Değiştirilemez maddeler değiştirilemez kafalar

13 Kasım 2008

Bilkent Üniversitesi'ndeki "Anayasa'nın değiştirilemez maddeleri" konulu sempozyumda, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, "Anayasa Mahkemesi kuruluş yıldönümünde bu konuyu tespit etmeyi düşündüğünü" söylemiş.
Ancak... "Bu konuda ne kadar cesaretli olabilirim, o konuda biraz endişeliyim" demiş.
"Neden cesaret edemiyor? Kimden korkuyor? İşte derin devlet" diye tepki yankıları sürmekte.
Oysa... Bir başka açıdan Başkan Haşim Kılıç, belki de haklıdır.
Çünkü...
Anayasa'nın "değiştirilemez maddelerinin de değişebileceği" yolunda bir tartışma başlatmak, sağlam bir hukuk altyapısına sahip olmayı gerektirir.
Doktora tezi gibi çetin iştir. Başkan Kılıç ise, -kırıcı olmak istemem ama- hukuk fakültelerinin kapılarından içeriye ancak toplantılarda, tören salonlarında yer almak için girmiş olmalı.

Yazının Devamı

Alevi gerçeği

12 Kasım 2008

Alevilikte Allah ve peygamber inancı Sünnilerle ortaktır.
Alevi inancında Hz. Ali'nin mertebesi çok yüksektir.
Ama...
Sünni mezhebinde olanlar için de Hz. Muhammed'in, oğlu gibi sevdiği damadı Hz. Ali kutsaldır.
Hz. Ali, İslamın kılıcıdır.
Aleviler için Hz. Muhammed soyundan gelen Alevi büyükleri vardır. Örneğin... İzzettin Doğan Hoca...
Sünni ve Alevi arasındaki fark daha çok ibadet ve ritüeldedir.

Yazının Devamı

9:05... Kayıktaki adam

11 Kasım 2008

Bulutsuz masmavi gök, denize yansımış. Mavi, yemyeşil uzanan yeşile yaslanmış. Sadece kuş sesleri ve denizin şıpırtısı...
Antalya’nın Konyaaltı sahilinde yaşam sevinci veren bir sabah.
Ansızın siren sesleri...
09:05 büyük Atatürk’ün gözlerini kapadığı anın 70. yıldönümü...
Plajı temizleyen, şezlongların örtülerini yaymakta olan, turistlere sabah kahvesi getiren garsonlar saygı duruşuna geçti.
Kumsalda şövalesinin önünde oturan ressam da ayaklandı.
Sahile paralel yürüyüş yolunda sabah sporu yapanlar da öyle...

Yazının Devamı

160 Galatasaraylı 10 Kasım’da Selanik’te

9 Kasım 2008



Candan Erçetin ve 160 Galatasaraylı yarın Selanik’teler. 10 Kasım’da Ata’yı doğduğu evde anmak ne güzel. Hele Atatürk’ü hedef alanlar arkasında saf tutmanın “prim” yaptığı şu süreçte daha da anlamlı.
Candan Erçetin, Galatasaraylılar Derneği’nin ilk kadın Başkanı.
Baba ocağından köklü Atatürkçü.
Babası, Atatürk’ün kurduğu Köy Enstitüleri’nde Hasanoğlan’ı bitirmiş. Kırklareli’de müzik öğretmeni ve kütüphane müdürü gerçek bir aydın.
Candan’da Atatürk tutkusu daha çocuk yaşlarda böyle bir babanın çizgisinde başlamış ve gelişmiş.

Yazının Devamı

CHP kalelerine AKP kancası

8 Kasım 2008

Yerel seçimler, Türkiye'de siyasetin MR çekimi olacak.
AKP, "agresif..."
Bir yandan CHP'nin kalelerine saldırıyor; İzmir, Kadıköy, Çankaya, Şişli, Beşiktaş, Bakırköy ve nüfusu küçük, simgesel değeri önemli Bodrum. Örneğin... Bodrum'un en eski ve güçlü ailesi Kocadonların Mehmet'i...
Ortakent'in DYP'den seçilen başarılı Belediye Başkanı Mehmet Kocadon'un babası ve tüm aile CHP'lidir.
Böyle bir ailenin başarılı ve sevilen oğlunu açık ara CHP'li olan Bodrum'da CHP, neden aday göstermesin? AKP kancayı attı, benden söylemesi...
Bu arada Başbakan Erdoğan, geride kalan yaz, birkaç kez Bodrum'daydı.
Ünlü ve önemli yabancı isimler onun Bodrum'da konukları oldu.

Yazının Devamı

AKP oyları geriliyor

7 Kasım 2008

Ortalık toz dumanken bir kamuoyu araştırması yayımlandı.
Vatan gazetesinin araştırmasına göre, AKP inişte... Yüzde 36 dolaylarında.
CHP ise tırmanışa geçmiş... Yüzde 24...
MHP de yüzde 16'yı aşmış.
Bu araştırmalara göre seçim sandıkları kurulsa, CHP ve MHP oylarının toplam oranı AKP'yi geçiyor.
Seçim sistemine göre, belki AKP gene tek başına iktidar olabilir.
"Hamdolsun" diyebilir.

Yazının Devamı

Siyah adam ve Tanrı

6 Kasım 2008

Bir mucize olur. Sevilmeyen ve artık kullanımdan kalkmak üzere olan “zenci” söylemi yerine “siyah” diyelim.
“Siyah adam” Tanrı’yla konuşmaktadır:
“- Tanrım, derim neden böyle simsiyah?”
Cevap, “Çünkü Afrika’nın kızgın güneşinden seni ancak bu siyah deri koruyabilir” olur.
Bir soru daha:
“- Tanrım, benim saçlarım neden böyle kısacık, kıvırcık? Neden hiç uzamıyor?”
Tanrı cevap verir:

Yazının Devamı

Bush... En kötü şarap

5 Kasım 2008

Amerika'da başkanlık seçimi için iki seçmen psikolojisi çarpışıyor:
1- Bundan kötüsü olamaz. Kimi seçersek daha iyidir?
2- Bunu eksisiyle artısıyla hiç değilse biliyoruz. Yeni fakat tanımadığımız biri ne maldır bilemeyiz.
Mc Cain ve Obama'nın seçilme şansları en yalın haliyle bu ikilemin parantezi içindedir.
Bana göre, sandıklarda birinci tür seçmen psikolojisi sonucu belirleyecek.
Çünkü Bush'un 8 yıllık yönetimi öylesine kötüydü ki, Obama'nın deneyimsiz oluşuna ve bilinmezliğine duyulan bütün kuşkulara rağmen "Daha da kötü olamaz ya" yargısı ABD seçmeninde çoğunlukta.
Hani adamın biri barmenin verdiği şarabı rezalet, kalitesiz bulmuş ve "bir başka şarap" istemiş.

Yazının Devamı