Kara gölge

26 Mayıs 2000


      Mozart'ın Don Giovanni Operası notalarına yazdığı şiirden dizeler:
      "Şimdi paramparçayım, onarabilir misiniz? / anlayabilir misiniz beni?"
       Bedenin, ruhun hatta insanlık onurunun onarılmaz parçalanışı...
       İşte işkencenin tanımı.
       Mafyanın çökertilişi, babaların art arda yakalanıp yargıya teslimi, irtica ve bölücü terör örgütlerinin çözülüşüyle, polis, son yılların en başarılı dönemine imza atarken, TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nun kitaplaştırdığı işkence, 2000 Türkiyesi'ne hiç yakışmıyor.
       Ne yazık ki bu kara gölge, tarihin labirentlerinden günümüze, hala zaman zaman uzanabiliyor.

Yazının Devamı

Avrupa ordusuna teğet

25 Mayıs 2000


      NATO'nun MC - 111 numaralı "çok gizli" belgesinde, her an çatışma beklenen 16 riskli yöre sayılmakta.
       Bu bölgelerden 13'ü Türkiye çevresinde.
      AB tarafından, bu yörelere gereğinde müdahale etmek üzere, 60 bin kişilik bir kolordu kuruluyor.
      Türkiye, bu oluşumun neresinde?
      Milliyet'e ulaşan haberlere göre, AB Dönem Başkanı Portekiz'in hazırladığı belgede bizi "tedirgin" edecek unsurlar yer almakta.
       Şöyle ki...

Yazının Devamı

Zorunlu(sorunlu) tasarruf

24 Mayıs 2000


      Zorunlu tasarruf, artık sorunlu tasarruf oldu.
       İşaretler bu kaygıyı veriyor.
       Şöyle ki...
      1988'den beri, çalışandan yüzde 2, işverenden yüzde 3 kesinti yapılarak, 7 milyon memur ve işçiyi kapsayan bir "zorunlu tasarruf fonu" oluşturulmuştu.
       Amaç, çalışanların, emekli oldukları zaman toplu bir ek gelirle geleceklerini güvenceye almalarıydı.
       Bu arada...

Yazının Devamı

Gene esmer günler mi?

23 Mayıs 2000


       Enerji darboğazında Türkiye'ye gene esmer günler mi kaldı?
      Bakü - Ceyhan boru hattının yoksa gazı mı kaçıyor?
       Bu soruların cevabına Türkmenistan'ın "dağınık yatak" görüntülerinden başlayalım.
      "Politika, garip yatak arkadaşlarını bir araya getirir."
       Charles Audley Warner
       Bir yanda Türkmenistan'ın bağımsızlığını çok kritik bir süreçten söküp alabildiği Rusya... Ve Türkmenistan Cumhurbaşkanı Türkmenbaşı'na suikast tezgahlayan siyasi İslam hareketinin arkasındaki İran...

Yazının Devamı

Bir avuç "artı"

21 Mayıs 2000


      Hizbullah'ın beyni Hacı İnan'ın da yakalanış haberini okurken birkaç gün gerilere uzandım.
      Kopenhag'da Hamlet'in şatosuna yol alırken, şoför "biz mutlu bir milletiz" diyordu ve sonra bunun nedenlerini açıklıyordu:
      "Ülkemiz güzel.
       İyi idare ediliyoruz.
       Eğitim ve sağlık hizmetleri üst düzeyde ve ücretsiz.
       İsveç, Norveç, Finlandiya'dan hafta sonlarını geçirmeye bize gelirler.

Yazının Devamı

Hayat öpücüğü kupa

19 Mayıs 2000


      Kopenhag dönüşü, uçakta Galatasaray Başkanı Faruk Süren anlatıyor:
      "Uzatmalar da bitip, sonuç penaltılara kalınca, Arsenal Başkanı 'siz kazandınız. Bizimkiler penaltı atamazlar' dedi."
       Anlaşılıyor ki...
       Daha penaltılar başlamadan Arsenal'in zirvesinde maç kaybedilmiş.
       Peki...
       İlk penaltıyı atan Ergün, ne diyor?

Yazının Devamı

Olmak ya da olmamak

18 Mayıs 2000


KOPENHAG
      Galatasaray, Avrupa şampiyonu.
       Evet...
       Dün de yazdığım gibi "imkansız", Galatasaray sözlüğünde yok.
       Ve günün öyküsü...
      Kopenhag'a gelip de, Hamlet'in yaşadığı ve Shakespeare'in Hamlet oyununa esin veren Kronborg Şatosu nasıl görülmezdi?

Yazının Devamı

"İmkansız" Galatasarayca değildir

17 Mayıs 2000


KOPENHAG
      Napolyon ordularına savaş öncesi şöyle dermiş:
      "İmpossible n'est pas Français (İmkansız Fransızca değildir.)"
       Bunu, Arsenal karşısına çıkacak Galatasaray için Terim'in söylemine çevirelim:
      "İmkansız Galatasarayca değildir."
       Gerçekten...

Yazının Devamı