Kravatlı PKK

13 Mart 2002


<#comment>PKK'nın "kravat takma" kararı nasıl yorumlanmalı?
Yani... "Avrupa ve Türkiye'de adını değiştirmek... Dağlarda çok az sayıda silahlıyı - marjinal tehdit - olarak tutmak, büyük kısmını düze indirmek... Siyasallaşmak... Türkiye'nin bölünmesi amacı taşınmadığını, ama Türkiye'ye bağlı federe bir yapıya açık olunduğunu - ne tevazu ama! - bildirmek... vs.Bunlar iyi okunmalı."Silahlı mücadele kazanılmıştır... Şimdi kravatlı dönem başlıyor.

Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı (ASAM) Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın ilk yaklaşımda yorumu şöyle:
"Birinci amaç, kendi kamuoylarına mesaj vermek.Çünkü...Abdullah Öcalan talep çıtasını geriye çekti.Kültürel haklar ve Anayasa'da Kürtlerin de kurucu ulus olarak yer almasının yeterli olduğunu - kendisi adına - açıklatmıştır.Öcalan'a göre Türkiye diğer hakları ve özgürlükleri zaten vermiştir."Öcalan'ın sınırlarını aşan, örneğin federasyonun konuşulabileceği gibi açıklamalar örgütü bir arada tutmaya dönüktür.
Prof. Özdağ'ın yorumuna göre diğer bir amaç "AB tarafından sıkıştırılmayı aşmak.AB, Türkiye'ye 'anadilde yayın, anadilde eğitim, idam cezasının

Yazının Devamı

AB atına arpa

12 Mart 2002


<#comment>Korsika modeli nedir?
Medyaya yansıtıldığı gibi, günde 20 dakika radyo yayını değil.
Zaten yıllardır Fransa'nın Bask, Alzas, Bröton bölgelerinde ve Korsika Adası'nda günün belirli saatleri, ulusal yayının arasına girerek 20 dakikadan çok daha uzun süre kendi dillerinden yerel yayın yapmak hakları vardı.
Sonra Bröton işadamlarıyla TF 1 Radyo - TV Kurumu ortaklığında sadece Brötonca yayın yapmak üzere bağımsız bir TV kanalı da kuruldu.
Fransa'da başka dillerden yayın için ön koşul, RTÜK'ün ordaki ikiziyle anlaşma imzalamak ve anayasal ilkelere uymaktır. Aksi halde anlaşması feshedilebilir.
Bask ve Alzas okullarına ayrıca kendi dillerinden seçimlik ders almak hakkı da tanınmıştı. Ama öğretmen ücretini okul aile birlikleri sağlıyordu.

Yazının Devamı

Top dikişleri

10 Mart 2002


<#comment>Aslan ya da Kartal...
Yeşil sahanın arkasındaki ortamı konuşalım.
Önce Galatasaray.Ortada kalmış.
Yönetime kimse istekli değil.
Borç gırtlakta. Gelirler ipotekli.
Üstelik...

Yazının Devamı

Rönesans subayı

9 Mart 2002


<#comment>Çakı gibi bir deniz subayı.
Kendini tanıtıyor Mustafa Koç. Harp Akademilerinden.Ardından soruyor:
"Ekonomiler değişkendir.Fakat devletlerin siyasetlerini ve dış ilişkilerini etkiler. 1972'den bu yana ekonomisi sürekli zayıf olan Türkiye, kendine nasıl güvenlik kuşağı oluşturabilir?"Salonda bir alkış!..
MGK Genel Sekreteri Orgeneral Kılınç'ın AB bağlamındaki keskin söyleminden sonra Türkiye'de dikkatlerin odağı haline gelen Harp Akademileri'ndeki sempozyumda, bu soru simgedir.
Kalite standardını ortaya koymaktadır.
Böyle başka sorular da soruldu. Polemik, demagoji, duygusallık yoktu. Bilinçli, yalın ve akılcı sorulardı.

Yazının Devamı

AB "öcü" olmasın

8 Mart 2002


<#comment>Kamuoyu araştırmalarına göre, toplumun AB'ye üyelik için yüzde 78 destek oranı... Kürtçe eğitim ve yayında düşüyor. Abdullah Öcalan ve idam koşullu olduğunda daha da aşağılara iniyor.
Oranları vermek istemiyorum...
Ama düşüş oranlarının "ciddi" olduğunu belirtmeliyim.
Referandum yasal olarak mümkün değil. Sadece Anayasa değişiklikleri için referandum yolu açıktır.
Ama... Tutun ki referandum yapılabilse, eğer tertışmalar Kürtçe ve idam gibi konulara kayarsa, odaklanırsa, yüzde 51 bile çıkmayabilir.
Bu, Türkiye insanının hoşgörü noksanından değil, AB imajının değişmekte oluşundan kaynaklanıyor.

Yazının Devamı

BBG oyunu değil

7 Mart 2002


<#comment>Türkiye, BBG diye anılan Biri Bizi Gözetliyor oyununda değil.
Yani...
Büyük ağabey AB tarafından sürekli gözleniyor ve içeriden bizden birileri, birilerine "Sen yaramazsın. Haydi oyun dışına" diyebiliyor sanılmamalı.
AB bir kulüp.
Üyelik için belirli koşulları var.
Türkiye üyelik için başvurmuş. AB de koşullarını Katılım Ortaklığı Belgesi ile bir kez daha bildirmiş.

Yazının Devamı

Cem, Denizli ve Güneş...

6 Mart 2002


<#comment>Dün öğle yemeğinde, Etiler'in bir restoranı.
Köşedeki masada Milli Takımlar Teknik Direktörü Şenol Güneş ile Milli Takım'ın bir önceki patronu Mustafa Denizli baş başalardı.
Salondaki masalarda bu görüntü olumlu yorumlarla izlendi.
Milli Takım'ın yarım yüzyıl sonra elde ettiği bir şansı ıskalamamak için anlamlı güçbirlikleri oluşmakta.
Gözler Fatih Terim'i de aradı.
Yemek sonrası kahvelerimizi birlikte içtik.

Yazının Devamı

Darı travması

5 Mart 2002


<#comment>28 Şubat bir kolaj çalışmadır.
Aralarında asker desenlerinin de yer aldığı parçalardan oluşan bir siyaset resmidir.
Oysa aradan geçen yıllardan sonra 28 Şubat'a asker üniforması giydirilmek istenmişti. Bu militer imaj üretimine bir de fiyakalı etiket kondurulmuştur: "Post modern darbe..."Oysa o kolajda Silahlı Kuvvetler kadar, silahsız kuvvetler denilen sivil toplum örgütlerinin renkleri... Dış kamuoyunun kaygıları... Hatta hükümet ortağı DYP'nin kendi içinde kopmalara uzanan irtica kuşkuları nasıl "yok" sayılabilir?

Öte yandan "28 Şubat sürecinde hiç yanlış yapılmadığını" kim iddia edebilir? "Gaza getirilen" ve "güçlerinin ebedi olduğunu sanan kimilerinin" izlerini görmezden gelerek de, 28 Şubat'a toptancı savunma yapılamaz.
Gerçek - bize göre - şöyledir:

Yazının Devamı