Sanat müzayedesi de bir sanat

10 Mayıs 2003

<#comment>
<#comment>     Raffi Portakal’ın "İlkbahar Müzayedesi"nde yarın 253 eski ve de yeni eser satışa sunulacak. Portakal Sanat ve Kültür Evi tarafından bu müzayede için 320 sayfalık bir katalog hazırlanmış. Katalogda her eserin resminin altında, eser hakkında açıklama ve de müzayedenin başlangıç fiyatı yazılı.
     Örneğin, eski yazı bir "levha" resmi var. Altında şu açıklama yer alıyor: "Bakkal Arif" (1830 - 1909), levha. Ketebeli. h. 1310 (1892) tarihli. Muhakkak sülüs ve nesih hatla Hazreti Muhammed’in soy ağacı ve dualar yazılı. Altın ve rokoko tarzında tezhiplenmiş. 34x21 cm. 7 milyar TL.
     İyi de, acaba bu levhanın müzayede başlangıç fiyatını 7 milyar TL olarak kim belirlemiş? Alıcısı bu levhaya kaç lira ödeyeceğine nasıl karar veriyor? Satıcının ölçüsü ne? Alıcının ölçüsü ne? Bu konularda kafam karışmış durumda ikin, Milliyet Ekonomi’de Hurşit Güneş’in "Sanata yatırım karlı mı?" başlıklı yazısını okudum. Bu yazısında Hurşit Güneş, sanat müzayedelerinde fiyat oluşumu hakkındaki bir yayından söz ediyordu. Hurşit Güneş’in verdiği isimden yola çıkarak internet aracılığı ile Dr. Kathryn Gradd’e ulaştım. Bu genç

Yazının Devamı

Ezile ezile bittik tükendik

9 Mayıs 2003

Herhalde Türk halkının çoğunluğu "ABD ile ilişkilerimizi keselim" demiyor ama, Türk halkının çoğunluğu, ABD yetkililerinin "fırçası karşısında" hükümetin ve bazı medya kuruluşlarında çalışanların, tir tir titremelerini ve de "aşağılık duygusuna kapılarak" ne yapacaklarını şaşırmalarını "onur kırıcı" buluyor.Biz hiçbir görüşün, hiçbir kararın arkasında duramayacak mıyız? Biz değil mi idik, yıllardır Türkiye'deki ABD askeri tesislerine karşı olan? Şimdi İncirlik kapatılıyor diye neden dertleniyoruz? Biz değil mi idik, Türkiye'nin Irak savaşına karşı olmasına? Biz istemedik mi harp kararının askerler tarafından değil, TBMM tarafından alınmasını? Biz alkışlamadık mı TBMM'nin harp kararına karşı çıkmasını? Şimdi "Eyvah" diyerek dövünecek miyiz? ABD'yi darıltalım, ilişkileri bozalım, kötü olalım diyen yok ama... Bu kadarı da olmaz ki...ABD Büyükelçisi, "Irak pazarının yolu Kürtlerden geçer. Kürtler ile iyi ilişkiler içine girerseniz iş alırsınız" diyor. Gazeteci Değer Akal, İnşaat Sanayicileri İşverenleri Sendikası Başkanı'na Büyükelçi'nin bu sözlerini nasıl cevaplandırdığını soruyor. Başkan diyor ki: "...Buz kestim. Türkiye'nin yaptığı hatanın sonuçlarıyla karşı karşıya kalmak acı

Yazının Devamı

Ezile ezile bittik tükendik

9 Mayıs 2003

<#comment>
<#comment>     ABD'yi gücendirdik korkusuyla ezile ezile bittik tükendik!.. Bu durumda bu hükümetin iş yapması imkansız. Hükümet bir yana, halkta da moral kalmadı. ABD Savunma Bakan Yardımcısı Wolfowitz yolu açtı... Derken "yol oldu"... Önüne gelen Türkiye'e fırça atıyor!..
     Herhalde Türk halkının çoğunluğu "ABD ile ilişkilerimizi keselim" demiyor ama, Türk halkının çoğunluğu, ABD yetkililerinin "fırçası karşısında" hükümetin ve bazı medya kuruluşlarında çalışanların, tir tir titremelerini ve de "aşağılık duygusuna kapılarak" ne yapacaklarını şaşırmalarını "onur kırıcı" buluyor.
     Biz hiçbir görüşün, hiçbir kararın arkasında duramayacak mıyız? Biz değil mi idik, yıllardır Türkiye'deki ABD askeri tesislerine karşı olan? Şimdi İncirlik kapatılıyor diye neden dertleniyoruz? Biz değil mi idik, Türkiye'nin Irak savaşına karşı olmasına? Biz istemedik mi harp kararının askerler tarafından değil, TBMM tarafından alınmasını? Biz alkışlamadık mı TBMM'nin harp kararına karşı çıkmasını? Şimdi "Eyvah" diyerek dövünecek miyiz? ABD'yi darıltalım, ilişkileri bozalım, kötü olalım diyen yok ama... Bu kadarı da olmaz ki...

Yazının Devamı

İthalat ihracattan fazla artıyor

8 Mayıs 2003

İhracatçı "dışsatımı" artırdıkça, yurda daha çok döviz getirdikçe döviz ucuzluyor. Dövizi ucuz ucuz alanlar ise daha çok, daha çok ithalat yapıyor. İhracat geliri ile ithalat gideri arasındaki farkı gösteren "dış ticaret açığı" hızla büyüyor.Şubat ayından önceki 12 aylık dönemde dış ticaret açığımız 16.4 milyar dolara yükseldi. 2002 yılı Şubat ayından önceki 12 aylık dönemde ise açık sadece 8.5 milyar dolardı.Sayın okuyucularım 12 aylık dönemde 16.4 milyar dolarlık açık çok büyük açıktır. Tehlikeli bir açıktır. Unutmayınız. 2000 yılında, 12 ayda, dış ticaret açığımız 22.4 milyar dolara ulaştığı için krize girdik. IMF programı çöktü. Dolar fiyatı iki misline çıktı.Geçmiş 12 aylık rakamları kullanarak "uyarı" yapıyorum. Ama geçmişten çok gelecek önemli. İthalatçı ihracatın önünde koşmaya devam ediyor... Açık her ay giderek büyüyor.Devlet İstatistik Enstitüsü, 2003 yılının ilk iki ayındaki ihracat ve ithalat rakamlarını yayımladı. Geçen yılın aynı dönemindeki rakamlarla karşılaştırıldığında bu yılın ilk iki ayında ihracat gelirindeki artış yüzde 21.1 oranında. Buna karşılık ithalat giderindeki artış yüzde 27 oranında. Dış ticaret açığı yüzde 49.7 oranında büyümüş.İki aylık rakamlar

Yazının Devamı

İthalat ihracattan fazla artıyor

8 Mayıs 2003

<#comment>
<#comment>     İhracatımız artıyor diyerek seviniyoruz... Ama tehlikeli bir gelişmenin farkında değiliz... İthalat daha fazla artıyor.
     İhracatçı "dışsatımı" artırdıkça, yurda daha çok döviz getirdikçe döviz ucuzluyor. Dövizi ucuz ucuz alanlar ise daha çok, daha çok ithalat yapıyor. İhracat geliri ile ithalat gideri arasındaki farkı gösteren "dış ticaret açığı" hızla büyüyor.
     Şubat ayından önceki 12 aylık dönemde dış ticaret açığımız 16.4 milyar dolara yükseldi. 2002 yılı Şubat ayından önceki 12 aylık dönemde ise açık sadece 8.5 milyar dolardı.
     Sayın okuyucularım 12 aylık dönemde 16.4 milyar dolarlık açık çok büyük açıktır. Tehlikeli bir açıktır. Unutmayınız. 2000 yılında, 12 ayda, dış ticaret açığımız 22.4 milyar dolara ulaştığı için krize girdik. IMF programı çöktü. Dolar fiyatı iki misline çıktı.
     Geçmiş 12 aylık rakamları kullanarak "uyarı" yapıyorum. Ama geçmişten çok gelecek önemli. İthalatçı ihracatın önünde koşmaya devam ediyor... Açık her ay giderek büyüyor.
     Devlet İstatistik Enstitüsü, 2003 yılının ilk

Yazının Devamı

TIM, baktı ki olmayacak 'hoşçakal' dedi

7 Mayıs 2003

İki yıl önce cep telefonu piyasasına girmek için herkes birbiriyle yarışıyordu. Turkcell'in piyasa değeri 15 milyar dolar olarak hesaplanıyor, herkes hisse senetlerini kapışıyordu. İki yılda köprülerin altından öyle sular aktı ki, Turkcell'in piyasa değeri 15 milyar dolardan 3 milyara düştü.İşte, o güzel ve ümitli günlerde Turcell'e imrenenler, Turkcell yanında piyasaya girmek için can atıyordu. İşte o güzel ve ümitli günlerde İtalyan TIM Grubu (Telecom Italia Mobile) İş Bankası ile ortak olarak piyasaya girmek için 2.5 milyar dolar lisans ücreti, 500 milyon dolar KDV olmak üzere 3 milyar dolar ödemeyi göze aldı. Böylece yüzde 49'u TIM Grubu'na, yüzde 51'i İş Bankası'na ait olmak üzere Aria cep telefonu şirketi kuruldu. "Aria" iki yılda bir milyar dolar yatırım ile 2500 direk dikti. Nüfusun yüzde 65'inin yerleştiği bölgeleri kapsama alanı altına altı. Ancak, dünya konjonktüründeki değişime ek olarak Türkiye'de cep telefonu piyasasının gelişme hızının yavaşlaması nedeniyle beklenen sayıda abone sayısına ulaşılamadı.Aria'nın toplam 4.3 milyar dolar yatırımına karşı erişebildiği abone sayısı sadece 1 milyondur. Halbuki Turcell'in 15 milyon. Telsim'in 6 milyon abonesi var.Bu

Yazının Devamı

TIM, baktı ki olmayacak 'hoşçakal' dedi

7 Mayıs 2003

<#comment>
<#comment>     Suç ne İtalyan yatırımcı TIM'de, ne onun Türk ortağı İş Bankası'nda ve ne de hükümette. Konjonktür beklenmedik şekilde değişti. Cep telefonu konusunda iyimser tahmin yapanlar fena halde yanıldı. Sadece Türkiye'de değil, bütün dünyada iyimser tahminlere dayalı olarak, riske girenler, büyük ölçüde zarara uğradı.
     İki yıl önce cep telefonu piyasasına girmek için herkes birbiriyle yarışıyordu. Turkcell'in piyasa değeri 15 milyar dolar olarak hesaplanıyor, herkes hisse senetlerini kapışıyordu. İki yılda köprülerin altından öyle sular aktı ki, Turkcell'in piyasa değeri 15 milyar dolardan 3 milyara düştü.
     İşte, o güzel ve ümitli günlerde Turcell'e imrenenler, Turkcell yanında piyasaya girmek için can atıyordu. İşte o güzel ve ümitli günlerde İtalyan TIM Grubu (Telecom Italia Mobile) İş Bankası ile ortak olarak piyasaya girmek için 2.5 milyar dolar lisans ücreti, 500 milyon dolar KDV olmak üzere 3 milyar dolar ödemeyi göze aldı. Böylece yüzde 49'u TIM Grubu'na, yüzde 51'i İş Bankası'na ait olmak üzere Aria cep telefonu şirketi kuruldu. "Aria" iki yılda bir milyar dolar yatırım ile 2500 direk

Yazının Devamı

Atatürk Havaalanı'na 'murabaha' kredisi

6 Mayıs 2003

İslami bankacılık kurallarına uygun olarak, (bir malın peşin alındıktan sonra üzerine kar konularak vadeli satılması demek olan) "murabaha" esasına dayalı biçimde düzenlenen bu kredi anlaşması çerçevesinde Türkiye'ye gelecek kredi 26 ay vadeli olacak ve İstanbul'da Atatürk Havaalanı'nın ek bölümünün ve özellikle otel bölümünün yapımında kullanılacak.Bu işlemin ilginç yanları (1) Yabancı ortaklı bir Türk inşaat grubunun, (2) Türkiye'de faaliyet gösteren bir yabancı sermayeli banka aracılığıyla, (3) İslam bankacılığı yapan yerli ve yabancı gruplardan, (4) İslam bankacılığı esaslarına uygun "murabaha" sistemi çerçevesinde, (5) ABD doları - yabancı para - kredisi kullanmasıdır.Alan memnun, veren memnun ki, konjonktürün şu döneminde 60 milyon dolarlık kredi bağlantısı yapıldı. (1) Alan neden memnun? Çünkü Türkiye'nin kredi riski nedeniyle dışarıdan kredi bulmak hem zor ve hem pahalı. Dışarıda döviz kredisi faizi yüzde 3 - yüzde 4 iken, Türkiye'ye verilecek kredilerde bu faiz oranının üzerine 10 puan veya 15 puan risk primi bindiriliyor. İslam bankacılığı yapan kuruluşların kredileri daha hesaplı. Çünkü kar ve zarar ile dolaylı biçimde ilişki kuruluyor. (2) Veren neden memnun? Çünkü

Yazının Devamı