"Bana elini ver"

14 Şubat 1999


Bugün Dünya Sevgililer Günü.
Ve bugün için iki şarkı...
Feed The Hungry Hearts (Aç Kalpleri Besle) ve Kiss The Tears (Gözyaşlarını Öp.)Diana'nın en sevdiği iki şarkı bunlarmış.Diana'nın son 24 saatini anlatan bir kitapta okudum. Bir uçak yolculuğunda elime geçmişti. Kraliyet pembe dizisi gibi çok satacağı düşünülerek yazılmış olabilir.Fakat...Kitabın satır araları, ince ve duyarlı bir kadın ile aşık olduğu doğulu erkeğin 24 saatlik mutluluk psikolojisini yansıtıyor.Yaşamlarının son 24 saatini...Çok zengin bir genç adamın ve dünyanın gözü üzerinde olan bir prensesin büyük olanaklarını unutun, önemli olan, güzellikler üretip bunları paylaşmanın, birbirinde iyilikler aramanın ve bulmanın önemini ortaya koymaktadır.Aksi halde, gözlere yanlış mercekler takılırsa, bütün olanaklar altın kafeslere dönüşebilirdi.Kitabı okuduktan sonra, 14 Şubat Sevgililer Günü'nde yazmayı kararlaştırdım.Kül KedisiŞimdi Sindirella'nın son 24 saatine dönelim.İşte kitaptan bazı alıntılar ve gözlemlerim...Diana ve Dodi,

Yazının Devamı

Adayla sözleşme

13 Şubat 1999


Amerikalı eski diplomat Ledsky, Kıbrıs'ta arabulucu rolüyle tanınır.
Ama...
Demokratikleşme üzerine çalışmaları da vardır.
Türk siyasi hayatına, Kıbrıs dışında bir siyasi katkısı oldu.
Hikmet Çetin'in isteği üzerine, TBMM Başkanlığı'na, ABD Parlamentosu'nda uygulanan "Siyasi Ahlak Kuralları Komitesi Yönetmeliği"ni sundu.
Bu yönetmelikten ve Batı demokrasilerindeki diğer benzer çalışmalardan yararlanılarak, milletvekilleri için bir "Siyasi Ahlak Kuralları Kanun Teklifi" hazırlandı.

Yazının Devamı

Renkleniyor

12 Şubat 1999


Köken olarak parti kelimesi, (partie) "bir bütünün bölümü ya da parçası" anlamına geliyor.
Politik ya da siyasi kelimeleriyle birlikte, isim tamlaması haline gelince, toplumdaki "değişik fikir ve görüş bölünmelerini, parçalarını temsil ederek" iktidara taşımak iddiasını yansıtıyor.
Bu bağlamda, fikirleri, dokuları, amaçları, üslupları ve yöntemleriyle, siyasi partilerin birbirlerinden farklı olmaları gerekir.Bir süredir, siyasi partilerin giderek birbirlerine daha çok benzedikleri izlenimlerini alıyoruz.Birbirini izleyen ortak hükümetler nedeniyle, partiler, beraber iktidar olmanın zorunlu kıldığı ortak noktaları çoğalttılar.Böylece, kendi tabanlarıyla yetinmeyerek, diğer siyasi partilerin tabanlarını da gözeten politikalara yöneldiler.Yani...Herkese hoş görünmeye çalışarak, başarının değil ama başarısızlığın formülü olan politikalarını.Ancak...Önümüzdeki Nisan 18 seçimleri nedeniyle, şimdi, galiba, siyasi partiler için "yeni şeyler söyleme" dönemi başladı.Partiler, art arda kampanyalarını açıklıyorlar.Anavatan kampanyası

Yazının Devamı

Demokrasi yakamozları

11 Şubat 1999


Yakın tarihimizde Susurluk diye geçen dönüm noktası, topluma aydınlık için yurttaş girişimini armağan etmişti.
Her gece aynı saatte, yüzbinlerce evin ışıkları yanıp sönüyordu.
Mumlar, çakmaklar yakılıyordu.
Karanlık bir deniz gibi uzanan Türkiye görüntüsünde, bu ışıklar, yakamoz gibi göz okşayıcı ve güzeldi.
Zamanla, karanlığı ezdi.
Karanlık güçlerin kabusu oldu.

Yazının Devamı

Çölde bir alevdi

9 Şubat 1999


Kral Hüseyin, dünya kubbesinde hoş sedalar bırakarak, toprağa verildi.
Arap aleminde ve özellikle ülkesinde akan gözyaşlarının arkasındaki ilk neden, Kral Hüseyin'in, Peygamberimiz Hz. Muhammed'in 41. kuşak torunu oluşudur.
İslam'ın peygamberine olan saygı ve sevgi, elbette onun kişiliğine de yansımıştır.
Ancak...
Bunun yanı sıra, Hüseyin'in başka kalitelerine de işaret etmekte yarar var.
Bunlardan birkaçı şöyle:

Yazının Devamı

Üç kadın

7 Şubat 1999


Perşembe gecesi yayınlanan DURUM programında, konuklarımızdan ikisi - özellikle - ilginç bir rastlantıydı.
Biri, o dönemin kanlı baskınıyla yakalanan bir sol terör örgütünün kadın militanı Dr. İlkay Demir.
Diğeri, 12 Mart askeri muhtıra hükümetinin bakanı Prof. Türkan Akyol.Arkadaşlarım ve ben, ikisi arasında elektrik kıvılcımları uçuşacağı kaygısındaydık.Oysa...Tam tersine, yılların demlediği iki olgun ruhun, iki insani değerin, birbirlerine hoşgörülü, bağışlayıcı hatta sevecen konuşmalarına tanık olduk.Zaman ve değişimİlkay Demir'in kanlı bir baskınla yakalanışını anımsıyorum.Aradan, neredeyse 30 yıla yakın süre geçti.İdam cezası istemiyle yargılanmıştı.8 yıl hapis yattı.12 Eylül'den sonra, yurtdışına kaçanlar arasındaydı.Belçika'da, zaten Türkiye'de yapmakta olduğu tıp eğitimini tamamladı.Yıllarca doktorluk yaptı.1990'lı yıllarda Türkiye'ye döndü.Doktorluk mesleğini sürdürürken, kendini, aynı zamanda insanlık için daha büyük amaçlı bir mücadeleye adadı.AIDS'e

Yazının Devamı

Küçük Kral

6 Şubat 1999


Oriana Fallaci'nin satırları ile, Kral Hüseyin'in portresini yansıtayım (1):
"Hayatını yaşar...
Kadınları, motosikletleri, yarış arabalarını, deniz kıyısındaki tatilleri, tehlikeyi sever.
Keskin bir nişancıdır.
Uçan kuşu vurur."

Yazının Devamı

Politikada hanımelleri

5 Şubat 1999


13 yaşında Londra'ya göçmüş yoksul bir Bangladeşli ailenin kızı olan Pola Uddin, herhalde, ileride kraliçe tarafından kendisine barones unvanı verileceğini... İngiltere'nin asilleri arasında yer alacağını... Lordlar Kamarası'na üye olacağını... İngiltere'yi yöneten yasalara oy kullanacağını...
Burunları havada lordlarla aynı sıraları paylaşabileceğini, aklından bile geçiremezdi.
Yıllar boyu, İngiliz sömürgesi olan topraklarında, ataları, o İngiliz kraliçesinin ve lordların köleleriydi.Kendisi ise, Londra'nın kenar mahallelerinde fakir bir göçmen ailesinin acılı yaşamını sürdüren ve İngilizce'yi bile doğru dürüst sökememiş bir genç kız...

O, şimdi bir barones
Oysa...
Sırtında atlas kumaşlarla, geleneksel cübbesi... Lordlar Kamarası'nın lüks deri koltuklarında oturan... Kraliçenin davetlerine katılan bir barones.

Yazının Devamı