2. Güneş - Derviş

3 Nisan 2004

<#comment>
<#comment>
Yönelecek mi?
40 yıl önce Güneş, CHP'ye "adıyla değil, hakkıyla halk olmayı" önerirken, aklın yolunu yansıtmanın ötesinde "birinci adamlıkta iddiası bulunmadığı" için de - ki bu bir Türkiye siyaset gerçeğidir - etkili olabilmişti.
Güneş'in şansı, akıl hocalığını yaptığı yeni hareketin, Bülent Ecevit adlı yeni ve genç bir liderinin olmasıydı.
Derviş de, CHP'ye "adıyla değil, hakkıyla halkın partisi olmayı" öneriyor...
"Liderlikte gözü olmadığını" açıklaması, "kişisel hırs" kuşkularından arındırdığı için, onun da söylemlerini daha etkili hale getiriyor.

Yazının Devamı

Bir kese toprak

2 Nisan 2004

Turgut Özalın Harbiye Orduevi 19. katta verdiği bir yemekte küçük bir yuvarlak masa etrafındaydık.Hürriyetin o zamanki sahibi, Asil Nadire öfkeliydi.Sert bir dille onu eleştiriyordu ki... Asil Nadir şöyle demişti:"Böyle konuşmayın.Ben Hürriyete büyük saygı duyarak büyüdüm.Daha küçücük çocuktum.Kıbrıstan, Türkiyeye gelmeden önce babamın isteği üzerine bir küçük keseye Kıbrıs toprağı doldururdum.İstanbula gelince babam elimden tutar, beni, babanızın mezarına götürürdü.Başucunda dua okurduk.Sonra, kesemdeki, Kıbrıs toprağını, merhum Sedat Simavinin mezarına serperdim."Bu sözler üzerine hava yumuşamıştı. Kıbrıs kökenli işadamı Asil Nadirin İngilterede "ilk 100" arasında gösterildiği ve Türkiyede GÜNEŞ gazetesini yayımladığı yıllardı. Asil Nadirin sözleri, Kıbrıs sürecinde varılan son noktanın yıllar önceki başlangıcını yansıtıyor.Medya ve özellikle Hürriyetin başlattığı kampanya, Kıbrıs Türkünün kaderini değiştiren sürecin "cemre"sidir.Yoksa...Girit, Musul - Kerkük, 12 adalar gibi, Kıbrıs da, kimse farkında olmadan kayıp gidecekti.Bu kampanyalarla birlikte, Kıbrısı kamuoyu sahiplendi.Siyasi iktidarlar tavır koymaya itildiler.Adada ciddi bir direniş bilinci oluştu.Türkiyenin Silahlı

Yazının Devamı

Bir kese toprak

2 Nisan 2004

<#comment>
<#comment>
Kıbrıs kökenli işadamı Asil Nadir'in İngiltere'de "ilk 100" arasında gösterildiği ve Türkiye'de GÜNEŞ gazetesini yayımladığı yıllardı.
Turgut Özal'ın Harbiye Orduevi 19. katta verdiği bir yemekte küçük bir yuvarlak masa etrafındaydık.
Hürriyet'in o zamanki sahibi, Asil Nadir'e öfkeliydi.
Sert bir dille onu eleştiriyordu ki... Asil Nadir şöyle demişti:
"Böyle konuşmayın.

Yazının Devamı

Şampanya ve kebap

1 Nisan 2004

Cevap:"Ret..."Neden:"Erdoğan ve Gül alkol kullanmadıkları için şampanya içmezler."O halde anlaşma yatıyor mu?Kıbrıs Rum Kesimi basını ise 4. Annan planını şöyle tanımlıyor:"Türk tarafına Kıbrıs kebabı sufla... Rum kesimine ise kahve sandviç..."Türk tarafı, işte bunu kabul edebilmiş. Kıbrıs Rum Kesimi Hükümet Sözcüsü Kipros Hrisostomidese göre Annan dördüncü planı ile "Türk tarafına 5 yıldızlı otelde ikamet kuponu ve şampanya ikram etmiş... Rum tarafına ise kahve ve sandviç..." Peki Türk tarafı bu ikramı ne yapacak? İkisi de 4. Annan planı değil mi?Aynı metne hem "hayır" hem "evet" nasıl olabilir?Çünkü...Eğer, 4. Annan planına "teknik" içerik açısından bakılırsa, her şey karışık.Örneğin... Daha temelinden karışık olanını yansıtayım.4. Annan planında nüfus, göç, mal iadesi, toprak, siyasal temsil, egemenlik... Akla gelen her şey, tümüyle Türk tarafının istediği şekliyle olsa, hem Türk hem Rum tarafında referandumlarla kabul edilse bile... Hem güvencesi var, hem yok...Yani - teknik yoruma göre - kalıcı bir anlaşma da olabilir... İskambil kağıdından şato gibi yıkılabilir de.Açayım...Referandumlardan geçen anlaşmada, bunun AB hukuku sayılacağı öngörülmekte.Avrupa Parlamentosunda da

Yazının Devamı

Şampanya ve kebap

1 Nisan 2004

<#comment>
<#comment>
Kıbrıs Rum Kesimi Hükümet Sözcüsü Kipros Hrisostomides'e göre Annan dördüncü planı ile "Türk tarafına 5 yıldızlı otelde ikamet kuponu ve şampanya ikram etmiş... Rum tarafına ise kahve ve sandviç..." Peki Türk tarafı bu ikramı ne yapacak?
Cevap:
"Ret..."
Neden:
"Erdoğan ve Gül alkol kullanmadıkları için şampanya içmezler."

Yazının Devamı

CHPnin kaderi

31 Mart 2004

Çünkü... "Öteki siyasetin(!)" deyimiyle "bir kısım medya(!)" genelde ya CHP kökenlidir ya da solun renklerinden birine yakındır. CHPyi kendine yakın hisseder. CHPyi "eleştirmeye değer" bulur... CHP, başaramadığında tepki duyar.Diğerleri "ayrı dünyalar" gibidir.MHP, DYP, RP (SP) kaybettiklerinde, siz hiç "o bir kısım medya(!)" tarafından böylesine hallaç pamuğu gibi atıldıklarına tanık oldunuz mu?Elbette hayır. Eleştirilmek, neden CHPnin kaderi? Bir diğer neden, ağırlıklı olarak "orta ve daha yukarı yaş kuşağının Atatürk tutkusudur."Bu kuşaktan medya insanı, 2004 Türkiyesi eğer, AB üyeliğinin eşiğine gelebilmişse kökünün Atatürkte olduğunun bilincindedir.Atatürkün kurucusu olduğu CHPnin üzerine titrer.CHPyi, laik, çağdaş, Atatürkçü, sosyal hukuk devletinin "omurgası" olarak görür.Çoğu babadan, dededen de CHPlidir.81 yıllık Cumhuriyet sürecinde, tüm partiler gelmiş geçmiş, tarihe göç etmiştir.Bir tek CHP kalıcı olmuştur.Bu tür "bir kısım medya(!)" için CHP, Atatürkün emanetidir.CHPyi eleştirmek, aslında katkıda bulunmaktır. Başka partilerin yöneticilerine aldırmazlar ama CHP yöneticileri seçim sonrası "pişkinlikle" onlardan sıyıramazlar.Objektif gazetecilik ilkeleriyle belki

Yazının Devamı

CHP'nin kaderi

31 Mart 2004

<#comment>
<#comment>
Eleştirilmek, neden CHP'nin kaderi?
Çünkü... "Öteki siyasetin(!)" deyimiyle "bir kısım medya(!)" genelde ya CHP kökenlidir ya da solun renklerinden birine yakındır.
CHP'yi kendine yakın hisseder. CHP'yi "eleştirmeye değer" bulur...
CHP, başaramadığında tepki duyar.
Diğerleri "ayrı dünyalar" gibidir.

Yazının Devamı

Rölantide...

30 Mart 2004

1- Ekonomik krize neden olan ve büyük devalüasyon yapan her hükümet, ilk seçimde fena halde sandık dayağı yer.DSP - ANAP - MHP ortak hükümetine millet, böyle bir kötek attı.Üçü de barajın altında kaldılar. TBMMye milletvekili sokamadılar.2- Böyle bir tepki birikiminin sel suları gibi akarak "tek başına iktidar"a getirdiği parti, izleyen ilk yerel seçimlerde oylarını artırır. Yerel yönetim haritasında kendi renklerini yayar.AKP de iktidara böyle geldi... İzleyen ilk yerel seçimde - 28 Martta -oylarını artırdı. Yerel yönetim haritasını renkleriyle boyuyor.3- Büyük oy farkı yaparak tek başına iktidar olan partiler, en az bir dönem daha iktidarda kalırlar.DP, üst üste üç seçimi almıştı. AP ve ANAP ise birer seçim... (DP ve AP iktidarları seçimle değil askeri darbelerle noktalanmıştı.)AKP iktidarı da - büyük yanlışlar yapılmazsa - ilk seçimde değişecek gibi görünmüyor. Türkiyede siyasetin kanunu şudur: Bu yerel seçimlerde sağın tırmanışı sürmüştür.Radikalin manşetinden verdiği gibi "siyaset sağa çekmekte..."Bir kural daha...4- Türkiyede sağ partilerin hatta merkez sağın liderleri, simgeler bağlamında daha öncekilerden birkaç adım önde muhafazakar oluyor.Örneğin...Menderesin eşinin başı

Yazının Devamı