ALKOL KULLANAN FİŞLENİYOR MU?

31 Mayıs 2013

Başbakan’ın ‘ayran milli içkimizdir’ çıkışının o an aklına gelen bir söz olmadığı, Yeşilay toplantısı nedeniyle sarf edilmediği belli oldu..
Başbakan hayat tarzını işaret ediyordu..
İktidar partisi milletvekilleri hemen harekete geçti.. Meclis sabahlara kadar açık tutuldu, alkol yasası patır kütür geçti..
Düzenleme miydi?
Yasak mıydı?
Yaşam tarzına müdahale miydi?
İktidar adamları ‘düzenleme’ derken, ABD’den, Avrupa’dan, Rusya’dan örnekler verirken, çok farklı bir şey getirmediklerini savunurken..

Yazının Devamı

CELAL BAYAR’LA ALDATMAK

30 Mayıs 2013

İktidara yakın duranların ‘Türk usulü başkanlık’ meselesine niye girmedikleri.. Televizyonların bu konuda tartışma programları yapmadıkları.. Bazı kişilerin kanal kanal dolaşıp canhıraş halde savunmadığı belli oldu..
Çünkü savunulacak bi yanı yok!..
İktidar adamları da (Hepsi konuşmuyor, belli ki bu işi Bekir Bozdağ üstlenmiş, Burhan Kuzu üstlenmiş) soru almadan konuşuyor..
Demokrasi dışı delikler ortaya çıksın istemiyorlar.. İktidar partisi 81 ilde konferans düzenledi ama tartıştırmadı!..
Zaten başkanlıktan partili cumhurbaşkanlığına çark edildi..
Fakat yine de partili cumhurbaşkanının ne anlama geldiğini, fiiliyatta ne olacağını anlatmaktan çok yan yollara sapıyorlar..
Kafa karıştırıyorlar..

Yazının Devamı

BAŞBAKAN’IN DEVLET MODELİ

29 Mayıs 2013

Başbakan dün içki yasağını anlatırken kafasındaki devlet modelini de ortaya koydu..
Devlete çok önemli bir rol biçti.. Ailenin merkezine devleti oturttu.. Neredeyse her şeye müdahil olması gerektiğini savundu..
Piknik alanında neden içkiyi yasakladığını şöyle anlattı..
“Daha bu hafta sonu piknikte baba çocuğunu salıncağa bindiriyor, elinde bira şişesi. Senin bunu çocuğuna yapmaya ne hakkın var?”
Burada içkiyi bir kenara koyun..
Başbakan bu sözleriyle kafasındaki devlet modelini anlattı.. Babanın çocuğu yanında nasıl davranması gerektiğine müdahale eden devletten bahsetti..
Bu yaklaşımını da nesil yetiştirmeye bağladı..

Yazının Devamı

İÇKİ YASASININ ANLATTIĞI TÜRKİYE

28 Mayıs 2013

İçki yasasını yaşam tarzına müdahale olarak algılayan çok..
Yasak sınırının burada kalmayacağı belli.. Bu ilk hamle; ileri yıllarda devamı gelecek..
Abartmıyorum..
Muhafazakar kesim haramdır, günahtır, yasaklanmalıdır diye bastırıyor.. Yakında her vali muhafazakar yaşamı kendi ilinin sınırları içinde daim kılmak için kolları sıvayacaktır..
Daha önce bir, iki vali denemişti.. İçki kırda, bayırda yasaktır genelgesi yayınlamışlardı.. Mahkemeden döndü.. Baktılar ki valiler marifetiyle yasağın sınırları genişletilemiyor, yasayla yaptılar..
Cumhurbaşkanı veto eder mi?
Zannetmiyorum..

Yazının Devamı

CUMHURBAŞKANI PARTİLİ OLURSA!..

27 Mayıs 2013

İktidar partisi, başkanlık seçenekleri içinden partili cumhurbaşkanını seçmiş olmalı ki; iktidara her daim destek veren yazarlar yavaş yavaş topa girmeye başladı..
Türk usulü başkanlık sisteminin adını anmıyorlar.. Cumhurbaşkanının partisinden kopmaması gerektiğine methiye düzüyorlar..
*
Ne diyorlar diyeceksiniz?
Ne demiyorlar ki; cumhurbaşkanının partisiyle bağını koparması vesayet sisteminin son halkasıymış.. 1960 Anayasası’yla konulan kural kaldırılmalıymış, partili cumhurbaşkanı sisteminin ihya edilmesi gerekmekteymiş..
Yok artık demeyin..
Durum bu.. Cumhurbaşkanının aynı zamanda partisinin genel başkanı olmamasını vesayet rejimi olarak satıyorlar..

Yazının Devamı

TÜRKİYE İÇİN HİÇ İYİ DEĞİL!

26 Mayıs 2013

Bu aralar çok yer dolaştım, çok insanla görüştüm..
Tespitim şu; insanların çoğu memleketin sorunlarıyla ilgisini kesmiş.. Nerede ne olmuş, ne bitmiş, umurlarında değil..
Büyük çoğunluk kendisine çarpmayan mevzuyla ilgilenmiyor.. Görmezden geliyor.. Kendi kabuğunda, kendi hayat çemberinde yaşamak istiyor..
Bulaşırsam bana da bulaşırlar duygusu yaygın..
Bana ne ya!..
Bana mı düştü!..
En yaygın söylem bu..

Yazının Devamı

AÇIK SINIR İFLAS ETTİ

24 Mayıs 2013

Suriye politikasındaki yanlışları iktidar adamları bile kabul etti, iktidar destekçileri bir türlü kabul etmiyor..
Reyhanlı hadisesi bile akılları başa getirmemiş.. Sınırların ardına kadar açılması, sığınmacıların gündüz savaşıp akşam bizim topraklarımıza gelip yatması doğruymuş gibi sunuluyor..
Reyhanlı’nın saldırıya açık alan haline getirilmesinin sorumluluğunu kimse üstlenmiyor..
Yayladağı sınır kapısı ortada.. Giren belli değil çıkan belli değilmiş.. Reyhanlı saldırısının bir numaralı şüphelisi olarak aranan kişi bir yıl içinde 400 defa Suriye’ye geçmiş..
Kimse ne oluyor dememiş..
Zırt pırt niye gidiyorsun diye sormamış!.. Merak etmemiş.. Bir yıl içinde 400 defa Bulgaristan’a gitseniz, Yunanistan’a gitseniz en azından kaçakçı mı diye takibe alınırsınız..
MİT, emniyet, istihbarat devreye girer..

Yazının Devamı

ÜNİVERSİTEDE POLİSİN İŞİ NE?

23 Mayıs 2013

Polisin en son girmesi gereken yer bilim yuvalarıdır.. Oraları bir ülkenin özgürlük alanıdır, her türlü düşüncenin serbestçe konuşulması, tartışılması gereken mekanlardır..
Üniversitenin anlamı budur..
Öğrencilerin başına polis dikerseniz, polis denetiminde eğitim yaptırmaya kalkarsanız orası üniversite olmaz..
Efendim, polis sokulmuyor, koruma memuru sokuluyor..
Daha doğrusu koruma memurları özel güvenlikçilerin yerini alıyor..
Adına ne derseniz deyin, ne kıyafet giydirirseniz giydirin onlar devletin adamları olmayacak mı?
Silah taşıyacaklar..

Yazının Devamı