İnisiyatif ve zamanlama

16 Ekim 2002


<#comment>ABD’nin Irak’a müdahalesinin amaçları, zamanlaması ve yöntemi henüz kestirilemiyor. Bilinen müdahale kararlılığı ve yoğun hazırlıklar.
Kuzey Irak’taki gelişmeleri yakından izleyen Ankara ise olayların peşinden sürüklenmek ve telafisi zor sonuçlarla karşılaşmak istemiyor.
Hükümet ve askeri çevrelerde dillendirilen görüşlerin örtüştüğü yaklaşım şöyle özetlenebilir:
"Türkiye, Körfez Savaşı’ndan da edindiği deneyim ile bölgede aleyhine gelişecek olayları önlemek için inisiyatifi elinde bulundurmak zorundadır. Bu inisiyatifi kullanırken asıl muhatabı ABD olmalıdır. ABD’nin temel sorun olarak gördüğü Bağdat’tır. Oysa Türkiye açısından sorun doğurabilecek çoğrafya Kuzey Irak’tır. Bu bakımdan bir müdahale halinde, ABD başka niyetler taşımıyorsa, Türkiye açısından önem taşıyan bu bölgenin güvenliği ve kontrolünde Ankara’nın inisiyatif kullanması Washington ve Ankara açısından daha yararlı görülebilir. Bu halde ABD ile çatışarak değil işbirliği içinde hareket edilmesi daha akılcı bir davranış olur. Ancak bunu belirleyecek olan ABD’nin niyetleri ve kullanacağı müdahale yöntemidir. ABD, Türkiye aleyhine sonuçlar doğuracak niyetler taşımıyorsa, bu işbirliği kolayca

Yazının Devamı

ABDyi beklerken...

15 Ekim 2002

Ankaradaki sorular şöyle:Türkiye, ABDnin müdahalesinden bağımsız olarak Kuzey Iraktaki gelişmeler nedeniyle doğrudan müdahale eder mi, etmeli mi? Yoksa, ABDnin askeri müdahalesini mi beklemeli ve birlikte mi hareket etmeli? Her şeye karşın askeri müdahalelerin dışında mı kalmalı?Bu tartışmalara dün yaptığı bir açıklamayla katılan Bağımsız Cumhuriyet Partisi Genel Başkanı ve eski Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Mümtaz Soysal, Ankaranın ABDyi beklemek yerine Bağdatla temas halinde gelişmelere bağımsız biçimde müdahale etmesi gerektiği mesajı verdi.BCPnin Mümtaz Soysal imzasıyla yayımlanan MYK ve Parti Meclisi bildirisinde şöyle denildi:"Irakın kuzeyinde sonuca yaklaşmış görünen yeni bir devlet kurma girişiminin Türkiyeyi bu savaşa bulaştırmaya yönelik bir tuzak olarak hazırlandığı ve ne yazık ki; dost bilinen devletlerce desteklendiği açıkça ortaya çıkmıştır.Bu girişim karşısında, Türkiye kendi toprak ve ulus bütünlüğüne tehdit oluşturan her durumda olduğu gibi, Kuzey Iraktaki girişimi önlemek için de gerekeni yapmak zorundadır. Ancak, yapılacakların, başkalarının planlarına ve zamanlamalarına uydurularak değil, bu ülkenin kendi amaçları doğrultusunda, kendi iradesiyle ve komşu Irak

Yazının Devamı

ABD’yi beklerken...

15 Ekim 2002


<#comment>Ankara, Irak konusunda ABD’nin ne yapacağını beklerken bir yandan askeri hazırlıklarını sürdürüyor, bir yandan da tartışıyor. Başbakan, Türkiye’nin savaşa girmek istemediğini, iradesi dışında sürüklendiğini ancak gerekirse savaşın en iyisini yapacağını açıklıyor. Buna karşın Başbakan Yardımcısı Yılmaz, Türkiye’nin yapılacak operasyonun içinde olması gerektiğini, dışarıda kalmanın zarar vereceğini savunuyor.
Ankara’daki sorular şöyle:
Türkiye, ABD’nin müdahalesinden bağımsız olarak Kuzey Irak’taki gelişmeler nedeniyle doğrudan müdahale eder mi, etmeli mi? Yoksa, ABD’nin askeri müdahalesini mi beklemeli ve birlikte mi hareket etmeli? Her şeye karşın askeri müdahalelerin dışında mı kalmalı?
Bu tartışmalara dün yaptığı bir açıklamayla katılan Bağımsız Cumhuriyet Partisi Genel Başkanı ve eski Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Mümtaz Soysal, Ankara’nın ABD’yi beklemek yerine Bağdat’la temas halinde gelişmelere bağımsız biçimde müdahale etmesi gerektiği mesajı verdi.
BCP’nin Mümtaz Soysal imzasıyla yayımlanan MYK ve Parti Meclisi bildirisinde şöyle denildi:
"Irak’ın kuzeyinde sonuca yaklaşmış görünen yeni bir devlet kurma girişiminin Türkiye’yi bu savaşa

Yazının Devamı

Gözler Kerkükte

14 Ekim 2002

CNN - Türkün "Liderlerle Son Raunt" programına konuk olan Başbakan Ecevit, programa katılan gazetecilerle yayın öncesinde sohbet ederken bu konudaki görüşlerini de açıkladı.Ecevit, ABDnin Iraka müdahalede gösterdiği ısrarın sadece Saddam takıntısına bağlanamayacağını vurgulayarak, "ABDnin sanıyorum petrol hesabı var" dedi.Ecevit, "ABD Kerkükün Kürt gruplara bırakılmasına destek verir mi" biçiminde soruyu yanıtlarken de şu değerlendirmeyi yaptı:"Buna destek ve izin vereceklerini sanmıyorum. Bu kabul edilebilir bir durum olmaz. Biz bu konudaki duyarlılığımızı ABDye ilettik, ileteceğiz."Ecevit, ağırlıklı olarak bu bölgede yaşayan Türkmenler açısından da bu tür oldu - bittilerin kabul edilemeyeceğini, Türkmenlerin güvenliği ve gelecekleri açısından da Ankaranın duyarlı olduğunu anımsattı.Ankarada yapılan yorumlar, ABDnin müdahale etmesiyle doğacak bir kaosta Kerkükün, Barzani ve Talabaninin öngördüğü şekilde Bağdattan koparılıp, Kürt grupların yönetimine verilmesi halinde, bölgede bütün dengelerin değişmesi ve savaşın komşu ülkelere yayılma tehlikesinin ortaya çıkacağı yönünde.Ankarada, ABDnin bu gerçeği görerek hareket etmesi gerektiğine vurgu yapan stratejistler Körfez Savaşına

Yazının Devamı

Gözler Kerkük’te

14 Ekim 2002


<#comment>Barzani - Talabani ikilisinin hazırladığı anayasa taslağına sert tepki gösteren Ankara, Kerkük konusunda da duyarlı. Kuzey Irak’taki Kürt liderlerin, Kerkük’ü, anayasa taslağında öngördükleri Kürt Federe Devleti’nin başkenti olarak göstermeleri, Türkiye’nin sabrını zorluyor.
CNN - Türk’ün "Liderlerle Son Raunt" programına konuk olan Başbakan Ecevit, programa katılan gazetecilerle yayın öncesinde sohbet ederken bu konudaki görüşlerini de açıkladı.
Ecevit, ABD’nin Irak’a müdahalede gösterdiği ısrarın sadece Saddam takıntısına bağlanamayacağını vurgulayarak, "ABD’nin sanıyorum petrol hesabı var" dedi.
Ecevit, "ABD Kerkük’ün Kürt gruplara bırakılmasına destek verir mi" biçiminde soruyu yanıtlarken de şu değerlendirmeyi yaptı:
"Buna destek ve izin vereceklerini sanmıyorum. Bu kabul edilebilir bir durum olmaz. Biz bu konudaki duyarlılığımızı ABD’ye ilettik, ileteceğiz."
Ecevit, ağırlıklı olarak bu bölgede yaşayan Türkmenler açısından da bu tür oldu - bittilerin kabul edilemeyeceğini, Türkmenlerin güvenliği ve gelecekleri açısından da Ankara’nın duyarlı olduğunu anımsattı.

Yazının Devamı

Gelişmeler bizi savaşa sürüklüyor

13 Ekim 2002

Gençlerimizi göndermek istemiyoruz ama... Kuzey Irakta yaşanan gelişmeler, Ankaranın tahammül sınırlarını zorluyor. Barzani ve Talabaninin hazırladığı Anayasa taslağında Kuzey Irakta bağımsız statüye yakın bir Kürdistan öngörülmesi, Türkiyenin tepkisinin sertleşmesine yol açtı. Başbakan Ecevit, gelişmeleri "Kuzey Irakta iş çığırından çıktı" biçiminde değerlendirdi. Başbakan Ecevitle dün yaptığımız görüşmede bu sözlerini biraz daha açmasını istedik. Yanıtı şu oldu: ABD YÖNLENDİRİYOR - Konuyu ABD ile konuşacağınızı söylediniz. Kuzey Iraktaki grupları bu adımlar için ABD cesaretlendirmiyor mu?- Cesaretlendirmenin de ötesinde yönlendiriyor. Bu nedenle konuşacağız. Kuzey Irakta bir Kürt devleti kurulmuştur, diyebiliriz. Türkiye, iradesi dışında savaşa sürükleniyor. ABDnin müdahale olasılığı da çok yüksek. Biz savaşa karşıyız. Savaşa girmek istemiyoruz, ancak, gelişmeler irademiz dışında bizi savaşa sürüklüyor. - Hazırlanan Anayasa taslağı Türkiyenin kabul edemeyeceği düzenlemeler içeriyor. Kürdistan bölgesinde fiilen bağımsız sayılabilecek bir devlet öngörüyor. Irakı ve Bağdatı yok sayıyor. Bölge başkanına bir ordu bağlıyor. Ayrı bayrak ve paraları var. Bir devlet kurmak için başka ne

Yazının Devamı

Gelişmeler bizi savaşa sürüklüyor

13 Ekim 2002


<#comment>
Kuzey Irak’ta yaşanan gelişmeler, Ankara’nın tahammül sınırlarını zorluyor. Barzani ve Talabani’nin hazırladığı Anayasa taslağında Kuzey Irak’ta bağımsız statüye yakın bir Kürdistan öngörülmesi, Türkiye’nin tepkisinin sertleşmesine yol açtı. Başbakan Ecevit, gelişmeleri "Kuzey Irak’ta iş çığırından çıktı" biçiminde değerlendirdi. Başbakan Ecevit’le dün yaptığımız görüşmede bu sözlerini biraz daha açmasını istedik. Yanıtı şu oldu:

‘ABD YÖNLENDİRİYOR’
- Hazırlanan Anayasa taslağı Türkiye’nin kabul edemeyeceği düzenlemeler içeriyor. Kürdistan bölgesinde fiilen bağımsız sayılabilecek bir devlet öngörüyor. Irak’ı ve Bağdat’ı yok sayıyor. Bölge başkanına bir ordu bağlıyor. Ayrı bayrak ve paraları var. Bir devlet kurmak için başka ne gerekir ki? Türkiye bunu kabul edemez. Gelişmeler artık güvenlik boyutunun da ötesinde siyasi bir boyut almıştır.
- Konuyu ABD ile konuşacağınızı söylediniz. Kuzey Irak’taki grupları bu adımlar için ABD cesaretlendirmiyor mu?

Yazının Devamı

Allah utandırsın!

12 Ekim 2002

Ama dinleyen kim?Milletvekilleri küstüler bir kez...Niye ve neye küstülerse, küsler...Oysa küsmesi gereken vatandaş ama bizim milletvekilleri küsüyor.Hem de öyle bir küslük ki, artık giderek kine dönüşüyor.Seçimi erteletmek için yapmadıkları kalmadı.Hükümeti devirmeye kalktılar, beceremediler. Deviremedikleri hükümete rüşvet önerdiler alan olmadı.Meclisi olağanüstü toplantıya çağırdılar, toplanmadı.Meclis açılınca tatile sokmamaya çalıştılar, sayıları yetmedi.Şimdi de Anayasa Mahkemesine başvurmuşlar.Ne istiyorlar?Meclisin seçim sonrasına kadar tatile girmesi kararını iptal ettirmek.Çalışma tutkusundan değil tabii, Meclisi açıp seçimi iptal ettirebilmek için.Oysa, Meclis kararları için Anayasa Mahkemesine başvurulmayacağı biliniyor. Bunu onlar da biliyorlar ama ne olur ne olmaz, diye bir dilekçe veriyorlar.Olmayacak duaları şöyle:İnşallah, Anayasa Mahkemesi, Meclisin tatile girme kararını iptal eder, Meclis açılır, biz de seçimi erteleriz...Amin, dedikleri dua böyle...Kuşku yok ki, bu küskünler, belki seçim ertelenir diye "savaş duası"na da çıkıyorlardır!Ne diyelim?Allah, utandırsın! fbila@milliyet.com.tr Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, seçimi erteletmek isteyen küskün

Yazının Devamı