Maden ocakları, beyin ocakları

5 Ocak 2011

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yılbaşı gecesini yeraltında maden kuyusunda geçirdi.
AKP’li iki bakan da Zonguldak’ta maden işçileriyle birlikte yılbaşını kömür ocağı galerilerinde geçirdi.
Bu nasıl rastlantıydı?
Biraz araştırdım.
Kılıçdaroğlu adına önce Zonguldak kömür ocakları için başvuru olmuş.
CHP karargâhında “izin” için beklenirken, ilginçtir ki iki bakanın da Zonguldak maden işçileriyle yeraltında yılbaşına girecekleri öğrenilmiş.
Bakanlar ansızın böyle bir karar almışlar.

Yazının Devamı

İnönü’nün kardeşi ve madenleri

4 Ocak 2011

Wikileaks’te gene Türkiye’de ses getirecek bir iddia:
ABD Büyükelçisi, Washington’a “Boing uçaklarının alımında Türkiye’de hükümetten birinin Boing temsilcisinin kendi göstereceği bir iş adamını danışman almasını istediğini” yazmış.
Doğru olmayabilir.
Ancak...
Dünya medya ağında böyle satırların dolaşması bile üzücü.
O gece Latife hanımın yeğeninin evindeki yılbaşı yemeğindeydim.
Sadece çocuklar, torunlar, çok yakın akrabalar ve birkaç dost...

Yazının Devamı

Boğaz sularından veto

2 Ocak 2011

ARTIK görünmezler gezegeninde olan Semih Balcıoğlu’nun bir karikatürünü yayınlıyorum.
“Boğaziçi yalılarının akisleri suya düşüyor ancak tarihi dokuya uymayan beton yığını yapıların akislerini Boğaziçi suları bile reddediyor. Gölgesiz adamlar gibi Boğaziçi sularında akissiz beton binalar” çizmişti Balcıoğlu.
Müthiş bir kara mizahtı.
Boğaz’da toplam yalı sayısı 600 dolaylarında.
Bunların 366’sı tarihi eser niteliğinde.
Yeni yalıların çoğu insanlar farkında olmasalar da Boğaziçi sularının akislerini bile yansıtmayı kabul etmediği çirkin, rüküş, kaba yapılar.

Yazının Devamı

Nişantaşı’nda bir öğle vakti...

1 Ocak 2011

Yılın son günü... İstanbul’da gök masmavi ama cam gibi de soğuk...
Mantarların ısıttığı Beymen Brasöri’nin terasındayız.
En eski ve can arkadaşlarımdan biri olan Vedat Sertoğlu ile yeni yılı karşılıyoruz.
Önümüzde “çılgın Rus” kadehleri, tabaklarımızda kaz ciğeri pate dilimleri...
Çılgın Rus, Hamingway’in kitaplarını yazdığı, Hasan Cemal’in de kendi hikâyesini anlattığı kitabın ilk satırlarına başladığı Paris/ Cafe Deux Magot’un özel öğle içkisidir.
Şampanya üzerine votka konularak yapılır yanında kaz ciğeri pate servis edilir.
“Yok Böyle Dans”ta yer almam üzerine yazılanlardan sonra “kaz ciğeri ve çılgın Rus” menüme yazılacak olanları artık takmam.

Yazının Devamı

Bildiriye rağmen ‘iyi’

31 Aralık 2010

İngiltere’nin İRA terör örgütüyle “silahları susturan” anlaşma sürecinden alınan derslerden biri de şu:
Çok iyi bir ön hazırlığa dayanan sağlam bir plan yapılmış olmalı.
Hedef saptanmalı.
O hedefe giden yol haritası -bütün olasılıklar dikkate alınarak- çizilmeli.
Planın fizibilitesi “yapılabilirliği” dikkate alınmalı.
Psikolojik ortam hazırlanmalı.
Bunlar yapılmadan girişimlerde bulunmak “tehlikeli maceradır...”

Yazının Devamı

Köşk’ün yılbaşı paketi

30 Aralık 2010

Cumhurbaşkanı Gül’ün Diyarbakır gezisi “şık ambalajlı bir yılbaşı hediye paketi” gibi...
Kurdelesi çözülüp, kapağı açılıp içine bakıldığında beklentileri karşılamadığı söylenecektir.
Ama...
Hediyenin önemi “yakınlık jesti” olmasıdır.
Şıklığı ise devletin bir numarası tarafından verilmesidir.
Sert söylemlerin uçuştuğu şu son haftalardan sonra psikolojik iklim değişikliği yaşatacak bir ılıman esinti olarak algılanmalı.
Dozajına “ince ayar” yapılmış bir ajanda Fırat’ın iki yakasında da ılımlı izlenimler üretebilir.

Yazının Devamı

Siyasete çilingir

29 Aralık 2010

Siyasetin puslu seçim havasında akıllar karışıyor.
Oysa...
Oyunun aktörlerinin hedefledikleri sonuçlar, çok bilinmeyenli gibi görünen denklemin çözüm anahtarlarıdır.
Şöyle ki:
AKP, sandıklardan 367 ve daha yukarı sayıda milletvekili çıkartmaya odaklanmış bulunuyor.
Bu hedefe ulaşması halinde tek başına yeni anayasa yapabilir ve referanduma gerek olmadan kendi iradesiyle yürürlüğe sokabilir.
Yeni anayasanın omurgası “başkanlık sistemine geçmek” ve “başkanlık sistemi omurgasına göre yeni anayasada devleti yeniden yapılandırmaktır.”

Yazının Devamı

Madalyonun bir yüzü

28 Aralık 2010

“Gazze’ye insani yardım götürürken, İsrail özel kuvvetleri tarafından kan akıtılarak el konulan” Mavi Marmara, İstanbul’a gelişinde görkemli gösterilerle karşılandı.
“Madalyonun” iki yüzünü yansıtayım.
Önce baskın...
Mavi Marmara’dakiler arasında olan sinema sanatçısı Sinan Albayrak’tan dinlediklerim şöyle:
Mavi Marmara’ya baskın öncesi Ankara’dan “rota değiştirmesi” için mesaj gelmiş.
Rota, Mısır’a kırılmış.
Zaten İsrail deniz gücü tarafından takip ediliyorlarmış.

Yazının Devamı