek sesle koyamıyor. Yani, AKP “iktidar” ama en azından bu konuda “muktedir” değil.
* * *
Hrant Dink davası Türkiye’deki görüşleri ayırdı:

Yazının Devamı