Halkımız parasını "mevduat hesapları"na yatırıyor

3 Şubat 1999

       1998 yılında halkımızın bankalardaki mevduat hesaplarına yatırdığı paralarda 12.7 milyar dolar artış oldu.
       Halkımız, bankalardaki döviz mevduat hesaplarına döviz olarak 3.5 milyar dolar para yatırdı. Halkımız bankalardaki Türk lirası mevduat hesaplarına 5.7 katrilyon Türk lirası para yatırdı.
       Türk lirası mevduat hesaplarındaki artış yüzde 110 dolayında enflasyonun çok çok üzerinde.
       Döviz mevduat hesaplarındaki döviz artışı yüzde 15 dolayında.
       Türk lirası mevduatı yıl sonundaki döviz kurundan ABD dolarına çevirir ve Türk lirası mevduat ile döviz mevduatını toplarsak, bir yılda ABD doları olarak mevduattaki artışın yüzde 25 dolayında olduğu görülüyor.
       1998 yılında bankalardaki mevduat hesaplarının toplamında olduğu kadar yapısında da ilginç değişimler oldu.
       - Türk halkı döviz hesabı açtırmak yerine, Türk lirası mevduat hesabına para yatırmaya başladı. 1995 yılında, bankalardaki mevduatın yarıdan

Yazının Devamı

Tekstilde yanlış yatırımın ve hatalı yönetimin faturası: "İflas"

2 Şubat 1999

       İFLAS eden tekstilci Milliyet Ekonomi'den Nedim Şener'e yakınıyor: "Zor duruma girdiğim bugünlerde devletim beni yalnız mı bırakacak? Kapıda bekleyen 500 işçim ile milli ekonomiye büyük katkısı olan 3 dev tesisim kapalı mı kalacak?"
       Sefaköy'de emprime, Çerkezköy'de düz pamuklu ve Beşiktaş'ta konfeksiyon tesisleri bulunan tekstilci, 40 milyon dolar değeri olan tesislerin bir veya birbuçuk milyon dolar kredi bulunamadığı için kapatılacağını, halbuki 1997 yılında bu tesislerden 40 milyon dolar ciro ve 6 milyon dolar kar sağlandığını söylüyor.
       Tekstilcinin Nedim Şener'e yakınmalarını okuyanların, "- Ah ulan... Ah... Bu bankalar yok mu? Tekstili batırıyor.Yılda 40 milyon dolar cirosu, 6 milyon dolar karı olan tekstilciye bir veya birbuçuk milyon dolar kredi vermediklerinden adam batırıyor, 500 işçi sokakta kalıyor..." diyerek isyan etmemeleri mümkün mü?
       Ama geliniz görünüz ki, "kazın ayağı öyle değil..." Hikayenin içinde başka hikaye var. Bu başka hikayeyi sayın okuyucularıma anlatayım da, batan tekstil firmalarını kimin batırdığı

Yazının Devamı

Bütçenin yüzde 52'sini "faiz" yuttu

1 Şubat 1999

       1998 yılı bütçesinin sonuçları açıklandı. Geçen yıl devletin topladığı ve bütçeye kaydettiği tüm gelirlerin yüzde 52'si faiz ödemelerine gitti. Bir önceki yıl, 1997 yılında faiz ödemeleri toplam bütçe gelirlerinin yüzde 39'unu yutmuştu. Demek ki, bütçe gelirlerinin giderek daha büyük kısmı faiz ödemelerine gidecek.
       Devletin halini düşününüz... Koca yıl, vergi topluyor. Vergi dışı gelir topluyor. Mal satıyor, mülk satıyor. Eline geçen paranın yarısını daha önceki yıllardan üzerinde kalmış borçların faizini ödemekte kullanıyor.
       Ve de faizin yükü her yıl artıyor. 1999 yılında aynı şartlar sürdüğüne göre, bu yıl bütçe gelirlerinin en az yüzde 60'ı faize gidebilir.
       Kalan paranın büyük bölümü de personel harcamaları ile savunma harcamalarına gidince, devlet iş yapacak, icraat yapacak para bulamıyor.
       Sayın okuyucularıma 1998 yılı bütçesinin durumunu kısaca özetleyeyim:
       - 1998 yılında bütçe gelirleri yüzde 103 arttı. Giderlerdeki artış yüzde 93 oranında kaldı. (a)

Yazının Devamı

Müziğin elçisi elçinin müziği

30 Ocak 1999

       MÜZİĞİN elçisi olur da, "elçinin müziği" olmaz mı? Olurmuş!.. Ben de yeni öğrendim... Sayın okuyucularıma bu hafta sonu ABD'deki "müzik elçimiz" Arif Mardin'den ve de "Cenevre'deki elçimiz Murat Sungar'ın müziğinden" söz edeceğim.
       Cenevre'deki elçimiz Murat Sungar piyano çalıyor. Caz bestesi yapıyor. Son bestelerinin profesyonel orkestrasyonu yapılmış. Murat Sungar'ın piyanosu eşliğinde orkestra tarafından seslendirilen parçalar bir deneme CD'sinde (diskinde) toplanmış.
       Cenevre'de bu CD'yi dinleyen, Montecarlo'daki fahri konsolosumuz Tuna Köprülü CD'yi alıp New York'a getirmiş. Tuna Köprülü, geçen yılın sonunda Prens Rainier tarafından şövalye (Ordre de Saint - Charles, Chavelier) nişanı ile onurlandırılmıştı. Geçen akşam New York'taki elçilerimizden Engin Ansay'ın evinde, ABD'de yaşayan bazı Türkler ve bu arada Birleşmiş Milletler'deki elçimiz Volkan Vural ile ABD'deki müzik elçimiz Arif Mardin, Murat Sungar'ın deneme diskini dinlediler ve değerlendirdiler.
       ABD'deki müzik elçimiz Arif Mardin, müzik konusunda ABD'nin en ünlü ve

Yazının Devamı

New York'ta "Vergisiz alışveriş haftası"

29 Ocak 1999

       NEW York Belediye Başkanı Rudolph Giuliani, şehrin ekonomik zenginliğini artırmayı her şeyin önünde görüyor.
       Şehir ekonomik bakımdan ne kadar canlı kalır ise işsizlik de o ölçüde yok oluyor, yaşayanların hayat seviyesi yükseliyor, şehre zengin turist geliyor, binalar güzelleşiyor, suç oranı düşüyor, fakirlik ortadan kalkıyor.
       New York'un belediye başkanı bu nedenle ekonomideki dalgalanmaları dikkatle izliyor. Piyasada durgunluk işaretleri görüldüğünde dükkancılar, otelciler şikayete başladığında işten çıkarmalar görüldüğünde, diğer işleri bırakıp New York'ta ekonomiyi hareketlendirmenin çarelerini arıyor.
       Başvurduğu "çare"lerden biri, alışverişten bir süre vergiyi kaldırarak alışverişi cazip kılmak. Vergisiz alışveriş, insanların harcamalarını teşvik ediyor. İleride yapacakları harcamayı öne almalarına yol açıyor.
       Belediye Başkanı Giuliani, bir mevzuat boşluğundan yararlanarak başlattığı "vergisiz alışveriş haftaları"nı sık sık tekrarlar oldu.
       ABD'de her

Yazının Devamı

Clinton sosyal güvenlik sistemine bütçeden para aktarıyor

28 Ocak 1999

       ABD'de şimdilerde en çok tartışılan konulardan biri Clinton'ın sosyal güvenlik paketi çerçevesinde, sosyal güvenlik sistemine katkıda bulunmak amacıyla bütçeden ayrılacak fonların borsaya yatırılması.
       Gelecek 15 yılda ABD hükümetleri bütçeden 700 milyar dolar ayıracak ve sosyal güvenlik sistemini güçlendirmek amacıyla borsaya yatıracak.
       Tartışmalar iki noktada odaklanıyor: (1) Sosyal güvenlik sisteminin önümüzdeki 50 yıl kendi kendine yeterli hale getirilmesi için bütçeden büyük miktarda aktarmalar yapılması. (2) Bütçeden sisteme aktarılacak paranın hükümet tarafından borsada değerlendirilmesi.
       Merkezi (federal) hükümetin her yıl borsaya önemli miktarda yatırım yapmasının kapitalist sisteme müdahaleye yol açabileceği söyleniyor. Clinton taraftarları ise yatırımın hükümet tarafından değil, yatırım bankaları aracılığıyla yapılacağını, borsada yapılacak yatırımın sosyal güvenlik sistemine yüksek yıllık getiri sağlayacağını belirtiyor.
       Açıklamalara göre ABD'de borsa 1959 - 1996 yılları arasında

Yazının Devamı

ABD'de bütçe fazlasının dağıtım şekli tartışılıyor

27 Ocak 1999

       NIXON'un sakız çiğnerken merdivenden inemediği, ABD'de başkanlık koltuğuna oturanların iki işi birden yapamadığı söylenirdi. Şimdilerde ABD başkanlık koltuğuna oturanlar iki işi değil sekiz işi birden yapıyor. İşte Clinton ortada.
       Hem Monica ile hem Hillary ile meşgul oluyor. Kongre'de davası görülüyor. Aynı salonda dört saat sonra kendisini yargılayan senatörlerin alkışları arasında ABD'nin gelecek 15 yılının bütçe esaslarını açıklıyor. Clinton'ın açıklamalarına göre, bugüne kadar açık veren bütçe bundan böyle fazla verecek. Gelecek 15 yılda bütçe fazlası toplamı 4.4 trilyon dolara ulaşacak. (Türkiye'nin milli gelir rakamı olan yaklaşık 200 milyar doların 22 katı kadar bir rakam).
       Clinton bu paranın nasıl kullanılacağını şimdiden belirlemiş durumda. 4.4 trilyon doların yüzde 46'sı ile federal hükümetin 5.5 trilyon dolarlık iç borcunun bir bölümü ödenecek. Böylece faiz oranlarının düşmesine, ekonominin canlanmasına, vergi gelirinin artmasına imkan sağlanacak.
       On beş yılda oluşacak 4.4 trilyon dolar fazlanın yüzde 26'sı sosyal

Yazının Devamı

Ali bey amca 260 milyonluk dükkan kirası için vergi verecek

26 Ocak 1999

       ALİ bey amcam emekli. Evinin altındaki küçük dükkanı bakkal Müslim efendiye kiraladı. Ayda eline 260 milyon lira kira parası geçiyor.
       Yeni Vergi Kanunu'na göre, vergisi kesilmiş işyerinin gayrisafi (veya vergi kesintisi yapılmadan önceki) kira geliri 1998 yılında 2 milyar 500 milyon lirayı aşanlar "vergi beyannamesi" doldurmak ve de vergi vermek zorunda.
       Ali bey amcamın safi (vergisi kesilmiş) kira yıllık geliri 260x12=3 milyar 120 milyon lira. Vergili (gayrisafi) kira geliri ise 4 milyar lira. Ali bey amcam ne yapacak?
       Ali bey amcam ne yapacağını şaşırmış durumda. Bana durumunu sordu. Ben de Mustafa Özyürek başkan ile Şükrü Kızılot hocadan sordum. Öğrendim.
      1) Bir gayrimenkulü işyeri olarak kiralayanlar, her ay mülk sahibine kira öderken, kira tutarının yüzde 20'sini, "işyeri kira stopajı" olarak kesiyor. Bunun yüzde 10'u kadar fon payı ekleyip, (brüt kiranın toplam yüzde 22'sini) mülk sahibi adına vergi dairesine yatırıyor. Yıl sonunda da hangi tarihte, hangi vergi dairesine ne kadar vergi

Yazının Devamı