Kasımpaşa - Çankaya

22 Mart 2002


<#comment>Savaş Ay bir programı için sordu. "Kasımpaşalı Tayyip, Çankaya'ya çıkabilir mi?" Cevabım şöyle oldu:
"Kasımpaşa da, Çankaya da bu yurdun aynı değerde toprakları. Oralarda doğanlar ve yetişenler de eşittir. Ama sorun, Tayyip Erdoğan'ın Kasımpaşa - Çankaya arasındaki fiziki coğrafyada ne yol aldığı değildir... Yaşam yolculuğunun aydınlanma sürecinde bir yerlere varıp varamadığıdır. İşte Erdoğan için kuşkularım buradadır."

Yargıtay Başsavcısı Kanadoğlu'nun Erdoğan'ın çıkar amaçlı suç örgütü oluşturmak, rüşvet, zimmet ve ihaleye fesat gibi iddialarla Erdoğan'ın yeniden yargılanması istemi yeni bir tartışmayı başlattı.
Bunun üzerine AKP'nin içinden de duyulan olumsuz sesler nedeniyle soruluyor:
"AKP'nin ampulü patladı mı?.."Hiç değilse voltajı düşmekte, ışığı titriyor.

Yazının Devamı

Dekor ve gerçek

21 Mart 2002


<#comment>Genelkurmay Başkanı Kıvrıkoğlu'nun Başkan Cheney'ye sorularından biri...
"Saddam'ın yerine kimi düşünüyorsunuz?"Araştırmacı gazetecilik dalında Pulitzer ödüllü Seymour Hersh, bu sorunun yanıtını The New Yorker gazetesinde veriyor. Üzerinde en fazla durulan 5 adaydan 2'si eski Genel Kurmay Başkanı Harzai Körfez Savaşı sırasında Saddam'ın, Irak Silahlı Kuvvetler İstihbarat eski Başkanı General Vefik Al Samarai...Bu ikincisi ile televizyon programım için Londra'da uzun bir görüşme yapmıştım.
Bazı bölümlerini satırlarıma yansıttım. Seymour Hersh'e göre "General Samarai, 'büyük bir askeri harekat gerekmeksizin Saddam'ı düşürmek mümkün' görüşünde."Aynı makalede ABD'nin Al Samarai ile yakın ilişkide olduğuna ve bir operasyondan sonra Saddam'ın yerine konabileceğine işaret ediliyor.

Al Samarai, Saddam'a karşı darbe çekirdeğinin başıymış. Saddam bunu öğrenmiş.
Al Samarai, Bağdat'tan hiç durmaksızın 30 saat yürüyerek kaçmış.

Yazının Devamı

İki ucu da(!)

20 Mart 2002


<#comment>ABD Başkanı Cheney, neden Başbakan Ecevit'in yanı sıra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kıvrıkoğlu ile de görüşmekte ısrarlı oldu?
Bu sorunun yanıtı "Cheney'nin ziyaret şifresini" çözebilir.
1991'i hatırlayalım.
Merhum Turgut Özal, TBMM çoğunluğunu da yanına almaktaydı.
Türkiye'ye Musul petrollerini hedef gösteriyordu.
Silahlı Kuvvetler'i, Irak'a karşı kuzeyden harekatın eşiğine getirmişti.

Yazının Devamı

Yalnız kovboy!

19 Mart 2002


<#comment>Oğul Bush'un şu durumu için bir gözlem... Araştırmalara göre "dahilerin ancak torunları ya da bir kuşak daha sonraki torunlarında deha genleri tekrarlanıyor. Çocukları atlıyor..."Körfez Savaşı öncesinde, dönemin ABD Başkanı Bush (baba) harekatı dantela gibi örmüştü.
Müslüman, Hıristiyan ve Musevi insanlığı, Saddam'a karşı aynı cephede bütünleştirmişti.
Bir başka açıdan da öyle.
Batı'nın demokrasilerine, laik - demokratik Türkiye'ye, krallıklara, despotluklara, Körfez'in şeyhliklerine, Gorbaçov yönetimindeki Sovyetler Birliği'ne...
Irak'ı ondan sonra vurmuştu.
Bir diplomasi goblenini oluşturmuştu.

Yazının Devamı

Yol

17 Mart 2002


<#comment>Zamanla dans davetleri var.
Birincisi...
Seyahhatname... Söz: Orhan Pamuk ve Evliya Çelebi...Müzik: Mercan Dede (Arkın Allen)Konuk Oyuncular: (Vizyonda) Meltem Cumbul ve Cem Yılmaz.Modern Dans Topluluğu'nun bu gösterisinde "hayatın yolculuğu" yansıtılmakta.
Söz, kareografi ve müzikle seyahhatname multi - medya gösterisi Beyhan Murphy'nin imzasını taşıyor.
Hayatımızın derinliklerine ve geleceğine yolculuk "yazgımızın efendisi" olmak şansıdır.
Yapılmalı...

Yazının Devamı

Roma ve ötesi

16 Mart 2002


<#comment>Şu "zırva"ya ne dersiniz?
"Olimpico Stadı'nda Galatasaray, 'işte Türkler' dedirtti. Kürtlerin durumu daha iyi anlaşıldı. Diliyoruz ki, Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde artık bir Kürt takımını görürüz."Anadolu Ajansı Roma muhabiri Şenhan Bolelli, Roma'da bir yemekte gazeteci topluluğuna "salaklık" diyerek bunu anlattı. Söylemin sahibi İtalyan Yeşiller Partisi'nden bir milletvekiliymiş.
Çarşamba gecesi Olimpico Stadı'nda yaşanan "rezalet"in İtalya'da hangi saçmalıklarla maskelendiğini gösteren simgedir.
Yani futbol sadece futbol değil. Siyasetin ham maddesi olarakta kullanılıyor.
Daha ne maskaraca yorumlar yapılmıyor ki!

Yazının Devamı

AB'nin GS şartı

15 Mart 2002


<#comment>Çarşamba gecesi Roma - GS maçı sonrası Olimpico Stadı'nda saatlerce güvenlik sağlanmasını beklerken düşünüyordum:
"Yoksa Türkiye'nin AB üyeliği için yeni bir Kopenghag kriteri mi dayatılıyordu? (!)'Galatasaray, AB şampiyonlarını yenemez... Berabere de kalamaz... Aksi halde AB'ye tam üyelik görüşmeleri başlayamaz.
Şu Galatasaray da artık çok oluyor' koşulu mu getirilmekte?"Galatasaray, Süper Kupa'yı aldıktan sonra Avrupa'da kanıtlanamayan ama hissedilen engellemeler ve tepkilerle karşı karşıya kalmıştı. Bazen hakem kararları, bazen UEFA tavırları, çoğu kez de Galatasaray karşısında fiyakası bozulan büyük yıldızların tepki patlamaları hissediliyordu.

Roma, İtalya liginde lider... Son günlerde Barcelona'yı 3 - 0, ezeli rakibi Lazio'yu 5 - 1 skorlarla devirdi.
Kentte "en büyük Roma" havası esiyor. Roma'nın bir futbolcusunun fiyatı bile Galatasaray'ın tüm futbolcularının üstünde.

Yazının Devamı

GS ışığı

14 Mart 2002


<#comment>ROMA
Krizlerle ışıklarını söndürmüş gibi olan Türkiye'ye Galatasaray hala heyecan verebiliyor.
AB'den dışlanma izlenimleriyle duyulan kırıklıklarda Galatasaray'ın Avrupa başarıları bir çeşit onur yelpazelenmesi...
Galatasaray dün gene yüzümüzü ağarttı.
Galibiyeti kıl payı kaçırdıysa da çok değerli bir beraberlik elde etti.
Bundan sonraki Barcelona'yı İstanbul'da devirirse çeyrek tur umudu ufukta büyüyor.

Yazının Devamı