Tanıştıkları zaman kadın, telefon santralı görevlisiymiş.Türkiye bu "tezkere" ile yeni bir ilişkiye giriyor....."Tezkereyle" hayatımıza giren bu ilişki nasıl sürecek?Nereye kadar sürecek?Dileyelim ki bir başka çuvalla ya da çuvallamayla bitmesin.Çünkü...ABDnin, Irakta ne kadar kalacağı hiç belli değil.Kamuoyu araştırmalarına göre Başkan Bushun puanları hızla düşmekte.Türkiyenin göndereceği asker de cankurtaran simidi olmazsa ve Bush yeniden seçilmezse, bir bakılır ABD kuvvetleri, Beyaz Sarayın yeni Demokrat patronu tarafından, ansızın Iraktan çekilmekte...Tıpkı, daha önce Vietnamdan da çekildiği gibi..O zaman, Irakı demokratlaştırmak, bölge haritasını yeniden çizmek gibi iddialar rafa kalkar, Türkiye kendini bir kaosun ortasında bulabilir.O halde Türkiye, Iraka "Neden buradayız?" sorusunun tutarlı cevapları ve bunların kısa sürede çözüm takvimi ile gitmelidir. Bir dostum, telefonda tanıştığı ve çok sevdiği kadına, öfkeli bir anında "Hayatıma telefon sesiyle girdin, silah sesiyle çıkacaksın" demiş. Türkiye Iraka neden asker gönderiyor?1- Kuzey Irakta PKK - KADEK üslerini dağıtmak, Türkiyeye insan ve lojistik yardım olanağını kesmek. Komşu topraklardan Türkiyeye PKK tehdidini
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Bir dostum, telefonda tanıştığı ve çok sevdiği kadına, öfkeli bir anında "Hayatıma telefon sesiyle girdin, silah sesiyle çıkacaksın" demiş.
Tanıştıkları zaman kadın, telefon santralı görevlisiymiş.
Türkiye bu "tezkere" ile yeni bir ilişkiye giriyor.
....
"Tezkereyle" hayatımıza giren bu ilişki nasıl sürecek?
Bu da bir kararlılık fotoğrafı olurdu.Her iki tavır da "doğru" ya da "yanlış" diye tartışılır. Ama omurgası olan duruştur.Kötü olan ise, kaypak, güvenilmez, inanılmaz politikalardır. Kelimelerinin arkasında duramayan, çözülen, kıvıran ülke resmi çizmektir.Şark çarşılarının pazarlıkçı bezirganı görüntüsünü vermemektir.Türkiye birinci tezkerede bu ölçütlerde iyi sınav vermemiştir. Halı pazarlığı, at pazarlığı yapanlara benzetilmek Türkiyenin onurunu yaralamıştır. Başına çuval geçirilmek bu çizginin son aşamasıydı.Türkiye bu kez, kararının - farklı açılardan bakanlar için - doğruluğu tartışılsa da, büyük devlet olmanın "kararlılık" kalibresini yeniden yakalamış görünüyor. Türkiye Iraka asker gönderecek. Hükümet bir karar ortaya koydu. Tam tersini de yapabilirdi. "İlke olarak hayır" diyebilirdi. Bu kararlılık çizgisi tutarlı bir felsefeyle örtüşmelidir de.İlk tezkerede neden aynı ağırlık konulmamıştır? Neden kararlılık gösterilmemiştir?O zaman AKP hükümeti konuyu AKP grubuna getirmiş, grubu oylarında serbest bırakmıştı. Şimdi ise Başbakan Erdoğan, "Hükümeti yönetenler, tartışır, karar verirler, sonra bunun gerekli olduğunu gruba anlatırlar" diyor. Yani, "Kararı alırız. Grup da genel
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Türkiye Irak'a asker gönderecek. Hükümet bir karar ortaya koydu. Tam tersini de yapabilirdi. "İlke olarak hayır" diyebilirdi.
Bu da bir kararlılık fotoğrafı olurdu.
Her iki tavır da "doğru" ya da "yanlış" diye tartışılır. Ama omurgası olan duruştur.
Kötü olan ise, kaypak, güvenilmez, inanılmaz politikalardır. Kelimelerinin arkasında duramayan, çözülen, kıvıran ülke resmi çizmektir.
Şark çarşılarının pazarlıkçı bezirganı görüntüsünü vermemektir.
AKIL OYUNLARI adlı filmle tanıdığımız matematik dehası John Nash ve eşi Alicia Nash ile akşam yemeğindeydim... "Kazan - Kazan" teorisinin sahibi için izlenimlerimi YSKnın "Kaybet - Kaybet" diye yorumladığım kararını verdiği gün yazıyorum. Yemek yeri için, Nashleri İstanbulda konuk eden Ali Rıza Bozkurt "Nereye götürsek?" diye sorduğunda "Fatihteki Zeyrekhane Lokantası" cevabını vermiştim. Zeyrekhane, manastır - kilise olarak 1100lü yıllarda yapılmış, Ayasofya ve 12 Havariler Manastırından sonra en önemli yapıtlardan biri. Fatih döneminde, Zeyrek Kilise Camii ya da Molla Zeyrek Camisi adıyla camiye çevrilmiş.Öndeki bölüm, Rahmi Koç tarafından onarıldı.Osmanlı döneminden otantik kavukluklar, yazılar, resimler ile Haliç İstanbulunun yaşandığı bir mekan oluştu. Geniş terasından camileri, köprüleri seyre doyum olmuyor. Tasavvuf müziği eşliğinde Türk yemekleri nefis.Diplomatlar, bizim Dışişlerinin İstanbulda ağırladığı yabancı konuklar, İstanbuldaki şirket yöneticileri, az da olsa bazı İstanbulluların sevdikleri yerdir. Nashin de orada bulunmaktan pek de açık yansıtmadığı keyfini, algıladım.Broşürleri, Osmanlı parçalarını, resimleri tek tek inceliyordu. Kiliseden camiye Soruyor... Bazen
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
AKIL OYUNLARI adlı filmle tanıdığımız matematik dehası John Nash ve eşi Alicia Nash ile akşam yemeğindeydim... "Kazan - Kazan" teorisinin sahibi için izlenimlerimi YSK'nın "Kaybet - Kaybet" diye yorumladığım kararını verdiği gün yazıyorum. Yemek yeri için, Nash'leri İstanbul'da konuk eden Ali Rıza Bozkurt "Nereye götürsek?" diye sorduğunda "Fatih'teki Zeyrekhane Lokantası" cevabını vermiştim.
Kiliseden camiye
Zeyrekhane, manastır - kilise olarak 1100'lü yıllarda yapılmış, Ayasofya ve 12 Havariler Manastırı'ndan sonra en önemli yapıtlardan biri. Fatih döneminde, Zeyrek Kilise Camii ya da Molla Zeyrek Camisi adıyla camiye çevrilmiş.
Öndeki bölüm, Rahmi Koç tarafından onarıldı.
Örneğin...Fenerbahçenin şampiyon olduğu 2000 - 2001 sezonunda Mustafa Denizli Hoca sahaya, yabancı kontenjanını aşan sayıda yabancı oyuncu sokmuştu.Disiplin Kurulu toplandı. "Fenerbahçeyi o maçta hükmen (3 - 0) mağlup ilan etti."Yani, olması gerekenden fazlası sahadaysa, o fazlalık geri alınıyor.Böyle bir kuraldışı fazla, AKP ve CHPnin Meclisteki milletvekillerinin bir kısmıysa ne olacak?Bu durumda kararı, elbette Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu değil, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) verebilir.DEHAPın son seçimde aldığı oyları geçersiz kılan mahkeme ve yüksek yargı kararlarından sonra TBMMde, AKPden 44, CHPden 22 milletvekili olması gerektiğinden fazlaysa, YSK, bu yanlışın giderilmesi kararını alabilir.Tabii diğer seçenekler de var. Disiplin Kurulu, maç bittikten sonra da sonucu değiştirecek ceza verebilir. YSK, önüne gelen bu dosya için karar vermek zorunda. Mazisindeki örnek kararlardan biri şöyle:- Fehmi Işıklar SHP milletvekiliydi. Uzun süre yasama görevi yaptıktan sonra, 1 yıldan fazla hapis yatmış olduğu iddia edildi. YSK bu iddianın doğruluğunu saptadı. "İtiraz süresi geçmiş, seçimler yapılmış, mazbata verilmiştir" demedi. TBMMye bir yazı yazarak "Işıkların milletvekilliğinin
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Disiplin Kurulu, maç bittikten sonra da sonucu değiştirecek ceza verebilir.
Örneğin...
Fenerbahçe'nin şampiyon olduğu 2000 - 2001 sezonunda Mustafa Denizli Hoca sahaya, yabancı kontenjanını aşan sayıda yabancı oyuncu sokmuştu.
Disiplin Kurulu toplandı. "Fenerbahçe'yi o maçta hükmen (3 - 0) mağlup ilan etti."
Yani, olması gerekenden fazlası sahadaysa, o fazlalık geri alınıyor.