<#comment>#comment> CNN İnt. şubat ayının izlenecek ilk üç konusunu açıkladı:
Bunlardan birincisi Irak, ikincisi Kıbrıs...
Üçüncüsü ise, ABD iç politikası ile ilgili. Geçiyorum. Türkiye, her iki gündem maddesinin de tam ortasındaki sıcak noktada.
Irak’a müdahale süreci bağlamında Türkiye’nin stratejisi kalın çizgileriyle belirlenmiştir.
"- Barışçı çözüm olanaklarının sonuna kadar zorlanması.
- Müdahale için BM kararı.
Türkiye, Körfez Savaşında ABDye üslerini fiilen kullandırmak iznini ne zaman vermişti?Bu bağlamda TBMM kararı ne zaman alınmıştı?Bu soruların cevabı Ankaranın şimdilerdeki - ihtiyatlı - tutumunda ilk şifredir.Körfez Savaşında, TBMMnin kararı, ABDde koalisyonu oluşturan diğer müttefik kuvvetlerin, Güneyden Irakı vurmaya başlayışından bir gün sonra alınmıştır.Türkiyedeki üsler Iraka karşı hava harekâtı için bir gün sonra fiilen kullanılmaya başlanmıştır.Nedeni?Tutun ki ABD son anda Irakı vurmaktan vazgeçmiş olsaydı... Ve Türkiye de Iraka karşı kullanılmak üzere ABD ve müttefik kuvvetlere üsleri açma kararını, TBMMden daha önce geçirmiş bulunsaydı...O zaman Türkiye, Irak ve tüm Arap ülkelerine karşı çok zor durumda kalmış olmayacak mıydı?Böyle bir yanlışı, ancak devlet ve diplomasi geleneği olmayan ABD piyonu kabile devletleri ve muz cumhuriyetleri yapardı.Körfez Savaşından bu yana, Türkiye, kabile devleti ya da muz cumhuriyetine dönüşmediğine göre, 10 yıl sonra da elbette aynı tutarlı çizgidedir.Zaten, o dönemin Ankara Büyükelçisi Abramowitz de, yıllar sonra "Türkiye bu ihtiyatlı tutumunda gerçekçiydi ve haklıydı" demiştir.TBMMden karar almak, üsleri fiilen kullandırmak, ABDye
<#comment>#comment> Powell’a göre "zaman daralıyorömuş... Kimse Türkiye’den her "hıyarım var" diyene "tuzu benden" diye koşmasını beklemesin.
Türkiye, Körfez Savaşı’nda ABD’ye üslerini fiilen kullandırmak iznini ne zaman vermişti?
Bu bağlamda TBMM kararı ne zaman alınmıştı?
Bu soruların cevabı Ankara’nın şimdilerdeki - ihtiyatlı - tutumunda ilk şifredir.
Körfez Savaşı’nda, TBMM’nin kararı, ABD’de koalisyonu oluşturan diğer müttefik kuvvetlerin, Güney’den Irak’ı vurmaya başlayışından bir gün sonra alınmıştır.
Türkiye’deki üsler Irak’a karşı hava harekâtı için bir gün sonra fiilen kullanılmaya başlanmıştır.
Fotoğraf 1900de çekilmiş. Haliç Tütün rejisinde, elle sigara saran yüzlerce kız ve kadın. Başlarında Fransız ve Türk vardiya şefi erkekler.Bir tek genç kız ya da kadının başı örtülü değil.Ne türban... Ne boynunu da kapayan başörtüsü!Üstlerinde çarşaf yok.Ayaklarına kadar inen manto da yok.Belki içlerinde, Rum, Ermeni, Musevi kadın işçiler de vardır, ama hepsi değil ya.Çoğunluğu Müslüman hanımlarımız.Fotoğrafı eskinin tütün rejisi, şimdi Kadir Has Üniversitesi olarak kullanılan ve kültür dünyamıza çok başarılı bir yenilemeyle kazandırılan binanın rektörlük katında gördüm.Haydi "orada çalışırken başlarını açtılar" diyelim... Üstlerinde çarşaf, manto da yok.Üstelik dikkat çekici olan şey, pos bıyıklı Türk ve Prusya bıyıklı Fransız erkek vardiya şefleri tepelerinde. Hürriyette manşet... Davosta Fransız TVci Gila Benmayora sormuşlar: "Kendine türban takmak için kaç yıl veriyorsun?" Geri vites mi? Bakırköyde oturuyorlarmış.Annem Fransız okulunda okuyormuş. Ortaokul ve lise eğitimi boyunca hiç başını örtmemiş. Böyle bir zorunluk da hissetmemiş.Ya annesi?Teyzeleri?Onlar incecik tül çarşaflar giyerlermiş.Ama...Örtünmeyenler de çokmuş.Kimse kimseye karışmazmış.Sosyal baskı yokmuş.Fransız
<#comment>#comment> Hürriyet’te manşet... Davos’ta Fransız TV’ci Gila Benmayor’a sormuşlar: "Kendine türban takmak için kaç yıl veriyorsun?"
Fotoğraf 1900’de çekilmiş. Haliç Tütün rejisinde, elle sigara saran yüzlerce kız ve kadın. Başlarında Fransız ve Türk vardiya şefi erkekler.
Bir tek genç kız ya da kadının başı örtülü değil.
Ne türban... Ne boynunu da kapayan başörtüsü!
Üstlerinde çarşaf yok.
Ayaklarına kadar inen manto da yok.
Kitap, o yılların Komünist Doğu - Kapitalist Batı ideoloji aynalarından çarpıtmalar olmaksızın, ABDyi Peter Drucker, Alvin Toffler türü gelecek bilimci gözüyle yansıtıyordu.ABD, Avrupaya ve Moskova öncülüğündeki Sovyet Blokuna tur bindirecek kadar öndeydi. Araştırma bütçesi bu alanda küresel bütçelerin birkaç katıydı.ABD teknolojik üstünlüğüyle dünyaya egemen olacaktı.Adeta 3üncü Roma İmparatorluğu... ABD alarmı "AMERİKA MEYDAN OKUYOR" adlı kitapta, daha 1960lı yılların sonlarına doğru verilmişti. Gazeteci ve kadın En çok satanlar listesinde tepeye oturmuştu.Schriber usta gazeteciliğinin yanı sıra renkli kişilikti. İyi pilottu. Savaşmıştı. Otomobil yarışcısıydı. Kadınların beğendiği adamdı. Yakışıklı ve kültürlüydü.Parlamentoya da girmişti.Ünlü Lexperss haber dergisinin kurucusu ve genel yayın yönetmeniydi.Aslında bu yazının konusu onun Lexperssi kurarken yaşadığı heyecanlı geceyle başlayan büyük aşkın kadını Françoise Girouddur Parisin gözde gazetecisi Shcriber bir davette ELLE dergisinin yönetmeni Giroud ile tanışır.Birbirlerine yaklaşırlar. Çıkışta Schriber, Giroudya geceyi birlikte sürdürmeyi önerir.Aldığı cevap şöyledir:"İyi otomobil pilotu olduğunu işittim. Benim
<#comment>#comment> ABD alarmı "AMERİKA MEYDAN OKUYOR" adlı kitapta, daha 1960’lı yılların sonlarına doğru verilmişti.
Kitap, o yılların Komünist Doğu - Kapitalist Batı ideoloji aynalarından çarpıtmalar olmaksızın, ABD’yi Peter Drucker, Alvin Toffler türü gelecek bilimci gözüyle yansıtıyordu.
ABD, Avrupa’ya ve Moskova öncülüğündeki Sovyet Bloku’na tur bindirecek kadar öndeydi. Araştırma bütçesi bu alanda küresel bütçelerin birkaç katıydı.
ABD teknolojik üstünlüğüyle dünyaya egemen olacaktı.
Adeta 3’üncü Roma İmparatorluğu...
Ama bu göz, damak ve değer seçiciliği yoksa ve allı güllü tüylü halı, sirke şarapla yetiniliyorsa diplomatta da derinlik aranmaz. Bunu, insan varlıklarımızı kıyım makinesine bir dişli daha eklenmekte olduğu için yazıyorum.Diplomatlar da 61 yaş emeklilik yasası kapsamında yer alınca 80 büyükelçi tasfiye olacak.Hürriyetin manşeti gibi "A takımı yok ediliyor."Savaş eşiğinde yapılacak şey mi bu? Üç şeyin eskisi iyidir derler; Halının, şarabın ve diplomatın... Kambur dokusunda yoklar Bankamatik denilenlerin, yani, hiç işyerine uğramadan aydan aya para çekenlerin, işi olmadan oturarak maaş alanların kene gibi yapıştıkları devlet sırtından koparılıp alınması içindir. Bir tek kez bile sınava girmeden, torpille, parti rüzgârıyla terfi eden, devlet sırtında yük olanlardan kurtulmak içindir.Gizli işsizlik yükünün bütçeden kalkması, ekonomik programın başarı şansı için önemli bir katkı olacaktır.Vergilerimizle neden asalak besleyelim?Ama...Sırf onların yüzünden devleti omuzlarında taşıyan seçkinlerimizi de neden harcayalım?O halde, bu ilkelerden hareketle 61 yaş yasası her meslekten memurlar için bazı ölçütler getirmeli, hatta istisnalar koymalıdır.Tüm memurlar için 65 yaş gibi bir