MUSTAFA Koç’u dün kaybettik.
Acısı büyük.
Çok iyi bir eş ve babaydı.
Kocaman ve sımsıcak yürekli bir dosttu.
İnsani değerleri yüksekti.
Arkadaş canlısıydı.
Vefalıydı.
Sosyal sorumluluk projelerinde aktifti.
ANAYASA’yı hazırlayacak komisyona AK Parti’nin verdiği 3 üye açıklandı.
İkisini yakından tanıyorum.
Cemil Çiçek ve Ahmet İyimaya...
İkisi de siyasetin “değerli” aktörleridir.
Cemil Çiçek için koltuktan “siyaset rantı devşiren” değil, koltuğa “değer katan” bir siyaset adamı olduğunu söyleyebilirim.
Adalet Bakanlığı süreçlerinde Türkiye’nin demokrasi çıtasını yükselten yasaların harcını karmıştır. Türkiye’ye kazandırmıştır.
TBMM Başkanlığı’nda da yeni bir anayasanın 40 maddesi üzerinde partiler arası uzlaşmanın mimarıdır.
Birkaç hafta önce konuştuğumuzda “Herkes yeni anayasayı tartışıyor ama ‘nasıl bir anayasa’ sorusunun cevabı hiçbirinde yok. Birer taslak ortaya koysalar tartışmalar yapıcı olabilir” demişti.
Sultanahmet katliamını yapan “canlı bomba” Suriye istihbarat örgütü “El Muhaberat” ile bağlantılı mı?
Bu iddiaları güçlendiren bulgular ortaya çıkmakta.
“IŞİD’in farklı gruplarının, farklı güçlere ve devletlere servis verdiği” yolundaki istihbarat tespitleri yeni değil.
.......................
Yani...
Canlı bombanın Sultanahmet katliamı arkasında Esad Suriye’si olabilir.
Peki...
Bu potansiyel tehlike bilinirken neden Türkiye istihbaratı ve güvenlik kurumları önceden haber alıp önleyemedi?
EVET...İran“Dünyaya dönüyor...”
Ya Türkiye’ye?
“Yüzünü”mü, “sırtını” mı?
TAHRAN VE ŞAM KANDİL’DE
BAŞBAKAN Başdanışmanı Vedat Bilgin hiç kuşkusuz en yüksek düzeyde “istihbarata” dayanarak “derin” açıklamalar yaptı.
"Kandil, kendi iradesi olan bir yer değil.
Kandil’de İran istihbarat örgütü ve Suriye istihbarat örgütü El Muhaberat var.
BANKSY kadın mı erkek mi?
İngiliz mi, ya da başka bir coğrafyada mı doğmuş? Kaç yaşında?
Evli mi?
Çocuğu/çocukları var mı?
Sokakla böylesine iç içe bir yaşamı yansıttığına göre“suç sicili” var mı?
Hiç âşık oldu mu? “Gay”olabilir mi? (Lezbiyenler için de “gay” sözcüğü kullanılmakta.)
DÜNYANIN 100’Ü ARASINDA
BUNLARIN hiçbirinin cevabı bilinmiyor.
Sultanahmet’teki“canlı bomba katliamı” dikkatleri IŞİD’e odakladı.
IŞİD’in bölgedeki silahlı savaşçı sayısı 30 bin dolaylarında.
Çoğu dünyanın 100 ülkesinden gelen yabancılar.
Çoğu bulundukları coğrafyaya yabancı 30 bin silahlı nasıl Suriye ve Irak’ta bu kadar büyük bir alana egemen olabiliyor?
Bir tane bile uçağı yok.
“Silahlı”insansız hava araçlarından da yoksun.
“Drone” kullanımı son derece yetersiz.
ABD’nin başını çektiği koalisyonun ileri teknoloji silahlarına da sahip değil.
PKK Diyarbakır’da dün de saldırdı.
Ölenlere, şehidimize rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara şifa diliyorum.
.....................
7. Cumhur-başkanı Kenan Evren ile yıllar önce bir mülakatta konu PKK idi.
Şöyle demişti:
İhtilalden sonra (12 Eylül 1980) Güneydoğu’da PKK’yı ve diğer Kürtçü silahlı örgütlerin üzerine gittik.
Temizlediğimizi düşündük.
Ama birkaç yıl sonra bir baktık ki kökünü kazıyamamışız.
MERHUM Vehbi Koç “pusula” gibiydi.
Öngörüleri mutlaka tutardı.
1970’li yılların sonlarında “sol - sağ” çatışmalarında her gün 10’larca can kaybı vardı.
Öğrencilerin, örgüt militanlarının yanı sıra Abdi İpekçi, DİSK Başkanı Kemal Türkler, Prof. Bahriye Üçok, MHP Genel Başkan Yardımcısı Gün Sazak, birkaç yıl öncesi başbakanlık yapmış olan Nihat Erim...
Ve daha başka öldürülmeleri büyük yankı yapan ünlü isimler.
Eğer o gün bir ünlü vurulmamışsa solcular ve sağcılar arasında çatışmalar nedeniyle yaşamını yitirenler artık sadece sayıyla ifade edilen bir istatistik “veriye” dönüşmüştü ne yazık ki.
Gazete sayfalarında tek sütuna düşen ahval-i adiye’den (sıradan durum) birer haberdi. Başlıklarında “günün ölü rakamı” yer alırdı.
Akşam hava karardı mı herkes evlerine çekilirdi.