Yeni bir dünya kurulur, Türkiye nerede olur?..

13 Şubat 2003

AB bölündü.NATO, yükümlülüklerinden kaçarak ölüme gidiyor.BM çatırdıyor.Üstelik bu hercümercin etkileri de en çok Türkiyeyi ilgilendiriyor.Böyle anlarda liderler ve onların fikir üretici kadroları, beyin takımları çok önem kazanır.Bırakın Atatürkü, İnönüyü. Türk - Yunan konfederasyonu hayalini kurduracak kadar ilişkilerde başarılı bir Adnan Menderes bugün var mı?Bakın; Demirel ile beraber Kafkasya ve Orta Asya Türk cumhuriyetleri de gitti.Özal ve ekibi olsaydı Türkiye acaba şu anki çaresiz halini yaşar mıydı?Bugün Türkiyeyi yöneten lider takımının etrafında maalesef 70 milyonluk büyük Türkiyeye yakışır etkinlikte, dünyanın da dikkate alabileceği fikirler üreten kadrolar yok.Oysa konjonktür bunu gerektiriyor.***HÜKÜMET "barış" diye diye "savaş"a girdi. İngiltereden sonra savaşı destekleyen ikinci ülke oldu.Bu tutarsızlıkla hem "İsa"yı hem "Musa"yı darılttı.ABD ile "stratejik ortaklık" herhalde Irak olayından sonra tarihi bir anı olarak kalacaktır.Fransa ve Almanya NATOdaki tutumlarıyla Türkiyeyi cezalandırabileceklerini ortaya koydular.İnönü, "Yeni bir dünya kurulur, Türkiye de yerini alır..." demişti. Bugün bunu tekrarlayabilecek güçte bir lider var mı?***TÜRKİYE yıllardır ülkede

Yazının Devamı

Yeni bir dünya kurulur, Türkiye nerede olur?..

13 Şubat 2003


<#comment> "Globalleşme" dedik, "ayrışma"ya geldik. ABD Avrupa ile iplerini koparıyor. Almanya’daki yatırımlarını bile durdurdu.
AB bölündü.
NATO, yükümlülüklerinden kaçarak ölüme gidiyor.
BM çatırdıyor.
Üstelik bu hercümercin etkileri de en çok Türkiye’yi ilgilendiriyor.
Böyle anlarda liderler ve onların fikir üretici kadroları, beyin takımları çok önem kazanır.

Yazının Devamı

Uygar Avrupa bu soykırımı unutma

6 Şubat 2003

Uygar dünyanın ele almakta geç kaldığı vahşet Avrupanın göbeğinde Bulgaristanda işlendi. 1984 - 1989 yılları arasında komünist Jivkov yönetimi Türklere soykırım uyguladı. Devletler hukuku, insan hakları sözleşmeleri, İnsan Hakları Beyannamesi ayaklar altına alındı. Binlerce Bulgaristan Türkü işkence gördü, öldürüldü, yurdunu terk etmek zorunda kaldı. Uygar Avrupanın dikkatini çekmek istiyorum.Bugün Sırp kasabı Miloşeviç yargılanıyor.Sıra Kamboçyanın Kızıl Kmer liderlerinde. BMde onları da yargılama hazırlıkları var.Peki, daha yeni sayılabilecek bir zamanda, 1984 - 1989 tarihleri arasında Türklerin isimlerini değiştirme sürecinde Jivkov rejiminin uyguladığı soykırımın kurbanı olan insanların davası uluslararası bir mahkemede görülmeyecek mi?***KOMÜNİST Jivkov yönetiminin o acımasız günlerini yeniden gözler önüne seren Bulgaristanda yayımlanan bir kitap oldu."Hüseyin Köse" Bulgaristan vatandaşı bir Türk. Köy köy dolaşmış bir kısım şehitlerin öyküsünü dinlemiş, yazmış. Eserin adı "Kanlı İzler".Bazı öykülerden kısa kesitler vererek ben de hayatlarını kaybedenleri saygıyla anıyorum:Ayşe Mollahasan:"...Milisler, gözlerini bile kırpmadan silahlarını halka yönelterek ateş açtılar. Ayşe,

Yazının Devamı

Uygar Avrupa bu soykırımı unutma

6 Şubat 2003


<#comment> Bugün, uluslararası alanda hesabı görülmemiş bir vahşetin üzerindeki tül perdeyi kaldırmak istiyorum.
Uygar dünyanın ele almakta geç kaldığı vahşet Avrupa’nın göbeğinde Bulgaristan’da işlendi. 1984 - 1989 yılları arasında komünist Jivkov yönetimi Türklere soykırım uyguladı. Devletler hukuku, insan hakları sözleşmeleri, İnsan Hakları Beyannamesi ayaklar altına alındı. Binlerce Bulgaristan Türk’ü işkence gördü, öldürüldü, yurdunu terk etmek zorunda kaldı. Uygar Avrupa’nın dikkatini çekmek istiyorum.
Bugün Sırp kasabı Miloşeviç yargılanıyor.
Sıra Kamboçya’nın Kızıl Kmer liderlerinde. BM’de onları da yargılama hazırlıkları var.
Peki, daha yeni sayılabilecek bir zamanda, 1984 - 1989 tarihleri arasında Türklerin isimlerini değiştirme sürecinde Jivkov rejiminin uyguladığı soykırımın kurbanı olan insanların davası uluslararası bir mahkemede görülmeyecek mi?
***

Yazının Devamı

Ne komünist olduk ne de kapitalist

30 Ocak 2003

Peki bu imkana ne oldu da, sürünen işçi emeklisine 75 milyon lira verilince, her ay enflasyon oranında yapılan sembolik zam kaldırıldı.Bu arada belki de çaresizliğe çare olarak bazıları tarafından, "ekonomide Hollanda modeli" diye yeni bir heves seslendirildi. Hollanda modelini bilmem ama Türkiyede iş bulamayan Türk gençlerinin Hollandada "paralı askerlik" yaptığını biliyorum. Hollanda hükümetinin "Hey sen, Mehmet" diye verdiği ilanları cevaplayan şimdilik 1700 Türk genci Hollanda ordusunda her gün "Yaylalar, yaylalar" diye, sert adımlarla eğitime çıkıyor.***TÜRKİYEnin yıllar boyu süren bir temel hatası oldu.Komünist ülkeler toparlandı. Çine bile, yakın geleceğin yıldız ülkesi, gözüyle bakılıyor.Başlıca kapitalist ülkeler de yıllardır refah içinde yüzüyor.Ama Türkiye ne komünist oldu, ne de kapitalist. İki sistemin de olumsuz yanlarını bünyesinde toplayan bir "hasta" sistemi en sağlıklı sistem zannetti.Devlet soyuldu, insan sömürüldü. Haksızlıklar temeli üzerine kurulan düzen sonunda çöktü, iflas etti.***EKONOMİDEKİ sıkıntılar yetmezmiş gibi şimdi bir de dünyada ani gibi görülen değişiklikler su yüzüne çıkıyor.AB adeta ikiye bölünüyor. Yeni ittifaklar kuruluyor.Kopenhag arifesinde

Yazının Devamı

Ne komünist olduk ne de kapitalist

30 Ocak 2003


<#comment> Üç aydır AKP iktidarda. Seçimden önce konuşmak çok kolaydı. AKP; "Türkiye’yi mutlu kılacağız" diyordu. "Neyle, nasıl?" diye sorana da, "Türkiye büyük ülke, imkanları çok" cevabı veriliyordu.
Peki bu imkana ne oldu da, sürünen işçi emeklisine 75 milyon lira verilince, her ay enflasyon oranında yapılan sembolik zam kaldırıldı.
Bu arada belki de çaresizliğe çare olarak bazıları tarafından, "ekonomide Hollanda modeli" diye yeni bir heves seslendirildi. Hollanda modelini bilmem ama Türkiye’de iş bulamayan Türk gençlerinin Hollanda’da "paralı askerlik" yaptığını biliyorum. Hollanda hükümetinin "Hey sen, Mehmet" diye verdiği ilanları cevaplayan şimdilik 1700 Türk genci Hollanda ordusunda her gün "Yaylalar, yaylalar" diye, sert adımlarla eğitime çıkıyor.
***
TÜRKİYE’nin yıllar boyu süren bir temel hatası oldu.
Komünist ülkeler toparlandı. Çin’e bile, yakın geleceğin yıldız ülkesi, gözüyle bakılıyor.

Yazının Devamı

28 yıl önceki bir Kuzey Irak turu

23 Ocak 2003

Kral ve Veliaht Abdulillah öldürülüyor. Kadın kılığında kaçmaya çabalayan Başbakan Nuri Saidin de işi bitiriliyor. Bu üçlünün Irakta mezarı bile yok.İktidara gelen Abdülkerim Kasım, cumhuriyet ilan ediyor... Bazı karışıklıklar ve suikastlar birbirini kovalarken Abdüsselam Arifin iktidara geldiğini görüyoruz. Onu Abdurrahman Arifin iktidarı izliyor.Baas Partisi 17 Temmuz 1968 günü kansız bir darbe ile iktidara el koyuyor. Arif iltica için Türkiyeyi seçiyor."Baas Partisi Irak Bölgesel Liderliği"nin Genel Sekreteri Ahmet Hasan El - Bekr, Genel Sekreter Yardımcısı ise Saddam Hüseyin oluyor. Ve kısa bir süre sonra Saddam bütün güçleri elinde toplayarak Irakta tek hakim haline geliyor.***BAAS Partisinin iktidara gelişinin 7. yılında, 1975te Iraka bir grup gazeteci ile gittim. Orada 10 gün geçirdim. Türk gazeteci olduğum için Bağdatta bir sarayda misafir edildim. Gezilecek bölge olarak "kuzey"i seçtim. O günlerde kuzeyde Kürt lider Molla Mustafa Barzani (Mesut Barzaninin babası) ile çatışmalar yeni bittiği için dağda, taşta Irak askerleri karakol kurmuş, kuş uçurtmuyordu. Şehirler asker doluydu.Bağdatta, Kerbelada, Kerkükte, Erbilde, Şaklavada, Galli Ali Begde, Selahaddinde Kürtlerle,

Yazının Devamı

28 yıl önceki bir Kuzey Irak turu

23 Ocak 2003


<#comment> 1958 yılı, Temmuz’un 14’ü. Irak Kralı Faysal Yeşilköy’de bekleniyor. Ama bir haber her şeyi altüst ediyor. "Irak’ta ihtilal oldu..."
Kral ve Veliaht Abdulillah öldürülüyor. Kadın kılığında kaçmaya çabalayan Başbakan Nuri Said’in de işi bitiriliyor. Bu üçlünün Irak’ta mezarı bile yok.
İktidara gelen Abdülkerim Kasım, cumhuriyet ilan ediyor... Bazı karışıklıklar ve suikastlar birbirini kovalarken Abdüsselam Arif’in iktidara geldiğini görüyoruz. Onu Abdurrahman Arif’in iktidarı izliyor.
Baas Partisi 17 Temmuz 1968 günü kansız bir darbe ile iktidara el koyuyor. Arif iltica için Türkiye’yi seçiyor.
"Baas Partisi Irak Bölgesel Liderliği"nin Genel Sekreteri Ahmet Hasan El - Bekr, Genel Sekreter Yardımcısı ise Saddam Hüseyin oluyor. Ve kısa bir süre sonra Saddam bütün güçleri elinde toplayarak Irak’ta tek hakim haline geliyor.
***

Yazının Devamı