Uzun vade ve düşük faizle dış borç buluyoruz

11 Ocak 2013

Hazine, (1) Daha az dış borç ihtiyacı içinde, (2) Daha uzun vade ve daha ucuz faiz ile borçlanıyor. (Hazine daha az dış borçlanmaya gidiyor da, ülkenin döviz ihtiyacı azaldı mı? Azalmadı ise, döviz ihtiyacı nasıl karşılanıyor? Bu soruların cevabı yazının sonunda.)
2012 yılının ilk 9 ayında kamunun dış borç stoku sadece 6.7 milyar dolar arttı. Merkezi Yönetim’in borç stokundaki artış ise 2.4 milyar dolar.
Hazine 2013 yılında 6.5 milyar dolar dış kredi kullanmayı hedef almıştı.
2013 yılının ön finansmanı için 4 Aralık 2012 tarihinde 2041 vadeli 1 milyar dolarlık borçlanma gerçekleştirildi. Bu borçlanmada faiz yüzde 4.35 idi.
Hazine 9 Ocak 2013 tarihinde 10 yıl vade ile 1.5 milyar dolarlık eurobond sattı. Bu borçlanmada faiz yüzde 3.25 oldu. Eurobondun yatırımcıya getirisi yüzde 3.47 olarak hesaplanıyor. Satılan eurobondun yüzde 20’si Türkiye’deki alıcılara, kalanı yabancı ülkelerdeki alıcılara gitti.
Hazine böylece yılın başında yıllık dış borçlanma hedefinin üçte birini gerçekleştirmiş oldu.

Yazının Devamı

Doğalgaz açığını LNG ile kapatmaya mecburuz

10 Ocak 2013

Yılda yaklaşık 44 milyar m3 doğalgaz tüketimimiz var. Bunun bir bölümü gaz olarak boru hatlarıyla ülkemize getiriliyor. Rusya’dan yılda 25.5 milyar m3 (% 58), İran’dan 8.2 milyar m3 (% 19) ve Azerbaycan’dan 3.8 milyar m3 (% 9) olmak üzere toplam 37.5 milyar m3 dolayındaki (% 86) gaz boru ile geliyor.
Tankerlerle sıvı halinde Cezayir’den 4.1 milyar m3 (%9) Nijerya’dan 1.2 milyar m3 (%3), spot piyasadan 1 milyar m3 (%1) olmak üzere toplam 6.3 milyar m3 (%14) gazı ise sıvı olarak ülkeye getiriyoruz.
Sıvı doğalgazın kısaltılmış ismi (LNG) -Liquid Natural Gaz-dır. Bildiğimiz doğalgaz 163 santigrat derecede soğutulunca 600 defa küçülüyor ve sıvı hale geliyor. Tankerlerle (-163 derecede) taşınıyor. Gemiden sahildeki özel terminallere boşaltılıyor. Terminallerde gaz sıvı olarak depolanıyor. Daha sonra -deniz suyu ile ısıtılınca- 600 defa büyüyor, gaz haline getiriliyor.
BOTAŞ’ın Marmara Ereğlisi’ndeki LNG tesisinin, 255 bin ton depolama ile yılda 5 milyar metreküp gaz üretim kapasitesi var.

Terminal kapasitesi sınırlı
Çolakoğlu grubu, Ege Gaz ismi ile bir şirket kurdu. Bu şirket İzmir’de Aliağa Rafinerisi yanında 400 milyon dolarlık yatırımla 280 bin m3 depolayabilen ve

Yazının Devamı

Cahit Kayra rakam verdi

9 Ocak 2013

Almanlar, Yunanistan ve Bulgaristan’ı işgal ettikten sonra Trakya sınırına dayanınca, biz de sınıra asker yığmaya başladık.
Sefer emri ile ilerlemiş yaşına rağmen, babamı askere aldılar. Edirne sınırında görevlendirdiler. Biz bir süre İstanbul’da yaşamaya çalıştık. Babamdan ne haber, ne para geliyordu. Babamın sınıra giderken bıraktığı para bitince Beylerbeyi’ndeki evin kirasını, iskeledeki Bakkal Ramiz Efendi’ye borcumuzu ödeyemez olduk. Düzce’ye annemin babasının evine taşındık. Ben o yokluk günlerini hayal meyal hatırlıyorum.
O günleri hatırlayan kalmadığından, şimdi yalan yanlış hikayeler anlatılıyor.
O günleri yaşayanlardan Mülkiyeli büyüğümüz, Cahit Kayra, pazartesi akşamı NTV’de İlber Ortaylı ve Mehmet Barlas’ın “Her Zaman” programının konuğu idi.
Tekrar tekrar gündeme gelen ve yalan yanlış anlatımlarla “azınlıkları yok etmek, Yahudilerin varlıklarını ellerinden almak” için uygulandığı tekrarlanıp durulan Varlık Vergisi’ni anlattı. Varlık Vergisi’nin uygulamasını izleyen bir maliye müfettişi olarak devlet kayıtlarındaki rakamları verdi.
Cahit Kayra diyor ki, İkinci Dünya Savaşı korkunç bir savaştır. Savaş boyu bütün dünyada 6 milyon Yahudi öldürülmüştür. Uygar

Yazının Devamı

Uluslararası yatırım pozisyonu

8 Ocak 2013

Ekonominin konjonktürel (daha doğrusu güncel) döviz gelir gider trafiği “Ödemeler Bilançosu”ndan izleniyor. ”Cari İşlemler Dengesi” (Olağan döviz geliri ile gideri arasındaki fark) açık veriyor ise (döviz açığının) milli gelire oranına bakılarak cari açık büyük veya küçük deniliyor. Bizim cari açığımız 2011 yılında milli gelirin yüzde 10’u idi. 2012 yılında yüzde 7’lere düştüğü tahmin ediliyor.
Cari İşlemler Dengesi dışında ülkelerin döviz durumunun bir başka göstergesi daha var. Bunun adı “Uluslararası Yatırım Pozisyonu” (UYP). Bu, ülkenin yapısal döviz durumunu ortaya koyan bir gösterge. Bir tarafa ülkenin döviz varlıkları, öbür tarafa döviz yükümlülükleri (borçları) yazılıyor. Ülkenin net döviz varlığının veya açığının (borcunun) ne olduğu belirleniyor.
Merkez Bankası geçtiğimiz günlerde 2012 yılının Eylül sonundaki verilere dayalı olarak Türkiye’nin “Uluslararası Yatırım Pozisyonu” tablosunu yayınladı.

Açık 383 milyar dolar
Ülkenin döviz varlıkları Türklerin yurtdışındaki yatırımları, parası ve yurtiçindeki döviz birikimleri ile Merkez Bankası ve bankaların rezervindeki döviz ve altın mevcududur.
Ülkenin döviz yükümlülükleri ise, yabancıların Türkiye’deki

Yazının Devamı

‘Beşizler’e Tanrı sağlık, Sn. Erdoğan destek versin

7 Ocak 2013

Başbakan Sn. Tayyip Erdoğan “2 yetmez 3 tane” deyince Özlem ve İbrahim Bulut çifti gayrete gelmiş. “3 de yetmez 5 tane” diyerek, ”beşiz” sahibi olmuş. Beşizler henüz 5 aylık ama, Bulut ailesi şimdiden çocukların masraflarını karşılayamamaktan yakınıyor. Tanrı beşizlere sağlık versin. Sayın Erdoğan da Bulut’lara destek versin. Çünkü ne yaparlar ise yapsınlar, Bulut’ların beşizleri beslemesi, giydirmesi, hele hele okutması zor, çok zor.
Yeğenim üniversite mezunu. Üniversite mezunu karısı var. Karı kocanın cebine ayda 4.500 TL. giriyor. Bu para ile ev kirası ödüyorlar, yiyip içiyorlar. Bir çocukları oldu. Onlar işte iken, kayınvalideler çocukla ilgilendi. Çocuk geldi 5 yaşına. Evlerine yakın bir özel okulun yuvasına gidiyor. Yıllık yuva faturası 23 bin 500 TL. Yıllık ulaştırma gideri 2 bin TL. Giyim ve eğitim malzemesi gideri hariç.
(“Çocuğu neden devletin parasız okuluna göndermiyorlar?” diye soranlar olacak. Ben de onlara ‘Neden Türkiye’de milyona yakın ana baba aç açıkta kalıyor da çocuğunu özel okulda okutuyor?’ diyeceğim...)

Asgari ücret 774 TL
25.5 milyon çalışanımızın 16 milyonu ücret ve yevmiye ile çalışanlar. Bunların da 5 milyonu asgari ücret alıyor.

Yazının Devamı

Ankara Keçisi

6 Ocak 2013

Dünyada “zenginlerin kumaşı-lüks kumaş-pahalı kumaş” olarak bilinen ve kısaca, “angora”, “mohair” diye adlandırılan kumaş “Ankara Keçisi”nin tiftiği ile dokunur.
Ne var ki, bizler “Ankara Keçisi”nin köküne kibrit suyu döktük. Kuruttuk. Şimdilerde Ankara keçileri Amerika’da ve Güney Afrika’da yaşıyor, çoğalıyor... Dünyaya tekstil sanayine onların tiftiği satılıyor.
1960’larda 4.8 milyon baş Ankara keçisi vardı. Yılda 5-7 bin ton tiftik ihraç ediyorduk. Şimdilerde Ankara keçisi sayısı 90 bin başa geriledi. Yıllık tiftik üretimi 126 bin ton. Ankara keçisi yüzyıllar önce Anadolu’ya göç edenler tarafından Asya’dan getirilen ve de Ankara’nın kurak iklim ve toprağı ile bağdaşarak yıllar içinde farklı tiftik özelliği kazanan bir keçi türüdür.
ABD’de ve Güney Afrika’da yetiştirilen Ankara keçilerinden elde edilen tiftiklerin kalitesi, incelik, yumuşaklık ve parlaklık gibi özellikleri bakımından Türkiye’deki keçilerden elde edilen tiftik kalitesinin altındadır. Ankara keçisinden bir yılda 1.3 kg ile 6.5 kg arasında tiftik elde edilir. Bu tiftik dünyanın en kaliteli, en makbul, en aranan tiftiğidir.

Keçiler yok oluyor
İki yüz yıl öncelerine kadar Ankara keçisi sadece

Yazının Devamı

Yıllık fiyat artışı üreticide % 2.45 tüketicide % 6.16

4 Ocak 2013

2012 Aralık ayı fiyatı ile 2011 Aralık ayı fiyatları arasındaki fark (artış) üreticide yüzde 2.45, tüketicide yüzde 6.16 olarak açıklandı. Aralık ayından geriye 12 aylık ortalama fiyat artışı ise üreticide yüzde 6.09, tüketicide 8.89 oldu.
Üretici de tüketici de 12 ay boyunca cebinden çıkan paranın toplamına bakarak enflasyon değerlemesi yapar. Fakat bizler fiyat artışlarını yıllık ortalamadan değil de “uçtaki iki ay” (Aralık/Aralık) arasındaki değişimden izliyoruz. Enflasyon denildiğinde tüketici fiyatlarındaki (Aralık/Aralık) artışa bakıyoruz. Buna göre de 2012 yılı enflasyonu yüzde 6.16 oldu diyoruz.
2011 yılında enflasyon yüzde 10.45, 2010 yılında yüzde 6.40, 2008 yılında yüzde 6.53, 2007 yılında yüzde 10.06 olarak gerçekleşmişti. 2012 yılı enflasyonu 2005’ten bu yana en düşük enflasyon.,

Tüketici fiyatlarındaki artışın nisan ayından sonra durduğu, daha sonra devamlı gerilediği görülüyor. Gerileme devam ediyor. İyi de tüketici fiyatları neden/nasıl geriler? (1) Üreticinin maliyeti ve üretici fiyatları düşmüştür. (2) Talep daralmıştır. Tüketim yavaşlamıştır. 2012 yılında hükümet iç talebi frenledi. Üreticinin talebi daraldı. 2012 yılında döviz fiyatı sabit

Yazının Devamı

Ayşe Teyzem vadeyi uzatsın mı?

3 Ocak 2013


Yeni yılda bankalardaki mevduat hesaplarında yeni uygulama başlatıldı. Daha önceleri Ayşe Hanım Teyzem’in bankadaki parasının büyüklüğü ne olur ise olsun, vadesi ne olur ise olsun alacağı faizden yüzde 15 vergi kesiliyor, kalanı net olarak Ayşe Hanım Teyzem’e ödeniyordu.
Bundan sonra faizden kesilecek vergi, mevduat hesabının vadesine göre değişiyor. Vadesiz ve 6 aya kadar vadeli TL hesaplarının faizinden yüzde 15 vergi kesilecek. Vade 6 ay-12 ay arası ise kesinti yüzde 12 olacak. 12 aydan fazla vadeli TL hesaplarında faiz kesintisi yüzde 10’a düşüyor.
Döviz mevduatında vadesiz ve 6 aya kadar vadeli hesaplarda vergi kesintisi yüzde 18 oranında. 6 ay-12 ay vadelilerde yüzde 15 oranında. 12 aydan fazla vadeli döviz mevduatında yüzde 13 oranında.
Ayşe Hanım Teyzem aradı. “Bu vergi farklılaşmasının bana ne yararı olur? Paramı daha uzun vadede tutarsam kazancım ne olur?” diye sordu.
Öğrenmek istedim: “Ayşe Hanım Teyzeciğim bankada ne kadar paranız var? Size ne faiz veriyorlar?”
Cevapladı: “Tut ki bankada 10 bin TL veya 10 bin dolar mevduatım var. Tut ki TL mevduata yıllık yüzde 6, dolar cinsi mevduata yıllık yüzde 3 faiz ödüyorlar. Buna göre benim kazancım ne olur? Onu

Yazının Devamı