Ertuğrul Sağlam ‘mucize’ mi?

26 Mayıs 2010

Arthur Zico 2006-2007 sezonunda Fenerbahçe’ye son şampiyonluğunu yaşattıktan sonra ne denildi Brezilyalı hoca için?..
“Christoph Daum’un mirasını yedi”!..
Kim mi söyledi?..
Rıdvan Dilmen!
Var mı itiraz eden?
Zamanında ben biraz mırın-kırın yaptım, sevgili Rıdvan’la papaz olacaktık. Fazla uzatmadım. Rıdvan her zamanki gibi haklıydı galiba.
Hatta, mutlaka...

Yazının Devamı

İki siyasetçi, tek futbol

25 Mayıs 2010

Geride kalan sezonun futbolumuza, vatana ve vatandaşlarımıza katkılarını isteyen istediği gibi değerlendirebilir.
“Beşinci büyük geldi”... “Anadolu devrimi”... “İstanbul’un fethi”... Falan.
Benim açımdan, geride kalan sezonun “ayırt edici” özelliği, Süper Lig’e siyasetin “taraf” olmasıdır.
“Her vatandaş gibi siyasetçiler de takım tutabilir” diye topu yumuşatmaya kalkmayın.
Bu öyle değil.
* * *
Bu sefer resmen “şike ve şaibede” taraf oldu siyaset. Şike ve şaibeyi “yok etme/ihya etme” aracı olarak kullanmaya tevessül etti.

Yazının Devamı

Mart Kedileri

22 Mayıs 2010

“Ya Rüştü’nün başına bir şey gelirse”!..
Doğru soru. Yerinde ve haklı bir endişe.
Psikopat mı yok bu ülkede.
Manyağın biri “durumdan vazife çıkarabilir”.
Koşullar müsaittir!
* * *
Fenerbahçe Başkanı, Fenerbahçe aleyhine çalışan Fenerbahçe kimlikli kaleciyi kamuoyuna şikayet etmiş...

Yazının Devamı

Aziz Yıldırım’a haksızlık oluyor!

21 Mayıs 2010

Niye ısrarla “yanlış anlamaya” çalışıyorsunuz Aziz Yıldırım’ı?.. Neden Rüştü dışında işaret ettiği “sakıncalı” ve “yıkıcı” futbol aktörlerini görmezden geliyorsunuz?
Tamam... Aziz Bey’in tarzı sıkıntılı, tepkileri aşırı belki.
Ama iki yanlış, bir doğru götürmez ki.
* * *
Sayın Melih Gökçek için söylediği “Ya siyaseti ya sporu tercih etsin” cümlesinin altına imza atmayacak kimse var mı?
İşine geldiğinde futbolu karıştıracaksın, işine geldiğinde “Başkan olan oğlum” diye kenara kaçacaksın.
* * *

Yazının Devamı

“Hanginizi dövdüm”!..

20 Mayıs 2010

Dünkü basın toplantısı, sayın Aziz Yıldırım’ın en savunmasız zamanıydı. Kamuoyunun vicdanına seslenmesi gerekiyordu; öyle yaptı.
Mesela, “Ben söylediğiniz kadar kötü adam değilim” cümlesi, Aziz Bey’in standartlarına göre “teslimiyet” değil mi?..
Adeta “rica ötesi”...
İşte o anda bile mizacı bırakmadı Başkan’ın yakasını. Anonsçuyu dövmediğini kanıtlamanın yolu, basına dönüp “Bugüne kadar hanginizi dövdüm” cümlesi mi?
“Dövdüklerim parmak kaldırsın” de bari... Roma diktatörü, kölelerine hitap ediyor sanki.
Belirtiler iyi değil. Süper Lig’i çok sert sezon bekliyor.
Sayın Yıldırım’ın altını çizdiği konulara gelince; yüzde yüz haklıdır Başkan. Belki geç kalmıştır cevapta, belki söyleme tarzı hatalıdır, ama kurumsal bağlamda dile getirdiği her konuda haklıdır.

Yazının Devamı

Ha anonsçu, ha komplocu yorumcu

19 Mayıs 2010

Sevgili yorumcular... Ekrana kurulup, milyonların yüzüne karşı saçma sapan komplo teorileri yumurtlamak iyi hoş da; nelere mal olduğunu anladınız mı? Gördünüz Hakan Bingül’ü; elli bin kişiye bir “anons” yaptı, koskoca Fenerbahçe’nin değeri yüzde 25 düştü, taraftar küstü, “devrilmez” denilen Aziz Yıldırım düştü-düşecek.
Evet... O anons yapılmasa, aynı skor ve aynı sonuçla şampiyonluğu kaçırması durumunda, çoktan “mazur görmeye” hazırdı Fenerbahçe taraftarı Aziz Yıldırım’ı...
Belki biraz kırılır, burulurlardı, ama “Olsun” derler ve “Yıldırım dursun” diye devam ederlerdi.
Şimdi... Durum 2 Mart 2010 tarihinde Ters Köşe’de yazılan hale geldi. Tekrarlamaya lüzum yok, aynen koyuyorum:

Yıldırım ceketini alıp, gider mi ?
Sezon başından beri ayıp ettik sayın Aziz Yıldırım’a!.. En başta da ben! “Yeni şeyler söylemek lazım cancağızım”dan sonra, “eskinin eskisi” Daum’la sözleşme yapmak ne demekmiş...
Yahu, işine yarıyor mu/yaramıyor mu; sen ona bak! Hedefe uygun mu/değil mi?

Yazının Devamı

Utanıyor musunuz?

18 Mayıs 2010

Bir kere açık söyleyeyim; şampiyonluğun İstanbul’dan uçup, Trabzon dışında bir Anadolu toprağına konması çok hoş ve fantastik bir olaydır.
Ama “devrim” falan olmayacak ne yazık ki!
Çünkü “devrimleri”, böyle kırılma noktalarından sonra “değişim/arınma/eşitlik” gibi ulvi talepleri olan insanlar yapar.
Var mı öyle birileri?.. Görebiliyor musunuz?
Bence yok. Bakın etrafa, aynı tas aynı hamam.
Ne zaman ki, “devrim gerektiren yozlaşmada tuzu olan” adamlar utanacak; o zaman devrim olacak.
Var mı utanan?

Kadıköy neronları

Yazının Devamı

Helal olsun F.Bahçe’ye!

15 Mayıs 2010

Bu hafta Bursa ve Fenerbahçe statlarına girebilenler, tarihe tanıklık edecekler. Milyonlarca talep, sayılı bilet... O yüzden bilet kuyrukları, izdiham falan normaldir.
Lakin Kadıköy’de “normal” olmayan bir şey yaşanmış...
Sıra dışı, alışılmamış...
En azından bize pek uymayan!
Fenerbahçe Kulüp Müdürü Serkan Acar’ın eşi ve Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük çocuk yıldızı Zeynep Değirmencioğlu Acar, çocuklarıyla birlikte bilet kuyruğunda beklemiş.
Bitmedi.
Yine sarı lacivertli pekçok eski sporcunun dışında Disiplin Kurulu Üyesi Ahmet Baltacı, Dereağzı Satın Alma Müdürü Mehmet Bastoncu gibi isimler de taraftarlarla birlikte kuyruktaymış.

Yazının Devamı