ŞU günlerde Türkiye'de ekonomi denilince akla gelenler; bono faizi, repo faizi, banka faizi, dolar fiyatı, mark fiyatı, altın fiyatı ile borsanın durumu... Arada bir de enflasyondan söz ediliyor. İşte o kadar...
IMF denilen kuruluş ile bir anlaşmaya varılıp, üç - beş milyar dolar para alınır, Hazine de biraz dış kredi bulur ise "sen sağ, ben selamet!.."
Geliniz görünüz ki, "kazın ayağı hiç de öyle değil..."
Önceki hükümetler ve politikacılar "dünya kadar" sorunu çözmeye teşebbüs bile etmeden "halının altına süpürdü..." Halının altı "sorun ile doldu..." Nasıl ki tembel kişi, tozu toprağı doğru dürüst temizleyip, sokağa atacak yerde, halının altına süpürür, gözden kaybetmekle, temizliği tamamladığını sanır ise, işte o biçim... Bizim hükümetler ve politikacılar da sorunları unutturmakla, ülkenin sorunlardan kurtulduğu görünümünü vermekte başarılılar.
Sayın okuyucularım, seçim öncesi hatırlatmakta yarar var... Türkiye'nin sorunu hangi partinin, hangi adayın seçimi kazanacağı değil, seçimi kazanacak