Daha önce de yazmıştım.
Kuraldışı bir Galatasaraylıyım.
Çünkü, Fenerbahçe'yi de severim.
Dahası...
Saygı duyarım.
Bugün oynanacak Fenerbahçe - Galatasaray maçını, keşke bütün taraftarlar da, tribünlerden benim gibi gönül gözleriyle izleseler.
Çankırı'da uzaktan kumandalı patlama, bir işarettir.
Bölücü şiddet eylemleri, kırsaldan kentlere sıçrama yapmakta.
PKK, kırsalda alan kaybediyor.
Tutunamıyor.
Bir kanadıyla kentlere sarkacak.
Varlığını sürdürdüğünü, böyle macera nitelikli nokta eylemlerle kanıtlamaya çalışacak.
Yüzbinlerce yeni mükellef, 31 Mart'ta vergi beyannamesi verecek.
İlk 3 aylık kazançlarının yüzde 15 peşin vergisini ödeyecek.
Ve tam 18 gün sonra...
Burnundan solurken seçim sandıklarına gidip oy kullanacak.
Vergi reformunu hepimiz destekledik.
Bütün sağlam Batı ekonomileri, sağlıklı bir vergi yapısına dayalıdır.
Radyo - Televizyon Yüksek Kurulu dün toplandı.
Yayın yasaklarını 11 Nisan'dan itibaren uygulamaya ve Yüksek Seçim Kurulu'nun bu konudaki isteklerini o tarihten itibaren dikkate almaya karar verdi.
Bu kararını yazıyla Yüksek Seçim Kurulu'na bildirdi.
Ayrıca özel TV temsilcilerini 4 Mart'ta toplantıya çağırdı. Onlara da aynı bildirimi yapacak.
Bu tavır makule, normale ve geleneksel uygulamaya dönüştür.
Şöyle ki:
Ecevit, bugün Güneydoğu'ya yardım paketlerinden 10.'sunu açıkladı.
Daha önceki 9 paketin içinden, sadece "laf" çıkması acıdır.
İlk paket açıldığında, devrin Başbakanı kürsüde konuşuyordu.
Biz, halkın içindeydik.
Ve... "Hakkarisporlu futbolcunun takımından para alamadığı için dağa çıktığını ve PKK'ya katıldığını" dinliyorduk.
Çünkü...
Kişi, bazen buzdağına çarpmış gibi olur.
Öyle anlarda, bir rastlantı yaşamı yeniden değerli hale getirir.
Bu yılın başlarında öyle zorlu dönem geçirenler için bir değil, üç güzellik kara bulutları dağıtacak güçteydi.
Sinemadan söz ediyorum.
Önce birincisi...
HAYAT GÜZELDİR filmi.
Orgeneral Kıvrıkoğlu'nun Genelkurmay Başkanı olmasından hemen sonraki haftalarda, siyasi iktidarla komutanların bir araya geldikleri söyleşide, şu sözlerini yansıtıyorum.
Altı çizilerek okunmalıdır.
"DGM'lerden askeri hakimlerin çıkarılmasını, TSK olarak biz de istiyoruz.
Çünkü...
Uluslararası hukuk gerekçelerinin yanı sıra, ordunun askeri hakim eksiği de var.
Yetişmiş askeri hukukçularımızı yeniden bünyemize alarak, bu eksiği kapatabiliriz."
Diyarbakır'da bütün duyarlı noktalar, termal ve gizli kameralarla gözleniyor.
Her yer, sivil polislerin denetiminde.
Emniyet Müdürü, çoğu kez bürosunda yatıyor.
Tehditle kepenk kapatma girişimi aşıldı.
Ama...
Gece, sokaklar gene boşalıyor.